15 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

15 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa Son Postanın zabıta romanı: KOMİSER kk SEDAD Yazan: İlhami Safa Komiser Sedad: «Kimseden şüpheniz var m?» dedi Patron dışarı çıkmıştı. Odasında yaş Lca bir memur vardı. Taharri memu » runu nezaketle karşıladığı için Osman onun ağzını #ramakta bir beis görme- di ve ihtiyar memur bemen: — Âtıf mı? dedi. Pek iyi ve halim bir adamımızdır. İki senedenberi biz - de çalışır. Hiçbir kusurunu görmedik. İşine vaktinde gelir, son derece dik - katle ve titizlikle iş görür; Ali Hikmet de öyledir. AH Osman, ehemmiyetsiz bazı su - aller daha sorduktan sonra mağuza - dan ayrıldı ve Hikmeti görmek üzere hastaneye gitti. Yolda giderken. mecruh memurun arkadaşı Atıf tarafından kendisine ve- rilen malümatı düşündü. Bu malüma- tın verilişinde şüpheyi davet eden bir nokta olup olmadığını zihninde aradı. Hayır... Bu cevablar son derece va - zıh. mantıki, emniyetbahş idi. Atıf neden telefon hâdisesini polise biran evvel anlatmamıştı? Neden bir gün sonraya bırakmıştı? SŞüpheyi uyandırabilecek olan bu nokta hakkmda da All Osman şüphe - ye düşmüyordu. Tecavüz hâdisesi ile telefon arasındaki münasebeti bir an-| da düşünebilmek ancak bir zabıta me- muru için kabildi. Bu münasebeti Â- tıf gibi basit bir memur bir gece dü - şündükten sonra bulabilirdi. Şimdi! AN Hikmetten, şahsf bir düş- man: olup olmadığını öğrenmek lâ - zımdı. Bunun için telefon hâdisesin! söylemeğe lüzum görmedi. Başı sarılı olmasına rağmen rahatça konuşabilen Ali Hikmet tereddüd etmeksizin ta - harri memuruna şu cevabı verdi: Hayır. hiçbir o düşmanım yok - tur... Herkes beni sevmez amma beni öldürmek istiyecek kadar kimseye fe- nalık etmedim. Hattâ hiç etmedim.., Sonra safiyane #lâve etti: — Bana kalırsa ben talihimin bir çilvesile yaralandım. Hattâ belki öl - dürülecek idim. Çünkü bodruma ilk i- nen ben oldum. Eğer Atıf benden ev- vel inseydi eminim ki taarruza o ma - ruz kalacaktı... Ali Hikmet. bodruma kim bilir, ne maksadla inen bir haydudun karşısı - na çıktığı için tecavüze maruz kaldığı fikrinde idi, Osman. onu ne tekzib et - ti, ne de teyid... Bu noktada onu yal- nız dinlemekle iktifa etti. Hastaneden gene eli boş çıktı. Hiçbir gey öğrenememişti. Yalnız müdüriye - te gittiği zaman yazıhanesinin üstün - de «Fikri Asım» kumaş deposundan gönderilmiş bir zarf buldu. Bu zarf, den çıkınca V. M, C, klübünde jim - nastik ve İngilizce dersi alır... Çok zeki, çalışkan. haysiyetine dokunul - masına aslâ tahammül edemiyen bir genç... Ali Osman diğer memurlar hakkın- daki notları bitirdiği zaman vakit iyi- ce ilerlemişti. Fakat işler ilerlemiyor- du. Elindeki evrakı kaparken dudak » larının arasından: — Bunlara bakârsak herkes melek! dedi. TAYYARE MÜTEAHMHİDİNİN KASASINDAKİ DOSYA NE OLDU? Müdüriyetin alaca karanlık odasın- da başkomiser. karşısındaki kadife koltukta oturan missffirini dikkatle dinliyordu. Kendisine Ikram edilen sigarayı he- yecan ve telâşından içemiyerek elleri ve dudakları, titreye titrey sözüne devam eden «Fikri ve Asıms kumaş tiesrethanesi sahiblerinden Fikri bey dedi ki: — Belki iki buçuk sene vardır, ki bir taraftan kumaş işi ile meşvul olu - yoruz. diğer taraftan Amerikadaki centalar vasıtasile büyük taahhi re girişiyoruz. Şimdiye kadar birkat kere harb mühimmatı ve tayyare siparişle- ri aldık. Bu meyanda Şikagoda V.D.E kumpanyası 'le temasdayız. Bu büyük bir tayyare fabrikasıdır. Bize irtifa a- letlerindeki yeni ve pek mühim bir ke- şiflerinden bahsettiler. Bu keşti son de! rece gizli tutuyorlardı. Mahiyetini zah etmeksizin bize tekliflerde bulun - dular. Teklifi Ankaraya yazdık. Es kabul olundu ve birçok teminattan, hakkımızdaki tecrübelerinden istifade ederek kesfin ess getirmeğe mu- vaffak olduk. Bu dosyayı bugün yarın Ankaraya gönderecektim. Ame dan get mühendis Ahmed İsa bey bizzat gi cekti,,, Halbuki... Fikri bey adeta ağlıvacaktı. Sesi tit- riyor. sözüne devam için kendinde kuvvat bulamıyordu. Başkomiser Necib bey Tıştız — Kerâiniz geliniz Fikri bey... Belki bevhüde telâş ediyorsunuz; belki bu dosyayı başka bir yere koymuşsu - nuzdur. Fikri bey bu ihtimali derhal reddet- teskine ça - pe “— Hayır efendim, hayır... Baska nereye koyarım. Benim kasam. bir kale gibi çelikten, son derece muhkem. 8- lcğrethane sahiblerinden istediği bazı malâmat, ihtiva ediyordu: Ticaretha - nede çalışanların hüviyetlerine &id... Hattâ Âtıfn ve AN Hikmetin hüviyet- eri izab ediliyordu. Mektubu gözden geçirirken kendi kendine; Ha, dedi, Atıf 43 yaşında... Be- kâr,.. Bursa sokağınde' iki odalı bir a- partımanda oturuyor... Sakin ve ken - di halinde. Muntazam... AH Hikme- te velince o da Firazağada ailesile bir- Nkte ikamet etmektedir. Akşam İşim - çılması imkânı olmıyan bir kasa,. Başkomiser. Fikri beyin sözünü ke- serek: — Bir dakika müsaade ediniz. Bizim arkadaslardan birini cağırayım da o da sizi dinlesin. . Ona tekrar etmiye mec- bur olmıyalım Zili çaldı ve hademeye bir emir ver- di. SON POSTA Günde 300 ton pik demir elde ediyoruz (Baştarafı 1 inci sayfada) min edecek bir kudrettedir. Memleket bu tesisatile iftihar edebilir, İstikbal o- nun semerelerini iktitaf edecektir. Kok fırınlarımız muntazaman çalışıyor. Yüksek izabe fırınlarımızın birisi ts- mamen hali faaliyette ve daha fazla ha- sıla verecek kabiliyettedir. On, on beş güne kadar bunu tecrübe etmek hazırlı- ğındayız. Boru fabrikamız çalışıyor ve istihsa- Jâta başlamıştır; onun istihsalâtını art. tırmak için yeni tedbirler almak üzere- yiz. Çelikhanemiz şayanı memnuniyet bir mesai üzerindedir. Yakında ikinci çelik ocağımızı da işe başlatacağız. Had-| dehanemiz yakında faaliyete geçecektir. Bidayette tesbit edilmiş tesisata göre ilk baslasını Mart ayı içinde verecektir. Bir buçuk, iki ay sonra memleketin betonarme İrrşaatına yarıyacak Okutur.| larda mamul demir vermek hazırlığında-| yız. Daha evvel verilmiş bazı siparişleri hazırlamak mecburiyetinde kalmasay- dık, piyasa ihtiyacına daha evvel başla- mamız mümkündü. Fakat devlet cephe- sinden daha faydalı görülen işlere daha evvel teşebbüs etmek zaruretini herkes takdir eder. Şimdi yevmi pik demir istihsalâtımız vasati 300 tondur ve bu miktar yakında 400 tona çıkarılacaktır. Kok istihsalâtımız dolayısile elde et- tiğimiz tâ maddeleri kıymetlendiriyoruz ve bunları lâzım gelen yerlere satıyoruz: şüphe yok ki bu tarzı hareke maliyet flatırmzda milessir olacaktır. Binaenaleyh bu faydalı işler için icab eden başka tedbirleri almak üzereyiz. Harb vaziyeti fabrikalarımızın da bir ta- kım ihtiyacatı için beklenmiyen vaziyet- ler ihdas etmiştir. Hariçten getirmeğe mecbur olduğumuz bazı malzeme ve te- sişatı zamanında getirememekteyiz. Bu- nu herkes takdir eder, Binaenaleyh bu engeller ve bazı mali mevzuat ortaya girmeseydi o müessesemizin memlekete daha evvel daha büyük mikyasta faydalı olması mümkündü. Bütün bunlara rağmen halkımız emin olmakdır ki, devlet çok güzel ve çok mühim bir eser meydana getirmiştir. Bunu iftiharla söylemek milletimiz için derin bir haz teşkil edebilir. Yakında kendi #htiyacımızı tamamen teminden sonra icab ederse başka memleketlere dahi mal verebilmek kabiliyetini iktisab edecektir. Dünyada mevcud bütün sanayi mem- Jeketleri ilk başlangıçlarında bu şart altında bundan iyi hasıla vermemişti Hükümetimizin bu işlerde ibzal bu- yurduğu büyük alâka ve müzeheret, ba eserin daha evvel feyizli olmasına yar- dım etmiştir ve aziz milletimiz ağır sa- navi sahasında da yüksek kudret ve ka- biliyetini izhara başlamıştır. Türk dima- ğı ve Türk eli bu işde de mutlak muvaf- fak olacaktır.» General iki, üç gün daha şehrimizde kalacak ve müteakıben Karabüke döne- cektir, Balkan iktısadi konferansı Mayısta Belgradfa toplemyor (Baştarafı T inci savfada) Anlaşıldığına göre, Balkan devletleri aralarında, İngiliz « Fransız iktısudi 19- birliği esaslarına mümasil, bir teşriki mesai tesis edeceklerdir. Hazırlıklar Belgrad 14 (A,A) — Avala alansından: Son defa Belgradda toplanmış olan Bulkun Antantı konferansı, Antant âzalarının İk - tisadi mera! birliklerini temine tevenati et. meğe karar vermiştir. Ayni zamanda Bal - kan payitahtlarından birinde bir (iktisadi konferansın toplanması da karar altına a - Yarmaştar, şehrinde toplanması İhtimal dahilindedir. diden hazırlıklara başlamış olduğunu yaz - ye Mayıs ayında Balkan Antanlı İktisadi konseyinin yapacağı müzakerelerin çerçeve. #ini tesbit etmel Bir Danimarka vapuru torpil'endi Oslo 14 (A A.) — Bir Norveç vapuru, dün Şimal denizinde bir Almar deniz - Itisi tarafından torpillenen Danimarka- Genç, açık alınlı. hafif bıyıklı, zeki girdi, (Arkan ver) Yı Shastine vapurunun 30 kişilik müret - n bir memur hafif bir tebessümle içeriye |tebatım karaya çıkarmıştır. Danimarka -| meş ve yeni vazif: h vapur Fasdan Danimarkaya gidiyordu. Gazmtelere nazaran bu konferansın Bel gradda veyahud Yuğoslavyanın başka bir Şubat 15 <a A Tünelbaşı cinayeti esrarı henüz çözülemedi (Baştarafı 1 inci sayfada) Fakat, zabıta Halille Fatmanın nihayet bir cinayete kurban gidebileceklerini de dü. #ünmüş ve tahkikatı bu nokta üzerinde in- kişaf ettirmeyi faydalı bulmuştur. Nitekim cinayet hâdisesini müteskib mak tul Halil teşhis ettiği halde Fatmayi tanı - madığını söyliyen ve bilhassa kanlı vak'anm cereyan ettiği apartımanın zemin katında ikamet ettiği için oturduğu yere gelip giden. leri bilmesi lâzım gelen kapıcı Sivaslı Rüş.! tünün ölenlerin o sabuhk! © ziyaretlerinden haberdar olmadığında ssrar etmesi gibi şüp- he doğuran sebebler zabıtayı büsbütün kuş. kulandırmıştar Zabıta ve adliye her şeyden evvel, maktul kadının kim olduğunu tesbit etmek İstemiş ve birkaç saat #arfında bu esrarengiz hâ - İdisenin Uk düğümünü bu hüviyeti meyda.| İna çıkarmak suzetile çözmüştür. o Dün de| yazdığımız gibi öldürülen kadın Amasyal 30 yaşlarında Fatmadır. Ve maktul Halilin karısıdır. Maktulle Fatmanın bu müzase - betleri taayyür ettikten sonra elnayet gü - nüne tekadâüm eden zamanlara ald malâ- mat ve delillerin toplanmasına geçi ki; bu nokta da aşağı ynkarı evvelki gece tamamen aydınlanmiş bulunuyordu. Dünkü tahkikatın en mühim safhası, zan. naltna alınan kapıcı (ORüştünün bir gün evvelki ifadesine taban, tabana »ıd bir şe — kilde beyanatta bulunmuş olmasıdır. Kapıcı evvelki günkü İstlerabımda, yal - mz Halli tanıdığını, Fatmayı hiç görmedi. Bini hattâ ikametgüluna onların nazil gir - diklerine hayret ettiğini söylemiş olduğu halde, dün Palmayı tanıdığını, Halille iki - sinin sık sık Lülfullah apartımanma gele. rek vak'anın cereyan ettiği zemin katında misafir kaldıklarını, cinayetin vukubuldu - gu günün göcesini de burada geçirdiklerini | söylemiştir. Kapıcının ilk ağızda bu hakikati zabıta - jdan gizlemesindeki sebeb ne idi? Diğer taraftan dün dinlenen bazı gahid- Atina ve Pirede Türk günü nasıl geçti? (Baştarafı 1 inci sayfada) kılmış, Türk - Yunan bayraklarile örtül- müş bulunan masalar üstündeki «hatıra cetvelleri: imzalanmıştır. Bu yardıma Başvekil ve başlıyarak kibar, ze naf bütün gençler, erkekler, hi Başvekil General M mak üzere yardımı tertib eden payitaht Dâzırı K, Kocias ve Atina belediye reisi A. Plytas Atina yollarını dolaşarak bü- ün yardım tezahüratını takib etmişler. Gir, Ancak şunu izah etmek İbu, «halk ianesis adı felâketin fik günlerin milli yardım komitesi ile ler, zannaltında bulunan apartıman kapi - cısı Rüştünün, cinayetin vukubulduğu sıra Jardn bu âpartımanın üçüncü dairesinde 9. turan Fortininin katında bulunmakta ol - duğunu söylemişlerdir. Diğer birkaç şahidin (ifadelerine göre maktul Hali: «Ben karımı mutlak vuraca Kime diye ötede beride tehdidler de savur « muştur. Bunlardan başka dünkü tahkikat oirasin. da meydana çıkan şu hakikatler de dikkate şayandır; Hall son günlerde afyon inhisarındaki #- şinden çıkarılmış ve müteakiben de bir ka. zaya uğramış, yüksek bir yerden ( düşerek yaralanmış ve bu ârızayı tedavi ettirmek &- zero Fatmadan sık, sik para İstemeğe bağ « amış, Fatma bir bankada 570 Jirası olma - na rağmen Halilin bu sıhhi vasiyetile alâ. kadar görünmemliş, müracaatlarına ebem - miyet vermemiştir. Bu vaziyelin, Halille Fatma arasında bir gerginlik doğurmuş olabileceği (akla gel - kdirde, aralarında cinayet #partımanının zemin katın- Halil de savur- duğu tehdidleri fiiliyat sahasına sokmuş - tur, Fakat Halilin ölümünü Intaç eden gırt . lağındar) büyük yara ile vücudündeki küçük bıçak berelerinin bu mücadele esnasında mi olduğu veya diğer bir kimse tarafından mı yapıldığı anlaşılamamıştır. İşin bütün es - rarı bu nokta üzerinde büyük bir istifham halinde toplanmış bülunmaktadır. ve farasiyeleri katiyete götü. recek tıbbi adli mütehassıs heyetinin vere - ceği bugünkü rapordur. Tahkikatı adli bakımdan idare eden müd. delumuml musvini Mahir bir müzekkere (le Morg Müdürlüğünün bu husustaki (fenni Mütaleasını sordurmuştur. Morg raporunun hâlâ esrarını muhafaza eden facfa tahki - katının lnkişafında büyük bir yardımı ola. caği ve cinayeti örten esrarın aydınlanabi. leceği kuvretis tahmin edilmektedir. Amerikanın teşebbüsü (Baştarafı 1 inci sayfada) Berlin, 14 (A.A.) — Amerika hâriciye müsteşarı Welleş Almanyayı yiyareti es- masında Hitler, Von Ribentrop ve Görirg |tarsfından kabul edilecektir. | İhtilâf yok ? pazırlardan) o Vaşingtan, 14 (A.A) — Hariciye na- in, fakir, işçi, €5-İzırı Cordell Hull, matbuata verdiği tah- tiri beyanatta, Wellesin Avrupa seyaha- ti münasebetile bir taraltan kendisi ile Ruzvelt ve diğer taraftan gene kendisile Welles arasında ihtilâf çıktığına dair A- merika matbuatının verdiği haberi kat" olarak tekzib etmekte ve Wellesin en imi dostlarından ve en dürüst mesai | şlarından biri olduğunu tasrih ey- » lemektedir. yardımır,, yi çel) Bir Macar heyeti ası yoktur, Moshovapa gidiyor Cumartesi günü yapılan yardımiarda <hatıra cetvellerini» 575,000 kişi imzala. Budapeşte 14 (A.A.) — Macaristan ile mıştır. Bunlardan 3300001 Atinalı, Sovyetler Birliği arasında yeni bir ti - 150,000 i Pireli, mütebakisi de payitaht Caret ve klering muahedesini müzake- nezaretine merbut havalideki h re etmek üzere bir Macar heyeti önümüz Muhacir mahallelerinde ia ak İdeki hafta Moskovaya gidecektir. edenler de şunlardır. kinyada| 35,000, Nea Loniyada 20,000, Nea İzm nide 6200, Marusta 4000 ve Hali 2500 kişi, Toplanan para da iki Vaşington 14 (A.A.) — Her biri 35.000 drahmiyi .bulmuştur. İtonluk iki transatlantik, tayyare gemisi İmza edilen hatıra cetvellerinin adedi| haline getirilecektir. Bu gemilern sürat- 23,000 dir. Her cetvelde 25*imza bulün-| jeri 24 mildir. maktadır. Bu cetveller 100 cild olmak üzere etld-|bolü olarak Ankaraya gönderilmek üze- lenerek Yunan milletinin kardeş Türk're Atinadaki Türk elçiliğine verilecektir. milletine gösterdiği sempatinin bir sem- AV. lâzımdır ki verileri te Amerikanın yeni tayyare gemileri Sümerbank Umum Müdürü Politika gazetesi, hariciye nezareti mü Ynessilleri We iktismdiyatcılardan o mürekkeb hususi bir mütehessislar komitesinin şim - maktadır. Bu komitenin mesaisinin hedefi, her *ürlü istatistik malzemesini hazırlamak Sümerbank Umum Müdürlüğüne tayin edilen Bürhan Ziani L ine başlamıştır. Yu karıdaki resimde yeni U ir, dradcan dön nm Müdür makamında görülme

Bu sayıdan diğer sayfalar: