Son Posta 6 Mayıs 1940 sayfa 9 | Gaste Arşivi

6 Mayıs 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N SON POSTA Bir haftalık radyo programının devamı PERŞEMBE 9/5/1940 12.30: Proğram, ve Memleket saat ayarı, 12.35: Ajans ve Meteoroloji haberleri. 12.50: Müzik. Çalanlar: Cevdet Kozan, Ruşen Kam, İzzettin Ökte, Okuyan: Sadi Hoşses, 1 — Ni- havend peşrevi, 2 — Nuri Halil - Nihavend şarkı: (Bir goncai terdir.) 3 — Sadi Hoşses. Nihayend şarkı: (Benden ayrılsan da gön - lüm sendedir.) 4 — 8. Kaynak - Muhıyyer türkü: (Gece gündüz uyku gl ) İ — Yi - Uşşak türkü: (İndim yârin bah çesine.) 6 — Uşşak saz semaisi. 13,15: Mü - zik: Halk türküleri. Mefharet Sağnak ve Sa. di Yaver Ataman, 13.30 - 14: Müzik: Karı . şık müzik (Pl.) 18: — Proğram; ve memleket saat ayarı. 1805: Müzik: Operet parçaları ve hafif senfonik müzik (Pl.) 18.30; Müzik: Radyo caz orkestrası (Şef: İbrahim Özgür) Soprano Bedriye Tüzünün iştirakile. 19.10: Müzik: Fasıl Heyeti. 1945: —Memleket saat Aayarı, Ajans ve meteoroloji — haberleri. 20: Müzik. Çalanlar: Hakki Derman, Şerif İçli, Hasan Gür, Hamdi Tokay. 1 — Okuyan: Me- lek Tokgöz. 1 — Bimen Şen - Segâh şarkı: (Sun da içsin yâr elinden.) 2 — Yesari A-| sım - Hüseyni şarkı: (Fariğ olmam meşrebi rindaneden.) 3 — Faize . Şetaraban şarkı: (Badei vuslat içilsin.) 2 — Okuyan; Mah - mud Karındaş, Halk türküsü: (Urfalıyım e- zelden.) Halk türküsü; (Yavru kurban.) 3 — Okuyan; Safiye Tokay. 1 — Refik Fersan - Hicag şarkı: (Güzel sana gönül verdim.) 2 — Nayi Mehmed - Hicaz şarkı: (Ölsem etmem sırrı ağkı,) $ — seeen » Heaz türkü: (Dağlar dağlar viran dağlar.) 2030; Konuşma, 20.45: Müzik, Çalanlar: Ruşen Kam, Cevdet Ko .- zan, İszettin Ökte, Okuyan: Müzeyyen Se - nar. 1 — İzzettin Ökte: Tanbur taksimi, 2 — Refik Fersan . Muhayyer şarkı: (Her güzel bağından.) 3 — Şükrü — Tunar . Muhayyer şarkı; (Yadımda o sevdalı yeşil.) 4 — Zeki Arif - Muhayyer şarkı: — (Sen başka güzel hüsnile bir başka cihansın.) 5 — Faize - Nikriz şarkı: Salih - Nikriz şarkı: (Fatma.) 7 — Nikriz saz. semaisi, 21.10: Konuşma (Bibliyoğrafya) 21.30: Müzik: Radyo Orkestrası (Şef: H. Fe. rid Alnar.) 2220: Müzik: Melodiler — (Pl.) 22.30: Memleket saat ayarı, Ajans haberleri, Ziraat, Esham - Tahvilât, Kambiyo . Nu - kut Barsası (Fiat.) 2250: Müzik: Cazband (PI.) 23.25 - 23.30: Yarınki proğrım ve ka - panış. * CUMA 10/5/1940 12.30; Proğram, ve Memleket saat ayarı, 12.:35: Ajans ve Meteoroloji haberleri. 12.50: Müzik: Muhtelif şarkılar — (PL) 138.30 . Müzik: Karışık proğram (Pl.) 18: Proğnm ve memleket saat ayarı. 18.05: Müzik: So . listler ve melodiler (Pl) 18.30: Müzik: Hafif müzik ve Cazband (Pl.) 19.10: Müzik. Ça - lanlar: Fahire Fersan, Refik Fersan, Fahri Kopuz. 1 — Okuyan: Radife Erten. 1 — Ye- Sari Asım . Hicaz şarkı: (Bilmem — niye bir buseni.) 2 — Udi Cemil - Hicaz şarkı: (Ne küstün bisebeb.) 3 — Refik Fersan — Hicaz Şarkı: (Cihanda biricik sevdiğim — sensin.) $ — Fahri Kopuz: Ud taksimi, 5 — Refika - Karciğar şarkı: (Hep neş'eli —sevda dolu.) 2 — Okuyan: Aziz Şenses, 1 — Kemal Emin Bora - Uşşak şarkı: (Bağı hüsnün o güzel !|berleri; Ziraat, Esham . Tahvilât, Kambi - (Gönül ne için.) 6 — Klarnet |.. kâyeleri. 4 — Viyana kanı. 5 — Güzel Mavi Tuna, 22.80: Memleket sâat ayarı, Ajans ha yo - Nukut Borsası (Fiat.) — 22.50: Müzik: Cazband (Pl.) 23.25 . 23.30: Yarınki proğ - ram ve kapanış, * CUMARTESİ 11/5/1940 13.30: Proğram, ve memleket saat ayarı, 13.35: Ajans ve Meteoroloji haberleri. 13.50: Müzik. Çalanlar: Fahire Fersan, Refik Fer- san, Fahri Kopuz, Basri Üfler. 1 — Okuyan: Semahat Özdenses. 1 — Mahur peşrevi, 2 — Dede - Mahur şarkı: (Sana lâyık mı ey gü- zel ten.) 8 — ...... - Mahur şarkı: (Saba tar- fi vefadan haber yok mu?) 4 — Sel. Pınar - Rast şarkı: (Yalnız benim ol.) 5 — Şerif İç- H - Rast şarkı; (Gittikçe güzel gözlerinin.) 2 — Okuyan: Mustafa Çağlar. 1 — Şevki Bey - Uşşak şarkı: (Bir katre içen.) 2 — Şev ki Bey — Uşşak şarkı: (Dağlar dayanmaz &© - ninine.) $ — Ahmed Bey - Uşşak şarkı: (Na- sıl çıksam başa.) 4 — Halk türküsü: (Sarı mavi yıldız.) 5 — Halk türküsü: (Sarardım ben sarardım.) 14.30: Müzik: Riyaseticum - hur Bandosu (Şef: İhsan Künçer.) 1 — Mas senet: Herodiade operasından — Romalılar Korosu. 2 — Paul Lincke: Amina (Misır se- renadı.) 3 — Herold; Zampa operasından u. vertür. 4 — B. d: Şâlrane ra - lar: 1 - Ormanlarda; 2 - Kırlarda, 3 - Dağ - da; 4 . Köyde, 5 — W. Halim: Türk Enter. mezzosu, 15.15 - 15.30: Müzik; Operet pot - purileri- (Pl.) 18: Proğram, ve memleket sa- at ayarı. 1805: Müzik: Senfonik müzik (Pi.) 18.30: Müzik: Radyo caz orkestrası (Şef: İb. rahim Özgür.) 19: Konuşma (Yurd bilgisi ve sevgisi.) 19.15: Müzik. Çalanlar: Fahire Fersan, Refik Fersan, Fahri Kopuz, Basri Üfler. 1 — Okuyan: Necmi — Rıza Ahıskan. 1 — Arif Bey . Nihavend şarkı: (Ben buyi vefa bekler iken.) 2 — Arif Bey - Nihavend şarkı: (Söyle nedir baisi zarın gönül.) 3 — »« * Ferahnâk şarkı: (Hoş yaratmış.) 4 — Kanuni Reşad - Ferahnâk şarkı: (Ağ. yar ile dalmış zevku safaya.) 2 — Okuyan: Melek Tokgöz. 1 — Refik Fersan: Tanbur taksimi. 2 — Bdriye Hoşgör - Uşşak şarkı: (Gel âşık gücenme.) 3 — Dede - Uşşak şar- kı: (Gitti de gelmeyiverdi.) 4 — ......... - Su- zinâk şarkı: (Zar oldu gönül.) 1945: Mem. havaları - Hasan Sözeri, 20.10; Müzik: Halk türküleri ve kaşık havaları. Sarı Receb, Sa- di Yaver Ataman, Aziz Şenses, —Ali Erbaş. 20.30: Konuşma (Günün meseleleri) 20.50: Müzik: Çalanlar: Fahire Fersan, Fahri Ko. puz, Basri Üfler, Refik Fersan. 1 — Oku - yan: Mustafa Çağlar. 1 — Arif Bey - Mu - hayyer şarkı: (Ey ateşi gam.) 2 — Arif Bey.- Muhayyer şarkı; (İltimas etmeğe yâre va . TINZ. S — srucı.. - Muhayyer türkü: (Efem şimdi eller sözüne kandı.) 4 — ......... - Mu- hayyer türkü: (Bvlerimin önü handır.) 2 — Okuyan: Semahat Özdenses, 1 — Ni Meh - med - Rast şarkı: (Öyle — yakdın ki beni.) 2 — Tatyos . Suzinâk şarkı: (Atfetme sakın hançeri,) 3 — Ali Galib - Suzinâk Şşarkı: (Bir lâhza seni görmek için) 4 — Müzik: Soprano Hüdadât Şakir tarafından Şan s0. loları. 2145: Müzik: Küçük GOrkestra (Şef: Necib Aşkın.) 1 — F, Recktenwald: Viyana Mmüzikleri. 2 — Pepi Müller: La Paloma şar- kısı üzerine fantezi. 3 — Leopoki: Karisbad hatırası, 4 — Nice Dostal: Viyana, selâm sa. na (Potpuri.) 22.30: Memleket saat ayarı, Ajans haberleri; Zirant, Esham - Tahvilât, Kambiyo - Nukut Borsısı (Fiat.) 2250: Ko- nuşma (Benebi dillerde - Yalnız kısa dalga Ppostasile.) 2250: Müzik: Cazband (PL) (Sa. at 23.20-e kadar —yalnız — uzun-dalga ile.) 23.25 - 23.30; Yarmki proğram, ve kapanış. Hergün, öğlenleri 19.74 metre/15195 kllosikl TAÇ ve akşamları 31.70 metre/9465 kilosikl TAP. Kısa-Dalga postasile yapılmakta olan Ecnebi Dillerde Haberler Neşriyatı Pmğrıml Birinci servis İkinci İranca Saat 1200 Saat 1730 Arabeca » 1215 » 1745 Ellence » 1345 » 18.45 Fransızca » 1400 » 21.00 İngilizce » Wi -. 21.15 Bulgarca » 1430 » 18.30 ( Yeni neşrivat ) Deniz — Türk ticaret kaptan ve makinist. leri cemiyeti tarafından çıkarılmakta olan bu aylık mecmuanın Mayıs sayısı zengin mündericat ve birçok güzel resimlerle çık, mıştır . Çocuk — Çocuk Esirgeme Kurumunun çı. kardığı bu çocuk mecmmuasmın içi ve dışı leket saat âayarı, Ajans ve Meteoroloji ha - berleri, 20: Müzik: Trabzon ve havalisi oyun renkuoluaknmrçokçoenwtn. tişar etmiştir. ve 5 inci sınıfları için iki ciltten müteşekkil bakaya konulmuştur. 2 — Müsabaka müddeti I/VI/1940 dan bitmek üzere sekiz aydır. 3 — Müsabakaya iştirâke karar verenler kâfat verilecektir. 5 — Müsabakaya gireceklerin eserlerini md]ann yalnız birer yüzüne yazılmış olarak Bülleri.) 2 — Eyipli Mustafa - Hi yar. kı: (Bak şu dilber kadına.) 3 — Sadettin Kaynak - Hüseyni türkü: (Yanık — Ömer.) 19.45: Memleket saat ayarı, Ajans ve Mete. ""oloıı haberleri. 20: Müzik: Nişaburek . fas. h. Çalanlar: Fahri Kopuz, — Cevdet Çağla, Hayri Tümer, Zühtü Bardakoğlu, Celâl Tok. Bes, Mustafa Çağlar. 20.30: Konuşma (Milli kahramanlık menkibeleri.) — 20.45: Müzik: Saz eserleri ve münferid taganni. 21.10: Ko- Duşma (Sihhat saati.) 21.30: Müzik: Küçük Orkestra (Şef: Necib Aşkın.) Johann Stra.- şekil, grafikler vesairenin asıllarının yalnız nüshasını verecek vyeya göndereceklerdir. senedi vermeleri lâzımdır. me ile noterliğe tasdik ettirilecek taahhüd V8s gecesi: 1 — Artist — Hayatı. 2 — Binbir Bece masalı (İndigo opereti.) 3 — Şark hi - te göndermeleri lâzımdır. «2000» «3547» günü bir istida ile Maarif Vekilliğine müracaat ederek bu müsabakaya girecekler defterine adlarını yazdırarak bir numara alacaklardır. 4 — Müsabakada birinciliği kazanan kitab serisi üç yıl süre ile okullarda okutulacak ve müellifine her yıl için biner lira telif hakkı verilecektir. İkinci çıkan kitab serisini yazana bir defaya mahsus olmak üzere birincinin müellifine verilenin bir yıllığı, üçüncü, dördüncü ve beşinci çıkanlara da birer defaya mahsus olmak üzere dörder yüz lira mü- muş olarak bulunması kâfidir. Müsabakaya b Maarif Vekilliğirden 1 — 2259 sayılı kanunun tatbikine dalr olan talimatnameye göre ilk okulların 4 üncü bir «Tabiat bilgisi» kitabı yazılması müsa- başlamak ve 31/1/441 Cuma günü akşamı 31/X/1040 P kadar üçer nüsha olmak üzere makine ile ve kâ. Maarif —Vekilliği neşriyat — müdürlüğüne. kabilinde vermeleri veya göndermeleri lâzımdır. Kitaba konulacak resim, bu nüshalardan birinde ve yerlerine konul. l bir kitab de kitabın üç 8 — Müsabakaya girenlerin eser müsveddelerile birlikte eserleri kabul edildiği tak - dirde eserlerini ilân edilen telif hakkı mukabilnde ve her türlü tasarruf hakkından vaz geçerek Maarif Vekilliğine üç yıllık bir devre için terkettiklerini ve kitabın o devre için- deki her basılışımın son tahsillerinin kendileri veya kendi mes'uliyetleri altında tayin edecekleri diğer bir zat tarafından yapılacağını gösterir noterlikten tasdikli bir taahhüt ? — Kitaplarda bulunması lâziımgelen pedagojik ve teknik vasıfları gösteren şartna- senedinin formülü Maarif Vekilliği neşriyat müdürlüğünden alınabilir. Mektupla istiyenlerin 6 kuruşluk bir posta pulunu da birlik- «Son Posta» nın tarihi tefrikası: 48 — Güzel düşünce, yarın kurultayı top lhıyorum Baybars. — Evet derhal, Kapı tıkırdıyarak içeriye bir köle gir. di: — Melik Nasırın elçileri geldi Emir hazretleri. Huzurunuza girmek dileğin - de bulunuyorlar. Baybars ayağa kalktı. — Ben çekileyim. Şamda boğaz boğaza geldiğim bu adamlarla Kahirede çekiş - mek istemem, Siz bu şekilde konuşursu- nuz. — Yardım vâdedeceğim. — En yakında yardım için kurultay « dan bir karar alacağınızı vâdedin. ÂAk - şama gene görüşürüz. Mısırın iki Atabeyi Baybarsı yandaki kapıya kadar teşyi ettikten sonra Nası - rın elçi'erini kabul ettı. Kemalettin Ömer adını taşıyan ve kurnaz bakışlı bir adam olan sefirle sol- gun yüzlü kâtibi Sadi ibni Zeyyad Mı « sırın yeni Atabeyini mübalâgalı bir ih - tiramla selâmladılar. Müfrit hareketle - rile nezaketten ziyade riyakârlık hissini veren bu adamlar, siyah ve itina ile ta - ranmış sakallarına rağmen herhalde Ku. tuzdan çok daha genç görünüyorlardı. Atabeyin gösterdiği yere otururken el - lerini büyük bir tevazu ile oğuşturarak Emir hazretlerini tasdi etmek hatasın - dan doğan büyük kusurlarının affını di- lediler. ü Seyfettin Kutuz bu komplimanları hir kaç kelime ile savuşturduktan sonra: — Esasen ben de şimdi sizinle görüş. mek istiyordum. Dedi. Kema'ettin Ömer elini göğsüne basıp vecde gelmiş bir derviş gibi sallan- dı. z — Kalbden kalbe yol vardır Emir haz retleri. Daima önceden haber veren ve |hîç bir zaman beni yanıltmıyan bir his daha bu sabah yüksek lütuf ve himaye - nize güvenebileceğimi tebşir ediyordu. — Sizi bu kıymetli hassanızdan dola - yı tebrik ederim. Melik Nasır hazretle . rinin istediği yardım hakkında bir kaç arkadaşla görüştüm. Elde ettiğim kanaat şudur ki, düşmanın heybetini ve Şamın , müşkül vaziyetini gören Mısır ordusu bu yardımı sizden esirgemiyecektir. Kemalettin Ömer sevinç içinde öyle bir yerinden fırladı ki Kutuz tetik dav - ranmasa az daha ayaklarına kapanıp şa- pır şupur öpecekti. — Cenabıhak, Emir hazretlerinin öm- tırsın. Muhterem hükümdarım ve onun kadir bilir tebaası sizin bu lütüufkâr ha - reketinizi daima hürmetle anacaktır. Bu AYBARS Yazan: Hasan Adnan Giz Melik Nasırın elçileri yardım hakkında biraz taisilât versey « diniz, naziri yaradılmamış bir belâ olan o kâfirlerin derdile dilhun yurddaşları « mı bu sözlerinizle ferahlatmak isterdim, — Tabit size bir ordu göndereceğiz Fakat daha izahat verebilmek için mese. leyi kurultayın tasvibine arzetmek lâzım geliyor. Elimdeki geniş salâhiyete rağ « men böyle mühim işleri kurultaydan ge- çirerek turamızın eski icabatına uymak isterim, — Çok güzel söylüyorsunuz Emir haz- retleri. Bununla beraber bir tufan deh « şetile ibadullahı katil ve nice mamur bel- deleri yerle beraber eden düşmanın &a korkunç sürati meçhulünüz değildıir. Al« dığım son haberlere göre Haleb de düş « mek üzere bulunuyor. Eğer tensib bu « yurduğunuz yardım biraz daha gecikir « se korkarım Bilâdüşşam kâmilen elderi gidecektir. ; — Hayır, hayır. Vaziyetin vahameti « ni tamamile biliyorum. Bu yardım müme kün olduğu kadar çabuk yapılacaktır. Şimdi Sultanla görüşüp yarın kurultayi toplıyacağım., Bunu şimdiden memleke « tinize bildirebilirsiniz. Yalnız. — Evet devam buyurunuz. — Yalnız bu fedakârlığa karşı Melik Nasırdan eski hesabların kapatılmasını isterim, — Rica ederim emir hazretleri. Mazi artık nisyana gömüldü. Sizi bu hususta temin için hükümdarım her türlü salâ - hiyeti vermiştir. Emin olunuz ki Melik Nâsır sizi ve Melik Mansur hazretlerini tamamile bir vicdan kardeşi addeyliyor. Bu süslü vâdlerle, bu tatlı hulüskâr « lıkların hakiki kıymetini tayinden âciz olmıyan Seyfettin Kotoz bıyık altından gülerek ayağa kalktı. — BSözleriniz bana sürur veriyor. Ya « rın kurultayda siz de bulunun, müzake « releri takib eder ve kararı derhal mem « leketinize bildirirsiniz. Görüşme nihayet bulmuştu. Veda ve teşekkür için bütün talâkatini sarfederek en zengin ve en mu- tantan tabirleri kullanan Kemaleddin Ömer, dört atlı arabasına bindiği zaman soluk yüzlü kâtibinin kulağma tam bir Şam argosile fısıldamıştı:, — Kurratü'âynik ya Haldun! Enayile. ri ne güzel kandırdık. * — Kurratülâynik ya Haldun enayileri ne güzel kandırdık. Kemalettin Ömer kendilerine tahsis e- dilen evin geniş salonunda sevincinderi hep ayni cümleleri tekrar ederek dola « şiyordu. Kâtibi Saib ibni Zeyyad uzandığı sedirden bacaklarını havaya kaldırarak salladı: (Arkası var) Son Postanın zabıta romanı, 33 KELİMENİN EFEPRARI Beraber yukarı kata çıktılar. Otelci- Yılmaza meşhur bıçak koleksiyonunu Batenük — Bıiçak şır mahfazanım içinde idi. dururdu. — Siz demek Salı günü buradan git- İyım?. tiniz? — Evet. — Müşterileriniz nerede yemek yer ve otururlar? — Aşağıdaki yemek odasında ve si- Baira salonunda... — Buraya çıkmazlar mı? — İstiyen çıkar. Esasen ben bunları Polise de anlattım — Sekiz kişi! — Müşteriler Yakacığa ne vasıta ile Belirler? — Zenginler otamobillerile,,, Di - Ğerleri otobüsle... Bir ganjımız var - tır. Bazan arabalarını oraya çetkerler Yazan: İhsan Arif — Bıçak hakikında polise ihbarda bulunan garson nerede? — Size onu şimdi göndereyim! Biraz sonra Durmuş gazetecinin ya- nında idi: — Bir şey mi emrediyorsunuz ba - — İsmin ne senin? — Durmuş! n — Dummuş. Neye öyle müteessir gi- bi duruyorsun? — Korkuyorum batyım! Rahat başı- mı belâya soktum. —-Hadahadıhoıkaeakmvar!Bi]â— kis talihine şükret. — Ne talihi a bayım? — Mükâfatı unutuyor musun? — Ondan ümidimi kestim. — Neden? — Patron (o benim hakikım) diyor. — Zannetmem. Kayıb kızın babası- nı ben iyi tanırım. Sana mutlaka mü - kâfatımı verecektir. — Siz de polis misiniz? — Onun gibi bir şey! Ben bir gazete- ciyim. — Ah, çok iyi. Bana bir iyilik etmek isterseniz, gazetenize ismimi ve ilk ih- barın benim tarafımdan yapıldığını ya- |i zınız. Bu suretle mükâfatı almama yar- dım etmiş olursunuz. — Merak etme! Sen işi bana bırak. Ben sana' yandım edeceğim. Durmuşun sevincinden gözleri par- ladı. — Size kimsenin ıbı!mıedıgı bir şey haber vereceğim. Bu bıçağın buradan eksilmesi bir, bir uçuk aylık bir iştir. — Nereden biliyorsun? mizlerdim. — En son ne zaman temizledin? — Bundan on beş gün evvelki Salı günü,., Fakat ondan evvel de bıçağı g(mnedımxmwl)ahunabirşey söylemedim. — Ba bıçağı kimsenin elinde görme- din mi? — Hayır! — Peki, seng!t'BenııüâMmma verilmesi için uğraşacağım Yulmaz, yalnız kalınca etrafa göz gedirdi. Burası küçük ve temiz bir köy oteli tdi. Duvarlarda renkli basma. tab- lolar, yerde irili ufaklı halı seccadeler Binarder A val & Fisâlin Tinwmame savinala ağilAR sravvia Wrictal Palac almasrmat? Kahkhatı. ustımdegarbbırmnvaıdıDükatle bakınca bunun bir yarasa resmi oldu- ğunu gördü. Kâğıdı tampondan ayıra- rak cebine attr Ondan sonra zile basa- rak Durmuşu çağındı. Delikanlımın eli- me bir gümüş İira sıkıştırdı. tiriyor? — Ben! — En son ne zaman değiştirmiştin — Çünkü her zaman onları ben te - |hatırlıyor musun? Durmuş biraz düşündü: — Evet! Onu da bıçakları sildiğim Salı günü değiştirmiştim. —Yani, epey oldu. Belki bir ay... Yı ülümsedi. Meçhul katilin cinayeti işlemeden ev vel bu otele geldiği muhakkaktı. O bu- raya gelmiş, plânımı burada kurmuş ve koleksiyondan bıçağı çaldıktan sonra şehre inerek Boğaz Palasa gitmişti. Ha- kikat yolunu kapıyan karanlıklar açı- hyor mu idi acaba? — 16 — O gün hava çok sıcaktı. Yılmaz. ga- lemek istiyordu. Aklına Boğaziçi geldi. Köprüden bir Şirketi Hayriye vapuru- mıkhdı.&mteyemhoe- birkaç tane soğuk bira içmekti. Vapur henüz kalkmışft ki, Yılmazın karşısına çok İyi giyinmiş. güzel, genç ve kibar tavırlı bir edumwmmm du. Yılmazı görür görmez DE- İzaketle şapkasını çıkardı ve yerinden fırlıyarak gmıetemnin elini hürmet ve samimiyetle sıktı: — Nasılsmız bay Yılmaz? Çoktanbe- ri birbirimizi göremiyoruz. — İyiyiüm. Siz nasılsınız? Tesatüfü- müze çok memnun okdum. “Nezaketi ifrat derecesine varan genç adam, Gazetecinin önünde bir reverans yaptı: — Ben sizi hayli zamandanberi arı- yondum. â — Hayrola! Bir şey mi var? Emrini- ze her zaman amade bulunuyorum. — Vapurda konuşmamız doğru de- Bil; işiniz yoksa Büyükderede bir gazi- noda oturalım. Hem soğuk bir şey içer zetede 'bıma]ımş kendısım ewkıenden <Ü Y aai hem de başbaşa konuşuruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: