MW Buiva ZE Zi EE Hergün Yan Çok Olduğu için Bugün Kanamadı “Amasyada su baskını bir âfet halini aldı (Baştarafı 1 inei sayfada) parke bulvar üzerinden akmakta ve her türlü seyrüseler durmuş bulunmaktadır istinat duvarları -mütcaddid # noktalardan yıkılmağa başlamıştır. Bu sebeble istasyon İle şehir arasında irti bat kesilmiştir. Kasabada sular altında kalan evler tedricen çökmeğe başlamış - tır, Şimdiye kadar beş altı ev yıkılmıştır. Suların istilâsına uğrıyan ve kaçmağa muvaffak olamyan insanlardan şimdiye kadar 19 kişi kurtarılmıştır. Diğerlerini kurtarmak için çalışılıyor. İki köy su altında Kayabaşı ve Ovasaray köylerinde su altında kalan insanları Kurtarmak için dünkü gün Zara nahiyesinden sevkedilen İ yardımlar deniz manzarasını alan Sw ları geçmek imkânsızlığı karşısında bir iş © görememişlerdir. Bu iki köy halkından bir kısmı dağlara çeki'ebilmiş ise de çe- Genç cemiyet genç İnsana benzer, har ikisindede his mantıka daima takaddüm. etmiş, hareketlerine hâkim ol- maştur. nir, hiş gelir, Mantık ve muhakeme orta yaşta, olgun cemiyette filizle- ile elele vermesi zaman da birsz sonra kilmiyen insanların vaziyeti hakkında hiç Nazi delikanlı larının bir malümat alınamamıştır. Jandarma bölük kumandan: ve Zara nahiyesi mü - dürü bu köylere gitmişlerdir. Ayni za - manda Samsın vilâyetinden sandallarile| manyada gençlik birlikte altı sandaler gönderilmesi iste pilmiştir. (aa) Erbanda E-bna 4 (A,A.) — Son günlerde de- ırmak çaylarının taşma. sına sebebivet vermiştir. Bu tuğyan neticesi olarak Erbaaya | kilometre mesafede kâin 85 metrelik Karı köprüsile Erbaa - Sarosun şosesi Üzerinde 70 metre açıklığındaki ahşab köprü ve Erbaa - Amasva arasında #6- ne Yeşilırmak üzerindeki 50 metre a- çıklığında Durucasu köprüsü yıkılmış, tır Maddi zarar büyüktür Bir çok a - razi sular altında kalmıştır. Sular her saat yükselmektedir. Münakalâbm te mini için kavıklarla istifade çarelerine başvurulmaktadır. Carsamba köylerinde Samsun 4 (A.A.) — Kızılırmak üç metre yükselmiş, Çarşambada Yeş'lir. mak 5 metre 78 söntömetre çıkmıştır.| Çarşambanm Ayvacık nahiyesinde ba-| İ' On dakikada LE e zı arazi heyelâna başlamıştır. Gene Çarşambanın Karsmustafalı köyünü su. basmış ve 25 evin nüfusu yüksekçe bir yere sığınmağa mecbur olmuştur. Kur- tarılması icin icab eden vessit ve mal- zeme ile bizzat kaymukam ve jsmlar- ma komutam mahelline gitmişlerdir. Seylâb mwtekasında nüfusça zayiat yoktur. Bina ve mezmat üzerindeki ha sarat tesbit edilmektedir. Arkadaşlar » szpın başına (Baştarafı T inci sayfada) gında bulunan ve çiftei memleketi sayı - lan bir çok devletler bile yiyecekler için nizamlar çıkardıkları halde bizde her a- radığımız: istediğimiz kadar bulduğumu- zu söylemiştir, Vekil sözlerine şöyle de - vam etmiştir: «Sen ve ben, her aradığımızı İstediği - miz kadar buluyoruz. Amma çok arayan» lar daha var: Dışardan, dışarı memleket- lerden. Bunlar ellerinde para, hem bol para bizden bir çok şeyler arıyorlar da istediklerini istedikleri kadar bulamıyor- lar. Yurdumuz bu aranılan toprak ürünle-| rini yetiştirebilsin ve bu yüzden çok para kazanmış, memlekete de para sokmuş ©- Jursun.» Muhlis Erkmen bundan sonra fiatların an olduğunu söyledikten sonra bul, İzmir borsalarında ffat artışları üzerinde Izahat vermiş, muhtaç köylü - ye yapılan yardımları saymış «Çök ek - mek» Jüzumunda israrla durmuştur. Vekil hitabesini: . «Arkadaşlar sapan başına» sözlerile bitirmiştir. *| Sapında gamalı "(haç bulunduğu gis Taşıdığı kasatura Bu resim, Al- teşkilâtma men - sub delikanlılara tevzi edilmiş ka saturalardan bi - rini gösteriyor. bi sırtında da al « manca «Blut und Etres yazılıdır. Bu, «kan ve şeref» manasını fzelmektedir. “Florida, da şoförler nasıl tecziye ediliyorlar ? «Florida» da 'Thompson şebrinde bele- diye nizamnamelerine riayet oylemiyen)| şoförler nakdi ceza yerine hapis cuzüsi- | Gene bu cümleden olarak hapis cezasına Pazar günleri yaparlar, Haftanın diğer günlerini iş başında geçirirler. Bu ceza yalnız hafif kazalar yapan, yühud ehem- İmiyetsiz saç işliyenler içindir. Ağır cü- rümler için şoförler sdliyeye tevdi edi- Hirler; Erzincan zelzelesi münasebetile bütün dünya gazete'erinde büyük zelzele tah- ribatı hakkında yazılan yaylar, eildier doldurur. Bu arada, tarihin sayılı zelze- Jeleri kaydedilmiştir. Meselâ 1755 sene- sinde Lizbon şehrinde vukubulan zelze- lenin, devam ettiği on daki! za zarfında 35,000 hişiyi öldürdüğü y Kedi eti sayet e imiş! Harb do'ayısile muharib. memleketle- İrin bazıjarında yiyecek sıkıntısı haş gös- terdiği görülüyor. Fakat bu sıkıntının kedi eti yiyecek dereceyi bulmadığı 4a muhakkaktır. Zira henüz böyle bir ha- vadis işitmiyoruz, Bununla beraber kedi eti, yenmiyerek 1970 harbinde Parisin muhasarası esma- sında kedinin gayet: lezzetli bir eti o) Junu keşfetmişlerdir. O zamana dair yazılar yazan bir mu- harrir şunları söylüyor: «Kedi, tavşan ile sineab arasında bir mahiğktur, Etinin kendine mehisus bir lezzeti vardır. He'e soğanlı vahmisi harikulâde nefis olur!.s Ne dersiniz? ISTER Gazete haberlerinden hangi; line gelmek âzeredir. aid müzakerenin artık hitama erdiğini İSTER na mahküm edilmektedirler. Buna da s€-| -İbeb ailelerinin rızkının o azalmamasıdır. |$ mahküm edilen şoförler cezalarını yalnız! ve yenmemiş bir şey değildir. Fransızlar P İsek fiatlara satılan malürcet h sermereaamessesansenmansannmenannmsesn0n0esmma se vena Hergün bir fıkra | Dalgınlar Karı ve koca her ikisi de dalgındi- lar. Bir gün erkek evde kalmıştı, ka- $ rısı sokağa çikiyordu. Erkek, dönüş- i te bir paket sigara getirmesini söyle» di ve tembih etti: — Sakın unutayım deme. Dalgin- ındir. Kadın: — Unutmam. Dedi, erkek unufacağına emindi” — Ber bilirim sen odalgınsındır. Hele mendiline bir düğüm yapayım. Kadın sokağa çıktı, döndü. Sigara- yı getirmeniişti Erkek; — Hani sigaram, diye sordu. — Unuttum. — Ben sane unutursun, dalgınsın- dır dememiş miydim? — Peki amma sen nasl olduda bana sigara iemeriadiğini unutmadım. Cebinden ucu düğümlü mendilini çıkardı: Senin mendiline düğüm yapacc- ğim yerde kendi mendilime yapmışım da. oradan aklıma geldi i i : i : e Ho'ândadaki bütün Ecnebi casusları Bilen adam Geçenlerde (o «Holânda O Entelicens| servis» şefliğinden istifa etmiş olan general Horşot, Holandada faailyette bulunan bü ların vazi- yetini bilen adam, olarak tanınmıştı, n Holândanın üs teşkilâtıshda dört sene yirmi senedenheri de ens servis şefi» brlü- Bu müddet zarfında Holan - casusların dosyası» izcee Tidir iyle demiştir: «Casusluğun kıymeti fazla mübalâ- ğalandırılmıştır. Ecnebi casuslar ara - sınrla elden ele geçerek harikulâda yük. ehem- lerdir. Di- | gazetesinin niyeti ol yebilirim ki cas İlesrarlın hepsini. biliyorum ve bunla: yan zırva, baş şe Geçenlerde İngiltereye ısmarlanacek olan şu ?1 gün bilâkis akim kaldığını yazdılar, bugün ise fabrika mü- INAN, rn ancak birkaçı verilen para derece »| sinde ehemmiyetlidir.» Bununia beraber Horşet. li İSTER mes gel vek cevaba göre Bu flat nedir, harbdem evvel istenilmiş olanla herbden sonra İstenilen arası eğer fark gerçekten kip bırak ertesi söylemişler PSTER inin Vekâlesten aldığı son fiatı merkeze bildirdiğini, amanın düşünmeye değer bir mesele olduğuna biz inaniyoruz, ey okuyucu sen; Bu zat, Mussolini Değil mi? Yukarıki resme bakınca, vereceğiniz hüküm, eminiz ki yanlış olacaktır. Zira onu, İtalyan beşvekili Mussolini sana » caksınız. Halbuki Müussolininin tamamen benze-' ri olan bir Macarın resmidir. Kendisi çok iyi tanınmış Macar muharrirlerinden Franz e esi 'terede enfiye moda oldu Son aylar içinde İngilterede enfiyenin moda haline girdiği haberi (alınmıştır. Enfiyeye ayni zamanda kadınlar da çok rağbet eylemektedirler. Kadınlar için çok şık enfiye Kutuları yapılmiştir. Bu kutular çantanın içine konmakta'ır. 'Tramvaylarda, lokantalarda, kahvelerde enfiye çekmek, dostlara ve arkadaşları enfiye kutularını uzatmek şıklığın esa- sını teşkil etmektedir. Kadınların enfi- yeye daha fazla meyieyledikleri anlaşı)- mıştır. İşin cidden dikkate değer tarafı şudur ki İngilterede doktorlar exfiyenin sıhhate çok nafi olduğunu bildirmeleri- dir. Enfiye bilhassa gripe Karşı çok ivi miş, Aksırık nefes borularında gizlenmiş bulunan mikrobları dışarı forlatırmış!, tuk pazarında satılan İhalicma, Entelicens servis şefi olmak.| ...eeemeresermeremesesesasesanı İtan ziyade. bir sulu boya ressamı ol - makla tanınmıştır. 800 kadar yaptığı üniformalı asker resimlerinin kopyele- ri kartpostal halinde satılmaktadır. mmm INAN, in ertesi gür tekzibe uğra- mayacağım kestirebilmek bu gidişle hakiki bir muadele ha- | İNANMA! hereket edileceğini haber veriyorlar. nda ne fark vardır? Bilmiyoruz. faket büyükse, bu işi harbden sonraya birs- iNANMA! Sözün kısası Kapıcıyı müdafaa ağrı yanıklardan - Biri, gâzetesinde, Akşam âleyhin- kapıcılar de eğlenceli, nükteli bir yazı neşretti, Peşin olarak Sikmeye — se eyle” lamadığım için Serseri Yahu: apartıman dola olduğu neviden kapıcılara çok r. Tâkin hakkelinsaf şunu da ikrar ets meliyim ki, bazan Kendim! o kapıvların ye koyarak, oturduğum apartımanın kiracılarından bazılarının da ne kadar tahammül edilmez olduk'arını, ümle hâdiseler gördüğüm gündelik teslime mecbur oldum. Başka memleketlerde, apartıman kir racılığı etmiş olanlar bilir: Kapıcı deni len adam, hemen münhasıren apartıma- MUFS var» na girip çıkanları gözetlemeğe dur. Onun, kapı dibinde bir hücresi dır. Orada oturur, kendi işi gücü ile gul olur, Bir yandan da, ayak sesi duydu mu, taşlığa nazır ufak penceresinden bakıp gelenin, yahuğ ki çıkanın kim ol- duğunu tesbit eder. Bundan başka taşlı- ğın, merdivenin ve sahanlığın tensizliği- ni sağlar, postacının getirip bıraktığı mektublerı dağrtır.. o k Bizde öyle mi ya? Biz, Allah verme. sin, kapısının canımı çikarırız, Peş katlı, on daireli, koskoca apartımanin hizmet leri yarı yarıya kapcının üstündedir. — Ahmed ağs! Koş bir ekmek ol! Ahmed ağa! Musluk gene tıkandı, gel aç! — Ahmed ağa! Çocuğu mektebden ak manın zamanı geldil. — Ahmed ağn! Yüz paralık mavdanoz plıver şuradan! — Ahmed ağa! Bir Boğaziçi sizarası istiyoruz. çabı — Ahimed ağu! Kuzum şu şişeyi açı» ver! — Ahmed ağa! Şu yoğurtçuya niver! Ahmed ağar. Çöp tenekesini getir- medin, Hemen getir! sesle” Bu işlerin hepsi müstaceldir.. merdi divenler doksan doku tır.. ve nihs- yet kapıcı Ahmed ağa da sizin ve benim gibi insandır. Mal sohibi konturata ka- plet parası diye önemli bir mebif# kor, fakat kapıcıya onm vermez. Siz ise 0 pa- rayı ödediğiniz için ayrıca bahşiş ver- jmeğe lüzum hissetmezsiniz. Böylece, azı cık bir para İle zaval'ı kapıcı, bodrum katında, kava ve güneş almıyan bir mah- zende yatıp kalkarak bayağı canını tü- ketir ndüz'eri, dediğim gibi, her dal- renin olur olmaz ayak hizmetlerine ko- şar. Bu esnaria akh fikri hep kapıdadir. Zira mai sahibine karşı mes'ulür.. Kirs- aya kırşı mes'üldür. zabıtaya karşı mes'uldür! Geceleyin on defa uyanın: Kazan yak jmağa kalkâr, kapı ağımsğa' kalkar, bir pencerenin aralık kaldığını ihtara yahud ki sadöce yâreni'k etmeğe gelen bekçis nin sesine ka'kar.. Sabah karanlığı e doksan dokur ayak merdiveni baştan aşağı silip süpürmek lâzımdır. Çünkü kiracıların ekserisi ka- Pının önünde bir paspas bulunduğunu adet kasden kale almıyorlardır. İşte zavallı: kapıcının hâli budur. Bu. na mukabil baran sksileşitse, oyak di. verse, sesinin perdesini birazcık yüksel tirse, bu kadarını insanlığına meli, Koş görmeliyiz! g Ekrem Calm TAKVİM