SON POSTA Sayfa 9 İnönü - Kız muallim Kir mektebleri arasında yapılmakta olan) yoleyhgi müsabakalarına dün de Kız Mal. Um Mektebi salonunda devsm edilmiştir. . | Birsel müsabaka Kız Muallim ile İnönü Msesi arasında yapılmış, Kız Muallim mek .| tehi galib gelmiştir. İkinei müsabakada E Tenküöy Tisesi, Boğaziçini mağlüb (o etmiştir.! Üçüncü mümabaka, Çamlıca Jin İstiklâl ize. ; Meri arasında yapılacaktı. İstiklâl gelmedi - #lnden Gambca hükmen galib sayılmıştır. | Galatasaray takımı l Berula gidiyor ! Galatasaray klübü futbol takımı iç maç yapmak üzere Beruta davet edilmiştir. Ta- kım Mart ortasında Bez gidecektir. * Seyahat on beş gün katar devant sdecek.| ir. Mektebler arasında kır koşusu! Mektebler arasındaki Kir koşularnun dör-| düncükü Pazar günü Kadıköyde yapılacak. Ur. Mektebiler şampiyonası mamile yapılarak! bn müsabaka 4000 metre üzerinde alacaktır.) Yenerbahçe stadında başlıyacak olan koşu gene #taddaki bir turla bitecektir. Yeni bir fibol turnuvası Balkan güreşleri münasebetile ilg maçları tehiz edildiğinden Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Beyoğluzpor takımları srasında bir turnuva tertib edilmiştir. Pazar sabahı i£ maçı Frnerbahçe.Bey- Oğluspurla, Ikinci maçı saat on birde Gair. tamaray da Buşirtaşin yapacaklardır. Cepheden spor sahasına Fiklândiya Norveç hokey takımları Oslo. Fakat gel de anneme anlat, Zavallı Maryoranın her halinde bir tuhaflık, her hareketinde bir başkalık buluyor. Maamafih hakkı var; annemin şarklı gözlerile Maryoranın garbl: hüviyeti ek bette öyle görünür. Hayır; munsıf olmalıyız. Maryoranın Giyinişinde, oturuşunda, konuşuşunda, Yiyip içişinde, her şeyinde, bizim kızla- rumızın yüz sene sonra dahi erişemiyece- Ği, bir başkalık, bir incelik var. Kadın, erkek fanatik olan'ar bu hak'kati, içle- rinden itiraf etmekle beraber, açığa vu- ramıyorlar. Efendim; bar ertistlerinde bile Maenr veya Rus kadımlarile bizim- kiler arasında az fark mı var7. Evet, bu mallarm ikisi de bir cins amma biri âdi köy kilimi, diğeri İran hahısıdır. Cinsiye- tin birliği, kıymette de müşareket veya müsavat hakkı verecek değil ya?. Halkta tuhaf bir cecnebi kadınla te- ehhül aleyhtarlığı, belirdi. Kabahat halkin değil, yabancı kadınla evlenenle- Ye memuriyet kapıları kapanıyor. Doğ- Tu mudur i?. Evet, ecnebi hükümetlerde de ayni u- &wk var amma onlar başka, biz başka!.. Ben, bu dejenere adamm bana bile istikrah veren mantalitesini tahlile çalı- gırken içeriye giren Maryora seslendi: — Ne yapıyorsun burada kuzum?. — Biç Maryora; seni düşünüyurdum. — Beni mi, neden?. — Sevivorum!?. Bir doktorun günlük notlarından Hamburluk çi pi Kamhburlukların sebetilerinden diğeri de amudu fikarı veremidir. Buna (Mal dâ pot) derler. Amudu fıkarinin ekseri- yetle bel kısmındaki! fıkraların kemik Yeremine mal dö pot derler, Bu hastalık ta çok mühim ve tehlikelidir. Mümkün oldufu Kadır çabuk iaşbisi ieab eden hastalıklardandır. Yoksa Amudu fıkari de gayri tabillik ve suiteşekküller başla. dıktan sonra yapılacak tedaviden büyük bir fayda memul değildir. Olsa olsü has. #elik tevki? edilebilir. Fakat suiteşek — küller baki kahır, o zaman husule gelen bu eğrilik arkaya doğru olursa tam kam. buzlak olur. Basan da yanlara doğru arovdü fıkari eğrilir. Ve sadır kemikleri de, çatı kemikleri de bu Inhhmaya tabi olarak yan kambuzluklurı teşekkül eder, Amudu fıkari veremi doğrudan doğruya «Son Posta» mın tarihi tefrikas: 155 Yeni bi — Bre o çırağı tanırım, bir bodur ço- — Haberiniz var mı, bizim Hıristo bir debağ yiğiti vurmuş... — Bre hangi Hıristo?! — Karşıda, Balıkpazarı yanında basının yağ mahzenleri vardır... — Bre tiz söyle o yiğit bu işi neden yapmıştır?.. O bir nazik çelebidir, bu bal- dırları çıplak debağ levendleri ile ne &- bi- BATAKMHANESİ xazan: Reşad Ekrem r tuzak — Benim gözüm de seni kestirir bir yerden amma. nereden?. Dedi. Yandım Ali, saf görünmesini pek bilirdi: — Benim ağacığım. sen Edirnekapısı taraflarından mısın?. Diye sordu. — O taraflarda hiç oturmuş değilim. — Ağacığım ben geni galiba bir sey- İ ancak 17 nci olabilmiştir. bir kemik veremidir, Kemik veremleri diğer kemiklerde de olabilir. Bütün ve- Tem tezahiiratı gibi kemik veremi de çox mühim ve akıbeti tehilkeli olan bir hastahktır. Amudu fikari veremi için yapdacak tek tedavi tesbittir. Yan! alçıdır. Ve ayni zamanda urun aylar ve belki bir İki sene devam edecek olan &stirahati mutiukadır. Hasta sırtüstü yatmağa mecburdur. Ba. zan bu hastalıkta çürüyen, eriyeri kemik kısını bir fistül bir yol bularak harlee akruya başlar, Böylece hastalık kemikte diğer Xısımlarına da yavaş yavaş yayıhr Amudu fikari veremleri şıkı ve çabtk bir teshis ve tedavi We olduğu yerde tevkif ediebilir. Ve İyi bukıldığı takdirde ta. mâmen şifayab olabilir. Böyle pek çok vakalar o görülmüştür. e Güneş teda - visi, bol gıda, alçı tedavisi en esaslı yırdımcıdırlar. Cevab istiyen okuyucularının o ponta pulu yollamalarımı rica ederim. Aksi tak dirde istekleri mukubelesiz kalabilir. mektebi takımları da buz üzerinde bir maç yapacaklardır. Fin. lândiya hokey takımımı teşkili eden sporcu. larm hepsi vatanlarınm müdafaası için cephede bulunmaktadır. Bu sebeble Pin) Bir otel hademesi temizlik yaparken sporcuları cepheden hareketle doğruca Nor- yaralandı veşe gidecekler ve maç yaptıktan sonrâa| (Beyoğlunda Meşrutiyet (caddesinde derhal cepbeye döneceklerdir. hasilatı Finlândiyaya verilecektir. Meşhur İngiliz atleti Wooderson kır koşularına giriyor Bir mil koşu şampiyonu meşhur İngilir atleti Wooderson kir koşuları Üzerinde çü Uuşmuya başlamıştır. Fakat Uk müsabakası! kendizi için büyük bir muvaffakiyetsirlikle bitmiştir. Londra civarında 8 kilometrelik bir kır koşusuna giren Wooderson bu yarışta Müsabaka | Kristalpalas otelinde hizmetçi Ali, dün otelde temizlik yaparken başı asansörle duvar arasında kalarak yaralanmıştır. Ankara borsası Açılış , Kapanış 28/2/M40 Fiatlar Yugoslavyada lig maçları Yuguslarya lig maçları İki grup Üzerinden yapılmaktadır. Sırbistan ve Hırvatistan na. mu ile ikiye ayrılan beher ligde onar takım vardır. Sirbistan grupunda Beogradeki, Hr.) vat şrupunda Cradyanaki birinci vaziyette. dirler. Şimdiya kadar yapılan maçlarda şeh. rimizin iyi tanıdığı Yugoslavya klübünün santrforu Pelroviç 19 göl atmak suretile bir) yapmıştır. İ Bir işçi elini makineye kaptırdı. | Süreyya Paşaya aid mensucat fabrikasında çalışan işçilerden | Adil, dün elini makineye kaplırmış ve| parmakları kesilmiştir. Yaralı tedavi edilmek üzere hastane ye kaldırılmıştır. Maryora güldü. rahati eadis bulan züppelerdi ki Erzuru- * mun Irakta mı, yoksa Finlândiyada mı , Suvare hakikaten mükemmel. buna|bulunduğunun pek te farkında olmama- “İsim günü ziyafeti; demiyorum; çünkü İlarına mukabil Karisbadın, Vişinin, Ba- dekolte kadınlarile, frakh (erkeklerile,İdenbadenin, Nisin yerlerini haritağdın resmi ve sahte edalı komplimen yığınla mükemmelen ezberlemişlerdi. Malatya- rile, bu akşamki toplantıya, suvare ismi |yı kaba, Erzincanı geri, Tireyi adi, Öde- daha çok yakışıyor. mişi perişan, Kayseriyi iptidai buluyor- Herkesin üstünden ve dilinden uydur» /lardı. Hele Çekirgede istirahati, Uludağ- ma kibarlık akıyor: da sporu, Gölcükte eğlenceyi, Bozdağda — Arm hürmet ederim baysnl., tedaviyi «gülünç» lüğe bile lâyık görmü- — Os. nasılsnız Bay Panterman?. | yorlardı, — Teşekkür ederim Bayan Saldırmağı müheyya bir kaplan ihti- Çoktanberi sizi kaybettik efendim.. yasile karşısındaki bayanı süzen Bay — Vişide idim; doktorum kür tavsi; etmişti de... 7 İveti bekliyen Bayan Friçer. bu akşamki Yalan!, Bu bayan, Siren kalabalığın içinden seçilmiş birer hakkak Yedikulede geçirmizi.. Mİ ime, idiler; kadim, eekekM diğerleri — Bendeniz de Karisbada gittim; av- de, aşağı yukarı, bu tipte insanlardı. dette bir hafta kadar Nise uğradım. Bu da yalan! Yabancı bir bankada |ls, göz süzüş iç çekiş alabildiğine gidi- kâtib olan bu bay, mutlakm on beş gün)yordu , evvelsine kadar Mudurnu okasabasında,| Sihirli tek yeşil gözüm, gayri ihtiyari, teyzesinin yanında idi. Maryorayı aradı ve nmu esmer güzel bir Bunlar. Anadoluda seyahat veya isti-İgencin kollarında, cazın temposuna ayak Sihirli göz konuşuyor Pantermanla baygın bakışlarile aşk da- sevgilileriniz var mı?. Dans, şampanya, kur, mütekabil ba-| baktıktan sonra cevab verdi: İranda, bir cemiyette falan görmüş ola- 'cağım... — Benim gözüm de seni Kâğıdhane mesiresinden... Yandım Ali düşünmeden attı: — Hah... Şimdi buldun ağacığım... Geçen yık kuyumcu esnafı gelip çadır kurup bir hafta zevk ve safa ettikte, be- İni kuyumceubaşı at uşağı ve çadır oğlanı İdiye beraber götürmüştü... Yandım Ali için, Kadıköyünde, deni-| Hüseyin efendi de, delikanlının safi 26 düşmüş bir sarhoş rolü oynamak ge- İyetinden istifade edeyim dedi: İyet kolay bir şeydi, Yakat baldırıçıplak| | yayan doğrudur yiğit... Bende o için buna lüzum bile kalmamıştı. ni kuyumcubaşının kapısında idim... ADL İN ER yy Kl şü Şi yüzgeç olmasına rağmen çok yör; : i i iii düşmüştü. Kuşağını, denizde iken ç idi. Renk vermedi. Hemen kalktı, Hüse- bırakrmştı. Mintanını de gene denizde'Yin efendinin eteğini öptü, yanında, e- yüzerken çıkarmıştı. Ayağında kısa diz!deb ile diz çöktü: çakşırı vardı. Omu da, sahile çıkıp kaya-) — Ağa kusurumu affet... Seni birden lara uzandığı zaman, üstünde kurutmuş-! tanımadım. ben senin fhsan ve bahşisin tu. Dördüncü Muradın yüzüğü O parma-Jalmış bir uşağınm... ğında idi, taşını da avuç tarafına çevir.) Dedi. Gümrükçü Hüseyin efendinin mişti. Ertesi gün sırtına bir eski minten'hükmü şu olmuştu: «Bu baldırıçıplak bulup takmak ve İstanbula giden kayık- saf kalbi, temiz yüzlü bir gençti, Ken- lardan birine parasız atlamak Yandım 'disini birisine benzetmişti. Ne çıkar? Bu Ali gibi kopuklar için işden bile değildi. benzetiş, şimdilik kakvede bir sohbet Fakat, ne olur ne olmaz, bayrama ka-'vesilesi olurdu. Belki de ileride bu biça- dar Kadıköyünde bir kayıkhaneye ya-İre genci yanına da alırdı, Tam bu sırada naşma olarak girmişti. İstanbula, bayra-İidi ki Arnavud Sinan görünmüştü. Yan- mın ikinci günü dönmüş, Fazlıpaşa *a-İdım Ali kaş ve göz ile işaret verecek vas rayı civarndaki kahvehaneye de Hüsc-İkit bulamadan, haydud, gözlerini açıp yin efendiden ez evvel, Midilbiyi, yahud İdelikanlmın üstüne yürümüştü” Arnavud Sinanı görmek içm gelip otur! || More oğlan neredesin... More İe- muştu, Bu yaman serseri, Gümrükçü|, ju kazan gibi karıştırınız kaç gün- Hüseyin efendiyi görür görmez tanımış İdür!,. tı. Fakat, dördüncü Muradın gözden) Diyerek çöktü ve Hüseyin düşmüş bu meşhur adamının, böyle, ki- ehemmiyet vermiyerek: yafetini değiştirerek bu taraflarda do- a i — Bre Yandım Ali. bre oğlan! laşmasım, bir tesadüf eseri saymamiıştı. 0 > herli sultan tiz seni ister... Bunda bir iş vardı. Yandım Alinin bur- — ği pu, böyle zamanlarda iyi koku alırdı. Hüseyin efendi gözlerini. adını Yan- Gümrükçünün suali karşısında tereddüğ| dm Ali olarak öğrendiği bu gence dik- e mişti, Bu kopuk Gevherli hanımın ne- deni birisine benzettin galiba oğ.)siydi? Gökte aradığını yerde, hatta ya- ln rında mı bulacaktı? Serseri de, Hüseyin — Vallah ağacığım. görüm seni ye-Jelendinin böyle kıyafetini değiştirerek bansı görmez. seni bir yerden, bir za-İbu semte gelişinin sırlarını çözmeğe çe- mandan tanırım gelir bana... hışıyordu. İşi Giren bıraktı: Hüseyin efendi, bu dal vücudlü ve — Bre Gevherli hanım senden tiz Tay» dilber yüzKü baldırıçıplak le konuşmak | yarzade İle Midilli çocuğu ister... fırsatını kaybetmek istemedi: (Arkası var) — Siz bir harikasınız madam... — "Teşekkür ederim Niçin bize her zaman gelmiyorsunuz?. y — Henüz bu akşam şercfyab oldum uz madam... — Hakkınız var. Sizi her zaman bek- a lerim. Meselâ yarın Pazardır değil mi? | Besim Su — Evet madam... uydurarak, dönerken gördü. Alâkamıl — Pazartesi günü öğle yemeğine sizl bunların üzerinde teksif ettim: Genç, bekliyeceğim.... fevkalâde mahcub görünüyordu; Maryo-| op, gözel ra ise genci yiyecek gibiydi. Tubaf şey, deni gençle Maryora rümence konuşuyor- içtikçe sürtüklüğünü Her şeyi unutarak ve bütün insanlar-|dana vuran Maryora, © gece, adının Hil la alâkamı keserek işitme kabiliyetimilmi Kaynak olduğunu bilâhare öğrendi. onlara tahsis ettim. Maryora sordu: ğim, gencin yanımdan ayrılmadı. İmkâ. semi 2 5 ?. nın bulsaydı Hilmi Kaynapı salondan — Köstence Türk konsülatosunda me- çekerek elinden gelen her çeyi va â i şeyi yapacaktı, murum madam; orada öğrendim. Bast Ykiye doğru davetliler giti — Şu halde Romanyayı tanıyorsunuz; sep, İaman ne memnun oldum! Köstencede * Hulki Soyer eve döndüğü zaman, Ba- — Hayır madam!. yan Vasfiye ile Maryora ve madam Nik — Tuhaf şey; bu kadar gençsiniz, bu | kolesko arasındaki türkçeli, rumenceli, kadar güzelsiniz; niçin?. namik Giz Genç, kollarındaki kadına hayretle t rp i m e .— yordu. İşaretlerle takviye edilen bu kö- — Sizin kadar güzelmi bul < für sağnağı, sabık Yen heyeti arasından madam... mühendis Hulki Seyeri şaşırtmıştı. An- — Çok kibaramız bay! © İnesi, kaynanası, karısı hep bir ağızdan — Hakikati söylüyorum madam. bağırışıyorlardı — Beni çok mu beğeniyorsunuz? lp vereceği vardır?. — Hani geçenlerde bir beyzade Fe- nerli Panayot kalfanın kızı Anastasya- yı vurup bu debağ ocağına sığınmıştı.. kestirir... yağcı Hıristo için Fenerli Pansyotun kı- zıma tutkundu derler... hayduddur. elendiye Gev fırsatı kaçırmıyacağım İ (Arkası var)