A A e 2 Sayfa BON POSTA Hergün Harb ihtimallerile sulh Ümüdleri arasında Ekrem Uşaklıgil Gazete: — Amerikanın zemini yoklaması bey- budedir, diyor, hiç ümid yok! Düşünüyorsunuz: - — Almanya sull şartları hakkında #€s- mi mahiyeti haiz olarak henüz hiç bir şeyi söylememiştir. Hitlerin ağzından çikan en son cümle; f «Oturalum, masa başımda konuşuruza| * şeklindedir. Evet, Almanya resmi ma - hiyette olarak henüz hiç bir şey söyle -' memiştir, fakat güzeie makalesinden, daha bir hafta evvel Göbbelsin Berlinde | bitaraf matbuat mümessillerine verdiği konferansa kador birçok vesilelerle söy»! enmiş veya yazılmış olan gayri resi sözleri hatırlıyorsunuz. Biliyorsunuz ki, Almanya şarkı kendi nüfuz mihtakası! südetmekledir, Lehistanı, Çeko-Slovak- yayı dilediği şekilde idare etmek heve - sindedir. Bir de, tam, kat'i, resmi izahı ân yapılmamış olen «hayat sahasi» n- dan bahsetmektedir. Sömürgelerinin ia - de edilmesini istemektedir. Dünyanın yeni bir tarzda taksimi lüzumu başlıca nakaratıdır. Düşürüyorsunuz: — Müttefikler en son sulh şartlarını Felemenk ve Belçika hükümdarlarının tavasaıt irkliflerine verdikleri ervabda anlattılar, İngiltere Lehistanla Çeko-Slo-! vakyanın ihya edilmelerini istedi. Bir daha sulhün #hlâJ edilmiyeceği hakkında fill teminat istedi, Fransa ise bu şartlara bir de Avusturya ismini kattı. P Bu, resmen söylenendir, fakat bir de bilhassa Fransız matbuatında çıkan di -| ekleri hatırlıyorsunuz, istikbalin enini - yet altına alınması için Pransız hudu - dunun Ren nehri boyuna kadar ilerletii- mesini ve Almanyanın birçok küçük hü- kümetlere ayrılmasını müdafaa eden ya-| ziları gözününe getiriyorsunuz, «iili ge- rantis tübiri üzerinde çok ehemmiyetle| durulduğunu görüyorsunuz. FUN garan- tinin Alman ordusunu silâhlarından tec-| râ etmek manasına ge'ebileceğine de İhtimal veriyorsunuz. Bütün bu söylenen ve yazılanların ya- nında söylenmiyen ve yazılmıyan istek- Jer'de var. Çarpışan iki dün; nun olan, menmun kalmak i ya, memnun olmıyan, memnuniyete eriş- mek istiyen dünya! Arada Aolâurulması imkânsiz bir u - çarum görüyorsunuz ve; — Amerikanm teşebbüsü beyhudedir, diyen gazeteye hâk veriyorsunuz. Yakat « dakikada siri düşündürecek (birkaç Sebebsiz hiddet delide veya sarhöşla bir adamın ehemmiyetsiz bir hâdisede sana karş. kızgınlık gösterdiğini görürsen vak'a üzerinde wrarla, ehemıriyetle düşün. Dosilarından i Hastaneye kaçan Harı koca Sinema artisti Con Barimur ile dör- dürcü ve son karısı Elen Bari, dost - görülür, mütevazin — Her hiddetin bir mazisi vardır Bazan küçük bir hâdise cammızı skar, fakat o kadar küçüktür ki üzerinde durmayız, yalnız küçük hâdiseler tenkub ederse ehemmiyetleri büyür, ve bir gün birdenbi- re pallak verir, her hiddetin bir mazisi vardır. SOZ ARASINDA Gözünüz bir tanede Saf bir adam bir gün bir kahveye : gitmişti. Yanındaki masada oturmuş biti gazete okuyordu. Saf adam, gü- 3 sasdnönsan rn | zete okuyana baktı, Tek gözü gördü. Saf adam bir müddet düşündü, ve sonra kendini tutamadı, sordu. tim. Siz bir okuduğunuzu bir kere daha okursunuz değil mi? * Neye? v — Şey affedersiniz, gözünüz bir tane de... | — Affedersiniz, bir şeyi merak et- i i larının ve perestişkârlarının tacizlerin den bikıp usanarak Nevyorkta Sinada- ğı hastanesine iltica etmişlerdir. Or« da nekahat devresini geçiren iki has- ta gibi yatıp kalkmakta, bu suretle baş İdrinı dinlendirmekteğirler. Kahveden tabak, kaşık yapılacak! Brerilyada müthiş bir kahve buhranı başlamıştır. Bu buhran pek ciddi bir ma- N Yeni Zelanda Yerlilerinin garib Selâmlaşması Fer yerin ken - disine göre bir ta kım âdetleri var - dır. Bazı memle- ketlerde el ile se- lâm verirler. Bir & l Üç cesur İngiliz Delikanlısı mesine rağmen, resimlerini gördüğü- nüz bu üç İngiliz delikanlısı eritmekte oldukları ve bir kaşığının kendilerini paramparçâ etmesi yüzdeyüz muhak- kak bulunan mahlülleri kaynatmaya devamla işlerini bırakmamışlar, bu su- retle de daha feci bir kazayı önlemiş. lerdir. Bu sebeble de kendilerine «en yüksek cesaret ve İHyakat madalyari» Patates kabuklarından kâğd rut fabrikasında bir infilâk vukua gel! Sözün kısası Elli Türk büyüğü E, Ekrem Talu M Ali kütübhanemizi, bedii ve kök türel bakımlardan birçok, neşriya tile zenginleştirmeyi gaye edi” miş olan muhterem meslekdaşım Simavinin (Eli Türk büyüğü) adın İ İson bediasını sonsuz bir zevk ile ele alp tetkik ettim. «Meşhur adamlar ansiklopedisi. nif bilgin ve gayur mürettibı, arkadaşımı$ " İbrahim Alâettin Gövsanın emeği ile S& (dadın eşsiz zevki selimi ve ressam Mü * nif Fehimin yüksek san'atının bir arayf gelmesile vücud bulan bu mükemmel © ser muhakkak ki son penelerdeki neşri © yat külliyatımız arasında paha biçilmeği kıymette bir incidir. Kitabın tertib, tabı ve poezantasyonü Türk mafbaacılığındeki tekâmülün can$ bir ifadesidir. Sedad Simavinin bıkmâfı usanmaz bir azim ile Babıâli ölemindi kurup yaşatmağa muvaffak olduğu (Ye digün) müessesesi şimdiye kadar bizi birçok eserler hediye etmişti. (El Türk büyüğü) o eserlerin'şaheseridir. Bu nefis albümün içinde kendilerini yer bulan elli büyüğümüz de bundan iyi burdan daha bitarafane seçilemezdi. Bö husus ki ebedi tarihi baştan başa bü * yükler ve büyüklüklere dolu necib bit şpilletin gelmiş, geçmiş mefahiri ârasm * | dan böyle bir intihab yapmağa kalkışmak ve o intihabda da muvaffak olmak el * belte pek ağır, pek çetin bir işti. İbre” him Alâettin Gövsa, Sedad Simavi (8 elele vererek bu işi hakkile başarmıştır. Hele kitabin sonunda Mehmedeiğif kahraman varlığına bir yer verilmekle ulu milletimizin kül halindeki kıymet v€ azameti de tebeil edilmiş oluyor. Filha * kika o nibal sayfa, meçhul Türk askeri © nin kültürel sahada dikilmiş ikinci v# manevi bir #bidesi gibidir. Çocuklarımızın, gençlerimizin ellerin& verecek kitab bulamıyoruz deyip de gar bın yurdumuza durmadan yağdırdığı me mua ve eserleri kapışan yurddaşlarımı?f (Elli Türk büyüğü) o derdden kurtaracak tır. Ayni zamanda Türk tarihinin bir 76“ vi yardımcı kitabı olan bu nefis albümü umumi ve hususi kütübhanelerimizdö mutlaka bulundurmalıyız. Çünkü bilgisi şu veya bu sebebden ötürü zayıf kalmif olan kültür ve malümat teşnelerimiz& büyüklerimizden hiç olmazsa elli tanesi” ni bu suretle, hem yazı ve hem de re © simle tamtmış, tarihlerin tacı olan mill tarihimizin gerekli bir propagandasıni yapmış oluruz. 4 Kitab şimdi önümde duruyor. seyrin * den kendimi alamıyorum.. yazı ve ne moktanm bulunduğunu da görüyorsunuz. |hiyet arzeylemektedir. Kahve bolluğu içinde yüzen Brezilya Bundan birkaç ay evvel Almanyada | takım ülkelerde i- bir mühendis patates kabuklarından kâ-| riyat âleminde haşrolmuş bir insan is 1 — Amerika bütün bu muhakemeyi| yapmıyan, karşılıklı talebleri bilmiyen, | gibi bir memlekette de kahve buhram|tiyadı vardır. Ye aradaki uçurumu görmiyen bir kıt'a de- olur mu diye hiç sormayınız. ğidir. Buna rağmen Avrupaya bir mü -| şahlâ gönderiyorsa, bu teşebbüsünün ar- kasında şimdiye kadar hiç söylenmemiş, hattâ hiç hatırlanmamış gizli bir mak - sadın mevcud olması mümkündür. 2 — Bugün hemen bütün dünya Al -| manyanın haksız olduğunu, haklı taleb-! Terinde dahi haksız mevkiine düstüğünü biliyor, aleyhinde bulunuyor, fakat hiç bir devlet Almanya aleyhinde kıyam et- memiştir ve öyle görünüyor ki, hücuma uğramadıkça kıyam etmiyecektir. 3 — Bütün dünya müttefiklerin müza- hiridir, fakat manen müzahiridir, ve kan-) “9 ları çok kiymetli, kaynakları da çok mah-. 5 dud olduğu için hep bu halde kalacak - 4 — Sovyet Rusyanın Almanyaya muh temel müzaheretini bir kalemde geçtiği- ında hiç bir muvaffakiyet ihtimali gör - miyebilir, fakat gelip geçen hidiselerde 'kedebilecek nok - insanı düşüncgye sevi talar yok değildir. Ekrem Uşaklıgil Brezilyadaki kahve buhranı kahve bol- Yoğundan ileri gelmektedir. 'Buhrana mâni olmak için kahveden Şimdi ortaya çıkan Herbert Spencer Polin adında bir fizik profesörü Ameri-| kada muazzam bir fabrika yapmaktadır.! eylemekte olan mühendis Benjamin Sef- Bu fabrikada kahve işlenecektir. Kah- Profesörün söylediğine göre fabrika , vitrinler yapacaktır. Cafelliein sanayide yeni bir devre #- çacağı muhakkak adâedilmektedir. Musolininin nutukları İSTER Bir arkanaşımız anlattı: «Dün sabah saat yedi idi, Evimin önünden elbiseleri eski Yüz kadar insanı gelisler götürüyorlardı. Yarım saat sonra sokağa çıkmıştım. İkinci bir kafile daha göründü. Gelen ge- çen durmuş bekıyorlar, onları birbirlerine gösteriyorlerdi, INAN, İSTER iNANMA! İSTER INAN, se dil çıkarmak i- ni Zelandanın Maori kabilesi arasında ise burun sürtüştürmek. misafire en büyük ihtiramdır. şimdiye kadar birçok şeyler yapıldı: Yağ > Kimi şi İm Sabahları erken kalkmak büyük bir meziyetlir İngilterede Siourey şehrinde İkamet ten her sabah saat 530 da yataktan kal- veden «cafelite, adında bir madde 5 - kardı. Hemen işe koyulurdu. Sıhhalini tihsal edilecektir. ve servetini erken kalkmağa medyun o) duğunu söylerdi. Geçenlerde vefat eden mühendis va - siyetnamesinde erken kalkmaktan da bahseylemektedir. 18 yaşında bir oğlu yegâne varisidir. Bir hayli para bırakan mühendis, bir şart koşmuştur. Oğlu dahi kendisi gibi ipd yapmak usulünü keşfetmişti. Mühen- disin bu keşfi çok kıymetli addedilmiş, patates kabuklarından kâğıd imali için Almanyada bir şirket bile kurulmuştur. Pâtates ve kabuklarından elde edilen sellölozdan çok parlak ve çok sağlam kâğdlar yapılmaktadır. Patates sellüim zunun ağaç seliğlozundan iyi olduğu katiyetle tesbit edilmiştir. Bu şirket Mart ayı içinde 10,000 ton kâğıd vermeği taahhüd eylemiştir.. 55 senelik arabacı Londrada elli beş senedir, tekbir ka- İza yapmaksızın ve polisin hiç bir ihtarı- İna maruz kalmaksızın arabacılık, sonra — Daima nazik, terbiyeli, dikkatli o - böyle bedislarm temaşası ayrı bir zev oluyor. Bu zevki ben, bugün için içim doya doya tatmaktayım, İbrahim Allettini, Sedadı ve Münif candan tebrik ederim, Sade tebrik ile kal mıyacağım: Kendilerine irfan namına €$ samimi teşekkürlerimi de arzediyorum. E. Eleom Talu, Yeni zelzeleler Amasya 15 (A.A.) — Dün Amasy8” nın Vayar ve Tlısu nahiyelerinde sasi 15 te oldukça şiddetli bir zelzele ol * muştur. Hasar yoktur. Zile 15 (A.A) — Şehrimizde Sel” akşamı iki hafif, Çarşamba günü “İsnat 15 te 3 saniye süren oldukça şi det bir zelzele olmuştur. Hasar yok 4 çok erken kalkacak, aksi takdirde noter | hunuz. Olur olmaz tehlikeli işlere giriş - | mammememrımsurasarssesesremmsmaannaterar edene İtalyan başvekili Sinyor Mussolininin| onu mirastan mahrum bırakacak, mü -İmeyiniz. Arabayı hızli sürmek size felâ- 7 ln mer a eş Ve tar reka -İ atuk ve yazıları Şapsmcaya tercüme SÜ. | bendisin vasiyelnsmesi pü eükmle :l0 bit: | bat getirir. Ve ktedir. Bu külliyatın &ç yüz elli vaya| mektedir: pacaklardır. yaaklarile ya -İ dört yüzer sayfa olmak şartile on cild ka- «Erken kalkmıyan ödam servetini ida- Teden muhakkak ki âcizdir...» İSTER ben de baktım. Yanımda durmuş olan bir mahalle çocuğu, ben sormadan izahat verdi: — Bunlar pisler, Pishilerin, bitlilerin temizlenilmesinin lüzumuna inanıyo- ruz. Fakat onların halka teşhirinin doğru bir hareket olriu- Şuna inmmmuyoruz. Ey kari sen: Kanaatimce, erkek müşteriler, kadın müşterilerden daha sabırlı ve daha iyi ve oömerddirler. İNANMA! bitler, hamama götürülüyor.» TAKVİM İ im