4 Nisan SON POSTA | Bir sürü meçhullerden çıkan tek malüm | Harb şimdiki tarzda ve tezeddüdler içinde devam edecekdir ! YAZAN —. “ Son Posta ,, nın askeri muharriri Emekli general H. Emir eN A Wells, muharib devletlerle İtal- yanın harb ve sula meselelerindeki mü -| talgalarını öğrenmek maksadile, Avru - paya gönderildiği zaman birçok zihin - lerde sulh imkân ve ihtimâlleri belir - mişti. Biz ise o vakit, bir Avrupa sulhüne ihtimal verdirebilecek kuvvetli bir ema- renin mevcud olmadığını esefle yazmış ve sebeblerini izaha çalışmıştık. Bu se - beblerin en basiti ortada bır galib ve mağlüb olmaması idi. O zaman Sovyst Rusya henüz Finlân- diyada dövüşüyor ve bu kahraman mem- Jekete yardım her tarafta bahis mevzuu oluyordu. Doğrusu bu yardım gevrek rat- tefiklere ve gerek İskandinav devletleri- ne düşen hayati bir borç ve bir zarurelti; diğer milletler için de bir insanlık ve bir medeniyet vazifesi idi, Filvaki Finlândiyuya yardım edilmek istendi ve az çok da edildi; fakat Finlân- diyayı Rusyaya 'sarşı koruyabilecek yar- dım şekli ancak oraya kâfi ordular gü dermek olurdu. Müttefikler bunu da dü- şündüler ve hattâ gidecek orduların ön- cülerini denizden nakle hazırlandılar, Fa- kat bu sefer, ne İsveç ve ne Norveç bu kuvvetlerin kendı topraklarından geçme- lerine müsaade edemediler; çünkü Al - manların müttefik'erden daha önce dav- ranarak memleketlerini işgal etmelerin - den korktular, Bu takdirde bütün İskan - dinavya harb sahası olacaktı. Finlândiyaya yardım için gerçi mütte- fiklerin istifade edebilecekleri diğer bir yol - yani Petsamo yolu- vardı; fakat! Petsamoya ve dolaylarına bir ordu Sarac | etmek hareketi, büyük ölçüde bir deniz! aşırı sefer demek olacağı için onlara pek | müşkül ve tehlikeli bir macera halinde göründü ve bu sebeble böyle bir harekete dür'et edilemedi. Gerçi Finlândiya harbi, müttefiklere savaşmak fırsatını vereesk yegâne bir fır- sattı bundan başka Finlândiya, kâfi kuv- setlerle yardım edilmediği takdirde, vi- hayet teslim veya istilâ edilebilecekti. Bu da, Almanya hesabına ehemmiyetli bir muvaffakiyet olacaktı, onun için mütte - fiklerin şu veya bu şekilde Finlândiyaya yardıma koşmaları ve kat'i bir zafer istih. sali için mevcud bir fırsat ve imkândan istifadeleri Jazımdı. Fakat hiç bir man- tik para etmedi vE Finlândiya yalnız ka- larak kurban gitti Rus - Fin sulhü de, Almanlar tarafın- merikanın hariciye müsteşarı | mümkün değildi. Şüphe yok ki Ribenirop Romaya boşuna seyahat etmemiştir, Ke- za Hitlerle Mussolini sırf beraberce ye - mek yemek ve kahve işmek için Erenne- re gelmemişlerdir. Elbette bu seyahat - lerin ve görüşmelerin #ltından bir şey çi- kar diye halkın düşünüp buylanması pek tabiidir. Fakat iş bu kadarla kalsa gene iyidir. Bunlara bir de propagands neğri- yatının türlü uydurmaları da katılınca iş- te o zaman iş çığırından çıkıyor ve İn - sanlar neye inanacakların artık bilemez oluyorlar. Garb cephesinden İngiltereye izinli dönen bir asker Londra istasyonuna indiği dakikada bazı enerjik hareketler atfetmesi bu ıti- barla haklıdır. Nitekim Fransada kabine bunun için değişti. İngüterede bu yolda teşvikler eksik olmuyor. O halde mütte - fikler harbi şiddetlendirmek hususunda ne yapabileceklerdir?!. Zigirid hattına tâarruz edemiyorlar; çünkü bu hattı yarmak ve Alman ordu - suna kat'i bir galebe temin etmek için sayıca ve malzemece Alman ordusuna en az üç misli faik bir kuvvete malik olma- ları Tâzımdır. Uçak ile de Almanyaya hü- cumdan çekiniyorlar; çünkü buna bir ta- rşısınİa ŞUNDAN UNDAN Yeni şiirler? Dünkü gazetelerin birinde, yeni şair- lerin yazdıkları şiirler varda. bir arka - daşım okuyordu: — Nasıl buldun? Dedim. Cevab verdi: — Bazılarından mana bile çıkıyor. 4 Halden, gazinoya; Kadıköy halinin mektub yazmak kud- reti olsaydı her halde Taksim gazinosuna şöyle bir mektub yazardı: «Azizim gâzino, Epey müddet evvel İnşaatının bitmiş olduğunu haber almıştım. O zamandan- beri bir işe yaramadığını da işitiyorum. Bu halden kendi nefsime memnunum, hiç olmazsa derdleşecek kendime benzer birisini bulabildim ve saire vesaire...» * Köprülere dair: Darbi mesel: «Üzüm üzüme baka baka kararır.» Misali; | «Evvelki sabah Karaköy köprüsünde İbir ârıza olmuş, bu yüzden köprü açıla - mamıştır, Arıza köprü açılırken vesaire... Vesaire...» * Mektebden adliyeye: Dünkü gazetelerden birinde okudum: «Mektebden kaçan bazı talebenin, Af- roditten çikan davalar; dinlemek için jadliyeye gittikleri görülmüş, bunlar ya- kalanarak mekteblerine gönderi'mişler - dir> Acaba daha evvelden gazetelere: «Afrodit davasında Afroditin kendisi bulunmuıyacaktır.» Tarzında ilân verilseydi, talebenir mektebden kaçıp adliyeye gittikleri gene görülür mü idi? * Yanan - yakan: Evli bir erkek şu havadisi okudu: «Bir terzi kadın yanarak öldü.» Evli erkek düşündü: — Yalnız başkalarını yakarlar zanne- derdim. Meğer kendileri de yanıyorlar « miş. * İnsaflı ve insafsız hastalar: Bir gazeteye beyanatta bulunan bir doktor, bazı hastaların muayene edilip reçetelerini aldiktan sonra para verme - diklerini söylüyorlar, Fıkra #klıma geldi: «Adamın biri hastalanmış, doktora git- miş, doktor bir reçete yazmış, reçeteyi e6- zacıya götürüp yaptırmış ve aldığı ilâa evine getirip pencereden aşağı atmış. — Doktora gittim, demiş, çünkü dok » tor da yaşıyacak, reçetesini eczaneye yap tırdım. Çünkü eczacı da yaşıyncak. İlâcı içmedim, pencereden aşağı attım, çünkü ben de yaşıyacağım.» O insaflı hastaymış; gazeteye beya - natta bulunan doktorun da bahsetsiği hasta'ar da kendilerinden baskalarınn da yaşamaları icab ettiğini düşünmiye - cek kadar insafsız olanlardır. mi Mulüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Ağzçtan çalgılar Avusturyada çalgı çalanlar pek çoktur. (o Bilhassa fköylüler çalgı ve raksa meraklıdır. lar. Köylerde çalı- nan birçok çalgı iler, doğrudan doğ- ruya köylüler ta- rafından muayyen bazı (o ağaçlardan Buharlı ilk otomobil İlk buharlı oto- e mobil 1899 sene- sinde Elvod ismin- de bir Amerikalı tarafından o yapıl. maştır. Bir beygir kuvvetinde olan hu otomobilin ağırlığı i 90 kilo idi, **k Yaprak sigaraların halka'arı Şimdi de nihai zaferi elde sdeceklerine | raftan insani ve medeni hisler, diğer yan» yüzde yüz emin olan müttefiklere gs'e -|dan bilmisil mukabele korkuları mâni ol- İlim. Fakat bunlar bile emin oldukları za | dukten başka karşı taratın da büyük ha- ferin nerede, nasıl İstihsal edileceğini 5i-| va kuvvetleri ve kuvvetli bir hava mü - lemiyorlar. Bu sebeble bunların muha »|dafaası vardır. Denizde ise zaten her iki rebe tarzı düne kadar yalnız müdafaa ve mukabele idi ve yaptıkları yarı müsbet bir şey varsa o da abluka idi, Yarı müs- bet diyoruz, çünkü Almanya ne şimsi, pe doğu ve ne cenubda tamain ihata olun - mamıştır. Hattâ Vilâdivostok üzerinden bile bazı ihtiyaçlarını almaktadır. Eğer müttefikler Sovyetler Birliğini ken- dilerine celb ve bend edebilse idiler'va - ziyet esasından değişirdi ve harb belki çıkmazdı bile. taraf elinden geleni esirgemiyor. Ve İn - giliz denizaltıları Baltıkta faaliyete geçe- miyor, O halde müttefikler harbi nasıl bitireceklerdir?! Finlândiyaya yardım zafere doğru bel- ki bir çığır açabilirdi; fahat bu olmadı. Belçika, Ho'ânda ve İsviçre üzerinden bir hareket de müttefikler için düşünü - lemez: Balkanlarda resen bir harekete t8- şebbüs etmezler; Karadenizde bir teşeb- büse ise, herbde olmadığı için, Türkiye Fakat Almanya bugün Ba'tikla sor -İmüsaade edemez; elhasıl müttefiklerin dan, yeni bir sulh manevrasına müssid|besttir; çünkü hu denize hâkiredir. İngi- bir temel olarak kullanılmak istendi; fk liz denizaltıları da buraya girmiyorlar. kat sökmedi. Elhasıl sulh olmayınca sa-! Kafkas petrolünü de Karadeniz yolile &- vaş olur ve bu sayede harb hiç olmazsa|labiliyor, cünkü müttefiklerin harb ge - kısa kesilirdi. İnssnlar düşündüler, O -İmilerini Boğazlardan geçirerek bunu nun Üzerine her tarafta bir sürü tahmin- ler, yazılar ve propagandalar başladı. Böy! İelikle Avrupa basınını istilâ eden fikiri anarşisi bugün O dereceye varmıştır ki bunlardan bir metis çıkarmak kabil de - Bildir. Bir aralık Almanya ile Rusyama İskan! dinavyayı istilâ ve taksim edecekleri şa- | Elhasıl menetmeleri Türkive harbde olmadığı için Montrö muahedesine muhalif bir ha- reket olur. Almanya Romanvadan da mü- badele uzulile petrol ve her şey alebili » yor. Keza Yugoslavyadan onun müba - vazlarıla bulunmasın menetmek pek güç- tür. Nihavet İtatva yolu da vardır. müttefiklerin ablulam ya - yi oldu. Arkasmdse İtalyanın o yeni birirımdır ve geçen harbe o'dağn gibi Rus- aulk projesi hazırlamakta olduğu huva- Alisi ortaya çıktı; faxat, ayni zamanda, bu memlekette umum! seferberliğe yakın ye- ni hazırlıklar olduğunu da duyuyoruz. Sovyet Rusyanın Besurabyayı, Maca - ristanın Transilvanyayı, İtalyanın Dal - maçyayı istiyecekleri ve almağa teşebbüs edecekleri hakkındaki haber ve şayialara ilâveten şimdi, Almanyanın Holândadan İngiltereye daha yakından taarruz için hava ve deniz üsleri istiyeceği ve verme- &iği takdirde burs. istilâ edeceği ha - vadisi tekrar camları. Filveki şimdiki muharebesi? harbin de- #htimal ve propagandaların türememesi ya, Balkan devletleri ve İtalya Alman - lar aleyhine dönmedikçs Almanyanm iha tası ve ablukası tamam olamaz. Bununla beraber düşünebiliriz ki geçen harbde Almanya tamamile çember icine alındığı halde aç ve ma'zemesiz bırakilamamıstı. Yani geçen harbde Almanların sırf açtık» tan ve malzemesirlikten teslim oldukla - rını zannetmek büyük bir hata olur, Ha- kikat sudur ki onlerm ve müttefiklerinin kuvvetleri bütün dünyaya kerşı olan Almanlara karşı harbi şiddetlendirebile- cekleri yeni bir mikân yok gibidir. Bu şartlarla müttefik'erin yapacakları en iyi şey gene ablukayı mümkün olan bütün vasıtalarla devam ettirmekle bera- ber hazırlanmak ve beklemektir. Belki karşı taraf, Finlândiyada olduğu gibi, müttefiklere yeni bir müdafaa imkânı ve. tir; onlar da inşallah bu yeni fırsattan is- tifade etmeği bilirler. Yoksa harbin çok uzıyarak dejenere olmak ihtimali bile H, KE, Erkilet Gaz tankları ve stok miktarı tesbit edildi Belediye şehir elvarmdaki gaz tanklarını ve tankların #tok miktarını tesbit ehalştir. Sokoni Vakum kumpanyasmın 19, Romana kımpanyasının 4, Petrol (Limitedin 15 ve Beleiiyenin 17 gaz tankı mevcuddur. Bakırköyde yapılacak tecrübe sayımı ayın 28 ine bırakıldı Bakırköyde ayn 2i inde yapılması ka - rarlaşan tecrübe tahriri ayın 28 ine talik e. İdilmiştir, Ayn! gün vilâyet dahilinde tahsil sonsuz muharebe ve müsademelerde ga -İcağindaki çocukların aranması da yapıla . dece tükenmisti, Bu sebebler şimdiki hât- caktır. Dün Vali musvininin relsliği altında top. bin sırf Almanyayı abluka etmekle bi -| anan kaymakamlar, tahsil çağındaki ço - vam ve sonu hakkında bin türlü haysl,| teceti düşünülemez. Efkâm urmumİyenin müttefiklere ode|müşlardır. cukların aranma tarsı otrafınin o Konuş . yapılır. Hepsi de Yaprak sigaralarının (üzerlerindeki çok. san'atkârane kâğıd halkalar ili deta İspanyada yapı bir tarzda işlen - mıştır. Kâğıd halkaların sigaralara takıl. miştir. En gizel masının sebebi sigara içenlerin sigaralâ. sesleri oçıkarmak- rı oralarından tutup ellerini kirletme. tadır. meleri içindi. A4 #**k Telgraf kelimesi Telgraf kelimesi Fransada telgrafta kullanılan «Mors alfıbesi icad edilme-| bugünkü tarzda bir içki olarak kullanıl den 50 sene önce de küllanılırdı. Bayrak |mazdı. Çay tiryakileri pek nadirdi, Çayı işaretile haber vermeye telgraf derlerdi. tabibler ilâç olarak tavsiye ederlerdi, 18 inci asırda çay 18 inci asır ortalarında çay Avrupada ğ tamamen kaybolalı en aşağı 25 pe ““Bolu,, la bir Gencin şikâyetleri İşte size garib bir mektub, bunu ya- zan Bay C. G, isminde genç bir erkek- tir. Mukaddemeyi geçerek asıl derdi- ni hülâsa edeyim; — Evleneceğim, fakat ;kı pürüz ile karşılaşıyorum, birincisi henüz Otuz yaşına gelmemiş olmamdır, hayd! bu zamanla düzelir diyelim, beni ovlen- mekten alıkoyan ikinci engel «Bolüs- Mu oluşummuş. Diyorlar ki: Boludan yalnız aşçı çıkar, ve şiven de tam bir Bolu şivesidir. Eğer Bolu haric, eğer bütün Türki. ye İstanbul şivesile konuşmuş olsay- dı belki de bu sefer makbul olan şive Bolu şivesi olacaktı Bay C. G. ağer Jâtlfe etmek istemi. yorsa mektubunun bilhassa son satır- larında gösterdiği mantık ve espiri nü munesi hoşuma gitti. İstanbul şivesi bahsine gelince, okü- yucum inanabilir ki, bu şive hemen geçmiştir. Bugün o eski İstanbul şivesinin yes rine esas kitab telâffuzu olmak üzere İstanbul, İzmir, Selânik ve Bursa şive. lerinin birleşmesinden doğmuş yeni bir ahenk kaim olmuştur ve sanırım ki bu ahenk, hayır bu şive zamanla Vangölü kıyılarına kadar bütün Tür. kiyeye yayılacaktır. ? Bakınız bu satırla yazarken ken dimi düşünüyorum, ben bile şahsan İzmir şivesini kaybetmiş, eski İstan. bul şivesini ise asla elde edememiş bir kadınım ve muhitimde de hep bana benzerleri görüyorum. Aziz çocuğum, merak etme, fakat sana söyliyeceğim başka bir şey vari Lise tahsilini bitirmiş ve haysta &- tılmış olmak iyi bir şeydir, fakat zeki sı meydanda bir genç için kifayet et. mez, meşgalene halel getirmemek Şat Lişmalısın, Evlenmek için herhalde & nünde uzun zaman ve fırsat varlar, acele etme. m tile yüksek tahsiM de e'de etmeye çâs