SON POSTA İki mühim haber Fırtınanın dinişi - Bir gece buhranı - Çar İstanbula mı gelecek ? - Çar ve Almanya İmparatoru - Beylerbeyi sarayında hazırlıklar - Yıldız sarayı tün memlekette çı hattâ türkçe larca k » bütün akı havadis meselesi, bi n bir sü dâir hiç kin di. Hattâ hüni ka erkânı bana bundan kasırga geçmiş, birden sakin bir ne muş oldu. Bun besliyenler şka bir fır sta talik ederek gene mutad olan zem de > de ler. Artık her iş ötedenberi alışılmış clar muhalefet tezahli yandan ahvali da istidadı, ş şitilen omuha halâskâran ce artan tehdidi, & "bir zaman ev lunduruyı noktal nazarı 1angi bir münakaşada m lay kiinde görmeğe rıza gösterir değildi; bu istila ni itirazda bulunmadı, n içtihadına tercüman esinde bana bir in elbette kendi - lan, pek zen. ehhez güzide gin irfan ile m hibi kalem evsafına da nan büyük oğlu Ali Namık Bey makale neşrederek bunda babi sermaye: ekti. Bana gelince tan çıkmış gibiy Ben büyük bir hsst, m, i rin| arası gelmiş neş'e bırakmamı: ben ah bir adam ha sonra buna inzımamı câ i buhranı gösteriyordu k gittikçe mütezayid bir seyr takil rdu. Hünkâr bazan doğrudan doğru» ya. bazan vasıta ile hastalığıma dair ma- lümat alıyordu ve #ıkı bir perhiz yaptı. deti yaptıkları tahkikat, cenaze meraşi ciye ile yapayalnız kalmalarına karşı ab- bab ve dostların gösterdikleri samimi a. lâka, buna mukabil o dehşetli günlerde hakiki ve candan bir şefkatten mahrum bir vaziyette şaşkın ve zavallı bir hayat yaşamaları ve ancak emektar dadılarına dayanmaları ve bütün o korkunç günlere Aid teferrüat Zeyneb için ömrünün s0 - nuna kadar titriyerek düşüneceği kor -| kulu bir rüyaya benziyordu. Nusret Çelikkanad, aslen bir Anadolu çocuğu idi ve İstanbula yerleştikten son- ra da birçok hususi! sebeblerle kendi ai - lesinden uzakta kalmış, onlarla araların. daki münasebet resmiyeti o aşmamiştı. Saide Hanıma gelince, onun Için bütün dünya, kocası etrafında toplanırdı. Esa- sen evlendikten az zaman sonra kendi &- na ve babası ölmüş olduklar! cihetle uzak | yrıca bu suretle 1 umar lerirale ekte bulunmak cümbüşünden ol mahrur ş verme n tabib istemek. kindik larımızla yi Luiç Derhal ekkin ş vardı: derildi. iş m geldi si tıb le karar verildi ki ben uzun ar: adan lığının bir takım netayici oldu ki zaman müsaa- r de sırası gelirse hikâye edece - Bu de Tarih liba sara mümkün o mda değil i başlam zunca man için İsta gu mu İZ - etmiş olmasıydı. Bu, pek müphem, malâta tâbi bir haberdi defa olarak vukun gı t enine Tarihte 1 Yur olan yu, bi hâd am, tefsirata müsaid bir İstanbul gibi bu an'anev i türlü hr” ında emelin takib o- Diğer bili- coleş il İm ara. tarafından şid a da herkes vâkıftı daha v İkine paratoru ikin: ında sıkı dostluk nasebetleri... Öyle ki iki hükümdar arasında dâima hususi bir muhabere cereyan eder ve imparator ft hlik mevkiine geçerek her vesile ile Ça da bulunu! Abdülhamidi ziyarete geldiği gibi belki Çarın da buna imtisalen yeni padişaha e İmisair olması fikrini telkin etmişti ve| selesi m $ bir böyle değildi ihtel üddet ika. elbette bundan beklenen siy nak- sad da olacaktı. Yahud hı de Çareviçin malâm olan » tinden dolayı İstanbulda bir w şiğildi nesi ıkl kere /$ na ka r verilmiş idi dair mevcud malü Esasen mal bunun, dairesinde erkânından kikat ic raber Ça-| rişli idi, < rilmek, mü nasib şekilde yatak odaları ibzar olun - mak, ufak tefek tamirat yapılmak sure- İtile, bir ma: yar olu - İnac | Enmühim İmamlarından Perdeler, sarayın Artık m afirlerin ziyareti tafsilâtı an. am olmuş bulur | bu yazı Yıldız sa çi karar vermiş. Bu Ja karışık bir işti. Gene dıza di ğ ek h İmabeyn halkı için değil, yur tiba Yalnız haremi hüma te zn şid. kâh mükellef, kâl raflarında emsaline te: İkonaklar kabilinden İratıb binalardan mürekkeb bir mahalle| . Abdülha balık sara » bu Sultan Re- dın basit saray şabilirdi. Mesele yerleri tayin etmekten ib tefriş me « Yıldızda da hiç zor idin & kaldı, yerler tayin olurunca fruşat idar o kadar değildi. karşısında i Gary Cooper kadınların allık ve mez. Roberi Taylor ise vicudlerin eder, Nelson Eddy göz kapakların | rk usulünde ha| da bir istih- yi - Robert Taylor, iki yıl evvel öler Şimdiye kadar hep kadınların hoşlan- dıkları erkek yıldızlardan bahsedildi, Fa- İde bu meraki tatmin edece; ların bi Kadınl ik bir ekseriyeti tara» im eğ ndan eaffin, içine b da karanl yürekleri k di. Buna sebeb de bu niş bir & cilere mi olanla şaşırtac miz bir hale di Orta katta ? , yaverana âtiblere odalar hazırlandı; koltuk ka - kâra, erkâ «Son Posta» nın edebi tefrikası: 4 müşfik bir kalb bul ötedenberi onun gü kırkanmakta iken sizlük teessürile ablasından daha ziyade kaçmağa, onu e.! tasavvur ettikçe ona karşı adeta bir düşmanlık beslemeğe başlamıştı. Naci - yenin bu tarzı hareketi, esasen annesinin ölümile hırpalanmış olan Zeynebin has -İsun? İstersen annemizin odasına sen gir, | göz görünce hayretle durdu ve t sas kalbini büsbütün yaralıyordu. Ni Nakleden: Muazzez Tahsin Berkand dolabları açar, an- kalan paraları, elmasları ken - ledersin değil mi? Yağma yok! bu alçakça sözleri Zeynebi dine Kardeşini — Ne ayıp Naciye! Demek sen beni bu bir kız bellemişsin! Benim Bini bilmiyor mu- derece yabanc parada gözüm olma İdelabları; çekmeleri aç, dilediğin şeyleri ye tabiaten haşin, kıskanç ve kinci | al. Zâten benim kalbim o odaya girmeğe sraştırıp çekmeyi a iy akrabalarile görüşmesi büsbütün seyrek-|idi. Bazan öfkesine kapılarak karşısında | bile razı olamıyor. leşmiş, ömrünü kocasile çocuklarına has- yetmişti. Bütün bu sebebler, Zeyneble Naciyeyi | akrabalarından daha ziyade uzak y mıştı. Zeynebin ömrünün yarım" leyli mektebde geçmiş olduğundan bu eksik - Miği ancak tam bir genç kız olup evde ©- turduğu zaman farketmiş, fnkat mühim-| semiyerek arkadaşlarile oberrber neşeli bir hayat sürmekte devam etmişti. ölümü birdenbire onu ta - kini kırıp geçerdi. Ablasının evdeki hâ - kim vaziyeti onu fena halde hırçınlaştır- dığından, ilk patırtılı günlerden sönra o na karşı serkeş bir tavır takınmağa ve onun, mektebe dönmesi hakkında yaptı hi a bile kulak asmamağa başla- mıştı. Hatt$ bir gtin Z Pazarte: vnebin günü mektebe git kardeşi Sözü, omu çileden çıkarmıştı: Evet, ben mektebe gideyim de sen Sahte tavırları bırak! Pekâlâ, ben yarından itibaren annemizin odesını dü zelteceğim, kâğıd'arı evrakını tanzim ledeceğim ve ondan sonra rahat gönülle mektebime döneceğim. — Ne halin varsa gör- İki kardeş arasında geçen bu ağır söz. lerin, Zeynebin hayatında yapacağı ha- rikulâde tebeddili bilmiş olsaydı belki de Naciye, bütün fena kalbliliğine rağ - men, annesinih bıraktığı kâğıdları ka - bıraktı. Dadisindan başkaİevde istediğini yap öyle mi? Yalnız ke .İri Ertesi gün erkenden annesinin odasına kapandı. Elmasların bulunduğu çekme - ceyi alp kendi odasına götürdü. Sonra da, her zaman kilidli duran bir dolabı a. çarak emlâklerine aid olan senedleri o- İkumağa başladı. Bir ara, sıkışmış bir kâ- idi çekerken gözü dolobin içinde. mev- | cudiyetinden haberdar olmadığı gizli bir ces erek bunum anahtarını çmağa muvaffak old Hayret! Burada bir tek zarf vardı ve zarfın içinde de bir tek kâğıd! Kalbi he- ecanla çerparek bu kâğıdı okumağa ko- yuldu. Okudukça gözleri açılıyor, bütün İvücudü titremeğe başlıyordu | cılgın bir kahkaha ile kendisini bir kol - tuğa bıraktı Demek böyle ha' Demek biyle! | eşinin bu odaya girdiği da kikadanberi, anlıyamadığı bir tesirin İtinda sofada dürmüş, gözlerini kapıya d kerek onun çıkmasını beklemişti. İçeri, ne galebe eder den delice bir kahkaha işitilince körka »| k| Erkek yıldızlar kadınların nelerinden hoşlanmazlar ? raj kullanmalarına tahammül ede- i güneşte yakan kadınlardan nefret ın boyanmasına dehşetli muarızdır Cin Harlov ile bi $u noktal etmelidirler; Bu san'atkâr kadınların alli filmde cak- | kat bu san'atkâirların ne tip kadınlardan | kullanmalarına hiç tahammül İhoşlandıkları hiç söylenmedi. Biz bugün | Ka, , olduğu gib Jrında böyle bir kadının itibarı pek yük. sektir. F â 3 pek az allığa cevaz ve olmamak üzere... Ka i sofrası için ısus ay - rıldı. Nöbette kal » yatak odaları ihzar ticede yazın Dolm naklolundu. Hal iya Uşaklıgil Tashih d Ziya Uşaklıgil'in aya düşülm azlârının tür, Bun, arı bahis sonra si başlı başına bir vi olmakla beraber bun İlar arasında gene siraslle heşrini icab eli. İren bir rabıta ve münasebet de m ına girdi, O, elindeki öğsüne büstırmı | İ deki o kâğıd nedir? — Seni anne dokunmaktan mene Genç kız hâlâ bir — Yani ahnemizle babamızın bir yasla yetnamesi mi demek istiyorsun Naciye? Orilar, herhangi bir sebeble beni mirâs y anliy um, belki de, senin kül nerek anneciğimiz bazı ted birler almak ihtiyacını duymuştur. Pa İrada gözüm olmadığı için buna pek e hemmiyet vermiyorum. Zeynebin mağrur bir eda ile söylediği bu sözler. Naciyenin kibrine doku tu. Bir k ile onu yerlere serebile » ceğini dü mağrur kız- | dah intikam ve elinde tuttuğı hırlatas İ rak bağırdı: | Küçük b vermiyormuş öyle mi? O halde ya buna ce için mak 5 ablasının suratın nım, paraya ehemmiyet | ne diyeceksin? (Arkası ver)