27 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

27 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MONOLOĞ: Çocuk bayramı Hacivad perdeye Belir; —Yir bana bir Sülence meded. Karagöz Beslenir: — Kapı da bağıran bir derd. Hacivarl — Ah na “uydum. Tıpkı Kara- Bzümün sesi, Karagöz — (Pencereden bakar) Ne o e) tenekenine atılmış kırık kanarya ka- Hacivad — Karagözüm aşağı gel del seninle biraz çene çalalım. Karagöz — Gelemem Hacivad, gelsem de çalamam. Hacivad — Neye Karagöz? Karagöz — Notalarım yanımda değil Hacivad — O ne demek 0? Karagöz — Ne demek olacak, notala- Tun yanımda değil diyorum, Hacivad — Notaya ne lüzum var. Karagöz — Notasız çalgı çalınır mu da? Hacivad — Canım çalgı çalacak deği- Wi, çene çalacağız Karagöz. — Hiç dinlemedim de, gör- Mmedim de mızrablı mıdır, yaylı mı? Hacivad — Canım Karagöz bilmemez- Mikten gelme, Hele şuraya gel. Karagöz — Gelmem. Çünkü £eime dedin. Hacivad — Ben sana buraya gelme, demedim; bilmemezlikten gelme, dedim. Karagöz — Oraya gelirsem ne olacak? Hacivad — Hele gel, hele gel, sana di- Yeveklerim var. Karagöz — Bana yiyeceklerin mi var? Hacivad — Diyecek, diyecek Karagör perdeye gelir” Karagöz — Söyle bakayım.. seni din- Hyorum, Hacivad — Dinliyorsun ha! Karagöz — Evet, Hacivad — İyi #inle amma. Karagöz — İy: dinliyorum. Hacivad — Dinliyorsun ha.. Karagöz — Artık kafam kızıyor, me #yliyeceksen biran evvel söyle... Hacivad — Bugün bayram Karagöz — Sen şaşırdın mı Hacivaâ, bügün nasıl bayram olur. Hacivad — Niçin olmasın yirmi üç Nisandan İtibaren bayram. Karagöz — Ne bayramı Hacivad Hacivad — Cocuk bayramı Karagöz — Haydi haydi Hacivad böy- Je bayram olur mu?. Hacivad — Niçin olmasın Karagöz, Bu bayram egemenlik, ulusun olduğu günün yıldönümü olan yirmi üç Nisan- da başlar. Bir hafta devam eder. Karagöz — Bizim zamanımızda böyle bayram yoktu ki. Hacivad — Bızim zamanımızda re var- dı ki, evvelâ Karagöz, bir hafta AE hiç mektebe gitmek istemezdim. Hacivad — Neye Karagöz. Karagöz — Neyz olacak. Falaka bir yandan, hocanın gksi suratı bir yandan. Bir şeyler okuturlardı amma ne okuttuk- Jarını da anlıyamazdım. Hacivad — Hah şimdi farkı anladın değil mi? Karagöz — Hangı farkı? Hacivad — Bizim gittiğimiz mekteble, bugünün çocuğunun gittiği mekteb. Bır| günün çocuğu mektekde güleryüzlü bir öğretmenle karşılaşıyor. Ondan kendi öz dilini okumayı, yazmayı öğreniyor, mek- tebde falaka yok. Dayak yok. Karagöz — Hacıvad benim de çocuk olacağım. mektebe gideceğim geliyor. Hacivad — Keşki hepimiz çocuk olsak ve bugünün mekteb'nde okusak. Karagöz — Evet evet Hacivad. ben de bunu isterim. keşki çocuk olsaydım Keşki bugünün mektebdo ocümhuriyet İ devrinin çocuklara bahşettiği geniş fe- İyizden istifade etseydim, Keşki onlarla okuyup onlarla bayram yapsaydım. Hacivad, — Karagöz biz çocuk olama” yız amma çocuklerimizi görür. onların nasıl yetiştiklerini takib eder, bundar zevk duyarız. Karagöz — Yaşasın Türk çocuğu, ya- şasın 23 Nisan bayramı. Resimde kaç kişi görüyorsunuz? Bilmeceyi hallederseniz bu resmi gr zeteden kesiniz ve kaç; kişi gördüğünüzü yazip bize gönderiniz. Doğru bilenlerden bir kişiye maröken kaplı fevkalâde kâğıdlı büyük b.r hatıra 9 AYR Okuyucularımızın yazıları | G5 Arkadaşıma Yk ald Üy Ey güzel şen arkadasım, Daha dinmedi göz yaşım, Gece gündüz seni andım, Her ahengi sesin sandım. A* Hayalin çıktı karşıma, Devamlı bir rüya oldu, Kuvvet verdi göz yaşıma, Kalbim şefkatinle doldu. A * Yattığın yer nur olacak, Her tarafın gül dolacak, O gülün kokularile, Ruhan hayat bulacak. Nermin Özdağ —— Oduncunun Köpeği Hasan dayı isminde ihtiyar bir odun- cu vardı. Oduncu her sabah erkenden dağa gider ve akşama kadar odun kesip evine dönerdi. Altmış yaşında idi Dafa gidip odun kesmek ve sonradan pazara götürüp sat- mak Hasan daviyi çok yıprandırıyor, güç geliyordu Bir gün arkadaşları Hasan dayıya kü- çük fakat cins bir köpek vermişlerdi. Ha- san dayı da bunu memnuniyetle alıp ivi bakmaya başlamıştı, Bu güzel köpeğin rengi beyaz olduğu için ismini Pamuk koymuşlardı. Köpeği hem karısı ve hem de Hasan day: çok seviyordu. Sabahleyin erkenden Hasan dayı dağa gider, Pamuğu da be- raber götürürdü ve gene onunla da pa- zara satmağa giderlerdi Hasan dayının yegâne eğlencesi bu köpek olmuştu. Za- ten köpek te büyümüştü, bütün köy hal- ki Pamuğu çok seviyorlardı. Bir gün şehirden Hasen dayıların kö- yüne gezmek için büyük bir tccar gel- mişti. Pazarda gezerken bu Pamuğu gör- müş ve çok sevmişti, kimin köpeği oldur! KOZAN > di) “GN | — Nihayet balık kızardı. Kediler tavaya sokulmuşlardı — Vay arsızlar vay, tavayı devirmiş- ... Evvelâ ben karnımı doyurayım, sonra Kalanı size taksim ederim. ... Sizin hepiniz balıktan hisse ister- seniz bana bir lokma bile kalmuz. ... Eyvah kedilerden birini balığın yanında unutmuşın. O-nz bana, ne de arkadaşlarına bir lokma bile birakma- muş. ç.. Ne de güzel kızarmış, ağız tadile yerim. Varsın kedilere bir lokma bile kalmasın benim umurumda mı? İn gibi kapıda bekliyordu. O sırada ev sa-|rın içinde Pamuğu gördü, Pamuk âcı acı hibi gelmiş, üç aylık birikmiş olan kira-| sahibine bakıyordu. Fakat çok geçmeden yı istiyordu. köpek gitti. Hasan dayı mırıldanarak: Hasan dayı artık kararını vermişti ki! Köpekler nankör olmazlar amma nedense bu köpex böyle oldu, dedi. Pamuğu götürüp tDecara satacaktı. Has“İ“ Yakat Pamuk nankör bir köpek değil ta hasta kalkârak şehire indi ve tüccara İdi, bilâkis iyi bır köpekti, gitmiş köylü- Pamuğu 100 liraya: sattı. “Köye gelip bü-|leri çağırmış. Köylüler de Hasan dayıyı tün borçlarını ödedi. Fakat Pamuk evle-| kurtarmışlardı. Hasan dayı başından ge- İrinde yoktu. O akşam ne karısı ve ne de! çenleri anlattı. Köylüler Hosan dayının kendisi ağızlarına bir Jokma ekmek dahilbu haline çok acıdılar ve aralarında 109 İdefteri, bir kişiye gene maroken kaplı ve fevkalâde kâğıdlı bir muhtıra defteri, bir Yaramaz'ık ettik falakaya, konuştun fa-| kisiye altı kişilik elişi peçetelik, Sir ki- lakaya, dersini bilmedin falakaya.. şiye bir Şirlev albümü: diğer elli kişiye Hacivad — Vah vah Karagözüm, kimİde ayrı'ayri güzs! ve kiymetli hediyeler bili» ne kadar sopa yemişsindir. vereceğiz. çi Karagöz — Kaç sopa yediğimi hesab | Bilmeceye cevab verme müddeti on lamadım. Çünkü hesablanacaz kadar a2 beş gündür. Bilmece cevabını bize gön- deği), derdiğiniz zarfın üzerine «Bilmece» ke Hacivad — Bizim zamanımızda... limesini ve bilmecenin gazetede çıktığı Karagöz — Bizim zamanımızda, benjtarihi yazınız. iğunu sormuş ve köylüler de Hasan dayı- inin köpeği olduğunu söylemişler, Tüccar | İda Hasan dayıyı bulup bu köpeği bana İ 100 liraya sat demişti, Hasan dayı bu tekl'fi kabul etmemiş- ti, çünkü Pamuktan n: kendisi ve ne de karısı ayrılabilirdi. Karagöz — Mektebde falaka vardı. koymadılar. lira toplayıp Hasan dayıya veriyorlar. O Sabahleyin Hasan dayı dağa gitti, fe-| da tüccara gidip başından geçenleri an- jkat dışarıda kar bir karıştan (fazlaydı. latıyor, 100 lirayı vermek İstiyor, fakat Dağda odununu bin zorlukla kesir evine| şöccar almıyor ve diyor ki: gelirken üzeri karla örtülmüş olan bir| Peki, ben para istemem, yalnız bir çukura düştü, çıkmak istediyse de çıka-| şartla bu köpeği sana veririm. Her ay hu madı, bağırmaya başladı. Artık kendin-| köpeği bana getirip göstereceksin. den ümidini kesmişti. Yukarıda bir hav-| Diyor. lama sesi duydu. başını kaldırınca karla- * Günlerden birgün Hasan dayı hasta olmuştu. Dışarıda fırtına sanki bir Azra- Fikret Evliya Kadıköyde yapılan 23 Nisan bayramı şenliklerinde nutuk Beşiktaş 22 inci ilk okul talebesinden bir grup verilirken

Bu sayıdan diğer sayfalar: