azı kere zenginlik insanın ba- şma türlü belâlar getirir. Pet- oğrudan doğruyo ser» v8 Si t mousallatları çoktur. Her nerede petrol varsa kuvvetli e - rizler oraya hemen el stmek e ler. Bu yüzden mücadeleler eksik ol e Irak, Kafkasya ve Romanya işte Li yerlerdendir. Bu semtlerin aç z mul ehemmiyetli ip petrole ik o leri gelir. in hemen yalnız tilt lâmbalarda yani tenviratta ei gibiydi. Dolayısile ticari a ehemmiyeti 0 nisbette azdı; Dae ir nız yelkenle hareket eden veya sadec? su İle dönen değirmenler devrinde ma- den kömürünün büyük bir kaymet. ve ehemmiyeti yoktu. Buhar amp icadı maden kömürüne ve motörün bu Tunması da tasfiye edilmiş peirole ya- »i benzine büyük önem verdirdi. Son zamanlarda Dizel motörünür muhar- rik olarak hemen her yerde istimali - nin taammümü İse ham petrolün yani tardı. R Ticaret veya harb gemilerinden ve okomotiflerden tutunuz hemen her türlü deniz. hava ve kara müteharrik vasıtaları buzün motörlü veya Dizel motörlü oldukları için dünya benzin. petrol ve mszot sarfiygi pek büyük yekünler tutmaktadır. Bu sebeble bir petrol madeni artık elmas ve altın ma- denlerinden kıymetlidir. Petrolün ehemmiyeti yalnız harb zan a mahsus değildir. Çünkü pet-| rolün. yukarıda da söylediğimiz gibi barış vakti de münakalâtta, ziraat ve sanayide çok geniş bir kullanma saha- s hâsl olmustur. Pukat herbdeki e - hemmiyeti cepane kadar olup pek ha- watidir. Nasıl ki atacağı obulunmıyan bir ordu harb edemezse bugün yaka - cağı bulunmıyan. yeni petrol ve ben - ini kulmıyam modem bir ordu hare » ket © ve binsennleyh muvaffakiyetle harb edemez. Hava kuvvetlerinin. mo- törlü fırkaları, harb arabalarının. tek sizlerin ilâh (o havatı bep benzin vey& petroldür. o Benzin ve petrol olmazsa burlar hareketsizlise mehküm olurla Keznlik harb gemileri de bilhassa kü- çük kruvarörler, muhrib ve denizaltılar dn ancak benzin veya petrol ile kımıl-| danabilirler. Tsbintile eski harblerde, Rus - Ta - pon veva Balkan harblerinde ve hatta geçen Büvük Harbin başlanmemda hen rin ve petrolün ordulara ti pek mahduddu. Simdi ise bi tör ve Dizel motörün tasmmümü yü. zünden hadsiz surette artmıştır. O - indir ki bugün her devlet ve hü- kümet varlığının müdafaası için ordu- lar teşkil ve bunların silâh ve harb ve malzemelerini tedarik ve cepanelerini iddihar ederken benzin ve petrol ihtiva cını da düsünerek evvelden temin et - mek ve yığmakla mükelleftir. Aksi tak dirde felâkete uğrryabilir, Bugün birbirlerile harbeden büyü devletlerden İnr'ltere ve Fransa deni m oldukları icin benzin ve vet rol cihetile ivi bir vaziyet dirler. Hat- ta bir gün harb Akdeni Irak petrollerinden ade etmeleri mümfeni olsa da. onların arkasında A- merika meveixl old in ve pet rolsüz kalmaktan korkma Fakat vaziyet Sovyetler Birliği ile Almanya iç e değildir. Filvaki Sovyetler Birliğinin elinde bugün Kaf kas petrolleri vardır. Bunlar Azerbey- canın Bakü ve şimali Kafkasın Grosny petrol kuyularıdır. Süphe vok ki ehemmivetlileri Bakü modi Batuma bir boru yolile bağ küdan Grosnyi ve Rostov üz ve yahud gene Grosnyi - Tikoristaya - mazotun da kullanılışını fevkalâde art L » bulaşarak | Rumen petrol kuyuları Stalinograd yolile dahiline giden bir demiryolu da var - dır. Grösnyi kuyularını Karadeniz sa- hilinde Novorossisk veya Azak denizi şimal köşesinde Rostov'a bağlamak i- çin de boru yolları yapılmaktadır. Bü- tün bunlar Kafkas petrollerinin Sovyet Rusya için ne kadar hayati bir ebem » miyeti haiz olduklarını göstermekte * dir. Gerçi garbi Galiçyada dahi petrol vardır ve bu havza Lehistanın taksi - mirden sonra hükmen Rus işgali dadır. Ancak bu kuyuların işletilme - leri Almanlara verildiği gibi şimdi de görüyoruz ki Almanlar bu petrol kuyu lar: sahasile beraber Geliçyadan Ro - manyaya giden demiryollarını da as. keri işgal altına almışlardır. Bu işde lin hedefi şüphesiz garbi Galiçya pet - rollerile beraber demiryollarını da biz zat ve emniyetle işletmektir. Bu suret le Romanya pe'rollerinin hududundan itibaren ta ana vatana ka- dar sırf kendi işgal ve işletmeleri al - tında şelâmetis sevki.de temin edil - mişür. Amma garbt Galiçya Lehistanın tak siminden, ahalisi Slâv ırkından olmek iddiasile Sovyeti hissesine düşmüş iken Almanyanın burada. velev ki pet- İrol kuyularile demiryollarına inhi - sar eİsin, nasıl bir hak ve iddia ile as keri İşgalde bulumabileceği merak e - dilmeğe değer bir meseledir. Bunun $e eb ve İedünniyatını şimdilik bilmek ve aydınlatmak bizim için mümkün de- üiklir. Fakat düşünülebilir ki Almanlar bu isgale Sovyetlerin muvafakatlerini elde etmek için lâ Rus - Fin bar. bini ve bu harbin gidişinden istifa de etmişlerdir. İkineisi de, ileride Sov- yetler Birliğinin Besarsbyayı isgal €- debilmesine muvafakat etmiş olmes! » na mukabil Almanya garbi Gal simdiden işgal hakkını Ruslardan sal etmiştir. Elhasıl. ne suretle ve ye derecede olursa olsun, Almanyanın askeri pet yi h Sovyetler Birliği| SON POSTA Rumen petrolü ve Almanyanın petrol ihtiyacı mmm YAZAN m, ve Kral Majeste Karol nin bir ebe: eti vardır ve bu az de- ğildir. Belki de Romanya, petrol sanayfi - nin rasyonalize edilmesi yolunda hükü metçe al'nan kanuni yeni tedbirlerle AJ manyanın bu yeni tavir ve hareketi - nin bir münasebeti vardır. Herhalde şu bilinmelidir ki Almanya için Ploesti Rumen petrol (okuyularının ehemmi - *i hayatidir. Nasıl ki Sovyetler Birliği Kafkas petrolleri olmadım hareket - ten sakıt kalırsa Almanya da Romanya petrolleri olmaksızın birşey yapamaz. Çünkü onun me dahili sun'i petrol ve benzin salâtı ve ne de Galiçya ku- yularının vereceği petrol sivil ve as » keri ihtiyaçlarına kâfi gelmemektedir. Bu sebeble, ne yapıp yapıp Romanya» dan petrol almak Almanya için bir za- rurettir. Ve işte Almanyanın bugün ister tazyik ile ve ister birr:za Roman- vadan istihsal etmek istediği şey kük- i petrol ve ayni zamanda. maden. rman ve ziraat mahsulleridir. Eğer Romanya bunları vermezse Al- manya nihayet zorla istihsal çaresini aramağa kalkısır. İşte Romanya hükü: meli buna mâni olmak için şimdi pet. rol istihsal ve tevziatınm idaresini bir kanımla eline almıştır. Çünkü şimdi - ve kadar Rumen petrolleri Amerikan. Pranssz. İnsiliz ve Belçikalı sermaye- darlardan mürekkeb bir şirket taraf'n- dan idâre ölunuyordu ve bunlar tabis le Almanlara petrol vermeği istemi- yorlardı. «Almanların Rumen petrollerine bis bütün el koymak için Romanvaya ta - arruzu acaba daha Kestirme bir iş o. maz mı?» dive düsünülür. Fakat iş öv- Te deildir. Bımu bir başka yazıda taf- slâtlr görüşürüz. H. E. Erkilet ananas rar remrermameme amenna Belediyenin yeni teşkilât projesi hazırlandı İstanbul Belediyesinin yeni teşkilâtına aid proje tanzim edilmiştir. Yeni projeye göre İmar Müdürlüğü kadrosu tevsi edil mekte, Şehircilik, Muamelât ve tatbikst, ve Proje isimlerile üç şeflik ihdas olun- maktadır. Ayrıca İktısad İşleri Müdürlüğündeki memur adedi çoğaltılacaktır. ŞUNDAN İnsan kalbi: - Hayret! ret diyen arkadaşıma baktım: — Ne var? — Gazetede garib bir haber okudum. — Ne okudun? — Bir vapur kamarasında, kutu için- n kalbi bulunmuş. mi — Bu hâyret edilecek bir şey değil ki! — Ya sen neye hayret edersin? — Bir insan içinde insan kalbi bulun- saydı o zaman hayret ederdim. * Seyyar satıcılar: Ben bu nevi seyyar satıcılardan birile daha dün karşılaştım. evde yalnızdım. ) Ceketi çıkarmış, kravatımı çözmüştüm. Kapı çalındı. Alelâcele kravatımı bağla- dım, ceketimi giydim, kapıyı açtım. Biri, bir sepet uzattı; — Taze yumurtalarım var beyim. — İstemem. Deyip kapıyı kapadım. Orada: po BUNDAN Hoca: — Yukarı buyurun! Diyerek dilenciyi üst kata çıkarmış — Sen beni sadaka istemek için ali kata kadar indirir misin, ben de seni Ak lah versin demek için üst kata kadar çi kardım. Haydi şimdi beşka kapıya'» de İmiş. Bu nevi yar satıcıları da evin üsİ katına çıkarmalı ve orada hattâ pazarlık edip, mallarını saydırıp tarttırdıktan sonra: — İstemiyorum, lâzım değil! Diye geri çevirmeli amma, ne çare X ayakkabları çok çamurlu. Evleri çamura bulamaları da cabası olacak, 4 * ş Tatbikat sahnesi; Ankaradan bildiriliyor: ! «Şehrimizdeki Esna£ apartımam konfei rans salonunun devlet konservatuarı tat bikat sahnesi haline getirilmesi kararlaş- tırılmıştır. Bu maksadla mezkür salonda Akşam, eve misafirler gelmişti, Gün-) yapılacak tadilât için yüz on bin küsur düzkü hâdiseyi anlattım, — Onlar birkaç tanedir, hergün kapı kapı gezerler, dediler, kaç kere misafir zannedip slelâcele evin ötesini berisini| topladığımız, kendimize çekidüzen verdi- ğimiz sonra da kapıyı açınca onları görüp hiddetlendiğimiz oldu. Aklıma Nasrettin Hocanm meşhur frk- rası geldi: «Hocanın kapısı çalınmış, hoca evinin üst katında imiş. Pencereyi açmış. Kapiyı çalan; — Aşağı gelir misiniz? Demiş, Hoca aşağıya inmiş, kapıyı aç- muş. Kapıdaki elini uzatmış: — Ben di'enciyim. Bir parça ekmek verir misiniz? İ lira harcanacaktır.» Havadisi okuyan bir arkadaşım elleri- ni açtı, dua ediyordu, sordum: — Neye dun ediyorsun? — Bir iki sene sonra bu havadisin zeylini okumamak için dua ediyorum. j ? j — Bu havadisin zeyli ne olabilir ki — Şu olabilir: «Yüz on bin küsur hira sarfile Esnaf 8“ partımanında yapılmış olan devlet kon-. servataamı tatbikat sahnesi işe elveriş'i görülmediğinden, bir yenisinin yapılması | kararlaştırılmıstır. Bunun için bütçeye dört yüz bin beş yüz liralık bir tahsisat” konulacaktır.» zi İutisi | Bunları biliyor mu idiniz? | Uzun saçlı kadınlar adası Eskiden uzun saçın, ka - Gemi dn bâşının ziyneti olduğu söylenilirdi. Bugün do ay - ni şey söylenecek ol- sa, dünyadaki en ziy neti kadın başları Japonyadaki oHaşijo kü ora kadınlarının| hemen hepsinin seç - ları yere kadar u - zanmaktadır. l Okuyucularıma Cevablarım Kadiköyden «İ.» ye: Kızım, vaziyet henüz çok müphem; onun seni sevdiğine emin olsaydın, şimdi bana bu mektubu yazmazdın. Demek sevgisinden şüphen var, O ha- kikaten başka birile nişanlanacak nı, bunu da daha kat'i olarak bilmiyorsun, hattâ daha başka bir şey söyliyeyim. Senin ona karşı olan sevginin de pek derin. olduğundan emin misin? Çünkü sem şimdi henüz bir kararsızlık içeri- sindi Böyleyken hiç bir şeye hü - küm verilemez. Öğren bir kere, o ha- kikaten başka birile nişanlanacık mı? Eğer öyleyse sana karşı sevgisi geçici bir hevesten başka bir şey değildi. Se- ni sevmiyeni senin sevmen de hiç doğ- ru olmaz. Meşhur Fransız Tomancısı Ples La» dinin bir sözü vardır: «Beri seveni 86 verim, der.. Sen de onun gibi düşün. * Konyadan H, Mi, rümuzile mektub gönderene; Oğlum, Söylediklerin bir bakıma doğrudur. Fakat doğru olmakla beraber, yanlış Teps aşağı dans Dansöz (Narsi Darken henüz yedi yaşındadır. Baş a- şağı dansetmekte ve bilhassa klaket oynamakta çok mahirdir. Son za- manlarda bu kız, çocukları himaye cemiyeti tarafın. dan tepe aşağı danseimekten menedilmiştir. Yumurta içinde para Yunanistan köylerinden birinde bir köylü, kendi tavuğunun yumurtazını kire dığı zaman yumurtanın içinde bir para noktaları da yok değil, İnsanların ek - seriyeli yirmi beşle otuz beş yaş ara. sında evlenirler, Bu çağda hayatını bir yola koymuş olanlar pek çoktur, Fa kat müreffeh yaşıyacak bir servete ma lik olanların sayısı pek zannettiğin kadar fazla değildir. Karı koca, koca dışarıda, kadın evde yuvalarının saa - deti içim çalışırlarsa kocanın kazancı artar, yuva bezenir, ve müreffeh hah. yata evlendikten sonra da Kavuşulur, Herkes senin gibi düşünmüş ol dı, bugün kırk yaşındaki evlilere nisbeti yüzde doksa; Halbuki hakikatte böyle değildir. Mia, demki hayatta bir yol tutmuşsun ka - zancın gün geçtikçe artacağına kann. tin var, hiç tereddüd et bilirsin, Saye bekârların o'urdu. tmeden eviemte * Balıkesirde Sezai Kora, imz ek tub gönderen ok re Hakkın var, böyle kurulan pie yava, | az zamanda Yıkılmıya mahküimdur. Pikirlerini beğeniyorum. Düşündüğün gibi hareket edersen doğru hareket ei) miş sayılırsın. Tesadüf hayatta baza” hâkim o'ur. Fakat insanlar hayatı ## sadüfe bırakmamahdırlar, TEYZE