SON POSTA “Balkanlarda gözleri olanların siyaseti ve Balkan Antantı YAZAN iş Emekli general H. Emir Erkilet; “Son Posta,, nın askeri muharriri li LE da YENİ KOPRU eni Unkapanı köprüsü eskiye| rahmet okutturuyor. Gerçi eski köprü sık sik parçalanır dı. Günlerce aylarca üzerinden geçil - mezdi. Fakat nihayet eski idi Yaşaya- cağından fazla yaşamıştı. Parçalanma- sıni tabii görürdük. Parçalanırdı amma. köprünün te - meli mi sağlamdı. yoks tamirciler neleres bu köprüyü tamir ede ede ih- tises sahibi mi olmuşlardı; her neden - se parçaları birbirine eklerler, gene köprü kurulurdu. Fakat öyle bir gün geldi ki, köprü mamile ödedikse onun yü i mes uliyet maddi olmaktan ziyade manevi olur. Ve biz manen ondan tahsil etti « ğimiz parayı maddeten sarfedip köp - Tüyü tamire mecbur kalırız. Zararın neresinden kaçılma kârdır. Bu zarardan da kırk. elli bin Ura ver - mek suretile kaçmak mümkün olabilse gene ne âlâ! Ya köprüdeki tahta kaldırımın ye - rine asfalt yapıldığı zaman demir di « rekler. asfaltın tazyikine (tahammül etmeyip eğriliverirlerse. Demir direklerin de iki yüz bin Jire artık tamir kabul etmez Mal aldı. Bir| sarfile değiştilip yerlerine daha sağ- yenisinin kurulmasına zaruret hasıl ol |lamlarının konulduğunu farzedelim, yâ du. Ve aylarca senelerce tramvaylarda. | o zaman da dubalar. asfaltın sikletine Belgradda toplanacak nazırlar bir arada 1ş işleri Vekilimiz Belgrada gi »|ketnmel bir siğorta ve bir garantidir. Ve|büsan komşulukları arasında #inip kal - diyor; Bulkan untantı dalmi kon. | işte Almanya ve İtalyaca ütedenberi is z jınapna sebeb de hep ve yalnız Balkan - seyinin 2 Şubat toplantısında bulunmak | tenimiyen de budur. Yani Balkan antan - (larda hâlâ hüküm süren derin ve elim kas İçin. Almanya ve İtalyâya komşu bir Bal- tınm günün birinde bir taarruz kütlesi) rarsızlıklardır. kan tnemleketinin, bu büyük devletler; olabileceğinden değil Ba'kanları taarruz) Dikkat edilirse Balkanlarda tam bir hudüdlarından yalnız 450-500 Km. me - | edilemez ve içihe nüfuz edilemez bir küt-|birlik olamamasının başlıca sebebi Bul - Bade'erde bulunan idare metkezinde vu-|le halihe getireceğinden korkuluyor.İgaristanın komşularından çetin arazi ta- kubulacak Balkan antantı daimi konse -| Çünkü o zamân kuvvetli yabancılar için İlebleri bulunması dolayısile veya bu ba - yinin içtima ve müzakerelerinin tahmin | ârtik Balkan anlaşamamazlıklarından İs-İhace ile onun antanla girmekten imtina edilen ruznamesi de. neşredilmiş veya|tifade ederek Avrupanın cenub doğusun-İetmesidir. Bulgaristanm antanitan uzak belki de neşredilmek lüzumu görülmüş «İda istendiği zaman istendiği gibi hük -İdurmasında da en çok âmil olon dış Ve tür. metmek ve iktısadi ve siyasi oyunlar veİyabancı tesirler olmuştur. Yani Balkan- Almanya ve İtalyayı tatmin odeceklistililar tertib ey'emek siyasetine ta -İlarda, nüfuz yürütmek ve hüküm sürmek mahiyette görünen ruzmamenin (birincilmamile veda eylemek icab eder, Asıl işelistiyen devletler Bulgaristamn komşuları maddesi Balkan memleketlerinin büyük! gelmiyen de işte budur. aleyhindeki revizyonist isteklerinden daj- vapurlarda metelik metelik kurulacak köprünün parasını topladık. e Nihayet dünya gözile köprünün kurulduğunu görebildik. Köprünün kurulduğunu gördük am- ma Üzerinden geçmek pek çoğumuza nasib olmadan bir yağmur yağıverdi. — Şeker mi eriyetek? Diyeceksiniz. şeker olsaydı, belki bir kısmı erir, gene bir kısmı kalırdı. Tah- ta kaldırım. suya şekerden de az mü - tehammilmiş ki. yağmurdan sonra ka- barıvermiş. Birkaç ay evvel kordelâsı kesilerek açılan köprü şimdi bu yüzden geçil « mez bir hale geldi. Köprüdeki tahta kaldırımın kaldı - rilıp yerine asfalt yapılması için şu ka. dar bin lira sarfetmek icab ödiyormuş. Gerçi müteahhid bir sene zarfında vukva gelecek ârızalardan omesulmüş. gerci henüz kabulü kati yapılmamış. Fakat bütün bunlar fazla bir şey Made etmezler ki! Müteahhide asını. ta - İnzimam eden yeni direklerin tazyiki altında batıverirlerse. Neler batacak düşünün: I — Köprünün yapılması için sarfe- dilen para. 2 — Tahta kaldırımın yerine konu - lacak asfalt için sarfedilen para. 3 — Demir direklerin değiştirilme sine sarfedilecek part. — Bütün bu söylediklerin farsziye- den ibaret; demir direklerin asfaltm sikletine tahammül dip etmivecekle « rini, demir ditekler değiştirildiği tek - dirde, dubaların batıp batmıvmcakla - rıni f#sn adamları kolayca besablaya « bilirler Diyeceksiniz amma ben de diyece- gira kt; — Hiç zannetmem öyle olsaydı. da ha evvelden tahta kaldırımın yağmur damlar damlamaz kanburlaşacağımı da hezablarlardı.. hi “İsmat İlutüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | İngiliz veliahdinin isimleri || Vinâsor Dükü, henüz İngiltere Kra. li olmadan, mütenekkiren seyahat et - tiği zamanlarda muhtelif isimler alır « dı. Birkaçı şunlerdir. Çester kontü. Körnval dükü, Gâsrik kontu. Renfrev dükü. Bunlar Iğalettayin alınmış isim- ler değildi. Prens Dö Gal bütün bu ün- vanlara sahibdi * İngiltere sinsmalarına giden çocuk 1932 senesinde, Londrada bir sine - devletler ve bilhassa muharib'er karşı * sındaki hatti hareketi, yani Balkan dev - Jetlerinin tam bitaraflıklarının teyidi imiş. Eğer ruznamenin birinci zmaddesi| hakikaten ve sadece bundan ibaretse bu-| mun için tâ Bükreş, Ankara ve Atinadan| Belgrada kadar seyahate ne lüzum vardı bilemem! Balkan antantı siyasetinin her türlü taarruz fikit ve miyetlerindenta - Mmamile münezzeh ve uzak, do'ayısila bi- tarafane olduğu acaba kâfi verecode ma“ üm değil midir?! Fakat mesele o değil, Türkiyenin İngiltere ve Fransa ile ma « lüm tedafüi esaslar dairesinde akdetliği «on arilaşma mevpuubahstir. Mukaddema İtalyan ve şimdi de Alman matbuatı Tür- Kiyehin #uhariblerle akdettiği unlaşma dolayısile onun Balkan antantındaki du- Tumumun diğer Balkan devletlerininkin - den farkh olduğunu dama #leri sürerek serdettikleri mütalea ve yaptıkları pro- pagandalarla Balkan antantının birlik ve sağlamlığını hiç olmazsa sarsmak iste - di'er ve istiyorlar. Balkan devletlerinden her birinin ken- dine mahsus ve diğerlerinden âyrı men- İnat, endişe ve dölayısile de siyaset ve arilaşmaları pekilâ olabilir ve bünun bövle olması Balkan antantının toplu o- Tarik sirf tedefüi mahiyetini asla değiş- tiremez, Fakat bu bedahat Ba'kanlarda ietler için değildir. Balkan devletleri ayrı ayrı zayıftırlar ve birer birer avlanmağa müsald birer zemin teşkil ederler. Bilâkis toplanınca yük bir devlet imiş gibi büyük bir kuv- yet yaparlar. Balkan Birliği Ba'kanları yalnız hari- ce karsı korumak için değil, ayni zamen- da Balkan devletlerini birbirine karşı si», Tâhlı nizalardan menetmek için de mü - Onun için Balkan devletleri ayrı ayrı bitaraf kalmalı ve aralarında da anlaşıp birleşmemelidirler, Tâ ki, kuvvetli dış devletler istedikleri gibi oynasınlar. Fil vaki eğer Balkan devletleri kendi arala- rmdâ tamamile ve lâzimi gibi siyasi ve askeri bir birlik kurabilseler © zaman Balkan memleketlerinin Balkanlara aid selâmet ve emniyetleri için başkâ gören- #ler aramağa Mizüra görmezler ve bü sw- retle bitâraf kalmağı tercih. ederlerdi. Fakat artik pek aşikâr görülüyor ki Bal kanlarda vahdet lüzumu gibi teessüs et- medikçe her bir Balkan metmleketi gü - nün birinde Amavudluk gibi tepeden in- me bir İstilâ felâketi karşısında kalabi - Tir. Ne yapıp yapıp evvelâ O Bülgiristenı tahrik ve tahris ederek Ba'kan antantma girmekten meneğeh Almanya ve İtalya, sonra da, Yüğoslavyayı tazyik ve tesir ai- tina almışlardı. Sırf bunun aeticesidir ki, Arnavudluk işgal olunabilmiştir; Balkan- Jarda ayni iftirak ve z3f devam ettikçe ğe günün birinde Romanya ve Yugoslavya bir istilâ görmeseler bile ondan daha be- ter olan siyasi ve iktisadi tazyik'or al « tında kalmağa aleddevam mahküm ola - caklardır. Bugün Ploeşti petrollerile Ro- imanya orman ve ovalarının türlü zen - ginliklerinin Romanyaya bir iyilik di - ma istifade etmişlerdir. Nitekim Hirvat - Sak yikikiğier Yugoslavya aley - mada yangın çıkmış ve burada bulunan hinde ve Macaristanın Transilvanya ta -| Şocuk'ar arasında kurtulamıyanlar ol- İeblerinden de Romanya aleyhine türlü (muştur. Bunun üzerine yedi yaşından tazyikler ve tesirler yapmak için istila - küçük çocukların yanlarında bir bü - çük ço Y deler edildiği ve edilmekte olduğu gibi..| yük insan olmadan sinemaya alınma - Bulgaritsanın Dobrice ve Dedeağaç,|ı,r,, mehedilmiştir. Macaristanın da Transilvanya davaları > nm bir gün Tuna ve Balkanlarda bir sürü felâketlere sebeb olbilegeğini söylemek istemem; çünkü buna yüreğim katlan « imaz. Fakat bu illere bir gün her ne belâ İgelecek olursa hep bu yüzden geleceği İmuhakkaktır. Buna şimdi ilâve edebile - İceğim diğer bir hüküm de şudur ki Bul - i göristân bir ip cambazı gibi güya mahi - Tâne oynamakta ve Balkan anlaşmsına' girmemekte devam etlikçe bu antanltan memleket ve mevcudiyetleri koruyücu Bir isim benzerliği Etrafında Bir müddet evvel P. G. imzasile bir mektob almıştım. Bu mektubu sırf varlıklarını müdafsa yolunda garbi Avrupa böytik demokrasi devletlerile an- laşmaları kadar tabil bir şey olamaz. Al manya ve İtalya bü zrurf emri vakie de- il, kendi siyasetlerime kızmalıdırlar. H. E, Erkilet Bugün Kırklarelinden gene P. G. inisiyali altında bir başka mektub a- liyarum. Birinci mektub bir kadın kaleminden çıkmıştı, ikincisini ya « zan bir erkektir. Bana: — «İlk mektubu okudum. yazan kerımdır. anlatılan hikâyı hixâyemdir, öyle ise bir defa da be- ni dinleyiniz ve hükmünüzü ona gö- re veriniz» diyor. Şirketlerin umumi heyet toplantıları yapılacak maktan ziyade bir belâ kesilmelerinin se- i: i Şehrimizde bulunan muhtelif şirketler bebi Balkanlardaki firet ve ziftan baş- senelik umumi heyet toplantılarını yap- ka bir şey değildir. Kezalik Yugöslsvya-İ mak üzere mıntaka ticaret müdürlüğüne nın Sava, Tuna Morava, Derin ve Vardar |müracnat ederek içtima günlerini tesbit vağilerinin zenginliklerile o #her'alarında ettirmişlerdir. Müracaatlar 78 4 bulmuş — yetişen kü'liyetli hayvatlara ve dağa -İtur. Bu şirketlerin toplantı günlerinde rından çıkan kıymetli madenlere rağmen | teşkilitlandırma umum müdürlüğü ta - tam bir iktisadi istiklâle malik olmıya *İrafından birer komiser bulundurulacak - rak, siyaseten de iki büyük devletin ağırltır. * Gazetecilerin arasnda (o epöyce dostlarım vardır. ara sıra beni 2i - yarete gelirler, geldikleri zaman da meslek hikâyelerini (anlatırlar. Bu dakikada böyle bir ziyaret esnasında dinlemiş olduğum eski bir hikâyeyi hatırlıyorum: Amerikada en eski cadda Amerikadâ en eski cadde Meksika- da Akama'dadır. Bu cadde Amerika - nın keşfinden evvel de vardı. Çünkü Akama şehri yerli Amerikâhlar tara - fından inşa edilmiş şehirlerden biri - dir. * Balıklarda koku a'ma hassası Balıkların en hassas uzvunun işit - mek uzvu olduğu söylenirdi. Fakat son zamanlarda âlimler, bunun yanlış ol - uğunu, koku almak hassasının balık- larda işitmek hassasından daha kuv. vetli oldoğunu isbat etmişlerdir. — On sene kadar evvel «Son Sa» at» gazetesine bir zat müracaat et - miş ve gazetede o gün çıkan bikâ yenin muharririni görmek istemiş» Hikâye muhazrirleri mafbaada bu - veya dercederkeri: Yunmazlar, yazılarını bırâkip gider - O Ml çi rsi — «Ay başına kadar cevab isle - Jer. fakat tesadüfen müharrir mat - diğiniz de kaydetmiştim. baadaymış. ziyaretçi ile karşılaşmış ve anlamış ki, hikâyesinde tasvir et- tiği hâdise okuyucusunun o başımdan aynen geçmiş olan bir hâdisedir. Hikâye bilâhare garib safhalar ar- zetmiş. epeyce (dedikoduları, hele gülünç vak'aları (oOmudib olmuş şimdi onları anlatacak değilim. fakat ikinei P. G. nin iddiası tamamen bu şekildedir. Yani ilk mektubda anla « tılan hikâye şu veya bu farkla ken- di hikâyesine benzeyebilir, fakat ka- rısı tarafından yazılmış değildir. O- kuyucumun naklettiği vak'aya ge - lince: Bu hususta bir hüküm ver « mekten çekinmek zarüretini duyu - yorum. İsim benzerliği bir sui te - fehhüme sebeb olabilir. TEYZE