27 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

27 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski eserlere | ehemmiyet veriliyor İstanbulun tmarmda eski eserlerin büyük ehemmiyetini nazarı (tfbara alan İstanbul yali ve belediye relsi Lütfi Kırdar, Imar işleri müdürlüğünde eski eserlerie meşgul olân mi. #marları çalıştırmağı karar vermiştir. Bski”e. serler üzerinde vukufu olan birkaç mimar ymar işleri müdürlüğü kadrosuna atmacak - lardır. Büyük ihmale uğramış âbidelerimizin Mhyasında itina gösterilecek, bunların şeh - rin güzelliği ile mütenasib bir hale kona - caktır, İmar işleri müdürlüğü kadrosuna alınacak mimarların isimleri tesbit edilmiş, çalıştık. lari makamlara, bildirilmiştir. Yakında imar #ieri müdürlüğünün faeliyeti genişlettimiş olacaktır. Şehir işleri: Taksimdeki “ina vın yıkılmasına devau e iliyor “Taksim kışlasının etrafındaki binaların Yı. kılmasına devam olunmaktadır. Gece çalışan kmelenin miktarı 218 e çıkarılmıştır. İh i:âr yapanlar zabıtaya 'i Trilecek Men'i ihtikâr komlayonu dün öğleden son- ra mıntaka caret müdürlüğünde toplanmış. tar. Toplantıya emniyet müdürlüğünden Hay dar Seber de iştirak etmiştir. Komisyon farla flatla satış yapıldığı hak. kındaki iddiaları tetkik ve müteakiben alâ. kadar tüccarları da dinlemiştir. Bazı mü - eweseler ve t(öccarlar satışlarını Ticaret O. dasının günlük piyasa cedveline göre âyar ettiklerini ileri sörmüşlerse de, komisyon bu. mun satışa esas olacağı noktai nazarını ka — bul etmemiş ve satışların 31 Ağustos tarihin. deki fiatlara göre yapılması lâzım geldiğini bildirmiştir. Komisyon ihtikâr yaptığını tesbit ettiği iki müessese hakkında vilâyet 'htikâr komlsyo. nuna malimat vermiştir. Yeniden birkaç müaaseşenin 'htikâra saptığından seddedile. ceği haber alınmıştır. Şimdiden sonra herkes fazla fiatla maj sa. tan t#lcarethaneleri en yakın zabila merke- xine bildirebilecek ve zabıta da derhal ta - kibala geçecektir. Ticaret işleri: Yapak ve tiftik ihracatcıları toplandılar Gehrimizdeki yapak ve tiftik ihracet mü - bayaacıları dün de öğleden evvel zahire bor. #asinda bir toplantı yaparak tiftik, yapak ve keçi kılı flatlarındaki düşüklükler etrafında görüşmüşlerdir. Alâkadarlar bu maddelerin "memleketimizde geniş stokları bulunduğunu ve yerli fabrikaların sarfedeceği miktardan sonra dahi ehemmiyetli miktarda stoklar ka. Yasağını iler! sürerek, flat düşüklüğünün bun dan ileri geldiğini ve buna mâni olmak Gzere bu maddelerin ihracına müsaade edilmesini temenniye karar vermişlerdir. Bu maksada tüccarlar aralarından üç ki- şük bir heyet seçmişlerdir. Hayet varın min. taka ticaret müdürlüğüne ve bilâhare de şehrimizde bulunan İktısad Vekiline müra. esat edecekler ve İizum görüldüğü takdirde Ankaraya da giderek Tiesret Vekületile te. masa geçeceklerdir. Şehrimize bir Alman ticaret grupu geldi Almanyadan şehrimize bir Alman tienret grupu gelmiş ve bası bankalarla temasa geç- miştir. Grup piyasamızdan mal mübayaatı im - klnlarını tetkik etmektedir. Bu tetkikler müsbet netlee verdiği takdirde Almanya için serbest dövizle bazı ihraç mağ. deleriminden mübayaa yapılıcağı söylen - maktedir. İngiltereye 150 bin kilo tiftik satıldı Dün İngiltere için mühim tiftik partileri satılmıştır. Satış miktarı 150 hin kiloyu aş- maktadır. Bunun 1170 balyesi 07,5 kuruştan ve 490 balyesi de 102 kuruştan satılmıştır. BU GÜN Matinelerden itibaren: Tepebaşı ŞÜKRÜ TUNAŞ, Katil ve maktulü meçhul bir cinayet Evvelki gece saat 21 de Bankalar cad- desinden Persembepazarına inen dar #© 'kakta 19 yaşlarında bir gencin kanlarli içinde yatmakta olduğu görülmüş ve key fiyetten zabıta heberdar edilmiştir. Vak'a mahalline gelen zabıta memür- ları amele kıyafetinde olan bu gencin iki yerinden bıçaklanmak suretile öl - dürüldüğünü görmüşlerdir. Maktulün hüviyeti, dan öldürüldüğü henüz anlaşılamamış - tır, Bu esrarengiz cinayetin tahkikatile Müddeturmumilik ve zabıta ehemmiyet- le meşgul olmaktadır. Adli tetkikatın tenevvürü için mak - tulün cesedi Morga kaldırılmıştır. Kardeşini yaralyan adam muhakeme edildi Topkapı haricinde kardeşi Bedriyi ta- banca ile yaralıyarak, öldürmeğe teşeb - büs eden Kadıköy belediyesinde müs - tahdem Bahrinin muhakemesine (ikinci ağırceza mahkemesinde düm başlarsl mıştır, SON POSTA Üniversiteye müracaatlar artıyor Üniversitenin muhtelif fakültelerinde bugün sona erecektir. sınılta Hekülte dekanları tarafından Rektörlü- ğe bildirilecektir. Bu suretle 98-39 ders yılında Üniversileye bağlı fakültelerde sınıfta kalan ve muvaffak olan talebele- rin kat'i rakamı belli olacaktır. Üniver - site talebeleri arasında bu sene muvaffak olanların geçen seneye nisbetle daha faz la olacağı zannedilmektedir. Üniversiteye talebe kayıd ve kabal müddeti bu ayın sonunda bitecektir. Ka- yıd müddeti sona ermek üzere olduğun- dan, bugünlerde Üniversiteye fazla te - hacüm vardır. Kaydedilen yeni talebeler 50-60 şar ki gruplar halinde Üniversite Rek - törü tarafından kabul edilmekte ve ken- dilerine o Üniversitede takib edecekleri yol izah olunmaktadır. Geçen yıl Üniversiteye liselerden çıkan 1600 genç kaydedilmişti. Bu yıl daha şim diden yekün bu miktarı çok geçmiştir. Başta Hukuk ve Tıb Fakülteleri olmak üzere, bu yıl bütün fakültelerin talebe! “Jadedi çok fazladır. Rektörlük bu tale - beleri sınıflara sığtrabilmek için icab Mahkemede okunan sorgu hâkimliği-) aden tedbirleri almaktadır. nin son tahkikat açılması kararmdan an- Tasıldığına göre, vak'a şöyle cereyan et- miştir: Suçlu Bahrinin biraderi bulunan Ta - ou memuru Vehbi 2 senedenberi Meftu- ne isminde bir kadınla birlikte yaşamak- tadır ve bir de cocukları dünvsva gel - mistir. Fakat. Rahri de avni kadına gön- Vini kaptırmıstır. Bu yüzden iki karde- sin araları acılmışlır. Bu orada Bahri Meftuneye bir de mektub yazarak «Sen, kardesime Iâvık değilsin, bana lâyıksın, arada coruğumuz olmasa, ben de karde- sime başka türlü muamele ederdim. Ba- na karsı hâsin vazivetinde devam eder- se, onu temizliyeceğims diye maksadını izhar etmistir. İste, bütün bu vak'alar birbirine zin - cirlenerek. nihayet davaya sebeb olan yarslama bâdisesi vukua gelmistir, Dünkü celsede, sorguya çekilen maz- #un Bahri ise, hâdiseyi söyle anlatmış.- tr: — Meftune fe olan alâkamda, fena bir maksadım yoktu. Ba yolda aleyhimde - ki iddialar asılsızdır. Vak'a günü de ba- na frcavüz eden kardeşim Vehbidir. A - tamızdaki çekişme sırasında elindeki ta- banca patladı ve Vehbi kendi kurşunu İ- le kendisi yaralandı. Vek'ayı gören şahid Ahmed ise, mah- kemede suçlunun iddiasının aksini söy- lemistir. Mshkeme, hâdiseve sebeb olan Mef - teneyi de şahid sıfatile dinlemiş, genç kadın, demiştir ki: — Bahsedilen ve dosyada bulunan mektub hâdisesi doğrudur. Vek'a günü Bahri bizim eve gelmisti. Kocam Vehbi, kendisini yok dedirtmesine rağmen, zor- la içeri girdi. Karşılaşirak, konuztular. Bilâhare, bir arkadaşa gidiyoruz diye, birlikte sokağa çıktılar, Ertesi günü, bu vak'anın olduğunu, öğrendim. Mahkeme, diğer şahidlerin celbi için talik edilmişti Kültür işleri: Avrupadan dönen talebele-in vaziyeti Avrupadan dönen talebelerin ovaziyetile meşgul olmak üzere Üniversitede teşekkil e. den komisyon çalışmalarına devam etmekte. dir. İngiltere, İsviçre, ve İlalyadın dönen talebeler için Üniversitedeki komisyona mi. racaat etmek Üzere tayin edilen wnüddet bu ay sonunda bilmektedir. Bu tarihten sonra komisyon müracaatları kabı! etmiyecektir. Avrupanın muhtelif merkezlerinden dönen talebelerden ekserisi Üniversitenin muhtelif fakültelerile yöksek okullara kaydedilmişler, bir kısmı da hesablarına tahsil yapmakta ol. dukları Vekâletlerde vazife almışlardır. Ü- niversitedeki kümlsyon, buzünlerde müracaat eden son 100 kadar talebenin de vaziyetlerini tesbit etmekte ve evraklarını alâkadar mek- teblere göndermektedir. ASRi SiNEMADA ZE YNEBiM Şimdiye kadar görülen Şark filmlerinin en fevkalâdesi TÜRKÇE SÖZLÜ ŞARKI ve RAKISLI nefis film * © Bestekâr AARTAKİN N'ın idaresind : Sıhibinin Sesi saz hey'eti : GAZELHAN: NU AN İÇL.SES, MUĞANNİ : NADİR NAMAÇLAR, MUĞANNI: HAMİT DİKSES, MUĞANNİI : MUHİDDİN BEYRUTLU ve MUĞANNİYE: SUZAN GÜVEN ve Meşhur rakkase SEMiRA MUHAMMET Kemani ALİ DEMİR ÇİMEN; Udi YORuİ, Kemani; İSMAİL ŞEN ÇALAR, Darbuka HASAN TAHSİN TARSADAN, Sureti mahsusada bu Film ii bestelenen nefis gazel ler, şarkılar. Biletlerinizi evvelden tedarik ediniz. Telefon : 4 Almanlar Doğu ve Egemen vapurlarını gönderecekler İnşaatı bittiği halde Almanların Doğu ve Ejemen vapurlarını göndermek istemedikleri hakkında çıkmış olan bazı şaylalasın doğru olmadığı anlaşılmıştır, Almanyadan en son olarak alâkadarlara gelen bir meklubda, vapurların limanımıza gönderilmek üzere tamamen hazırlandığı bildirilmekte, fakat harbin devam etmesi yü- sünden bilhassa vapurlarm büyük tehlikeler içerisinde seyahat etmekte oldukları Bâve 6. dilmekte, hangi yoldan gönderilmesi icab et. tiği hakkında talimat istenilmektedir. Devleş Denizyolları idaresi bu hususu tet. kik etmektedir. Poliste: Bir kadın diğer bir kadını demirle yaraladı Yeşlidirekte Molataşı caddesinde 31 nu - maralı evde oluran Ebuzerin karım Zeliha, ayni yerde oturan Emine ile kavga etmişler, Emine, Zelihayı demirle başından ağir su - reite yaralamıştır. Yaralı kadın Haseki has. tanesine kaldırılmış, suçlu Emine yakalan. Buştır. Sarhoş bir kadın merdivenden düştü Kalyoncu caddesinde osuran Matilda sdm- &a bir kadın, evvelki gece sarhoş olduğu hal. İde evinin merdiveninden imerken müvaze - i nesini kaybederek taşlığa düşmüş ve başın. dan tehlikeli surette yaralanmıştır, Matilda cankurlaranla Beyoğlu hastane « sine kaldırılmıştır. Bir amele elini makineye kaptırdı Kaslçeşmede Mehmedpaşa akaretlerinde oturan ve ayni yerde pamuk fabrikasında ça. taşan Âdil, dün dişli makineye elini kaptır - miş ve Iki parmağı kesilmiştir. Yaralı amele lavi edilmek üzere hastaneye kaldırılmış. tar. Basın Kurumu kongresi Basın Kurumu kongresi dün ikinci toplan- sını yapmış ve kongre relsliğine o Ahmed Cemalettin Saracoğlu, ikinci reisliğe Cüm. huriyetten Doğan Nadi, kâtibiklere Murad Bertoğlu, Hikmet Münür, ÂN seçildikten sonra toplantıyı 16 İkinci 'T. 939 Perşembe gününe bırakmıştır. O gün kurumun birliğe iihakı balıkındaki kararın tatbik suretini de müzukere edecektir. İLÂN Cümhuriyet Bayramı münasebetile Osmanlı Bankasının Galata Merkesile Yenicami ve Beyoğlu Şu. beleri 30 İlkteşrin 939 Pazartesi günü kapalı bulunacaktır. “ Çünbüş İHSAN DIRAMA, Klarnet. Başlarına gelen Mecidiyeköylü dostuma rastladım. Yü zü gülüyordu: — Gözün aydın, desene! Dedi. — Peşinen gözün (aydın, fakat niye hanlarında muvaffak olan ve n aydın dediğimi de ö, de öğre - m talebelerin isimleri yarın Kali y e — Fatih - Şişli otobüsleri var ya! — Fatihle Şişli arasında otobüs dedik- leri bir şeyler işliyor. — Gazetelerde görmedin mi? — Neyi? — Fatih - Şişli otobüsleri bundan böy- le Şişliden dönmiyecekler, ( bizim köye kadar geleceklermiş. — Vah vah... Ne kadar müteessirim. biraz evvel gözün aydın, demiştim. Ya - zık insanların başlarına o bazan saadetle felâket ayni zamanda geliyormuş. — Ne feltketit — İşte bu, felâket değil mi? — Bu nasıl felâket olabilir. Ben bunun için, gözün aydın, de.. dedim. — Bak şimdi daha müteessir oldum. Sen bir kere bir akıl hastalıkları müte - hassısına gitsen iyi edersin. — Ben mi?. — Evet, evet! Acaba neden oldu. Bir şeye mi sıkıldın?.. Bir şeyden mi kork - tun?.. — Korkutuyorsun yahu! — Aman korkma, (senin gibiler için korku çok fenadır. — Ne oluyor yahu? — Daha ne olsun, benden teselli bek - liyerek vaziyette iken, gözün aydın de - memi istiyorsun. — Hiç bir sey anlamıyorum. Otobüs - ler bizim köye kadar işliyecekler. Düşün hele.. bu ne nimet! — Bu nimet ha. & sen otobüsün sizif| köye kadar işlemesini nimet mi addeği © | yorgun? nl — Ya ne addetmeli? — Bir felâket. — Gene anlamıyorum. — Otobüs sizin köye işledikten son” iyiden iyiye anlarsın amma, şimdi sır89 düşmüşken ben de biraz anlatayım. Be âna kadar Şişliye tramvayla geliyor, Şi Wide iramvaydan iniyordunuz değil mi? — Evet! il — Bazı bazı da otobüse biniyordunu& — Evet, bazı bâzı! ' — Otobüsleri nasıl buluyordun? — Pek sık binmediğim için farkındf değilim. — Hah işte onun farkına vardığın man Hanyayı Konyayı öğreneceksin. — Yani! j — Yani, yürüyen otobüse atlatılacak” sın, benzin kokusuna katlanacaksın, ya * rışlarda ölüm korkusile titriyeceksin, Tetciye yahud da şoföre bir ihtarda bul” nacsk olsan dayağı yiyeceksin. » — Ne diyorsun? — Dahası var. yolcu çok çıkarsa oto * İbüs hmcahınç dolacağı için nefessizlik * ten patlıyacaksm. Yolcu az olursa, şoföf her ne pahasma olursa olsun yolcu b” Tabilmek ümidile otobüsü karınca sürat le ilerletecek, işine geç kalacaksın. Kıriğ camlardan kuran yapacak, soğuk alıp # türree olâcaksın, daha sayayım mı? — Kâfi, hakkın varmış. Elimi uzattım: — Çok müteessirim dostum, fakat Di yapayım, teselli vermekten başka elim * den ne gelir ki! Yine Mulisi A'lah bilir nerede? Amerikah meş - hur mizahçı Merk O: 'Twain'e (o yazılan Mark a mektubların biri - God kı 4 nin üzerinde şu ad res yazılmıştı «Mark Twain> «Allah bilir nerede?» üzerinde eski Çin İ zaılıdır. Bu tabaklar Tarih yazılı tabaklar Çinde yapılan KT bir çok tabakların tarihine aid efsa - neler, vak'alar ya- sofraya konulduğu zaman sofraya 0 - Bu mektub Viyanada Mark 'Twsin'e|turanlar yemeğe başlamadan bunlari verilmişti. * Sarmaşık rutubet yapar mı ? okurlar. * Radyoda konuşan paraşütçü 1990 senesinde Budây (o Buskomeyef Birçok kimseler, evlerinin duvarlarını| isimli bir Amerikalı 900) metre irtifai sarmaşık sarmasından korkarlar, sebeb surmaşığın rütubet husule getir - Buna | yükselmiş bir tayyareden paraşütle atlar mış, göğsüne bağlı bir mikrofonla metreden toprağa ininceye kadar bütün mesine inanmalarıdır. Halbuki bu doğrul ;ktisaslarımı söylemiş ve radyolardan di” değildir, sarmaşık rütubete mâni olur. GSNÜLİSLERİ lenmiştir. eneane sese maneans orana Okuyucularıma Cevablarım — «Çok geç evlendim ve manlesef çok genç bir kız aldım. Bugün ihtiyar sayılırım, karım ise taptaze, aramızda gittikçe büyüyen, derinleşen bir uçu- rum var, bunu karımın genç erkeklere bakan gözlerinden okuyorum. Henüz bana fhanet etmedi. Yahud da ben gör- medim. Fakat edecektir. Ayrılmayı düşünüyorum, yalnız üç tane çocuğum var, pe yapmalıyım?» gi * Bu satırları yazan « İhtiyar koca » bence düşünmeye başlamakta geç kal mıştır. Hâdiseleri vukuundan. evvel karsılamıya çalışmak doğru bir hare - kettir, bazan felâketlerin önüne geçer, faydah neticeler temin eder. Fakat ben bu sahada okuyucuma «cemiyet vicdanısnın hazmedebileceği makul bir tavsiyede bulunabileceğimi sanmıyo - rum. * — «Ailem fkinci defadır ki bana er kan çok faydalı bir talibi reddetti. Se- beb yaşça benden büyük olan ablamın heniz evlenmemiş olmasıdır. Sıra ta kib ediyoruz. Fakat ben ilk talibimin şimdi çok parlak bir mevkie geçmiş dl duğunu düşünüyorum, ebeveynimi Bi. sıl ikna ötmeliyim?» * Mektubunun altına müstear bir fsi olarak «Perişan» o imzasım atan gen$ kıza meraka düşmekte hak veririm” yapacağı şey, hiç sıkılmadan vaziyet #wnesi ile tahlil etmesidir. Bu bahist? bilhassa şu nokta üzerinde durabilir: «Bugün bir genç kızın muhiti ne k* der geniş, sile münasebetleri ne derec9 fazlaysa çubuk talib bulma ihtimalle! de o nisbettedazla olur, benim intisab edeceğim âile kizkardeşimin de ufkunü genişleten bir penceredir. » , * Bay «Sabri»ye: — Harb zamanında evlenmek. şüpht yok bir risk altma girmektir. Fakaf sahiden harb içinde miyiz? « Başvekf «Bu harbin dışındayız» demişti. Bene vaziyette değişmiş bir şey yoktur. Bt raz cesur olunuz, tereddüd vermiş ok duğunuz sözden (o dönmek rweylin? atfedilebilir, hile değilse bir nil meselenin ilk safhasını tamamlıvabi * irsiniz. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: