SE ie TR EE Le ME “Üç ahbab Ri Alo, nasıl Yörüm, Koğdurmağ, ; ne dedin, işler büsbü mi sardı? Peki şimdi aşağı kendimi muhakkak bura Yam, — Mkâratını bir türlü ağrkmoorum Nasıl anlamıyorsun. Makineyi 88 Yar, © Yoksa namusuna mu dokunu za ve Bamusi 70? Kendim satacağım. deyi ke durum, Geyiğin boynuzu cad boylu, Sİ, vermezsem derhal ködesi) >. Yocüğım., İ Zi SM Yukarıdaki muhavereyi aklı te-| Mazhar *ebüâsından bir şahsın yaptığını bir Ermeni vatandaşla İanmetmeyin; araya aldığ, Se im şu konuşma «Paye ceğimiz. üç lıbab fig acıyı li e P ında diriliyoruz. Konuşanlar Mı Vüşlay, erMaCıyan, hani şu üç ahbab ça Karaca Yarım karış bıyıklısı: Muamme bani ge, diğeri de - ismini bilmiyorum -| bir. çina ortalarında bulunur, elinde| Ser, kay ötekinin berikinin eteğini ke.| ircık saçlım; Mahmud... Bazan, v Boyaya > Hlmlerde Norma Şereri, Tryon trkç 0 Greta Garboyu ihtida etmiş. rg, DİZİ mükemmel konuşuyor görü-| tür Fizan da bizim artistlerimizi tanas- hir ze buluruz. Kimi Fredrik Marş © Teyiçç ni Jon Barimor, kimi de Robert lor... İ ha “ilinden başka hiç bir lisanı bilmi- Büştuy, Sap'atkdrın yetmiş iki dilde ko -| ia ulması bütün dünyada moda oldu. | Pbuk, ebiâğ» denilen bu marifetin el| Diy, | Odunu nasıl yaparlar? Siz de be- kadar merak ediyorsanız, beraber| ti v a am en yapıldığı stüdyoya ka- Evet Xx ini Verdiği beraberce stüdyo müdürünün ray İzahatı dinliyelim, Biraz teknik-| tuz, 8 birçok noktalardaki merakı - Biderebilir; İ 7 Avrupadan gelen filmin evvelâ ne. inir ve bundan bir iş kopyası ha- Bu kopya konuşma sahnelerine Meye yöre 350 ilâ 800 parçeye ay- Ve humaralanır. Arti 4 Tejisörü, rol taksimatını yapar. Ve te Te Bilir ç Düng,, * 5€8 alma odasında mikrofon 6 -| Side Ti pe, Planırlar. Film parçalarından bi- fi, *#siyon makinesine verilir. Ve e - 0n, ,, > Perdede orijinal sesli olsrak beş, Parça beş defa tekrar tekrer gösterilir. artişi sterilirken dublâjda vazife alan e Ve rejisör ağız hareketlerine, Pek şy.5 VE bitiş zamanlarına dikkat ede- <Pkçe sözleri tekrar ederler. Eğer bir e heceler hesab edilerek büyük Yatı, çile yapılmış ise ne âlâ... Mu - bay, , filmin ruhuna ve icabi bary Te tadil ve tashih edilir. Rejisör k in tevafuk etmeğe başladığına ii mea filmin orijinal sesi kesi- nı, b ON defa daha türkçe söz tekrar - rey Mütabakat hâsil olunca, refisörün Yapılış cs çekilir. Bu iş çok dikkatle Sih, DA rTağme, bazan artistin heye, A, İde Saşalaması yüzünden o prça dört, onay, ekrar alınır. Ses mühendisi, ses tay © Dyük bir dikkatle takib ve kon- » Bir gün evvel çekilen sesin, er- de ayni olması lâzımdır. Çünkü birini takib edecektir. Her aksaklık filmin bütün gözel -| bütün emekleri kaybettirebi - kep; ban, Bİ bir ini ve ir, Çej a fiy len ser derhal banyo edilir. Ses Hib, husus! bir banyo hazırlanır ve Yık, Uvarda kırrmzı işik dahi y Kanan, zı ışık dahi yakılmaz. de e *€s filmleri bilöhahre kontrol inin Bu kontrol, ses mühendisinin, diği ye İiboratuvarın heyecanla bekle- | * andır. Ses alımrken gözden ve) hemen polise para cezası vers) Sil çavuşların . an Ve şürekâs» ismindeki Mf4ümud ve Muammer mikrofon başında (Üç Ahbab Çavuşlar) » rürkçe'eştiriyorlar Vere, 2den bir parçadır ve bu muha - Şİ «Marmara filme stüdyosunun dub.! “ Marmara film stüdyosu ,, nda bir saat Filmler İstanbulda | nasıl türkçeleştiriliyor ? çavuşları,, türkçe konuşturan Muammer ile Mahmud iş başında! 1 | | r SON POSTA Bugün Avrupa » da Almanya ile Fran sa ve İngiltere ara- sındaki harbde gü - vercinler büyük rol oynamaktadırlar. İlk hatlara sevke » dilmeğe amade bu » lundurulan güver - öinlerin sayısı yal » nız Fransada 100 bini bulmaktadır Telgraf ve telefon ile muhaberatta el - de edilen muazzam fzrakkilere İrağmen | ordularda güvercin- jler İle muhaberat te min! pek büyük bir yer tutmaktadır. Güvercin merakı çok eski zamanlar - dan kalma bir â- dettir. Bu merakı «spor» olarak telâk. ki edenler de var - dır. Güvercinin ilk © larak Hazreti Nuh tarafından kullanıl- — Bu iş timarhaneciyi bile çileden çı - karır. d Muammer ilâve ediyor: z şa — İnsanın âsabı tanbura teli kadar ge- Dünyanın en eski postacısı: Güvercin Harblerde güvercinlerden edilen büyük istifade etrafında hatıralar Mahmud filmin türkçe parçalarını hazırlarken İ Ses mühendisi iş başında kulaktan kaçan bir falso makinenin Oo ânda tayin edilemiyecek bir sebebden do- Yayı arıza yapması, lâboratuvarda binde bir kadar basit hata bir günlük, çok yo- rucu mesaiyi mahvedebilir. Bu bir gün- ük masraf hatırı sayılır büyük bir ye kün teşkil eder. Hususi bir makinede alı- nan türkçe sesin ağız hareketlerine ne ; dereceye kadar uygun olduğu tetkik edil- İdikten sonra film parçaları ve sesler ay- ni zamanda önce çekilmiş negatif, montaj masasına verilerek pozitifler (birbirine, sesler birbirine eklenerek tekrar birleş - ilması veya her hangi bir tesir | tirilir. Gene iş bitmiş değildir. Daha ya. pılacak birçok ameliyeler vardır. En az bir aylık geceli gündüzlü yorucu çalış - madan sonra halkın rahat koltuklarda zevkle seyrettiği fikn hazırlanmış olur. Dublâj yapmak yeniden bir film meyda- na getirmek kadar masraflı ve ondan kat kat zahmetlidir, Denebilir ki, varlık için. de iş gören ve sinemacılıkta bizden şüp- hesiz ki çok ileride bulunan Fransızlar ve İngilizler bile dublâjda bu derece mu. vaffak olamamışlardır.> * Dubüj odasının kapısındayız: Şehir ti- ik vercin yetiştirmişlerdir ve hepsi de güs 5 vercinlerden istifadeye çalışmışladır. Romalıların güvercin merakı diğer bütün milletlerin güvercin gölgede bırakacak derecede idi. Pline'e göre uzak yerlere seyahate çıkan Romelılar yanlarında güvercin götürürler ve bunlar (o vasıtasile öteye beriye haber gönderirlerdi. Fransada posta on birinci Louis dev- Üç ahbab çavuşların yeni bir filmleri (rinde ihdas edilmiştir. Posta ihdas e - türkçeye çevriliyor o Bugün alınacak|dilmedei evvel, Fransadaki şato sa » sübnesinde Muammerle, Mahmud konu- | hibleri GER güvercinlerle mu - şuyorlar. Fakat Allah sizi inandıtsın, bü |hebere yapılırdı: 4 iş her hangi bir dairede istida takib et -| Fakat postanm ihdası Şive ii mekten çok daha zor. Bir kere küçük bir)” muhaberat teminine gene sekte ver- ça defalarca gösteriliyor. — Artistler EDİR : dudak b a TESTİ Bununla beraber kati surette tes - wdak bareketterine uyarak kendi ken-İyy eğilmiş olduğuna göre frenkler gü- dilerine defalarca konuşuyorlar. Sonra| ali usulünü (o Şarklılardan işaret veriliyor, mikrofon önünde es ah -| nıyor. Bir saniyelik tereddüd mükâleme- | Şark memleketlerinde güvercinler - yi kaçırıyor, haydi baştan.. İle muhabera* temin edildiğini ilk defa Antraktan istifade konuşayoruz. Mu-İojarak gören haçlılar olmuştur. ammer diyor ki: Haçlılardan Avrupaya dönenler gü - İ —Zor iş falan amma, bu dubl4j işi bi-İvercin kullanılması usulünü de beraber İzim için bir kazanç memba oldu. Tiyat. | getirmişlerdir. rodan çok kazanıyoruz. Günde 14 lira a-) İşte o tarihten itibaren (güvercinler lanımiız var. Artistler refah içinde der in memleketlerde büyük bir ehem. lerse, sebebi dublâjdır. Bircoklaıma da |miyet kazanmağa başlamıştır. Vukua geçim memba oldu. Gene söyliyeyim ki, | gelmiş elan harblerde güvercinler vasi- #üç iş hat. Herkt ingilizce konuşmuş, biz|tasile temin edilen faydalar burada an- 0 çetrefil ağız hareketlerini türkçeye uy.) O tJamıyacak Kadar çoktur. duruyoruz 5 > Vak'a 1815 senesinde cereyan eyle — Allah Allah, diyorum. acaba san'at. kârlar harb tebliğlerini mi okudular. Meğerse, bunları çevirmekte oldukları film için söylüyorlarmış... Hep beraber dublâj odasına girdik. Burası küçük bir sinema. Duvarda perde, geride ses mü - hendisinin küçük kulübesi, Perdenin ö - nünde bir mikrofon.. vercin İs almışlardır. Dublâjların rejisörlüğünü yapan Mah-| muda sordum: kanl bir harbe tutuşmuştu. 18 Haziran 1815 şehri helecanlı dakikalar geçiriyordu. Waterloo ovasında muazzam bir mu- harebenin baslamış olduğu malümdu. Avrupanın mukadderatı bu harbin bit bağlı bulunuyordu. Ha — Bu kadar zahmete, paraya mukabil türkçeleştirilmiş filmlerin talebi fazla o- luyor mu Bari?.. — Evet, dublâj filmleri çok rağbette « dir. Halk iyi yapılmış dublâjlara çok alâ- ka gösteriyor. Bazı filmler kendi lisanla- rında bir hafta ancak tutunabileceği hal de, türkçeleşince haftalarca müşteri bu - luyor. Gene ışıklar söndü. Perdede ayni sah- ne defalarca geçiyor ve Mahmudla Mu - ammer hiç durmadan konuşuyorlar: — Ne namusi 207 Kendim satacağım. — Ben derhal palişe pöra cezası ver - meğe mecburum. Geyiğin boynuzu cad - deyi kesmiş, vermezsem derhal kodeşi boylıyacağım. Doğrusu denizaltı gemisinde çalışır gi. bi bu kapkaranlık odada mütemadiyen söylenmek kolay iş değil. Hele Üç ahbab çavuşlar gibi bir filmin derecei harare- tni yükseltmek için sarfedilen mesai o - lurSA. .. z Nusret Safa Coşkun mal edilmekte olan ve el ile «Wellington defented» lamamıstı. «Wellington defented» «Wellington mağlüb oldur demekti. kı pek büvük bir ümidsizliğe düştü. bir paniğe inkılâb eyledi. Bu panik ne- sukut etti ki bunlara para kalmadı. O sirada Londrada çalışmakta olan Frankfortlu bir banker vardı. veren bile Iğnsadada bir mayn görüldü cirleri vasıtasile temin ediyordu. yatrosunun iki sevimli san'atkârı Muam- wer ve Mahmudla karşılaşıyoruz, Mâhmud söyleniyor: Dün İğneada civarında büyük bir) Banker, harb çıktıktan sonra kuşla « mayn görüldüğü bildirilmiş, bunur im.İrından bir kısmını İngiliz erkândar - hası için Mıntaka Liman Reisliği tarafın-İbiyesine terkeylemişti. Bu sayede ha » dan motörle-bir müfreze gönderilmiştir. İber alabiliyordu. Her o hedense İngiliz merakını | mişti. Napolyon İngiliz kuvvetleri ile tarihinde Londra - mın 18 ine gününün akşamı, o zaman İsti - işleyen Chsppe telgraf makinesi ile şu haber Telgruf uzundu. Fakat arkası anlaşı- Bu haber alınır alınmaz Londra hal. Pek az sonrş bu ümidsizlik müthiş ticesinde de esham ve tahvilât o kadar Banker hususi muhaberatını güver-| Sayfa 7 1870-1871 harbinde Paris muhasarasında Gambetta ve Ke ratry'nin telgraflarını taşınak suretile pek büyük yararlıklat göstermiş olan güvercinler » iddia edilir. Çok eski çağlarda ya.İerkânıharbiyesi bu güvercinlerden is - olan milletlerin hemen hepsi gü- tifadeyi düşünmemişti. İngiliz harbiye nezaretine, mağlübi- yet haberini veren telgraf geldiği sıra- da bankere bir güvercin geldi. Bu gü- İveretn müttefiklerin tam manasile ga. İMb geldiklerini ve Napoleon'un müthiş İbir hezimete uğradığı haberini getirdi. Banker bir dakika bile kaybetmeden borsaya gitti, sukut eylemiş olan es - kam ve tahvilâtın hepsini ucuzca top - ledi. Ertesi gün General Wellington'dan posta geldi ve muzafteriyet ( haberini getirdi. Telgrafın ash şu idi: «Wellington defeated French army». Yani: «Wellington Fransız ordusunu mağ « ib etti İki kelime noksanlığı yüzünden tel - .İ Bir güvercinin kuyruğuna iliştirilmiş olar mektub .Igrafın menası tamamile İmiştı. İngilizler mağlüb değil, bilâkis galib gelmişlerdi. Napolyon ise mağlübiyete uğramıştı. Bunun üzerine esham baş döndürücü bir sür'atle yükselmeğe başladı. Açık » göz banker toplamış olduğu kucak ku- cak tahvilâtı satmak suretile bir iki sa. ât zarfında muazzam bir servete sahib oldu. tersine çık - * İtalyada Venedik — şehrinde meşhur Saint Mere meydanında binlerce gü - vercin bulunmaktadır. Bu güvercinlerin de bir hikâyesi var- dır: «Adriyatik denizinin kraliçesi» na- mm» almış olan Venedik şehri 1849 sg. nesinde Avustralyalılar tarafından sı kı bir surette muhasara altına alın - mışlı. Şehirde büyük bir kıtlık hüküm sürmekte idi. Venedikliler açık deniz- de bulunan (o donanmalarından ancak güvercinleri vasıtasile haber - alıyor - ardı. İşte bundan doly; güvercinler halk tarafından tekdis edildiler ve'kıt- (Devamı 11 inel sayfada) mm e ak MM