Hergün Maliye ihtiyacları ve Yüksek konjonktur Yazan: Muhittin Birgen .# eçen gün Başvekil Doktor Say- damın nutku ile öğreniyoruz kil gelecek senenin bütçesi için yeni ver C giler tarhına ihtiyaç vardır. Esasen muh terem Doktor Saydamdan evvel, bir za- mandanberi, bizzat hâdiselerin bize izah etmekte bulunduğu bu zaruret, Avrupa- da çıkan harbin, bütün dünya üzerinde yapmış olduğu tesirlerin tabii bir neti - cesidir. Avrupada çıkan harb, dönüp do- laşıp muhtelif şekillerde bizim hayatımız üzerinde tesirler yapıyor: Dahili ve hari | <i piyasa fiatlarındaki değişmeler, is - tihlâkine muhtac olduğumuz bır tukım maddelerin tedarikindeki müşkülâ! ve -| saire gibi. Bu arada, teh'ikeli bir devrin bizi tedbirli olmaya sevketmesinden do-! ğan milli müdafaayı o kuvvetlendirmek ihtiyacile yapmış ve yapmakta olduğu - muz masraflar da başlı başma (mühim bir maliye meselesidir. Bütün bu mas - rafları karşılamak için devletin paraya ihtiyacı olduğu gibi, bilhassa gümrük! varidatında tabi olarak vukun gelen ma liye aleyhindeki tahavvüllerin karşılan-| vwel şu sözleri söylemiştir: giler ihdasına sevketmesi zaruridir. İş - te, Başvekilimiz bize bu zaruretleri ves - mi dil ile haber vermiştir. Biz bunları zaten bekliyorduk, çünkü tabif ve zaru- ri olarak, Avrupa harbinin bize getirdi- ği yadigirlardır. Yeni vergilerle yeni varidat aramak ihtiyacı, böyle zaruret halinde kendisini) #7 güzel yüzücüsü bize zorla kabul ettiren bir vakıa oldu-| Bu genç kız Ho- — una göre acaba, böyle fevka'âde bir de- Jandanın en göz - virde, memleketin iktisadi hayatını de ( yüzücüsüdür. mümkün mertebe oğır yükler altına sok Kendisine «Bir mil maksızın ne gibi vergiler düşünebiliriz? yon dolarlık yüz - Suali, günün başlıca meselesidir. Hü kız» ismi veril - ve mektedir. Son gün Bir zamandanberi, bu sunli kendi ken lerde Pariste bir dime irad ettikçe, meselenin kül halinde film kumpanyası « mütaleasını maliyecilere bırakmak Jüzu- na giren matmazel mumu kabul etmekle beraber, üzerinde Willy Den Oudön, durulmağa değer bir nokla görüyorum yeni bir filmde baş ki bugün bundan bahsetmek isterim: İrolü alacaktır. Harb, bütün iktisadi hâdiselerin tabii Oo Genç kız mek - seyirlerini durdurmuş, doğurduğu yeni teb müsamerele - yeni şartlarla her memleketin iktisadi rinde çok muvaf - hareket dhengini bozmuştur. oTürkiye,| fak olduğu ve ar - Cihan Harbinin doğurduğu bu nevi me-| kadaşları arasın - seleleri bugün bile henüz halletmiş bu -|da çok büyük bir hayranlık uyandırdığı lanmıyan memleketlerden biridir. Ya -İiçin yakın zamanda onun en parlak sine- ni, Cihan Harbinden evvelki fiatlar mü-|ma yıldızları arasına geçeceği muhak - vazenesi, ayni şartlar dahilinde, henüz/kak sayılmaktadır. z ii n e a mer isde edilememiştir. Vakıa, bundan fba <p kale mecbur bulunduklarını göre, ret bulunduğu halde, şimdi bir de bu bizi z ibizim sırtımıza yükledikleri bir takım harbin doğurduğu tesirlerle memileke -| aflarıni da kendileri ödemiş ol tin hayatı, sessiz, tedrici, fakat tesirleri 1995" EŞ OMER umumi olan «Iktisadi bir zelzele ye ma-| ruzdur, Vatanın her köşesinde alti ay - danberi devam eden ehâfif a bandın fbarettir. Bir takım mahsulleri- neticesinde, iktısndi bayat sahasının e İma kameri z m taraflarında çöküntüler ve heyelân -|,. ket sems onjonk lar, bazı taraflarında da yükselmeler ve ie a girmiş O ai sivrilmeler peyda oluyor. o Bunun için, *8”, am ederse, Rİ .0- dâha da devam edecek olan bu iktisadi > bu hareketi daha ileri götürecekler - zelzelenin iktısadi topoğrafya harekât -|dir. lerini takib etmek ve bu fiat indeks'le -| Bunların bir kısmından, kolaylıkla iyi rile ifade edilen «çöküntü. ve «sivril yi ihracat resmi ahınabileceğini zanne- me» hareketleri arasında, mütemadiyen 'diyorum. Bu nevi maddeler üzerinde de- bozulan müvazeneyi mütemadiyen iade- Vir devir mütemadiyen tahavvül. edebilir ye çalışmak bir devlet ve siyaset vazlfe- Zietediyreme eğer e sidir. pa iç kimseyi rahatsız et - İşte, maliyenin #btiyac'arının yeni ver sizin, bugünkü harbden doğan maliye ih- i.olândanın ederken bu, bütün dünyayı sarsan «ikt-|7'na yükletmek kabildir. #adi zelzele, nin yaptığı tesirleri hatır -| Eğer teknisyenler bu mevzuu dikkat - Jamakta bir fayda vardır. x Konkret olarak şunu söylemek istiyo- ruz: Her harb, bir takım maddeler üze - © rinde yüksek konjonktur hareketi uyan- dırır. Muhtelif yiyecek maddelerile muh telif iptidaf maddelerin flatları, bu ik - İSTER kaydetmiş, diyor ki: — «Polonya harbinden sonra yüksel dün 1860 kuruşa çıkmıştır. 'Türk parasının kıyınetini düşürecek altın toplamakta olmalarıdır. lar hakkımda ceza! tedbirler almak üze: Jerdire Arkadaşımızın verdiği haberi küçük müstahsiller istifade edeceklerdir. Kğer,İ| edelim: bu nevi fiat yükselmeleri yapan inadde- Jer Üzerinde bir ihracat resmi tesiş edi. lecek olursa mali ihtiyacların hıç ol - sine gelince, bu haber yanlış olacaktır. İDYie bir takım ipidai maddeleri harle- Cazibe kanununun büyük kâşifi Newton ölümünden az ” «— Beni dünyanın nasıl gördüğünü bilemem. Fakat ben mas zarureti de devleti yeni yeni ver -| Kendimi bir Bahrimubitin sahillerinde ele geçirdiği İşte, zihnimizi işgal eden fikrin esasi | gilerle karşılanması zsruretini mütalea |tiyaçlarının bir kısmını olsun, başkala - İNAN, Bir gazete piyasada altın fiatının yükselmeye başladığını | sına bağlıdır, böyle bir kararın alındığı ise işitilmemiştir. yükselişe sebeb bazı kimselerin sebebsiz olarak piyasadon Alâkadarlar bu vaziyet üzerine sebebsiz altın toplıyan- Altın fiatı 1860 kuruşa dün çıkmadı. Dört beş gündenberi İki aşağı, beş yukarı hep ayni sularda dolaşıyordu. Altın topliyanlar hakkında cezaf tedbirler alınacağı bah- bundan hiç kimse müteessir olmaz. Hat-|l kanunla bırakılmıştır, takyidi yeni bir karar alınma- sen: bugünkü yapanlar, sa < t vi. £ di Ve Ç ar slınma- İ ceğine inanıyoruz, fakat ey okuyucu i memleketler olduktüön ve yiye - İSTER IN AN. ISTER INANMA!.. kabuklarını temaşa eden bir adama benzetirim. Bilmedi- Sözün kısası Ana, baba, evlâd Mubbeti... Ve yol! E. EkremTalu —/ edbin insanların, içinde yaşadı- ğımız âsrı kötülemek için daima ileri sürdükleri iddialardan biri de 20 mane çocuklarından ana, babaya karşı sevgi ve saygıdan eser kalmadığıdır. Ben, bu iddiaya hiçbir zaman iştirak etmedim.. edeceklerden de değilim. Bu- günkü gençliği takdir ve tebcil ediyorum. Hem evlâd babası, hem de muallim ok duğum için bugünün çocukları ve genç- leri hakkındaki bu kanaatim tecrübeye müsteniddir. Çocuk ve genç, kendilerini sevdirmesini ve saydırmasını bilen kim- selerden sevgi ve saygısını esirgemez. Babalık ve analık ödevlerimizi hakkile ifa eder, evlâdlarımıza yakınlık ve bağ- lik gösterirsek, onlar da bunu elbette karşılıksız bırakmazlar ve burakmıyor Jar. Bu mukaddimeden sonra, " geçen gün elime geçen bir İngiliz güzetesindeki şu müessir fıkrayı, müddeamı isbat için şu- ğim şeyler Bahrimuhit kadar payansız ve bildiklerim de de- /raya naklediveriyorum. niz kenarında midye seyreden bir adamınki kadar mahdud- midye dür» söz ARASINDA YE Hergün bir fıkra Film artistlerinin .Evlenmeleri Komşuları ikaz için di) e Es 3 Hi i ul) | İ lemaz ev içinde ayaklarını yere bura j vura dolaşırdı. Alt katta oturan kom- $ mke i li — Karın şarkı söyleyince, ne diye i ayaklamnı yere vurup dolaşıyorsun, dedin ayaklarını ne kader yere vur- i san gene karının sesini duyarsın. dl: vura vura dolaşmamın sebebi büsbü- $ tün başka. karımla ayni odada olma- $ dığımı, onu dövüp ( hağırtmadığımı, 3 kendi kendine şarkı söylediğini kort ; şulara başka türlü nasl anlatabilirim. i mmm e bi Harikulâde bir ilâç Keşfe ildi Cambridgede tıb cemiyeti harikulâde bir ilâcın tetkiki ile meşgul bulunmak-! |tadır. Bu ilâc sayesinde vücüddeki yara»! İne 1 dan üçte iki nisb tinde | LE Russel ile evlenmiştir. Lee Rüssel sasını teşkil eden maddenin ismi epuca- iris bulunmakta idi, tandır, ———- İ Bu maddeyi keşfeden Kopenhagda . İ4Karisberg Biolojik İnstitüte müdürü İdam mahkümları arasında kur'a iDr. Albert Fisherdir. İ Epucstan denilen bu madde toz halin- ala Se 1 a hastır: dedir. Bu toz yaralar üzerine serpilmek- Bolivya kanımuna göre ayni vak'a - İte, tozun üzerime de gazlı bez sarılmak» | tadır. Bu pansuman beş günde bir tecdid' edilmektedir. Jdan dolayı idama o mahküm edilenler Herhalde epücatan cerrahi öleminde Kv” Çekebilirler. Bu kur'a meticesinde mühiri bir ink“4B 'vücüde getirecektir. | mahkümlardan bir tanesi idam edilir, he işliyecek olurlarsa bize iyi netice ve- Ee yer kürek cezasına Kalır: receği muhakkak olan bir plân verebi - aça ve Francisco Manani i - lirler. Bunu hatırlara getirmek istedim. erin bu iki idam mahkâmu arasında Kuk PR B; kur'a sekilmiş ve Francisco kur'ada kay- Muhittin (4Yirgem / bettiği için derhal Kurşuna dizilmiştir. İSTER | İNANMA! Esasen bu sahada herhangi bir takyid vazetmek altın fiatını eksiltmez, bilâkis yükselmesine sebeb olur. Hâdise hem ru- hi, hera de iktisadidir. Ruhi çephesine meselâ Başvekilin sen Dutku gibi memlekete ferahlık verici, bedbinana propagan- daları kırıcı tedbirlerle karşı koyabiliriz. İktisadi kısmı için ise iktisadi tedbirler gerektir. Bugün Türkiyenin altın piya- sası beynelmilel piyasanın çok fevkindedir. Merkez Benka- sının bu furktam İstifade ederek, kendi yaziyetine hiç do- kunmaksızın hariçten bir miktar altın getirerek dahilde sat- maya ve bu suretle bir kâr temin etmeye imkân bulup bu- lamıyacağı düşünülebilir, bunun haricinde fazla korkağa, fazla bedbine sermayelerini sabit #sta tahvil etmek imkân- Jarı da verilebilir, milf emlâk ve araziden satılmasına karar verilip te henüz satılmamış olanların biran evvel satılığa cikarılmaları hatıra gelen ilk çarelerden biridir. Hülâsa biz iktisadi hâdiseye iktisadi tedbirle kolayca karşı konulabile- meye başlıyan altın mahiyette ölan bu re faaliyete geçmiş- bir noktada tashih Zira alti ticareti Biliyorsunuz ki, İngilizler, çocuk'arı; düşmanın muhtemel hava taarruzların- dan korumak maksadile büyük şehirler- den çıkarıp uzak köylere nakiettiler, Bu meyanda, 13 yaşında ve Ronald Niyumen adında bir çocuğu da, Londra- dan 45 kilometre ötede ufak bir köye sevketmişler. Geçenlerde bir gün, küçük Ronaldın, anhesile babasını son derece göreceği gelmiş. Cebinde tren parâsı yok. ne yapsın?. Londraya kadar nasıl gitsin? Yaya yola çıkacak olsa, kırk beş kilomet- relik mesafeyi, ufacık ayaklarile ancak iki günde katedebilecek. Daha geri bir vasıta lâzım ki, geceye kalmadan, gün- düz gözile varsın. Bütün bir gece düşündükten sonra, ertesi sabahleyin erkenden kalkmış, te- kerlekli patenlerini ayaklarına geçirmiş ve Londra yolunu tutmuş. Bu dümdüz yolun üzerinde tam sekiz saat, durmadan, kayarak, akşam Londraya varmış ve sevgili annesinin boynuna sarılmış. Ertesi gün, yorgun, fakat iştiyakını | tatmin eylemiş o'maktan memnun Ve mes'ud, kendisini trenle köyüne iade et- mişler. Ben ki, biraz evvel de dediğim gibi, zamane çocuklarile eski zaman çocuklas Sinema artisti Herbert Marshall Edva|rı arasında hiçbir duygu farkı görmem, Best isimli karısından ayrıldıktan üç | küçük Ronald'ın bu macerasında hiçbir hafta sonra gene bir filim yıldızı olan| fevkalâdelik bulmadım. Onun, ne iyi bir anne ve bir bubasi daha çabuk kapanmaktadır. Bu ilâcın e-| Marşaldan evvel, bir manzumecinin ka-| varmış ki, evlâdlarının gönlünde daya- hılmaz bir iştiyak uyandıracak kadar ©- na muhabbet aşılamışlar.. O halde - diyeceksiniz - bu macerada mâdemki fevkalâdelik bulmamışsın, Üze- rinde ne diye durdun? Onu da söyleyim. Ben bu hikâyeyi okuduğum zaman içimde gıpta ve tahassür uyandıran cihet, üzerinde sekiz saat, durmadan, tekerlek- li patenle, bacak kadar bir çocuğun ka- yarak gidebileceği 45 kilometrelik düm- düz yolu gözününe getirmek oldu! E Ekrem Calu Bir İngiliz vapuru battı Londra 3 (A.A.) — 1176 tonilâte luk İngiliz Albanie vapuru, Cumartesi cünü bir mayne çarparak İskoçya sa - hilleri açıklarında batmışır, Geminin birinci ve ikinci kaptanı ölmüş (ve diğer mürettebat kurtarılmıştır. ramen sar ami üzeri ©