pmu» “Son Posta, nın Hikâyesi “umman: le yok evlenmiyeceğimi. önem Çeri Faik Bercmen 4iil8EBli | de bolumuyor: Ten ereler şuraya buraya atılmış, Söplerse bir köşede duruyor. Salo Şkan merdivenin başında ise, gün Muhtelif zamanlarında iki hizmetçi du- Tup Yavaş sesle fiskos edi rlar. rlar. Gi siğinden ve| tiyarlığından dolayı evvelce yüz ve- Kiya köpekse ortada olup biteni lamak ister gibi bugünlerde, düşük Kulaklarını kabartmakta.. bununla be- seler akıp gitmektedirler. sne le şu, tencerelerin, çöplerin ve &lerin kraliçesi aşçı kadın Avdotya âi e yör. Bunun yegâne ispat ve tk © bugünlerde masanın den sik olmıyan votka gişesile meze kır- Pintılarıdır. Çünkü akşamları «O» yani va »işanlı geliyor. Bay nişanlı ek AÂvdotya, nişanlısi gelecek di de telâşa di uk; en de süslenip le ya olan oldu, bitti. e yakında evlenecekler. oldukça tecrübe sahib nı anlar. Ken dotyda pek çocuk elma maşallah elliyi geçkin. hemi. Şal €ski korsasından kopa y ulaklarına taktı Böreb; ardımı ile ancak adama ve iv Başı bir lâhana gibi yu: ak, 5 iki ince ör İşanlandılar Nişanlı, ve 1 leşi gelince Av matmazeldir, fakat| ira iş ve maceraları ken oldu, d ğeri de Ri: A çalışırken. bir mutfağın âsker kasketi asılı bulunurdu m sevgilileri arasında! bir iki de karışmış olduğunu gösterir. İN bu kasket, bir müddet evvel or-| n kaldırılmıştır. kat şimd hi biz di Resmi rabıta, ta3 Si Meşru aşk. Ebedi ve sağlam bir | “ ölüme kadar cek bir sadakat hi Sam olunca, Avdotya mutad veç- Teri Semaveri, votka şisesini ve meze- azırladı. İhtiyar könek kulakla - bartıp oturdu. Nihayet iki sev İ Sivil evı ötmiye koyuldular. Söze *Ya başlayıp dedi, ki: biz ay adama, dü içi Ma, bise yaptırmasını söyledim. Bizim Mâ, — İyi kadındır, neme lâzım. «Pek. "Ye cevab verdi. 9r tuvalet mi? diye bay nişanlı Meseje, nı çatarak sordu. Bu mühim bi Yek, kı © değil, hem böyle şeyin faydası Tbisenin modası geçer, onun ye- . Pita verse daha iyi E i ii »dir, benim bir yün k İd iş baska bana güzel ye hiç) İkiz sene sonra onu hizmetçi Mar verdiğim vakit hâlâ yepyeni du du ve modası — Pa nur yim? — Haklı mı? Parayı bir köşeye vığ- malı ba.. sonra evlendiğinde ve öldü - ünde kocana kdlmalı. Yağma yok Ölmek mi? Sen mi öleceksin A: dotya? Sen bir erkeği değil, bir öküzü bile eskitirsin!. Şu al yanaklarına bak- sana! — Yanaklarım (o steşten kizarıyo Daima a başındayım da ondan İ Bey nişanlı bir dakika al ne bakıp: | Bir köşeye ko - cabında kullanılır. Haklı değil mi- a mısın? — Bu, bir hastalı k değil, ki herkesi e r < — Sonra dişlerim birer birer dökü tutmuvc #lamlık kim, ben kim ? Nişanlı ahmak ahmak güldü ve k potun farkına vararak: | — Yok; vok. dedi; bunlar insanı 8 İdürmez.. bu halle yüz sene Evde eeki wmaktan yıprand'm. — Övle na, ben kadınım: nar Hem ben bes cocuk doğurdum. çocuk. ! Benim gecen sene çamas'rol. İdan bir çocuö oldu. Punun üzerine Avdotvanın. gözleri ” cocuğun mu oldu? önek de fevkalâde bir şevin anlemış gibi kulaklarını d barttı. yasında bir adamın çoc: vıb, ne ayıb? arı hiddetten ve hi - Jan titrivordu. Sonra da senitile evlenivorum. Ge çen sene cocuğu olan bir adam en asa İdaha ön sene vasar. Senden kalmıv m ben, Meve yarar? Kaza. m» biriktirdiklerim senin olacak, Erkek biraz m#hcup ve ezgin sakalı. nı avucladı, sonra: sonrava — Zannediyorum, ki gitme zamanı vakl dedi. Avdotya. masanın Üstünü tonlrvarak Ask ve tahassüs faslı bitmişti. at kaç Avdotva? n yetmiş yaşındasın deği! mi öyle diyerek gidip saate baktı. |O zaman erkek elini onun yatağı üze- rinde rezdirdi. | yünden mi? | Asçı kadın, nişanlısını biraz d nceli düşün İdi kendine bir se — Ölmiyecek, uğurlavınca durdu. Ken. er mırıldandı. oca havdud! Ölmiye lüvor, gözlerim iyi görmüyor, dizlerim | İB3l samn'yonluğu bu ayın 18 » lard so POSTA Mektabliler arasında kır koşusu ve voleybol müsabakaları programı tanzim edilmiştir. Koşular bu Ps- zar başlıyacak ve 17 Martta nihayet bula - caktır. Kır koşularının mecmuu beşir. 2000 "le 3000 metre arasında yapılacak bu . İmtisabakslar şu şeküde hazırlanmaşlır: 2000 metre 10712059. 2500 metro 24/12/9039, 2000 metre 1/2/940. 3000 metre mektebler bi. 1 koşu: İrinel koşu: Üçüncü koşu Dördüncü koğu: rinciliği 3/3/p30. * 20 kilometre bayrak yarıp her mekteb asgı- atletlerin sayis: daha yiyade olan mekteb ta kımı birine! addadilecektir. teb kırk atlet verecektir, Bu müsabaka Xırk ütlete göre taksim edilecek ve atletler en az 1000 metre koşacaklardır, atletten teşkil edilecek takımla girecekler - dir. Her mektebden on atlet derece alacak tır Kız ve erkek mekt-b'ari voleybol müsabaka arı Kız ye erkek meklebler arasındaki voley - inde başlıya - caktır. Kırlar Muallim mektebinde, erkek — Beyoğlu Halkevinde müsubaka yapacak Yer bafta dört ma on iç, erkekler on yedi mekteb olarak m lara gireceklerdir. Müsabakalar her hafta Üç öyun üzerinden Jera edilecektir. İlk Koz Maesi İnönü, Kandili . E renkây, Cümhuriyet . Çamlıca mektebi karmlaşacaktır. Yunos'av tak'mı hugin geliyor Bugün şehrimize gelerek Üç maç yapacak olan Yugoslavya takımının organizasyonu nlığını deruhde etmiştir. mına karşı oynıyacak üç İs - lav takimile tec rübe mahiyetinde oynaması düşünülmekte. dir | Sekiz k'üb arası kupa maçı | 4 İstanbu) Bölgesi Futbol a bir kupa maçı ter an Akın, Armmavudküy, Feriköy . Ş'ş A. Hal oğlu, İstiklği, Rumelihisar ve Yeni| İ gel Dofu Küblerinin bu müsabakalara is. tak ettirecekleri idmanerların 19 er Kişilik Jikişer nüsha resimli İlslelerini en nihayet 8/ 2/1939 tarihine müsadif Cuma günü akşa. Aljanlığı Beden “Terbipi talan mına kadar İsi saketirde müsabakalara iştirak ettiriini İT yecekleri ehemmiyetle tebliğ olunur. niyeti yok. Ben ölünce bütün mallarım İş onu kalacak. Etrafına bak'udı, köpek bir köşeye büzülmüştü. Elini karnına bastırarak, Of karnım ağrıyor, dedi, lahana m gibi Sonra bâşın: acı ile sallayıp homur - ardı: — Ölmiyecek olduktan sonra evlen- mek neve v can: cehefme- me moruk. Yağma vok öyle, evlenmi - tim, evlenmiyeceğim. yeci ktebiller arasında yapılacak kır Koşusu! sabakasına mektebler on beş) yapılacak, kızlar «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 75 Gelin Dedi, irasyedi hemen: Ulu sulta . Güllü hatunun ge- rini Çekmeceli gelin karındaşları ha- zar etmişler... Âyan Uzun Mehmed ağa kulunuzun konağında beklerler.. Dedi, Murad Güllüye di — Fatma. Küçükefendi kulum seni lizzet ve ikbal ile Uzun Mehmed sğa ku- lumun konağına götürsün.. bundan sonrâ, sana erkek esvabı, erkek meclisi, rakıs ve| işret yasaktır. Dedi; birdenbire ayağa kalktı, o ayağa kalkar kalkmaz da mev'iste bulunanla-| rın hepsi ayağa kalktılar. Murad, güzel jçingene kızının iki yanağını ıki eri nun içime aldı, Güllü Fatroayı alnından öptü ve elile bir işaret verdi, etraftakiler otuz kırk adım kadar geri açıldılar. Mu- ceği bir sesle:| i e tövbe ve ü İtiğfar w senin, kalbin sattı r, Melek oğ-! Tum sana emanettir. Dedi. Sonra tekrar seslendi: Küçüketendiye Efendi... Al götür gelin . biz de çiftliğe gelin arabası ile getir- İkazı giydirip gidelim.. Gül sinler oraya Dedi, Atla sabahtanberi hazırdı. Önde pi km ta hünkâr! doya doya seyretmek istiyen Çekmeceliler yaya olarak, davullar, zur- nalar; kem, mandolin ve giteralarla! muazzam bir alay ha'inde harıl harıl ya- meşa elerin aydınlattığı yoldan Ba- akkaş deresi çiftliğine doğruldular. BİR ULAK Padişahın muazzam y ile çifili- iği müjdelenir müjdelenmez, d mı şöy'e bir karışivermit Binlerce köylü, naralar, tür? lerle, ellerinde fener ve meşaleler, Si tan Muradı ks tL. Küçükefendi; düğünde innbat ve İnr tizamın teminini, tepeden tırnağa kadar sile lanmuş üç yüzden fazla üst de dört dönen bu geçi fak bir uygunsuzluğa meyda vermiyor- | Jardı. Fazla içenleri, sarkınlıık yapanla» rı yakaladıkları gibi, üzerinden silâhlı rini, kıymetli eşyasını alarak çevresine sarıp «emanet» dedikleri bir odaya kilid- iyorlar, kendisini de kapısına on tane pürsilâh nöbetçi dikilmiş büyük ve boş! bir samanlığa tıkıyorlardı. Orada da re- hat durmıyanları, elini ayağını bağlayıp, dikkatle muhafaza edi ıra atıyorlardı. Padişs ğini öğrenince, bu gençle kasını sıkı bir kordan altına almışlardı. İban oğulluğu meşhur Musa Çelebi Yazan: Reşad Ekröm alayı Yoksa gözleri Yetim / lerinden daha mi tatlı m : Boyu değirmenci Kurd Rızanın beyi dan daha uzun ve eli ayajğı onun eli ve ayaklarından daha büyük müdür? Yürüyüşü Efe Mehmedin yürüyüşüne den daha mı dalgalıdır? İ Sesi, yavuklu uğuruna kurban gideni yiğit Dağlar Delisinin sesinden daha m gürdür? Rüyalarmda gördükleri peri padişah larının oğulları gibi, Sultan Muradın da ayağında elmaslı nalm, başında turna tes3j linden sorguç var mıdır? | Kim bilir. İhtiyar kadıniar, kızlara, «hünkâr geçerken yüzüne sakın ha bak» mayın,.. Hünkârm yüzü gören kızm bahtı kapanır, kocaya varamaz» diyorlarsa dı, Evli kadımlar bile onun yüzüne «abs destsiz» bakamazlardı. Hünkârın yüzüne r, gözucü ile bakamazlar muydi? yaraklı resi çiftliğine doğru lerliyen alayın önünden, yalın kılıç sıra atlı gidiyordu. Onun kırk elli a isinden Sultan Murad geliyo du. Onu, yanyana Tayyarzade ile M Melek Çelebi ve Küçüketendi ile Gü rükçü Hüse Evliya Çelebi il Küçükefendinin kâhyası ve nihayet yay& İolarak Çekmece âyanı, Çekmece Kılavuz atlılar görünür lun iki tarafında sesler k iştirak eden kasabalı ve zurna, mandolin ve gitar: ağızdan söylenen türküler W talığa hâkim oluyor. Bilhassa canlarından hıçkırıklarını < tutamıs İyorlar, ihtiyarlar «senin gibi yiğit padi- o göl igesini Allah başımızdan eksik 'Küçükefer inasını, padişan ini haber alır almaz tekrar ve etmiş, yalnız opadişahığ im ikametine tahsis ete , diğer misalirlerini çadırlara nâklebe “padişah için de düğün meydanında i ve mükellef bir çadır kurdure İmustu. Sultan Murad doğruca dü meydanına inmişti. Padişahın eğlencelere yeniden fevkalâde bir hares İket vermiş idi. kalabalığın gö, | meydandaki oy! unculard aH direkli, altın âlemli al atlasta da önünde altın kaplamalar içinde şakır şap kır yanan bir taht - koltuğa kurulmi buhünar Sultan Murada sâplanmıştı hemen herkes te, birbirine, ikide bir Mus $ işaret ediyor: gi Bu gece gerdeğe girecek imiş. bu düğün Os nun düğünü imiş...» diyorlardı; bunun arkasından da, hemen mütemadiyen aye : «Gelin nerede?x diriyorlarmış. , Düğün seyrine gelmiş kadm ve küçük yocuklar yolun sol kenarına, erkekler sağ il i Bi'hassa köylü | KEN ar, padişahı görmek için büyük bir güzel bir | delikanlı olduğunu işitmişlerdi. "Görleri.| nin önünde, köylerinin en #üzel delikan-! Uısımdan daha güzel bir yüz canlandırma- İğa çalışıyorlardı; gözleri Veli ağanın oğ- İu Mustafanın gözlerinden daha iri ve kömür gibi kara mıdır? İ dalarım oldı i Yoksa ziyaretç rinde kendi yerimde oturup $ ilerimle en ti im bir «Son Posta» nin yeni edebi romanın 46 nedir, 20- i bir baz yordu 1; vakit öğleye gö İmame otelde benimle beraber 1 misafirlerimd wrar İle rica Sn ye smaklıkları bahçeden uza #arılı, köşesi bucağı çiçe gi Olu balkon pek güzeldi. Hava, Ün yalizare aydınık. Ağaçların üstüne ta Ase paklar vüzuh ile görülüyor. ağa e hazarssını pek beğendi. Sofram 0- İerrazi atmasını metrdotele söyledi: Si ir sema al ıl dayayan Map, k kokulam ve 'emlerin tahay- havası ile sarıla- eğlenerek yemek mm ruha haz ve ürperti ve- bayana benziyen bu balkon- rk lığın işi ne? Burada her şey- kb 'esten uzak, Ayşe İle başbasa irlerimizi bir kelime söyleme- acakt şlarımız birbirle- erimiz birbirine sükün iyi tadı ile sermest ola- ; iyesi ve m ii, yenları komitesi: reyi üzerine Peleponez demir; Asin, ia rlatmış ş olduğu & İstasyonundan sabahley tler a- n te- ları » at dokuzda hareket edecekti. usust | Garda bu luştuğun An Di- için bir zamandır Hamburg- da bulunan babam orada bir otomobil kazası geçirmiş, hafif yaralanmış, hasta- nede tedavi şiltına alımmış... yeti mühim değilmiş fakat dün gece bu haberi bi'diren telgraf gelince annem bü- yük bir kriz geçirdi; esasen kalbinden Hekimler, hastanın sıkı bir imam altında bulundurulma- bana olan bağlı- un derecesini bilirsi miz, onu bu ha- linde bırakıp gidemiyeteğim; özür dile- İrim. İC Bu habere hepimizin ve bu arada rali- ba on çok matmazel Ritanın canı si peki, ya Liza”. O da gelmiyecek n i? Bu suali hiç kimse sormadı. Genç kadın, kocaşınm yanında şessiz, ayakta duru- İyordu. Onun. vazi-| dış! kı Yorgi sözlerine devam etti; — Lizanm çantasını vagona koydular; ızı da ayni yere koysur | bizim tanıdıklarımızd ddetince hizmetir caktır. Arkasında duran tren memuru var Dimitriyâdislere şifa ve sıhhat dileyerek ayrıldık, Hanımlara hizmet et- mek Ayşenin kocasına ve bana kalıyordu. Arnavud, Bulgar, Rumen, Türk, Yu- nan sporcuları için hazırlanan tren bir| ötorayla ona bağlı uzun bir vagondan İ- baretti, Büyük ve temiz bir salona ben- giyen vagonda alçak bölmelerle ayrılan kopmatrımanlardan birine yerleştik. O- İturduğumuz yerden bütün vagonun içini İ görmek mümkün oluyordu. Kadınlı er. sıhhatli ve neş'eli bir kalabalığın türlü dillerdeki konuşmaları vagonun İ- çini karışık bir gürültü ile dolduruyordu. Demiryolu, deniz kıyısını takib ederek İkıyrıla büküle uzanıyor. Dantel gibi bir Yazan: Refik Ahmed Sevengii sahil, Sular, sahildeki kumların üstünde sabah güneş altında elmas kırıntıları Jgbi pırıltılar çıkanı ade Tren Elevsis onunda bir sl -İdurup kalktı, bir aralık sahilden ayrıla rak içerilere doğru koşmağa başladı, İgara kasabasını şöylece geçtikten sonra göniş nefesli bir solukta Korest köprüs ne gelip durdu. Bu tevakkuf, tabiat insan zekâsının müstesi arada göstermek içir bir Atinadan ayrılalı iki sa neş yükselmişti. Köprünün rent kanalı alabildiğine gibi heybetli bir yarık hal İyordu. Bir yanda, Ere den metile gözü doldurup get rafta İyoniyen denizine körfezi pembe, mor, mavi renkler: bir şekilde imtizacile hâs eteğinde serilmiş y Büyük Balkan olmuştu altın€ inleşiyarmuş görülü- in haş- sliyor, öte te- | yarımadası nın cenu- 2 — Gelin Musa Çelebiden cok büyük — "Koskoca hünkâr oğulluğunu çıka rıp ta kart bir çingene karısına ne diyg veriyor acaba? — Çocuk sevmiş o karıyı... — Yok, çingene kızı vurulmuş Musa ele) — Çingene kızı deyip geçmeyin. Gül Iü Fatma için bir içim su diyorlar. (Arkası var) bunda koskoca Peleponez yarımadası bu | ile ana kıt'ad Tak için Pei İeponez aşağıya kadar dolaşıp M dan geçmeğe m nalı açıldıkta (la kısaldı asını başa apun burnuna , Körent Ka vapurla içi ye kanalını bu s Biraz sonra Korent istasyonu. Girdi imiz- sağdaki Korent Kör Bir tarafta sahil, öte lerce uzanan bakımlı bağ ağaçlık özü okşuyoi tarihine hatıra, lem ve erbiz bir e y kuvvet ve sıhhat meraklısı Japarta'ılar, malül doğan çocukları, 2500 metre yük- seklikteki Arkadi dağının uçurumlarına atarak öldüren İspartalıli şadılar. Mer'alar hâmisi yal ra aklı in nemle keki eteklerine Arkadi onun için- ye ldan: buram.. den geçip gitti; ei zirveleri dir ki bu dağ beri miyecek |