—— SON POSTA © Finlândiyaya y lm meselesi sadece bir his ve heyecan işi değildir mim YAZAN iEimekli general H. Emir Erkilet “Sen Posta,, nın askeri muharriri e url ŞİRAN via in kahramanlığı artık b milletlerin üzerinde ibret rla durdukları bir hâdisedir. kendi de alelitlak insanlı | Jış m) ve < rlar- | bütün kalblerde taam- müm etmiştir. Fin hayat memat harbine bir Avrupa ölüm dirim savaşı manzarası ren harikanın mukaddes kaynağı işte budur. İ Politika denilen, egoist kayıd ve bağ- lardan kendilerini bir lâhza kurtulmuş sayabilener için oFinândiyaya yardım! hissi zaptolunmaz, coşkun bir sel hal ni | alır. Fakat ne yazık ki insanların bütün| © asil duyguları yanında bir de kendi se- müş gibi bir i menfaaı hâkim olur| ygular sadece şiir ve edebi-! inde kalblere gömülüp gi-! R: : | Bir Fin istasyonunun Rus tayyareleri te rafından bombardımanında sonraki hali| Politika ve his, hasislikle cömerdlik| Diyorlar ki İngilizler şimdi harbetmi-; yerden yere çarpan sabit fikir bir tarafa| e biribirlerinden ayrv'ırlar; güpe yor, sadece hazırlanıyorlar. Onların TE İ birakibram irfan gözünün önüne açılması Er EyY mektebinde ğa merha-| ozzam deniz, hava ve kara orduları an-ilüzim gelen manzara yukanda olduğu met ve ü il deği esab, tasar” . h cak İsi i sepilii ene li e ozlem cak 1942 veya 43 te hazır olacak ve “e gibi olmak ve o halde Alman - Rus iş yanan Almanyaya karşı harb ancak bu tarib- birliğinin bir emri vaki olduğuna İnan- bir mantık tedris ve talim olunur. Bunun - : e : Se kendilerini müşterilerine ve okuyu-|l€rde başlıyacaktır. Onun için sabretme- | mak icab eder. Bu takdirde yukarıda or- cularına beğendirmek o mecburiyetinde lidir. Bu doğrudur, ve bizce eğer mütte. taya attığımız mesele büyük bir ehem- gören dünya basını halkın duygularına fikler 042 veya 43 e kadar şimdiki gibi |miyet kazanmış olur: Bir tarafta Alman- " - Rüya ve diğer cihette İngiltere - tercüman olmak için bis ve heyecanları-! pasif kalmak istiyorlarsa Almanlar on- ransa olduğuna göre, acaba ha na yol vererek Finlândiyaya yardım lü- ları hiç rahatsız etmiyeceklerdir. Ş nkü zumunu binbir mantıkla öne sürmek -| Almanların da yaptıkları ve yap ,irafın gayret ve hazırlıkları di lerine baskın ve üstün çi Bu hususta bir hüküm vermek eml İbize düşmez, hem de vakitsizdir. Ancak y aynidir; yani hazırlanmaktır. Şim ağir Alman - Rus o koalisyonunun hazırlığı) dev veya ecinnilerin | tasallutlarından İmer, amma kar gibi lâpa yağsaydı ba- İgirdi: Hivseier | Karşısın KARA Gökten lâpa lâpa yağan karı sev- yılırdım. * Topların envaı vardır: Sahra topu, Cebel topu. Ağır top, Futbol topu, Tüccerin Bunlardan en amma, yazık ki bugünlerde bütün dün- ya diğerlerile meşgul. * Açıkgöz. bastoncunun dükkânına — Bu modası ç stonlar kaça irim, düşmez kalkmaz| * — Şehir kirli Dedilerdi. Temiz görünmesi için| «Kirli» deki «İznin «As» olması kâtiy- miş. S'ırdiz — Sehir kirli. Demiyorlar, — Şehir karlı. Diyorlar. * Kar yağınca hastalık kalmatrmıs. Pe- ki snma kar doktorlers, eczacılara 1e- nalık olsun diye mi yağıyor? 76 helvası, helvalar arasınd yegâ- Vesizi amma tadı bir şe mivor K benze- yağsa Kömürcü kar yağarken dükkânının önüne çıktı; — İki adam boyu yağsa, yirmi adar boyunda yirmi apartıman sahibi olur- dum. Mart düşünd kaldı? Çocuğa sordular: Ikbaharda ne olur? Cevsb verdi: —İ Evine peç gelen e rinde yürürken dü: içine de kar arıyı uyandırmadan mer- Jdiveni çıkar. odaya girer, * mden ne haber? Cevab vermedi; ka İm yanında duran çocuk: — Onun maz Xi amca. Dedi. Uzaklaşırken düşünüyordum: — Ne mes'ud adam. le şeylerden haberi ok * Borçlu yerdeki kara, gökteki güneşe baktı: — Ben de alacaklı görünce böyle birdenbire eriyiveriyorum. * Kar ilkbahara kadar yağmadı. Na acelesi verdı?. Biraz daha bekleseydi de işe yaramış olurdu. SESİ renkl ale b Bun nlari biliyor mı Bazı Çin adel'eri rmu idiniz? | TE Çayın muhtelif hassaları memleket ve devleti siyanet etm fe ve mevkiinde bulunduklarını iddia e| den resmi ağızlardan, o da ancak büyük ihtiyat ve hesablarla, her türlü manaya! Şekilebilecek tartılı tektük birkaç keli- meden başkasını duyamazsınız. Buna da &rımizda politika marifeti ve politika inceliği adı verilir. Amerikadan ve Avrupanın her tara- fından Finlândiyaya yardım arzular: ö- nüne geçilmez bir sel gibi kabardığ: za- man insaniyet henüz ası) duygularile Teket edi Bunun neticesinde Mil- İetler Cemiyeti Finli mütecavi Cemiyetten çıkarılması le- hinde kararlar vermişti. Filhakika Ame- rikadan ve Avrupanın birçok yer'eri, den Fiplândivaya para, silâh, malzeme ve insan yardımı gelmeğe de başladı. Fakat ii ordu ki Finlândiya yalnız bunlarla koca Sovyetlere karşı gelsin. Finlândiya büyük kuvvetlere ve çok müşküllere galebe çalmıştır ve çal- mak m bugün harbettij larla bu derece Savaş Ve muhali Bütün bımlarla beraber Finler Yalmızdırlar ve ya'nız Mharbediyorlar, Çünkü henüz ne müttefikler ve'ne de İskandinav devletleri onların saflarında harbetmeği göze aldıramıyorlar, Finlândiva hasis politika yüzünden Mâhvü tebah olacaktır. Yoksa Majino- Mun gerisine sığınmış orduların bir katre mahiyetini haiz olan bir müttefik- ler seferi tinin Petsamo sahilleri»! me çıkarılması rengini değ Mirdi. Eminim ki serbest düşünen İng i #ların çoğu bumu böylece dü- müttefiklerin Zigirid ge- Terek islerine bakan Alman Yayı mami mağlüb edebileceklerini he ile sormaktadırlar?, Selâmetli fik İerin varabildikteri neticeler hemen her Yerde aynidir. Bunlar kanidirler ki Al mahya, cephesinden değil, ancak cenah Ye derilerinden vurulmakia mağlüb edi- Yebilir. O halde Finlândiyaya yardım sadece bir bis ve bir heyecan işi de Aâymi zamanda bir hessb ve bir sevkul - €eyş meselesidir, ıdiyaya yardım ve| .İgünü bü ile İngiliz - Fransız birliğinin hazırlık» “İlarının hangisinin diğerini altedip geçe- İceği meselesi kalır. Almanlarla Ruslar birleşemez diyen- ler ve zannedenler nasıl feci hatalara düştülerse Nazilerin bolşeviklerle çalışa- miyacaklarını ve işbirliği yapamıyacak- larını düşünenler daha müthiş bir sukutu | i hayale uğramay ya mahkümdurlar. Eski | |bardakların cam olduğu günleri yaşıyo- ruz. Bugün artık karşı karşıya savaşan! nazizm ve komünizm yoktur; elele ver- İdikleri muhakkak bulunan bir nasyonal mle bir nasyonal bolşevizm yani bütün dünyaya müşterek bakışlarla ba- kani Hitlerizm ile Stalinizm vardır ve b melidir ki Rusya Almanyanın tabii müt- tefikidir, İnsanları hatadan ha | düşüren ve Isparta (Hususi) — Halkevlerinin — açılış yük ratla kutlulanmıstır, O gün evin ar şubesi tarafı n ve orta resim öğretmeni iHadi Usun yardımile küçük bir resim ser yisi açılmıştır. Sergi muhitte de çok alâka uyandırmış ve her- İkes tarafından gezil- tezahü- miştir. Açılış günü. nün gkşamı Halkeyi- nin sosyal yardım ko lu tarafından kimse sizler menfaatine ter. tb edilen baloya bü. tün davetliler gelmiş, çok güzel bir gece geçirilmiştir. Ertesi günü balo hası'atın- dan memleketin beş yüz fakirine Hal - kevi salonunda yemek yedirilmiştir. Ba- loyu tertib edenler de bunlarla beraber 1, masalara oturmuş ve birlikte yemişler » idir. Bu suretle Halkevi her cihetten fay- İdalı olmağa çalışmaktadır. Yukarıda re İtayin edilmiş, gelerek tezimize bir netice vermek için diyebili- riz ki İngiltere vaktile nasıl ki Bay Hit- lere ber türlü hazırlıkta bulunmak ve! İkoca bir ordu yaratmak için ona 1935 tenj 1939 a kadar süren bol ve uzun bir vakit ve imkân vermekle büyük hata ettiyse ve o zamanki tereddüdlerınin cezasını İpasıl ki bugün çekiyorsa resmi İngiltere ve Fransanın âsarını gördüğümüz $ ki tereddüdlerile Alman » Rus koa nuna, hazırlanmak için ihtiyaçlar. olon bir ili seneyi ya işlemiş ve ayni akıbeti kendi el hazırlarıış ali vardır. vo o İbuki Finlâne iill yardımda tehlikeli olabilecek ihtimsileriri den önlenmiş olacaklardır. H. E. Erkilet ( İspartada Halkevi faaliyeti ) sim sergisinden bir köpeyi ve sergiyi ha. arlıyanları gi Gered3 sorgu hâkim'i iği Gerede (Hususi) — Münhal bulunan kazamız sorgu hâkimliğine Bursa müd - detumumi muavinlerinden Emin Geni yeni” vazifı başlamıştır. Çinliler bir bina inşa ettirirken evve- 1â temelleri yaparlar. Sonra direklerle çatıyı kapatırlar, yan duvarlar ve iç tak- simat bilâhare yapılır. Doktora iyi oldukları müddetçe aylık| verirler, hasta olunca aylığı keserler, dektor hastayı iyi edinciye kadar aylı - ğini alamaz. İyi terbiye görmüş bir Çinli davet e - ği yerde ağzımı şapırdatarak yemek yer Mütaleahanede talebe derslerine bar ar bağırarak hışır, i alon, erkekler entari gi-| inlemek için sıcak hir şey fçerler. İİngiliz Çay, İngilizle- tin çok sevdikleri içkidir. e Meşhur amiralı Sydney — Smith çay için der ki: «— Harareti - iz mi var,çay teskin eder. ... Üşüdünüz mü, çay için ısınırsı nizi , Halsiz mi düştünüz. Çay için kuv izi hissedersiniz, . Sinirli misiniz. çay en tesir mü, ckkin dir. sam ön. vetler. Çinliler borçlarını senede iki günde ö- Okayucalarıma Cevablarım Muşta Bay «A: — Evet, Kadıköylü Bayan A, ev- lenmek istiyordu, 10-1-940 tarihli ge- zetenin gene bu sütununda bir mek- tubu çıkmıştı, namına birçok (teklif geldi, gelenleri kendisine yolladım ve bana yazdığı ikinci bir mektubdan an- tadım ki, taliblerden birile uzaktan İ bir konuşmaya girişmiştir, hattâ ben- den fikir de sormuştu. Cevabimı hu- sus! bir mektubla göndermiştim. Ta kat Kadıköylü Bayan A. nın bende yoktur, kendisi her mekt da tekrar eder, ben de cevabımı yazar Z yırtar, sonrada unuturum. # tahmin ediyorum ki, tic, eğer merak e- ts söylerim ve bu ünüz, * Elâzığ'da evlenmek istiyen genç kız ub aldım, zarfının üzerin. n Elazıg postanesinin dam- r de benden $ sütunlsarda görürs i İ de eiçekte Bir m e ——— m derler. Biri yı ilbaş ında, ikincisi de b Deşi n gası var. Yazı da gerçekten bir kadın yazısı. Mektubun başında bir cümle: — Mektubumu âlınca sakın hayret etmeyin, diyor, Hayret etmek âdetim değildir. Her şey olabilir telâkki etmek felselesi saçları beyazlanmış insanlerın imtiya- zı ve zırhı olacak. Yalnız bu mektu. bur beni «hayret» e düşürdüğünü iti- raf edeceğim. Hülâsaten diyor ki; — «Ben orta mekteb mezunuyum, biraz hususi tahsilim var, çok iyi bir in kızıyım, çirkin de d kat işte şu yaşa geldiğim ha'de elân evlenemedim, benim derd bulamaz mz” Ben İstanbuldayım, Türk yur sindedir. ge un buraya en teşebbüsüne kadar varmadı. Bu genç Iehinde prensipte bir defalık bir istediği kocayı na- a kendisine bir yardımım dokunamayacak dive kor karım, TEYZE