Memleket Efaberleri Trakyada yeni birçok Halkevi binaları yapıldı Bu sene içinde Çorlu, Babaeski, Keşan ve Yenicede birer cezaevi inşa olunacak SON POSTA Kocaelide Sulama faaliyeti vilâye - müdür - İzmit (Hususi) — Kocaeli tinde teşekkül eden su işleri lüğür lamıştır, Sakarya nehri vilâyet hududları da- hilinden geçerek her sene ( feyezanlar yapmakta ve mezruala zararlar ver -| mektedir. Su şleri müdürlüğü, Sakar- ya nehrinin vilâyet dahilindeki yatak- larından Karadenizde döküldüğü Kef- ken sahillerine kadar olan kısımlarını teimizletecek, sulama ameliyesini isti » ade edilebilir bir şekle Hfrağa çalışa - ak ve büyük nehrin her sene yaptığı le önlenmiş olacak - rındaki © kaplıyan ar - Hen erinden kateden kolları. mi Babaeskide yeni yayılan Halkevi binasi Edirne (Hususi) — Geçen senelvinin de yapılmasma Adliye Vekâletin- Kırklareli, Babaeski, Gelibolu, Biga)ce karar verilmiştir. ve Yenice merkezlerinde modern ve! Gönderdiğim resim Babaeskide yeni plânli bir tarzda Halkevleri yapılmı yapılan Halkevi binasıdır. Mahallen ve C. H. Partisinin mü işterek | VE PEEN EZ, yardımları ile vücude getirilen bu bi-; İngilizler yeniden Uzüm satın naların bir kısmı açılmıştır. Bi a alıvor'ar m gl şir be mir (Hususi) — Bu mevsim içinde altımda bu sene de nin z | iaşe neza adınd İzmirden köprü. Lüleburgaz. Çorlu, Çanakkale); 30.000 İm ve Ayvacık merkezlerinde birer Halk izler evi binasının inşası kararlaştırı Binler merkezden plânları dahi gelmiştir. Türkün milli varlıklarını topk ve olgunlaştıran bu kültür kaynakları-'ki Fransız ve İngiliz askerlerine tevz ın rolünü kavramış halk yer, yer yeni | edilecekt Halkevleri binalarınm kuruluşunu $»- vinçle karşılamakta ve bunun için el- den gelen her türlü yardımı: da yap-| Bursa, (Hususf) — Dün ve evveki maktadır. Umumi meelislerin her) gün, yurdun her tarafında olduğu gibi yerde toplandığı ve belediyelerin de)şehrimizde Ha'kevlerinin sekizinci yıl bütçelerini hazırladığı şu sırada devlet | dönümü törenle kutlulannıştır. Cumar- merkezinin yapacağı yardım yanında, |tesi günü akşamı çaylı bir toplantı y halk ta kendine düşen ödevleri seve se- | Pılmış, mutuklar söylenmiş, şiirler okun. ve vapmıya hazırdır. muştur, Ertesi Pazar günü öğleden v vel fotograf sergisi açılmış, Atatürk a- Haber aldığıma göre bu sene İçinde) nıtına çelenk konulmuş, yeni Halkevi Çorlu. Babaeski ve Keşan ile Çanak-|yinasında resim sergisi küşad resmi ya-| kâlenin Yenice kazasında birer cezâae-'pı'mıştır. m ( İzmirde Hnlkevleri bayramı ) r. Geni üzümü $ VEİden 10.000 ton İdir. Bu an yeni- üzüme ta iltere adına Fran- sinde Burs»da Halkevleri bayramı İ konuşurken Altme: İlemine göç ederek üç gün, likte yaşamışlar İ bir mecraya akıtılarak Adapazar dan Saka verilecektir Bu suretle 100” bin dekarlık geniş bir saha hem su isti- lâsından ve hem de sıtmadan kurtarıl- mış olacaktır. vada, arazinin Sakarya nebri| imca haritası yapılmaktadır. Pa ın sulanma işi, proje şeklinde rilecektir inün esi tesbit dir. Bu vaziyet, vilâyet dahi- inin daha geniş bir bulunduğunu mu mukov Naf'a San: su sev edihne lindeki sulama işlei çanta lamak göstermektedir. Adapazarındaki Çarık suyunun mez) ının da pek pis olduğu görülmüş - ı yolundaki, i gideri! köyleri üzere kı, —bu hu- âmına göre— su yo- temizleme işlerinde 3 gün çalı- aklardır. Bu maksadla su işleri mü- nden vilâyete rapor verilmiş - un Gümüşhac'köyde bir k'z kacırma davası men'i muhakeme kararı v ile ne'icelendi işhacıköy, (Hususi) köyünden Hamdi Çelik adın deli- kanlı, Derbend köyden Alimeyi kaçıra- rak üç gün dağlarda gezdirmekten ve bikrini izaleden suçlu olarak sorgu hâki- mi Ali Tekimen tarafından sorguya çe- kilmiş ve yapılan tahkikat neticesinde Obruk ki | EE ikinci defa olarak ziyaret ettiler Enkaz yığınları altından yükselen İstiklâl marşı n ilk faaliyeti görülmeğe baş -! (Baştarafı 1 inci sayfada) hakiki hikâye taptazedir bence. Kıyamet kopmuş, Erzincan o toprağa gömülmüştür. İmdad ekipleri yolların kapalı oluşundan geçiktiği için şehir gün-| lerce felâketle büşbaşa kalmış. Enkaz al- tında kalanla ratle kurtarmak, herkes | kendi başının, kendi kayıbının çaresine baktığı için mümkün olamıyor. Her çöküntü altından canhıraş feryad- lar yükseliyor. Sağ kalabilenler, asker, mahkümlar güçleri yettiği kadar her se- se, her istimdada yetişmeğe çalışıyorlar. Fakat adedleri he olursa 0'sun bu müm- kün mü? Bütün şehir üzerine tavan yı kılmış bir oda gibi ayni ağırlık altında. Durup dinlenmeden enkaz altında ka- lanları kurtarmağa çalışahlar, birdenbi re derinden gelen bir marş sesine kulak- larını kabartıyor ve duruyorlar. Bu İstiklâl Sesten, bunu söyliyenin bir çocuk olduğunu anlıyor- lar. Sesin eği tarafı tayin ederek k»- kocaman bir ev önünde duruyorlar, Burası âkimi Tahsinin evidir. Kerpiğ. tahta, kalas yığınları arasından bir ço- cuk sesi gelmektedir. Çocuk: — Kurtarın beni! Diye bağır Enkazın zirvesin- imdad deği, bir si k'âl marşı, milli marşımız. manzaranın dehşetine lâketin, rağmen men'i muhakeme kararı verilmiştir. Da- va, kızın babası tarafından açılmış, taz- yik neticesi, Alime de Hamdini de ifade vermiştir. Hâdisenin içyüzü şu- dur: Hamdi ötedenberi tanışıp seviştiği Ali- menin köyüne bir gün gelerek kızla — Hamdi ben yarın Karabayıra odun kesmağe gideceğim. Oraya gel de uzunca konuşalım, diye Aşıkına randevu vermiş. | Ertesi günü elde baltalar olduğu halde Karabayırda buluşmu değil, dünyada slâkalarını e aşk Â- ç gece bir- Resmen evlenmelerine mâni bir halleri bulunmayışı da nazarı| dikkate almarak men'i muhakeme kârü- rı verilmiş, iki âşık yeni bir yuva kur-| mak Üzere köylerine dönmüşlerdir. Konyanın 3İ yıllık era memuru tekaüd oldu Konya lera dairesinin $i senelik emekter| İzmir (Hususi) — Halkevleri bayra.|temsilleri çok beğenilmiştir. Fotoğraf- mi İzmirde hararetle tes'it edilmiş ve er nutuk söyliyen parti başkanımız Halkevimizde gayet güzel mi gün|Âtıf İnanla kız lisesi ve kız enstitüsü ve gece yaşanmıştır. Kız , kız öğ-| çocukları temsilleri esnasında görül | retmen okulu ebelerinin &oro ve Pazar Ola Hasan Bey D Hasan Rey zetede okudum... byormuş. . Yeni on paralık bası- memuru Köse adile anilan Nuri teknüdlüğü. nü istemiş, çekilmiştir. Ancak bu, hafızası İçok kuvvetli memurun yeri doldurulama - mış, bu yüzden eshabı mesalih vorluk çek « ek başlamıştır. iyor ki Hasan Bey — Dilenci- | İnun ters bir teze Jar: Korkma sö: al sancak Sönmeden yurdumun üstünde (tüten en son ocak. Küçük bir hançerenin Oboğmaklarına şiddetle çarparak çıkan bu marş, bir ke- limel şehadet gibi muztarib Er: masına doğru yüks Derhal kazmalar, geliyor. Topraklar, kal Bütün bunlar oluncaya ka bitmiş değildir. Çocuk bileceği en üst perdeler etmektedir: tlağının basa- marşa dev Kahraman trkıma bir gül bu ne sid- det, bu celal Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl İki kuvvetli kol koyun, yalnız başt se kalaslar arasından çekip on on bir yaşlarında bir ilk mekteh tale- besidir. Tenyorlar. Snih hâkiminin oğ- tu. best kalarak kalın Daha sıkıştığı cendereden dan; — Beni bırakın, diye bağırıyor. nemle, babam da var! Kâzmalar, ek'er tekrar harekete geliyor. Beş dakika sonra ana ve baba da rtulmuştur. Minimini ilk mekteb çoruğu son ne-| fesini veren bir insanın kelimei şehadet kurtulma. getirişi gibi, ölümle pençeleşirken milli marşını söylemesi, o dehşetengiz çöl sırasında bütün rabıtaları kopan şuuru- hürt mi7. Kafasına dü- şen ağır bir cismin sersemlettiği tenden > nin elinden yakasını kurtarmış bir gay- ri tabil hareket mi?.. lerle tramvay biletçilerine müjde azizim! Hayır! Kendisine soruyorlar: — Niçin İstiklâl marşı söylüyordun! İmdada koşanlar, tüyleri ürpererek, te. 1 huşu içinde, tüyleri ürpererek dinliyor. |” bu şafaklarda yüzen |” "Jakıtm i | Ve. ar | bat 29 Son Posta,, muharrirleri Erzincanı İİ Yeni Erzincanda ilk açılan bakkal dükkânın: Vali Vekili muharririmize gösteriye | Küçük göğsünü şişirerek, gururla ce vab veriyo, — Bana öğretmenim söylemişti. insan lürken bile mali marşını ağzından dü- sürmemeli imiş!.. Ben de bekledim, bek- ledim, kimse e gelmedi. Git- tikçe nefesim kesiliyordu. Öleceğimi an- Jadım. Öğretmenin sözü aklıma geldi (Mili marşımı söylemeğe başladım. Kim bilir hangi mefküreci bir mual lim bu sözü ne münasebetle söylemiş o lacaktı. Milli marşın ehemmiyetini teba ettirebilmek için onu ölürken bile söylenecek mukaddes bir şey olarak an latmıştı, Fakat ölümün soğuk elini vücudünde issederken bile anasına, babasına $e3- lenmeden. yahud ümidsiz fer. yadlar koparmadan, yalnız milli marşı- nı söyliyerek ölmek istiyen şu küçüğün büyüklüğüne ve ne kadar Türk olduğuna bakınız. Bu da Türk çocuğuna aid bir haslet. uzun söze 'üzum var mı? Alın şa; da bir köpeğin şuursuz, ni dikkat bir vak'a daha. bu iakati. Erzincanın sü işleri mühendisi Hüsnü evin altında kal mış. Bu kadarla da felâket bitmemiş. U- li kalın bir kalas başına düşmüş alınış. Zavallı adamcağız zerine yıkılan ağırlıkla ezilirken, da ensesine saplanan pas- bile kıvranmaktadır. Çe- i tahtalar arasında sıkıştığı için ağzı açmağa imkân yok. Bu feci vaziyette ölümün kendisini kucaklayıp mesini bekliyor. Mühendis Hüsnü- nün bir de kurd köpeği var. Bu iri yan ve güçlü, kuvvetli hayvan nasılsa iphi- damdan nuştur. Sahibini or e, taşın toprağın & rasında olduğunu anlıyor. oTırnaklarile toprağı eşelemeğe, tahta parçalarını, ka- lasları yuvarlamağa çalışıyor. Ne kadar iyir. Herhalde pek çok.. nihayet yar ı sahibini bulmağa muvaffak oluyor. Lâkin herkes kendi telâşında.. kimse kö peğin bu kendini para'arcasına uğraşma» ının farkında olmuyor, Fakat sahibinin orada büyük bir yara tır. Bu y bol bir çeşme ha- rların bütün varını, yoğunu mühendis çok kan zayi et ektedir. Efendisini kurlaran sadık kö İpek bü sefer de t üzerine alıyor. yarayı yalaya yalaya kanı keserek, onu. muhakkak bir ölümden kurtarıyor İşini bununla da bitmiş saymıyor. Enkaz arasında kalan kısmının efendisine çok İistırab vereceğini düşünerek, - düşüne- rek diyorum, bu köpek Yuh sakkak peh çoklarımızdan akıllı - sivri dişlerini mü İhendisin pijamalarına geçirerek çekme- İğe, gömü'düğü yerden çıkarmağa uğre- İşiyor. Bunda kismen muvaffak oluyor. Tâkin kuvveti efendisini tamamen tahli- se kâfi gelmiyor. Derhal koşarak karşi- Haş ilk insana havlıyarak, koşup efen- İdisinin bulunduğu yeri göstererek, ete inden çekerek nazarı dikkati celbedi. Mühendisi kürtarıyorlar. İ Bir duvarı bile sağlam kalmamak üze Jre tamamen yıkılmış, hâk ile yeksan ok İmuş bir evin önündeyiz. Yanımızdakiler. İden biri diyor ki: — Burada belki de felâketin en acıklı ln biri cereyan etmiştir. İ (Devamı 11 inci sayfada) » evvel did sesine balan çiv Jaçmış a suy İlinde dam