Herzl | 2 SON POSTA üreyen harbler: “Sinir harbi, “İktisadi ve meli harb, Emekli ” : i “ YAZAN General H. Emir Erkile verecek, kavga büyüyecek sanmıştım. Fakat kavga büyümedi. Çünkü cevab vermedi. Sual sordu: Genç erkek, kömürcüye girdi: Oduna, kömüre dair Adam arkadaşına kızdı: — Odun! Diye bağırdı, arkadaşı döndü; cevab — Nerede, çekisi kaça? * — Bir tek kömür bulunamaz mı? Kömürcü sağa baktı, sola baktı. Son Posta ,nın askeri muharriri Üceesesesösen 'Dükkânm arkasındaki bir kapıdan bir yere daldı, elindeki bir kömürle döndü. Genç erkek sevinmişii: Şimal denizinde karaya buran bir matm başlamışsınız. Lizumdır ki anbean kazma öaima kabildir. Buna karşı meselâ derin eçen «Büyük Harb, de büyük or- Guların nisbeten dar süvaş sahâ- Yarını fazlaca doldurmaları yüzünden, : n . SM e e b e ei AR e j i “ ve küreği elden bırakıp, düşmanın da si- olan Akdenizde, mayin tarlaları tesisi ze doğru bir tünel açmakta olup olma-İancak liman ve boğaz methalleri yakın- Jarında kabil olur; çünkü mayin atılacak cüye uzattı; götüreceğim de! kaldı.. nedir bil bakayım.? şifte bulunmuş. — Şunu iyi bir ambalâj yapınız! Cebinden kartvizitini çıkarıp kömür. — Kartımı da içine koyun, hediye * — Yazın boştu. Kış geldi, gene boş — Kömürlük. * — Bizim bay İsmail mühim bir ke - — Devridajm makinesini mi keşfet- miş? — Hayır, daha mühim.. kömür bulu. İ İnan bir depo keşfetmiş! Hesabını bilir adam karısına çıkıştı: — Bu zamanda, midem ağrımıyor, bahanesile kömür tozu yutmak israfın cn büyüğüdür, * Bir sokaktan geçiyordum, pencereler açılmış, birçok baş pencerelerden uzan. mıştı: Bunla bi iyor mu | — Ne var; ne oluyor? Diye merak ettim. Köşe başındakd bakkala sordum: — Görmüyor musun bayım, dedi, pembe eve bir kamyon kömür geldi. * — Kızınıza bir daha böyle güç çıkar- Delikanlı içki kullanmaz, si gara içmez. Üstelik, kışlık kömürünü de almış, kömürlüğüne koymus ğ * — Baba müjde müjde!: — Ne var kızım, ne oldu — Kömürcü bana lâf attı! * Bi mahallenin çocukları çok açık göz şeyler! Kömürcünün karşısına des çiyorler, dillerini çıkarıyorlar. Kömür. cü kızıyor, eline geçirdiği kömür! başlarına atıyor. Çocuklar da toplayıp kaçıveriyorlar. a , i Yakmak için odun bulamıyan, odun” deyince biraz ısınabileceğine aklı kes. miş olsa, ona da razi olacak. * — Münhal memurluklardan b ğ tayininizi fstiyorsunuz, öyle mi — Evet efendim! — Çalışkan, becerikli olduğunuza dair bir vesika ibraz edebilir misiniz? — Böyle bir vesika ibraz edemem am, dün evime iki ton kömür aldım. — Muvafık, sizi derhal tayin ediyo- Tur. ME. Mlüst diniz? 7 hasmı mağlüb ve imha için esas olen, Sığnı dinliyesiniz. Yoksa yer alunda hareket ve imha harbi» yerine yavaş) düşmanın mukabil lâğımı tarafından mü- Yavaş «mevzi harbi» geçmiş ve yeryüzü-, kemimel bir baskına uğrarsınız. Yahud da Dün en yüksek sislsilelerinde bile döğü- sİZ düşman siperine varıp unu uçurma” Şİlmeğe başlandığı için ayrı silâh, ayn dân, düşman, daha cvvel ve daha seri Malzeme, ayrı techizat ve ayrı tekniğile davranarak, hem lâğamınızı ve hem si- adeta müstakil bir «dağ veya Alpler har-| PefiniZİ uçurur. Yahud da, hattâ getil bi» türemişti Ondan sonru insanların, avlayabilirse, sizi, kerdi Hinelinizin için- Yerin yüzünü de kâfi görmiyerek, yerin |de, esir edebilir. Bu gibi hallerle müte- altında da biribirlerine taarruz imkân ve |Yakkız bulunaruk düşmanı önlemek ya- azami derinlik, umumiyetle kabul olun duğu Üzere, 200 metredir, Maamafilı 1000 metrelik derinliklerde dahi mayin demir- Jendiği büzi memleketlerde iddia olun- muştur, Fakat bu kadar uzun Zincirli mayinler hem ağir ve hem de pahah olur- lar, Bundan başka ayarları da müşkül j dör. Onun için çok derin sulara, tercihan İ seyyar mayinler atılır. Sip ri saikalı Yıldırım ekseri- yetle ağaçlara vu- rur. Bu yüzden İyağmurlu havalar da ağaç altına kaç- Imak doğru değil « | dir. ağaç'ar EN Yollarını araştırdıklarım ve dolayısile Bi onun yolunu kesmek lâzımdır. €ski «kale harbleri» nin bir yadigârı olan <lâğım harbiz nin, mevzi harbinin bir ZlX devrelerinde ve hattâ ric'etlerde| Fakat bugün bir «deniz üstü barbi» ol- Mübesi halinde botrladığını görmüştük. İbile türlü türlü tatbik yer ve şekilleri madığı halde «denizaltı harbi: olanca İvardır. Meselâ: Sahillerde düşmanın ke-| şiddetile devam etmektedir. Tasavvur ediniz: Meselâ Gelibolu ya- mmadasının muhasım taraf siperlerinin biribirlerine 25 adıma kadır yaklaştığı Seddü!bahir bölgesinde, kafasının ucunu #iperden çıkaran derhal kurşunu yiyip Yıkılıyor. Hem tepesini göstermeğe ne hacet, iyice maske edilmiş bir mazgalın küçücük deliğinden bile bakarken nice Sübay ve erler, bu deliğe dürbünle nişan | alınmış bir mermi ile, vurulmuşlardı. Ge- Senin karanlığı bile, gündüzden tesbit e- dilmiş tüfek ve makineli tüfeklerin ateş- lerinden ve yerleri ve atış istikamet ve Mesafeleri santimi santimine tesbit edil Miş bomba havanlarınm savurdukları Kara kedilerden Li) i lar koruyamı- leri sahalardaki evlerin eşiklerinin altla- |dan çıkarak, Adalar denizine hâkim bu- Yor ve zifiri karanlık bir gecede siperden atlayıp bir hücum teşebbüsünde bulun- mak istiyenlerin sonuncuları hiçbir şey| «lde etmeden, dilşmen siperinin dikenli tel engeli (nani) önünde canlarını ve Tiyorlardı. İşte böyle bir durumda mu- basım taraflar kazma ve küreğe yapışa- Tak yerin altında dar tüneller kazıyor ve içerden tahta çerçevelerle kap- Taya kaplaya düşman siperinin altına va- Diyor ve burada vücude getirilen her ta- Tafı sıkı sıkıya kapalı barut dolu odaları Ateşleyerek biribirlerinir siperlerini, Şindeki muhafızlarile birlikte, kavaya u- Şuruyorlardı. Bir tarafın, başsız ve kol Ve bacaksız insan gövdelerinin veya göv- İZ insan azasınm toz, toprek ve taş- İârla birlikte havada uçuşları diğer taraf İçin bir muvaffakiyet, bir teselli ve hat İM bir eğlence ve bir seyir ve temaşa Mevzuu teşkil ediyor. le ya hayatları, «siper harbi. nde Beçen veya göçen muharibiere, gösterile- bilecek daha güzel ve eğlenceli bir şen- lik ne olabilirdi? Filvaki <lâğım hârbis- Büyük Harbde «deniz üstü harbi; ya- Fakat lâğan harbinin siper harb! ha-|nında bir de «denizaltı harbi» oluyordu. sDenizaltı raya çıkabileceğ düzlüklerde, düşman harbis nden ayrılmıyan bir harb daha| keşif kolu ve devriyelerinin gelmeleri ve ver ki da eticaret harbi» dir. Çünkü| dolaşmaları mutad yerlerde, dikenli tel!denizaltı harb gernilerinin başlıca hedef- mânilerinin ilerisinde velhasıl düşman Jeri ticaret gemileridir. Onlar denizin üs- ayağının basacağı her moktada'bir sürü tüne hâkim olamayan bir devletin elinde, küyucukler veya çukurlar kazılır. Bun-denizin üstüne hâkim bulunan hasım ların dibine lâğım tertibatı konur ve bu devletin harb ticaretini bilhassa ithalâtr- veya kuyular 6 suretle ağlarla ve nı menetmek için başlıca bir silâhtır. çalı çırpile örtülür ki asla farkına varl-! o Bununla beraber, denizin üstüne hâ- madan üstlerinden basılsın ve içine dü- kim bulunmayan devletlerin bazı mün- Buna insanın neye uğradığını anlamaya | denizlere açılarak akınlar yaptığı her 74-| vakit bulmadan ölmesi derir. man vakidir. Meselâ bizim Hamidiye| Almanların Büyük Harbde ric'at ettik | kruvazörümüz, Balkan Harbinde Boğaz- rıha ve şurasına, burasına lâğım (terti .jlunan Yunan deniz filosuna rağmen, Pi- batı yerleştirdikleri birçok ta cazib eş-'Teyi ve Adriyatik denizinde Dracı bom- yayı bir lâğım tertibatına bağladıkları | bardıman etmişti. Umumi Harbde de Al sık sık görülmüştü. O suretle ki meselâ:man kruvazörlerinin muhtelif denizlerde yerde gördüğünüz bir sigara paketini ve-) akırlari görülmüştür. Bugün de bir veya ya bir kibrit kutusunu kaldırdığınız za-|iki Alman ceb muharebe gemisinin açık man parçalanarak havaya uçuyorsunuz.| denizlerde dolaştıkları söyleniyor. İşte bütün bunlara elâğım harbi» denir.| Denizin üstüne bâkim olan devletler Eğer Lehistanda ve Avrupanın garbın-| tablatile hasmın gerek bu gibi akıncı de- da cereyan eden şimdiki barbde yerâltılniz üstü ve gerek denizaltı harb gemile- tagım harbi olmadıysa bu, buralardajrini batırmak için mütemadi surette ko- Amerikada yıldı - rımdan korunmak İmaksadile ağaçlara siperi saika koyma - ya başlamışlardır. mış büyük surlar yalnız Seddi Çin - den ibaret değil - dir, Romalılar da | bu tarzda surlar yapmışlardır. Bunlar - seğe dan biri İskoçyalıların ma İşünülünce de derhal intilik hâsıl olsun, ferid seri deniz üstü harb gemilerinin feebarla ei İngilterede yapılmıştır. «mevzi harbi» ve «siper harbi, olmama sından veya henüz başlamamasındandır. Bununla beraber gerek Almanlar ve ge- rek Fransızlar Sar mıntakasındaki aza- valamak mecburiyetindedirler. İşte bun- dan da «kovalama, harbi çıkmaktadır. EMasıl harb uzadıkça «dayanma bars bis, «sabır harbi, sintizar harbix. «sinir harbi, gibi harbler #irediği gibi «ktısa- di ve mali barbz ler de kendilerini göster mekte ve «propaganda ve siyaset harb»- lerinin veyahud «diplomatik harb, in ya- rında yürümektedirler, Faköt eğer bu lürlü türlü barbi cik ileri geri hareketlerde bile hasmın geçebileceği yerleri lâğrm tertibatile teç- hiz ederek biribirlerine karşılıklı lâğım lâtifeleri hazırlamaktan geri kalmamış- lardır. Yukarıda söylediğimiz sebebden dola- : ri ya eğer şimdi henüz yeraltı dâğım har.Jaltlarını çizip bir topyekün çıkarmak is- bi» olmuyorsa buna mukabil denizaltı İterseriz karşınızda etolal harbi; bulur- <mayin harbi», bilhassa şimal denizi su-| sunuz ki bunun da manası mutasavver ve larında, bütün genişliğile olmakta ve bujmümkün bütün vasıtalarla barbetmek, nin içhlikeli ve heyecanlı birçok tecelli-| yüzden, en çok bitaraf gemiler betmak-|düşmanı yere serinceye kadar her nevi deri görülmüştür: Meselâ, yer altından) tadır. 1914-18 harbinde msyine çarparak | harb ve çareye baş vurmağa savaşmaktan düşman siparine doğru İiğım kazımaya UT Çanakkale siper harbinde düşmanla. | * rın bavanla veya manjinikle attığı kanadı Ye kuyrukta büyük bombalara bizim aske. tin verdiği addır. batan nülttefik gemilerin tonajı bir mil-| ibarettir. Bu suretle görüyoruz ki bizzat yon tondan fazla idi, «askeri hari» total harbi yapan muhtelif Şimel denizinin derinliği pek az oldu-|ve müteaddld-harblerin ancak birisi ve ğu için burada Kizum görülen semtlerde | ordu total karbde kullanılan türlü vasi- geniş mayin alanları VWieude getirmek)taların yalnız bir tanesidir, H. E. Erkilet Son senelerde * İkinci bir Seddi Çin Eskiden yapi - Ze #aarruzlarından | Okuyucularıma Cevablarım Bayan «Kaya: — «Beni alacaktı, almadı» diyom sunuz, ne yapılabilir, kararına hâ. kim olmak hakkıdır, aranırken ara. yan vaziyetine düşmemiye çalışmak gize terettüb eden bir vazifeydi, ben- ce ıslâh edilmesi imkânsız bu vazi- yete düşmüşsünüz, akibetine katla. nacaksınıZ. * Bayan «B. İs ye «Şimdi çalışıyorum, mühim ol. masa da şehsi ihtiyaclarıma yetişe- cek kadar para kazanıyorum. Be - nimle evlenmiye talib olan erkek teklifi ile birlikte işimi bırakmaklı. ğımı da şart koşuyor. Hesab ödiyo. rum. Kazancı ve serveti evimizi ge- çindirmiye kâfidir. Fekat benim şahsi ihtiyaeclarım için bügün kazan- makta olduğum kadar parayı da ay- rıca temin edemiyecek, tereddüd edi- yorum. * Genç kızı hesab yapmasını bilir Ayakla ok atanlar Malaya yerlile - rinin ayakların - da da elleri kadar hüner vardır. “İyi ok atarlar ve nişan aldıkları he- defe ekseriyetle i- şsabet ettirirler, Ok starken yayı ellerila tutmazlar, arka üstü yatarlar ve iki a - yaklarile tutar, o suretle atarlar, 7 * Bir insanın adale kuvveti Normal vücudde günde sekiz saat çalışan bir insanın sarfettiği adale kuvveti, kendi a »- Kırlığında bir cis - mi 3300 metre yük kaldıracak kuvvete müsavi - dir. görmek hoşuma gitti, fakat mühim. bir noktayı unutmuştur: 4 Evlenmek hayatta tasavvur edile bilecek oşirketlerin en esaslısımı. akdetmek demektir, bir şirket ne ka- dar sağlam esaslara istinad ederse daha ilk günlerde tesisinden bekle. nen maksada ulaşamaz, tedricen bü. yüyecek, gelişecek, yerleşecektir. Bugün az kazanırsınız, menfaatiniz. mahdud olur. fakat gözünüz istik - haldedir. onu bekliyeceksiniz, bayan «B.İ.» düşünceli, hesab yapmasını bilir bir kızdır, muadelenin şimdi söylediğim kısmını da tetkik etmeli dir. ğ * Bay «S. Se: -- sAlmayı düşündü biraz saf, fazlaca saf» güm genç iz diyorsunüz. Bu cümle ile kastettiği mânayt şek iyi anlıyamadım: eneni da anl iz. duygudan mahrum, çevre. # sini de görmez mi demek istiyorsu. yuz? Bu takdirde ne kader güzel tmâklı, zengin olursa olsun vaz ge“ şiniz. Heykel müzesine beket olacak değilsiniz. TEYZE