11 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

11 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ebedi Şefin ölümünün a - yildönümü bütün dünyada hürmetle anıldı DÜN BÜTÜN YURDDA OLDUĞU GİBİ | ma DA İHTİFALLER YAPILDI ili r Yü (Baştarafı 1 inci sayfada) üksek tahsil gençleri sabsh saat ön itibaren büyük bir vekar ve hü-| 4 18 Üniversite binasınna toplanma - haf başlamışlardır. Saat 9 a doğru Vali ei lediye Reisi Lütfi Kırdar ile İs- ai Komutanı Korgeneral Halis İn #tây Üniversiteye gelmişlerdir. iy zile binası holünde büyük Ata. Çağ bürtü bayraklarla çiçekler ara aj konulmuştu. Binlerce gencin top- “iğı holde ufak bir sen dahi işitil - 1. du. Atatürkün fâni hayata göz - ve *apadığı saat tam 9,5 te Üniver. © Rektörü Cemil Bilsel kürsüye gel- “İs ağır ağır ve elemli bir ifade İle Wözleri söylemiştir: e in sayın Vali ve Komutanı, sâ- arkadaslar, ven na bânisi Kemal. Atatürk 1038 mi İnş inetteşrinin 10 uncu Perşembe gü- Mata anbulda Dolmabahçe sarayında ha - Der İng ayan gözlerin! kapadı. Sarayın &-| ya | dalgalanan bayrak yavaş yavaş ya-| Bra, ndirildi. Kara haber yurdun her tara- ia yanın her yerine yayıldı, Bugün © nin, ÜN ilk yıldönümüdür. Bugün (o Türk Botan er yerinde, her şetirinde başta Mi ELİZ ve milli gururumuz İsmet İnönü ol az zere bütün Türk milleti ayakta On derine Yazifesini Ma ediyor. MIW acıyı ©5 bacim” duymuş olan bütün Üniversite ta- ik giy, e hocalarını ayakta 5 dakika bü-| Üye tazim aükütuna dawet ediyorum.»| ? dakika tazim sükütunu müteakb U-| Uye, “© Bdebiyat Fakfitesi dekanı Hâmid mms, Atatürkün hayatı ve o memlekete Kadiköy Halkevinde Aletürk köşesi " iy #üymir hizmetleri tebarüz ettiren bir sini okumuş, Tb #tajyerlerinden Reşad Tan- a, Pö)lemieir İberk ve Hukuk Fakültesi talebesinden Me - #y, v8 Uyrunsu bu nutkunda ezcümle |serret Süküt Atatürkün büyük hatırasım demiştir: taziz eden heyecanlı hitabelerde bulunmuş. Kuga An Atamızın maddi vazlığını âra .|latdır. Bundan sonra 'Tib Pakültesi talebe- Map? Küybedisimizin matemini yapar ( ve|sinden Halük Or kendi yazdığı bir gi Yatıp! Önümde eğiirken, onun many! kumuştur. Genç talebe bu şiirini heyeci hip SEMEN kiymet ve ehemmiyeti fzerinde okurken talebe ve profesürlerden birçoğu '€ daha durmuş oluyoruz. Hiç şüphe #özyası dökmüşlerdir. Steakıben İktasad Pakültesi talebesinden Ve yy nazi De tetikbel arasında bir intikal) AC O. #nmanda bir irtibat darri teskti e. Doğrul Mİİ) Şef İsmet İnönlnün Atatürkün âr,, Matirk asrında yasıyan nesiller, ken -|/ 02 rmın Ankarada Etnoğrafya mü - İvtikal edecek âriz miras muhafaza | 6 muvakkat kabirlerine tesdi! sira - çin her ane bu dakikaların say-'nnda Türk milletine (o hitaben söyledikleri &inde düşünmek lüzumunu hiş . beyannameyi okumuştur. Beyannamenin © Ye, ve düşünürken de vürüvecekleri kunulmasi bittikten (osonra Rektör Cem klerdir. Afatö'hün Hayatın: Bilsel tekrar kürsüye gelerek Üniversitede- Sing larını ana hatlarile bile gözden ye. ki merasimin bittiğini ve hep bereber Tak. Miyez li © a ye rcekler n hk beliğ bir hitabe ve en müessir bir sine gödilerez abideye çelenk konulacağım teskil eder» töylemiştir. Mita Göz yaşları Tak: m'e Okay, kıben Yüksek Muallim mektebinden| Üniversite talebeleri en önde Vali ve Be - dedi Şefin Türk gençiiğine hitabe- iediye Reisi LO'fI Kırdar, İstanbul Komutarı Üniversitede yapılan ihtifalden diğer bir inba | iri 0 *| Şef, Ebedi Şefin muvakkat kabrine muhteşem bir çelenk koydu | DSL pr a Matem dolayısile kepe nklerini indiren dükk#nlar Korgenerni Halla Bıyıktay, Reklör, dekan - lar, profesörler bulunduğu halde yaya ola- rak muazaam bir kafile halinde Beyamddan hareket etmişlerdir. Üniversite gençliği bü. yük bir vekar ve sükünetle, Pincancılar yo- kuşu, Eminönü, Karaköy ve Şişi, İstiklâl caddı takiben Taksime gelmişlerdir. A- ay dan geçerken bütün mağazalar ke- perklerini kapatarak umumi smâteme işti - rak etmişler ve binlerce halk da bu büyük kafileye katılmışlardır. Gençlik ve (halk Cümhuriyet abidesi etrafında ihtiram va - ziyeti aldıktan sonra abideye çelenk kon - muş ve hep bir ağızdan İstiklâl marşı söy - İenmiştir. Bu sırada Tıb Fakültesinden Ce- mal bir hitabede bulunarak arkadaşlarının; hislerine tereiman olmuş ve bütün gençli. ğı Atatürkün mukaddes emanetini İelebed alaza yolunda and içmeye davet etmiş- tir Meydan: dolduran müuazsam kalabalığın hep bir ağından and içmesini müteakıb ge- ne İstiklâl marşı söylenmiş ve merasime ni. hayet verilmiştir. Yüksek Mühendis mektebinde Yüksek Mühendis mektebi © talebeleri de mektehder! toplantıdan sönra toplu 0e Taksim sbidesine gelerek sbide e da ihtivam vaziyetinde durmuşlardır. Yüksek Mühendis mektebi müdürü pro,- fesi, Osman "Terfik "Taylan, abideye mek - ab namına büyük bir çelenk koymuş ve E- bedi Şefin manevi huzurunda tazlmle eği- miştir. Bes dakika tazim sükütunu müteakıb ta- lebeler hep bir ağından İstiklâl marşını söy. lemişler ye mekteblerine dönmüşlerdir. Yedek Sübay Okulunda Yedek Sübay okulu talebeleri de Harbiye. deki mekteb binasında bir Mhtifal yapmış - lardır Saat 9 da bir manga Ebedi Şefin mek - teb binası önündeki heykeli Oönünde esas vaziyeti slime, borüzan üç defa (ti) işaret! verdikten sonra bayrak direğe çekil. miş ve sonra yarıya kadar indirilerek öylece bırakılmıştır. Bant 95 te mekteb komutanı kurmay albay Sirri Şerer, avluya toplanan hinlaren talebepi 5 dakika süküta davet ef. miş tazim sükütünu müleakib Atatürk büs- töne çelenkler konmuş, ve kurmay (albay Zeki Sanal tarafından Ebedi Sefin hayatı ve muazram eserleri hakkında bir nutuk ve - rümiştir. Müteakiben İsmet İnönünün be. vennamesi okunmuş ve İhtifale nihayet ve. eiimalştir. Mektererde Dün şehrimizdeki diğer bütün mektebie: de de toplantılar yapılmış, saat 9,5 te mel teb müdürleri tarafından *alebeler 5 dakika Ihtiram. sükituna deve; edilmiş, muallim - ler tarafından Atatürkün emsalsiz kahra - manliklarile dolu hayatı (o anlatılmış, Mili Yazan: Ercim Bir yıl evvel O'nu bugün kaybetmiş. | 0) Meş'um bir Teşrinisani sabahı idi. An- kara ufkunda altın rengi bir güneş doğ- muştu. Tabiat, hergünkü gibi gökyüzü- nün maviliğini kırların yeşilliği ile mezce- derek ilâhi bir hayat senfonisine insan- ları davet ediyordu. Lâkin biz bu nankör manzaraya bigâ. ne idik. İçimizde aylardanberi devam €- den üzüntünün nihai bir kasvet halinde yüreklerimizi tazyik ettiğini duyuyorduk. O, ölüm düşeğinde yatıyordu. Hayatı- nın son hamlesini ecele karşı tületmekte idi. Bunu hepimiz biliyor, hiç birimiz dü- şünmeğe, söylemeğe, nefsimizde kudret bulamıyorduk. Zaten inanmıyorduk kil. Atatürk. & Yüm., bunlar, birbirlerinden me kadar uzaktı! Fanilik insanlar içindir. O, ise insanlı? ğın kat kat fevkinde idi.. Şimdi, o karagünün yıldönümü yaklaş. #ıkça, bulutlu gözlerimi yumuyor, ona aid binbir hatırayı zihnimden geçiriyo- rum, Binbir hatıra dedim. hayır, ona ald hatıraları ben herhangi bir adedle tah- did edemem. Ruhum onunla dopdoludur. Şuurumda, onun sıcak, apaydınlık, can verici nuru var, Hizmetinde bulunmuş, meclisinde bu- lunmuş, hitabına mazhar olmuş, neşret- tiği ümid, itimad, reha, fazilet havasını İ teneffüs etmiş bir bahtiyar ve bütün bum- «ardan bir anda cüda düştüğüm için de ? demini mezara kadar sürükleyecek bir bedbahtım! Ben Atatürk'ü İstiklâl savaşında cesur ve şanlı bir kumandan, halk ile temasın. da müşfik bir millet babası, dıplamatlar- Ja mükâlemelerinde ince ve yüksek bir siyasi, millet kürsüsünde ateşin bir ha- tb, devlet işlerinde bir yaratıcı, ilimde bir mübdi olarak gördüm. Lâkin O, bu küviyetlerin hepsinin üstünde başka bir Aüviyetle benim içimde yaşayacaktır: Atatürk tarihin dışında ve fevkinde, baş- h başına bir tarihti.. bir tarih ki, azame- tini, beşeriyetin idraki ihata edemez! Ah, Ebedi Atam!. Muhteşem bir abide teşkil eden hati- ralarından hangi birini yâdedeyim? Kor. kuyorum... O abidenin bir tek taşma do- kunacak olsam, üzerime yıkılacak ve ben, altında ezileceğim sânıyörum. Bununla beraber, korkmamayı gene senden öğrendiğim, bazı geçmiş şeyleri ihya etmenin vefakârlik olduğunu gene senden bellediğim için, ve seni yakmdan tanımamış olanlara âciz lisanımla seni birazcık tanıtmak iyin, bugün, şu bizleri, sade bizleri değil, bütün bir cihanı yetim bıraktığın kapkara günün yıldönümünde o hatıralara dokunmak istiyorum. Senin âlemleri ve tarihleri ihata eden, dünya durumunda yepyeni, göz kamaş- arıcı ve akıl durdurucu bir çığır açan dehanı, senin «Kemalnames ni yazacak .İJolan daha kudretli, daha salâhiyetli elle- re bırakıyorum. Ve şimdi burada, «hakiki aslan kalb- derinin ayni zamanda bakik! baba kalble- Tİ de olduğunu (**| » gösteren bir tek (9) Son Posta: Arkadaşımız Ereümend Ekrem Talu simdi Ankarağadır, bu çok gü- sel yarım maalesef bir gün gecikerek geldi, onun için bu nüshaya giriyor. (9*1 Fransanın geçen asırdaki en böyük şairi Viktor Hüçe'nun meşhur bir mısrasdır: «Car les vrais eoewrx de on Sont les vraln cocurs de Pere.» gelin beyannamesi okunmuş (ve Atatürk büstüne çelenkler konmuştur. | Eminönü Halkevinde... Ernlnönü Halkevinde (yapılan ihtifal de çok hazin ve heyecanlı olmuştur. Erkenden Halkevinin - selonu dolmuştu. Bu arada s0- bik Başvekli Celâl Bayar, oğlu Refi Bayar, Parti müfettişi Tevfik Fikret Bılay, şehri - mizdeki meb'ular, Veli muavini Hüdal Ka. rataban, Maarif müdürü Tevfik Kut, Def terdar Şevket, Eminönü kaymakamı, VU& - yet, Parti, Belediye erkânı, Şehir Meclisi azaları dx bulunuyordu. Kalabalık bir halk kütlesi, salonu merdivenlere kadar doldur - muştu. Kalabalığa rağmen ailonda vekazlı bir sükünet hüküm sürmekle idi, Bahneye çok güzel bir fonun önüne Atatürkün tül - lerle örtülmüş büstü yerleştirilmiş, büstü Izi palmiye dahı kuşatmıştı. Saat tam dokuzu baş geçe. Halkevi relst Agâh Sırı Levend kürsünün yanina gelerek: «— Mületine şan ve şerefle dolu bir tarih O karapünün yıldönümü end Ekrem Talu |hatırayı yurddaşlarıma armağan edece. ğim: Bir gece idi.. Çankayada. Biz, hayranlarından, bahtiyar bir züm- re, bizleri lütfen kabul ettiğin sofranda, senin karşında bir halka teşkil ediyorduk, Bir aralık, muhafız bölüğünün yiğit erlerini taltif etmek istedin. İçlerinden İbir kaçını meclisine davet ederek, gi melerini emrettin. Her biri sana can bağlı, serin yolunu and içmiş o Türk deli, | kanlıları ikişer ikişer huzuruna çıkarak emrini ifa ediyorlardı. Derken, içlerinden bir tanesinin cebins İden ucu sarkan işlemeli pembe bir senin nazarı dikketini celbetti evre den o çevreyi alıp sana geti ettin. Emrin yerine geldi. Biraz sonra, bes rabere kalan erler elini öpmeğe geldikles Tİ zaman, sordun: — Bu çevre senin mi? — Benim, Atatürk! — Sana bunu kim verdi? Güneş yüzM Türk delikanlısı kızardi.. susuyordu. Sualiri tekrarladın: — Kim verdi sana bunu? Doğru söylef Senin yânında yalan söylemenin, sen“ den bir şey gizlemenin imkâm mı vardı? — Yanuklum verdi, Atatürk! — Yavuklun mu var? Onu çok seviyor musun? — Seviyorum, Atatürk! — Ey, ne zamân evleneceksin onunla? — 'Askerliğimi bitireceğim, zansat tu tacağım.. ondan sonra. Ne zamandır askersin? — Daha yeni geldim, Atatürk! — Nerelisin? — Trakyalı, O anda, senin o cihan büyüklüğündeki yüreğinde nasl bir his keynağı coştu? Neler duydun? Duygularının mahiyetini ben nasıl tasrih edeyim ki onların ne de- rinliğine nüfuz edecek, ne de yükseklik. erine erişecek kudretim vardır?””. Dikkat kesilen nazarlarım, senin © Çes lik bakışlı gözlerinin pınarlarında birsr damla yaşın fışkıcıp, yanaklarına yuvar- landığını gördü... Sevgili kumandan İsmail Hakkı Tekçe- ye döndün, hitab ettin: — Bu delikanlıya münasib müddetle iin verin. köyüne gidip evlensin!. Yas vuklu hasreti onu harab etmesin! Havdi, çocuğum! Sana para da versinler, eşime bir hediye alırsın!. Yiğit Türk delikanlısının sana bakışını hiç unutamıyacağım, Atam. O, güzel yur» dumun pınar suları kadar duru, minnej dolu bakışta, milletinin sana karşı besle. 4iH tapkı bir öz halinde belirmişti. Trakyalı nefer, bugün, sana borçlu bu- Yanduğu mes'ud yuvasında, ibtimal ki İşimdi ayni hatırayı canlandırıyor, ya İ su varsa şayed, ona, mevzuu senin büyü | Yiğüne, senin Alicenablığına dair bir nin- ni terennüm ediyordur. Zaten, kurtardığın, yükselttiğin, can» Jandırdığın, ileri gölürdüğün şu mübayek yurdda, hangi anının ve hangi bsbanın ağzından başka nini çıkabiliyor? Her yerde, her gönülde, ber dilde, her düşlincede sen varsın. İnsanlık senin ya. dınla kaim, Senin o azizlerden aziz yadın ki, o olmasaydı, benliğimiz. Türklüğü- müz de yok olurdu! Ercilmend Ekrem Talu hediye ettikten sonra aramızdan ayrılan bü- yük ve Mbedi Şef Atatürk geçen sene bü dakikada aramızdan ayrılmıştır. Tazim va ziyei alalım'a Dedi. Salonda bulunanlar bir tek Insan halinde ayağa kalkarak, Atanın aziz hati - rası önünde huşu ile süküt ettiler, Beş dakika süren tazim sükütunu mü'e& « kib kürsüyü iigal eden Agih Sırrı Levend, bütün Türk âleminin geçen senenin bu gü - -İmünde içinde bulunduğu matemin kutsiya » tini hatırlatmış ve sonra Atatürkün çocuk - luğundan başlıyarak m günlerine (kadar olan hayatının kısa, fakat canlı bir tarih. çesini yapmıştır. Ev relsinin nutkundan sonra, Şehir Meç- Mal aşasından Melihn Avni Sözen, İsmet İn- önünln beyannamesini heyecanlı bir sesle okumuş. müteakiben toplantıya son verile » rek hep beraber Gillhane parkına gidilmiş, Barayburnundaki Atatürk heykeline çelenk. ler konmuştur. (Devamı 8 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: