3 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

3 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Birincikönun özme Süren bir işsizlik devresinden Rrâ, nihayet bağlı olduğum iş bürosu Mi syyi Gideceğim yer, zen-| di bir aile idi. Orada, ikinci hizmetçi m evin büyük 5 mı m. Üniformalı bir kapıcı kapıyı| * Ufak bir beklemeden sonre! evin I göründü, Beni görür görmez| veti» bağırmaktan kendini alama A... Siz zenci imişsiniz! — Evet madam, ben zenci yim. #önd Halbuki ben, beyaz bir hizmetçi Çi ermelerini bilhassa tasrih etmiş - , adığıra çok bunda hiç bir suçum büna rağmen bayan: ç Zenci oluşunuz doğrusu canımı W demekten kendini alamadı... : e Me sen ne d ONUN kanaati Merikada ze dilek öm. ye a en zenci oluşuma ev 'yanı kadar müteessif değildim inürken beyaz bavan! tırnağa kadar bir daha| ebilirdim?. değildim. olmanın va “. Nihayet söze başlıyah gene « w dedi, a ren nokta Nellinin #enmiyeceği meselesidir. m endimi ona beğendirmeye — bayan, dedim. miye kendimi ona beğendirmive Sap, , Tdum. Cünkü çalışma ihtiyacında Bu Nelli, eşine birçok yerlerde Sim hoppg ve şımarık bir kü- Yandan baskası olamazdı. Hal - bu gibilerinin kaprislerini alışmıştım. Sane Meselesini hiç konuşmamıştık çalı. Martladız ik Yuk; iye Yor, 9Yİ8 kaç lira vermeği düşünü - Evi Tini bayan. dedim? h beyaz bayanı be ra kadar süzdü: Yda sekiz dolar verebilirdim, Yemek içmek, evde yatip kalk - tekrar tepe. ba İçinde benden başka bir de aşçı iz b zmetçi, uşak ve kapıcı vardı. ii altında işimin pek de ağır zannediyordum. Fekat Ağrnen bana teklif edilen para üze iş zam ben birinci sınıf bir hassasiyet, hem de mevzuda san'at - dikkat ve İhti - âzımdır. Ceylân sinirli le süratli olan bu güzel hay - > atlarla takib edilir; arka.| ar koşturulur, yolları ke Ne çi Yam yakaladığımızı zannetti Bn umulmadık yerlerden sıyrıl 5 takibde devam edersiniz; ark: iealerasdiyen dolaşırsınız. Ce Hrup'ara ayrılmağa mec Nem mümkün olduğu kadar yor m ela, irdikçe tüfek atarlar; fakat onları bitab birakıp diri diri! vercih ederler. Yorucu, fa- yide eğlenceli bir spordur! leyi bir hayli geçmiz bulunu - irak ze As, peçetesi sofranın üs - > Mu karak nyağa kalktı: Ya pöakkek ki zevkli,,. dedi, fakat elle ve dar uzun ise tahammülüm ak timdive kadar da olmadi; bu 876 mübarek olsun! * GN Dotalaş otelinden aç kapıyı itmek için elimi uzattı; Mİ yek tarafta içeriye girmek Siri kapının dış topuzuna “e * bir kadın havali ile karşılas, Serdim. Ayşe içeriye girdi. Hiç iy, COMış gibi, daha dün dostça ibi elimi siktir İm, di olduğunuzu dün Lizadan tâ gidip sizi ziyâret etmek konuştuk... Fakat o, galiba hem bü şekilde al ölmak çıkıyorduk. sesimi çıkarmadım. Hemi). » mizin elini siktık, hatır sorduk. Ayşe: Ema” “Son Posta, nın Hikâyesi “mumun: Meğer kimmiş ? Çeviren : Hasan Âli Ediz — Af buyurun bayan, dedim, on dolardan aşağı çalışamam. Bayan biraz sinirli bir eda ile. Bu nasıl olur, dedi. Ben birinci hizmetçime ayda on dolar veriyorum. üstelik o beyazdır. Halbuki siz SON POSTA Daha becerikli olması beklenene bir gen Buldaktan Na ge ş fiz Ögüt, karalte rini soruyor; Menfsatlerine karşı tokgözlü ve terbiyeli davranır, | Bir işi başarmakta becerikli hareket. İleri pek görülmez. — Ne yapayım, bundan aşağısı da beni kurtaramaz!, Zengin bayan, beni ayda sekiz dolar ylığa razı eti tmek için bütün talâkatın benim ısrar ettiğir m fiatı kabule mecbur| Fikret Günay, diğinizi ya çimde'bir ukde var ph ıyacağını fakat ği türlü kestiremiyoru ırıma gelen şu susli kendimi alamadım: — Affırızi ricr ederim, b: Fa at Mis Nellinin ne g metlerine bakacağım”. Mis Nelli kaç yasında?. Şimdiye kadar hiç zenci gör- memis mi? — Neli bir kaplumbağadır. Bir kaplumbağa mı?. - Amma ulâde bir kaplumba- tıpkı bir çocuk gibi. çok sevimli| ui Fakat biraz huysuzca.. hizmetçilere karsı is » Yemeden Ona hizmet nin sizdi şlaşı bir| sorr an, de - ecek hizmetçiyi her şeyden önce ©- run beğenmesi şart. Zenci oluşunuzu|.. bundan ötür bir ak- Nel « onu görmek beğenmiyorum. silik çıkarma an korkuyorum i sizden kor ter misiniz? Evin beyaz koridora doğru vürüdü. Ben de arkasından gittim. Ko- afında bir odanın kapr mi riforun mi açarak: İşte bizim Nellinin odası, dedi. Burası büyük bir oda idi.. kayalarla, çayırlarla, çimenlerle süslü bir oda... Odanın orta yerinde de kocaman bir kaplumbağa vardı. İşte bu Nelli idi. Ben kaplumbdğa sevmiyordum. Fa- kat çalışmıyu mecburdum. Ertesi gün. den itibaren akşam saat 20,30 da Şeytan İstiklâl caddasi komedi kısmında Gündüz saat 15,30 da akşam saat 2030 da Kan Kardeşler Halk Opereti saat 21 de 16 ve 9da Zoo Dalmasla HALİME «Son Posta» nın yeni edebi romanı: ,mişti. yoksa ben mi lış anladım... Bu otelde misiniz? Hayır, buraya bir ahbabımla buluş- mak ve birlikte yemek yemek için gel -! dim. İ — Biz bu otelde kalıyoruz. Sonra arkasına dönerek kocasını gös - terdi. Sahi, Ankaradan tanıdığım, hattâ birkaç defa evime de gelmiş olan bu genç adamın birkaç saniyedenberi karşımda durduğunun ve beni selâmlamek için bek lediğinin farkına varmamıştım. Birbiri - — Buluşalım Dedi « — Buluşalım, Ayrıldık. Demek bu iş bu lar basit olacaktı! Aşklar, arzular, ıztırablar, hicranlar, hid- detler, hastalanmalar, ayrılıklar v yet günün birinde sakin, lâkayd, ni uzaktan, şöylece tanıyan fki bisan mek İçinde: » geldiği g silt karşı ve hamleleri yoktur. Daha ziyade tok- gözlü davranır, İtenki | y İş Üstüne başına dik: kat eder. ** /Çabuk harekete gelen bir genç Diyarbekırdan ka- rükterini soruyor: muamele ile yumuşar ve inadcı olmaktan uzak ka- ” İlır. Tenkid ve teks dir karşısında tw essüre kapılır, mah cub tavırlar alır. *k Olduğu gibi görünen bir genç Diyarbakırdan Şükrü Togâl, kas raklerini soruyor: Kendini göster. veya ü tutmak için hare- ket görülmez, ihtiras *k Güvenilebilen bir tip Karnmandan Yu suf Aydın, karak» terini soruyor. Mes'uliyet © ve len çekin mek endişesile işi be sarılır ve tekdir görmezse o çabuk kırılabilir. İtiraz ve muhalefetten ziyade © uysallığa mütemayildir, güvenme hislerini telkin eden helleri vardır. ** Zeki bir genç Gümüşhacıki ttin Gru yünden Hay karakterini yor. Zeki ve çevik halleri vadır. Teh like ve zörar veren mevzulara yanaşı maz. Medeni cesi- reti olabilir. Bir şeyi güzelce ve et. raflıca anlatır. Menfaatlerini dayıtmakta 42 vemetlerini kırmak (esastır İ Kifisyada ve komşu olduğunuzu söyle -İgünlük karşılaşmalarındaki alelâde ma -J0 beni sevk na ve merasim. 7 — Buluşalım. Buluşalım. Fakat niçin buluşalım? Trajediyi tek - rar oynamak için mi? Yoksa bıraktığımız yerden başlayıp devam mı edeceğiz? Buluşmağa hiç te lüzum yok. Hatta ayıp olmesa, mana vermiyeceklerini bi sem bu akşam vapura atlayıp Atinadan ayrılmak isterim, Çocuk değilim ya, canım, vaziyeti irla- re ederim; olur biter. Niçin gidecekmi - Menelâs otelin kapısının önünde dur- muş, camın arkasından beni sevrediyor- Yolumuza devam elmek için > koluna girdim, fakat heyecanıma dikkat ederek,'da ol Bir yay Hepsini yikatp temizleterek Kü . çükefendinin sünnet çocukları i çin hazırlattığı esvablarla tepeden tırna- ğa yeniden giydirip kuşatmış ve derhal Küçükefendi yalısını padişah hizmetine Mese Deli Hüseyin de, Çekmece köprüsü ba. isında, fakat göl tarafında ve göl üzerin- de kurulmuş Çekmecenin balıkçı yiğit - İeri kahvesine, yarenliğe gitmişti. Asıl maksadı da, orada delikanlıları soymak, güreştirmek, hatla, hepsine birden mev- dan okuyarak güreşmekti. Çekmece deli- kanlılarının geceki hünerlerine hayran o- lan Deli Hüseyin, onlara Okendi güç ve kuvvetini göstermek istiyordu. DELİ HÜSEYİN Dördüncü Muradın gözdelerinden ve has sa pehlivanlarından Deli Hüseyin aslen A nadolulu bir Türk çocuğu idi. Yenişehrin köylerinden idi. Fakir olan anasını vi basını pek kaybetmiş, bir müddet uzak bir , n - da büyümüş, on, on iki yaşlarında da bir değirmene yanaşmalık ile girmiş a-'MUu?»> diye meydan okumuştı Sayfa 9 hikâyesi ! Değirmenci bana karışmaz.. Ben o n kölesi değilim, yanaşmasıyım.. — Haydi öyleyse hazırla eşyanı Deli Hüseyin... — Benim eşy: rm falan yok. yazın da, kışın da si rum, sırtımda « kileri derede yıkarım, kendim de girer yıkanırım, onlar kururken ben de yatar uyurum. Deli Hüseyini bir tesadüf eseri olarak görüp beğenen kapıcıbaşı onu alıp İstan. bula getirdikten sonra Beyazıddaki Eski Sarayın acemi baltacıları arasına kaydet- tirmişti. Bu, dördüncü Muradın tahta çık tığı sıralarda olmuştu. |, Gene o yıllar içinde idi, t bula bir İran elçisi gelmiş, hüner göstermek için bir kurulmuş yay getirmiş: «Bu yeyin kirişini çıkarıp gene kurmağa kadir bir pehlivan Memsliki Osmaniyede bulunur Yay giz - lice İstanbulun en meshur pehlivanlarına İ gösterilmiş, fakat hiç bozup kurmak deği, kirişu çar alkan da meli d ir, un ve buğday çuvallarfle boğuşurdu. Bir gün, Deli Hüseyinin yanaşmalık ettiği değir- menin önünden gecen bir kapıcıba: nazarı dikkatini eelbetmişti. konaklamak için du tutan bu çocuğun dal cü, kuvveti, sert, fakat sevi: de n vapılı vücudü, gü- i bakışları Demişti, iie Deli Mkabını benim - semiş olmasi kapıcıbaşının bir kat daha hoşuna gitmiş: Bre insan kendi: Diye sormuştu. — Elâlem dedik demiyeyim... Yanaşmayım ben. — Para verir mi sana değirmenci? — Para da neye yararmış?. Boğazım doldurur, işte... Ye' : — Bak eli yüzü tari ; Akıllı bir çocuksun da... Sana boğaz tok- ie yanaşmalık yaraşır m? Deli Hüseyin gözlerini bir an yere in. direrek ilk defa olarak kendisini düşün: dü ve: — Doğru söylersin ağacığım.. Ben yanâşmalıktan başka iş bilmem, £a âinmâ... temiz ve eölatliğ çocu! e ei i- yaratılmış gibi bir şeydi: ik, atı bıraktı. evvelâ zlükten gelen bir serbest'ik ve tıldı; ve sonra kendisini topurluyarak & -| damın ellerine vapışıp öpmeğe başladı: — Bre ağac ağacığım durm Yazan: Refik Ahmed Sevengil ve idare etmeğe başladı: — Bir Türk hanımı galiba? — Evet. — İstanbuldan geliyor, zannederim? Evet. — Balkan olimpiyadları için değil mi? — Evet. — Meşhur bir sporcunuz olacak. — Evet, — Bugünkü gazeteler'le resmi var da.. Görür görmez tanıdım. — İsmi Ayse, — Eve — Güzel bir isim! — Bi'mem, öyle mi? — Balkan oli adları Atinanın mü. him hâdiselerindenâir; hem mi'li bir an'a nenin bir nevi devamı olduğu için, hem de şehre seyyah gelmesine yaradığı i gerek hükümet, gerek halk bu işi ehem: miyetli tutarlar; bu yüzden gâzetele baş söyfalarında siyasi heberler arasın - impiyad oyunlarına sütun sütun yer galiba? sin sipsi syn ailenin, enli s9 de pehlivan arsı * cukta. Lâka » i arasında da tezine idi, bir kış günüydü, kızlar dasının o. cağına sırtında odun taşıy Odayı tenha bulmuştu; içeride Yahya ağa âdın- İda bir nöb çi vardı, Ocak kenarında da İİrandan gelen yayı görmüştü. Sırtından odunları bırakmış, yayın sına el at mıştı, Asıl hikâyedec yöktu. Yayı İbirkaç kere çö: bağlarken, nöbetçi: Kız Ağası geliyor! Diye bağırmış ile, yarı çözük bını Eski Saray “haber “Kiz Ağası gelip rünce, az ka Diye sormuştu. Nöbetçi Yahya ağa ise Kızlar Ağasının bilâkis kızdığını sanmış idi — Baltacı Deli H yayı alış biri izin geldiğin bırakıp kaçtı! Demişti. Kız Ağası burun üzerine: Tez Deli Hüsevini çağırm! Emrini vermisti. Eski beltec:lar kâh - yası Deli Hüseyini yakalatmış, baMacıla- rın eskileri, bu acemi neferi yaka paça in — ocağa odun kere çekti, ince de böyle -İite kaka kethüğanın huzuruna çıkarmış - lardı; kethülda, Deli Hüseyine bir iki sil- le indirmiş: k! Ağa odasına buna yapışırsın girersin, i se * nin tarnaklarınıı g8 Diye azarlar ırâ gene, tokat yumruk, tekme ile kazlar ağasının huzu- in göndermişti. Kiz Ağam & karşısında biraz irice bir tüysüz oğlan görün. Deli Hi surmuştu. üseyin sen misin? J ayırırlar, resimler e ır, mualarından biri de bir pozu. . Ciriden ahenkli 0 büyütüp böy bir vücud! ve beden âhengi,.. Ne 1 Yunan dehası asırlarca ta 1 Sabahleyin gazeteleri ecmuanın kâpağ bu genç kadının ağtandisman çıplak resmi - ni görünce dikkat ve hayranlıkla seyret- tim. Çizgilerdeki suples elle tutulacak şe kilde hissediliyor.. Menelas bunları söylerken içimde bir şey kırılmış gibi eza hissediyorum; bo - Razıma bir yumru tıkanıyor. Yürüyoruz. i Menelas devam ediyor: — Göreceksiniz, bu resim yarın Atina stadyomuna yüz binlerce seyirciyi çekip getirecek. Eğer ayni zamanda, söylenil - diği gibi, muvaffakiyetli bir atlet ise Ay- şe Balkenlardn büyük bir sükse yapı - caktır. Beynelmilel müsabakalara girmek mühim bir şeydir etmeğe çalıştı | si kadarki temaslırımızda Me - nel tinden Tezze astım, Bu n'a konuşmak ilk. defadır ki sı « kılmağa ve rahatsız ol başladım. — Affedersiniz, sizi ayrılmağa mec burum. Şehirde bazı alış verişlerim var$ | Allaha ısmarladık. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: