TERE 71 TAT e “Son Daki ka: Sowyel - Alman görüşmelerinde Salim hazar bulama - Müzakereler beşbuçuk saat sürdü “ve Lehistandaki vaziyet görüşüldü Londra, 28 (Hususi) — Dün gece Kremlin sarayında Sovyet erkânı Dn SON POSTA Almanlar belçika hududunda yeni istihkâmlar yaptılar Brüksel 27 (A.A.) — Le Peuple gaze-| rard, Belçika hududum- lebilen Aachen'deki Al »| rı hakkında tefsilât ver mektedir. Hexset'dek! Belçika (gümrük dairelerinden Almanların alelacele inşa ettikleri istihkâmlar o görülmektedir. Bu #stihkâmlar pek heybetlidir. Alman güm rük dairesinin biraz ilerisinde muazzam bir blokhaus yükselmektedir. Ovada ve ovanın kenarındaki ufsk ormanın niha -| yetinde birçok mukavemet kubbeleri ve yesil boyalı beton direklerden o vücude! iri nektedi ile Alman hariciye nazırı Fon Ribentrop arasında cereyan eden müza-| Belçika hududuna ancak 50 metrelik © kereler beş buçuk saat sürmüştür ve Fon Ribentrop sabaha karşı sa- bir mesafede cephaneler için toprak &İ-| çok inannı ölüme sürükilyen cinayetler serisi raydan ayrılmıştır. Görüşmeleri müteakıb neşredilen bir tebliğden, müzakerelerin Le- histandaki vaziyet hakkında cereyan ettiği anlaşılmıştır. Müzakerelerde Molotoftan manada Stalin de bizzat hazır bulunmuş- tur. Moskovanın Berlin sefiri ile Almanyanın Moskova sefiri de müza- kerelerin bidayetinde hazır bulunmuşlardır. Bilâhare müzakereler yal- niz Stalin, Molotof ve Ribentrop arasında devam etmiştir. Sovyet - Alman görüşmelerinin — edilmektedir. bugün de devam edeceği tahmin Ribentropun ne vakit Berline döneceği henüz malüm değildir. Maisky ikinci defa Londra, 28 (Hususi) — Sovyet Halifaksla görüştü büyük elçisi Maisky, dün hariciye aazırı Lord Halifaks ile yeni bir görüşmede bulunmuştur. Garb ceşhesinde askeri faaliyet arttı Londra, 28 (Hususi) — Garb cephesindeki askeri faaliyet gittikçe! vüs'at kesbetmektedir. Fransız topçusu Sarbrüken ile Mertzik arasın-| da imtidad eden Zigfridi mühim surette hasara atmıştır. Bu mmtakadaki istihkâmlarda mevzi almış olan Alman askerlerin- den birçok ölü ve yaralı bulunduğu bildirilmektedir. Sarbrüken ve Zweibrüken şehirleri şimdi doğrudan doğruya Fransız topçusunun tehdidi altındadır. tında yerler kazılmaktadır. Amerika Donanmasının Manevraları San Poödro 77 (AA) — Kallfornla: Amerikan donanmasına mensub 101 parça gemi ila 400 tayyare, 4 gün deram edecek olan girli manevralarda bulunmak öyere San Pedro üssünden bareket etmiştir, Manevraya iştirak eden gemiler arasında 10 zırhlı, 7 sayyare gemisi, 10 ağır kruvasör, 43 mubrib, 11 tahdelbahir ve birkaç muavin gemi ve mayn tarak zemisi vardır, Bremen bir Rus limanında Londra 27 (Hususi) — Avam Kama - rasında, -Alman Oo Transatlantiği «Bre. mensin nerede bulunduğuna dair soru - lan bir suale, bahriye nazırı Çörçil şu ce- vabı vermiştir: — «Bremen» in Şimali (Rusyada biri limana iltica ettiği zannolunmaktadir.» Limanın ismi tasrih edilmemiş olmakla Alman tayyareleri ise, Fransız hattının gerisini bombardıman et. beraber, bunun Murmansk limanı olduğu mektedirler. Varşova garnizonundaki Leh a Berlin, 28 (Hususi) — Teslim ol skerleri lan Varşova garnizonunda 100 bin - Leh askeri bulunduğu tahmin edilmektedir. Alman kuvvetleri yarın resmen ilen manzarasıdır, Yeniceden yazılıyor: Tabiatin güzellik zenginliğini yurdumuzun birçok yer- rinde görmek ve bulmak mümkündür. “Bir tren veyahud herhangi seri bir nakil “yasitasının önüne düşen bir orman, bir “dağ ve bir manzarayı baş döndürücü bir “bakışla görür, onun güzelliğine nüfuz edemeden geçeriz. Birçoklarımız İsviçreyi görmediğimiz bilmediğimiz halde güzel bir manzara karşısında bulunduğumuz zaman: «İsviç- re gibi: deriz. Yurdumuzun birçok köşeleri manzara- ın güzelliği ve tenevvüü bakımından tdan çok daha değerlidir. cazibdir. — İşte Yenice... Tabit güzelliği, hava ve - Suyunun Jetafetile adeta bir yer yüzü retidir. Çânakkale-Balkesir şosesinin 90 uncu inde ve bu yoldan bir &ilo - Adana güreşçileri Konyaya gitti Adana (Hususi) — 1 ve 2 İlkteşrin 989 larihinde Ankarada yapılacak Türkiye rbest güreş o müsabakalarına iştirak edecek olan bölgemiz güreşçileri Konya- ya hareket etmiştir. Beden terbiyesi genel direktörlüğün- n gelen talimata göre Konya grup olarak seçilmiştir. Konyada i om han, Burdur, Antalya, Mersin, Afyon Konya güreşçileri arasında “lacak çmelerde kazanan güreşçiler bu Pa- m “zartesi günü Türkiye birineiliklerine iş- ir a etmek üzere Ankaraya hareket ede- Garbi Anadolu güreş birincilikleri İzmir — Garbi Anadolu güreş birin - i dün denizli, Manisa ve İzmir böl leri güreşçiler'nin iştirakile | yapıldı. üyük bir alâka ile tekib edilen güreş kuvvetli elemanlara omahk olan izli bölgesi dört, İzmir bölgesi iki ve fanisa bölgesi de bir birincilik aldı - vwta çoban İbişi öldürmüştür. Müddelumu-İşim pek ucuzdur, kilosu 5 kuruşa ve: m. MA şebri teslim alacaklardır. Çanakkalenin en güzel kazası : YENİCE Yenicede görünen manzara Anadolunun en güzel su da en leziz sudur İmetre içerde olan kazamız imar ve um- iran sahalarında da günden güne inkişaf etmektedir. Yeni yapılan hükümet konağı ve parti binası şehrin tebii güzelliklerine medeni bir veçhe vermektedir. Yenice, Kazdağı silsilesinden Hisar veyahud Asar dağının eteğindedir. Yukar' dan aşağıya doğru uzanan, çam, kestane, ıhlânvur ve çınar ağaçları kasabaya yem- yeşil bir renk ve hususiyet vermektedir. Yenicenin suyu lezzetli ve çok sıhhidir. Bilkassa böbrek hastalıklarına (faydalı olduğunu söylüyorlar. "Temmuz ve Ağustos aylarında bu suya atılan, üzüm, erik gibi meyvalar soğuk» tan adetâ çatlama derecesine gelmekte- dir. Kazamız bu tabit güzellik ve hususi - yetlerile Çanakkalenin ve civarının bir İmesire mahalli olmuştur. Akçakocalılar vanurların haftada uğramasından şikâyetci Akçakoca (Hususi) — Akçakoca Ka -! radenizim en güzel bir kazası ve fındık ihracatında mühim bir O yeri olmasına! vağmen vapür buraya haftada bir uğrasi maktadır. Fındık mevsiminin üc ayla - rında İstanbul ile Akçakoca © arasında voleu çok olduğundan vapur ihtiyaca kâ- fi gelmemektedir. Yolcular seyahatlerini motör ve yelkenli ile yapmakta o ve bu iş de hem masraflı hem de kazalı ol - maktadır. Alâkadarların bu hususu nazarı dik - kate ulmaları beklenir. Trakya maarif müşavir vekiltiği Edirne, (Hususi) — Celâl Ferdi Gökçayın İstanbul Erkek Lisesi Müdürlüğüne tayini &- x“rine Umumi Müfettişiik maarif müşavir- Ui vekilliğine Maarif Müdürü Yusuf Cemal getirilmiştir. Br cocuk koza kursunu ile ö'dül | Muradlı. (Ehususi) — Burada 13 yaşında Ahmed oğlu Ramazan inninde bir çocuk bir ar tüfeği ile oynarken hi patlatmış, çıkan Kurşun “Ramazanın yanında bulunan ayni İmilik hüdiseye vaz'ıyed etmiştir. tahmin edilmektedir. Ankarada bir otomobil kazası Ankara 77 (Hususi) — Bügün öğle ©- zeri Ulus meydanında 1158 numaralı tak. sinin şoförü Ankaralı İhsan (o Kral, bir köylüye çarpmış ve zavallıyı obaşından ağır surette yaralamıştır. Yaralının hüviyeti tesbit edilememiş - tir. Tedavi için Nümune hastanesine kal- dırılmıştır.. Arabacılar kavgası — | Ankara 27 (Hususi) — Akköprüde a- rabacılar arasında bir kavga olmuş, An. karalı arabacı Ali ve kardeşi İlyas oğlu, İsmaili başından ağır surette yaralamış- lardır. İsmail hastaneye kaldırılmış, Ali ve kardeşi meşmad cürümler mahkeme - sine verilmişlerdir. ; Bursada sonbahar at yarış'arı Buraa, (Hususi) — Sonbahar ab yarışları. nin ilk haftası geçen Pazar günü Atıcılar meydanında yapılmıştır. İlk koşuda rakibsiz olarak üstteğmen Muzaffer Baturun Ünal adındaki Üç yaşında tayı 1409 metrelik me- safeyi bir buçuk daklknda katederek birinci oldu. İkinel koşuya üç hayran İştirak etti. Bi- rinciliği Ankaralı Talât Atacanın Sarıkuş a dındaki kısrağı, ikincniği Sinob valisi Feh- mi Vuralın beş yaşındaki atı, üçüncülüğü Bizalı Raşld Abatın beş yaşındaki atı ka- zandı. Üçüncü müsabakaya dört hayvan İştirak etti. Sinob Valisi Fehminin Alderviş adında- İki atı birinci, Küleburgazl: Ahmed Kes birin Bider adındaki atı ikinci, Salim İnanın dört yaşında ve Yüksel adındaki atı üçüncü oldular. Giinün en mühim &oşusu olan dördüncü koşuya dört hayvan iştirak ets. M. Keral- paşaf: Mehmed Çelebinin Olgası birinci, An- katalı Salih Temelin Ceyifnı ikinci, Anka- ralı Salihin diğer Mahmurasi üçüncü oldular, Bigarı” kurtuluş günü ga (Hususi) — 18 Eylül OBigann kurtuluş günüdür. Bu mes'ud yıldönümü, her sene olduğu gibi bütün halkın işti - rekle ve coşkun bir tezahüratla bu yıl da Çınarlık mevkiinde tes'id edilmiştir. Ier yer bayraklarla donanmış, mera- sim saatlerinde dükkânlar o kapanmış, sehir bandosu istiklâl marşını çaldıktan snra öğretmen Mümin ve orta mekteb mezunu Bürhan, bugünün tarihi mahi- ye'in! birer nutukla tebarüz ettirmiş kurtuluş günü şebre İlk giren mütrezeleri *smsil eden süvari çeteler de bir resmi gerid yapmıştır. | lzre'ite Gzümün kilosu kuruş İzmit (Hususi) — Bu sene İzmitte mektedir. «Son Posta» nın tefrikasr: 32 AN & Yazan: Martha Richard Ey 25 BİR CASUS KADININ Çeviren: Hatice Hatib Mazinin acıları 1936 senesinin sonunda Radek davası bomba gibi patladı. Davanın bütün safhalarını gazetelerde ta- (kib ettim ve masnumların itirafları beni deh- şetli bir hayrete düşürdü. Şimdiye kadar «anbotaj» kelimesi benim aklımda gayet müphem bir şekilde Hadeleniyordu. Ben bu- anklara (karşı bir müdafsalnu rejime karşı, sistematik muhalefet ve $izli faaliyet olarak kabul ediyordum. Halbuki istintak safhular: bize bunun, bir olduğunu öğreti, Bu İnanılmaz bir şeydi Meselâ bir şimendifer hattı müdürü, kendi hatları özerinde sülün iren kazalarını orga- nize ediyordu. Kimya sanayli komiseri, kendi fabrikala- rında infilâklar, İştiailer, yangınlar çıkari- a. Meselâ tren yolları şefi, Knlazer, Chownich- ku kazasını kendi hazırlamıştı, Makasçı şefi OKolesmikov, maiyetindeki Zhondinovaya M numaralı makası açmasını emretmişii. Makasların, normal vaziyetini bilmiyen adam da bu emri yerine getirmişti. Bu suretle, saatte kırk beş kilometre giden tren, meşgul bir ha: üzerinde ilerlemeğe baş- lamış, ve bir maden trenine çarpmıştı. Netice: Otuz kişi ölmüş ve bir o kadar in- san da yaralanmıştı. Müddelumumi; — 8iz doğrudan doğruyr şu emri vermiş” siniz: «Treni hattan çıkarınız!» Bu işi yap- mak için kimi vasıta ettiniz? Diye sormuştu, maznun: — Zhondinovayı, cevabını vermişti. — O da sulkasdellerden biri mi idi? — Hayır. O nakliyat işine gireli daha iki hafta olmamıştı. Sizin emriniz altında kaç sulkasd ya- pıldı? — On beş, Bu sistematik yikicihk, bana kundakçı Rodwelli hatırlatıyordu. Ayn! marasi halet bütün bu adamlarda da göze çarpıyotda, Bu bir nevi cinnetti. Politika namına, kin namı- na, şahsi hırslar namına bir takım mâsum- ları öldürmüşlerdi, Ben hiçbir rejim taraf- tarlığı etmiyorum. Faka: bu müthiş sahne- leri de büyük bir dehset hissetmeden gözönü- ne çetiremiyorum. Bunların bir çoğunu ben ersusluk haystımda yakından görmüştüm. Bunların içinde Rodwelle en çok benziyen Voskresenkteki, bir kimya (o kombinasında yangın çikaran komiser Ratajtehek £di. Müddelumum! Kendisine? — Bu yangından sonra hemen sahada ka- lan kısımların yıkumasını #iz istemissiniz. Bunun ameleler için büyük bir tehlike e'dn- Bunu bilmiyor muydunu??. diye sormuştu. — Evet ve böyi: yapmalarını ben istedim. — Bir duvarın yıkıldığını bilmiyor musu- Duz? — Yıkma ameliyesine başlan itibeten ben nezaret ettim. — Acele etmeyinir. oradan oraya atlama. yınız, #ualime cevab veriniz: Her şeyin yi- kıldığını biliyor musunuz? — Biliyorum. Yıkıldığı zaman orada idim. — On yedi işçinin de öldüğünü biliyor musunuz? — Biliyorum. Ozada idim. Ben de kendi hesabıma Sachayı suallerie sıkıştırıyordum: — Arkadaşlarınızın kendi adamları ve kendi sanayileri aleyhinde sulkasd hazırladı. iBını bilmiyor muydunuz? Adam öldürdükle- rini bilmiyor muydunuz? Yolladığınız mek- | tubların, kan dökülmeğe birer sebeb olduk- İlarını bilmiyor muydunuz? j EHeyecanma rağmen gayet büyük bir sükü- setle bana cerab veriyordu: — Ya si2?... Harb zamanında kendi mem- Teketiniz için ayni şeyl yapmadınız mı? Siz de kendi idealini? için çalıştınız ve kendi vazifeniri verine getirmek için hiçbir insa- nin hayatını gözetmiyordunaz. Ben: Ben asıl kendi hayatımı tehlikeye ko- yuyordum. Diye itiraz etin. O" - Ya biz? Dedi, Moskovada muhakeme €- dilen insanlar da idama mahküm olacakları- nı biliyorlardı. Siz Radekin istintakını oku- dunuz mu? Müddelumumi ona: «Zannederim ki muhaketmeden sonra ceza kanununu öğrenecekelniz'e dediği zama Radek: «Ben de rannedivorum ki muhake- meden sonra artık ceza kanununu bilemiye- ceğime cevabını verdi. İki gün sonra Sacha beni tekrar ziyarete gelmirti. Bu, onu sen görüşüm oldu. Kendisine söylediğim acı sözlere cevab ola- rak bana Chestovun müdafaanamesini ge- tirmişti, Maznurlardan biri olan o Cheatov kendisinin idam cezasına carpılmasın İsti yordu: «Bende hâlâ ölmemiş olan işçi vicdanı, ba- na hakikati söy'mişor. Orada, Sibiryada, tahkikat müdeetiren, 23 humarahı hüerem- &e. yaptığım elnayetleri düsünerek bir bay- rak gibi kırarım. Orada geçirmiş olduğum günler, şimdi bana burada, karşınızda, cinal fTaaliyetimden böyle sükünetle bahsetmekli- #ime imkân verdi. Yanlığıı şeylerin ne ol- duğunu biliyordum Af İstemiyorum, Prole- terya mahkemesi hayatımı esirgemesin. Mü- <cmahaya ihtiyacım yok. Simdi bir tek şey istiyorm: #ivaaststha eyni eükünedle gide-! bilmek ve orada #afan ihaneti lekemi kendi ! karımla yıkayabilmek!'« Bu satırları okuduktan sonra ağır ağır ba- #imi kaldırarak Sachaya baktım ve? — Ya siz? Diyo sordum. Büyük bir bezginlikle ve Jâ- kayıdlıkla; — Çok sürmiyecek! Cevabını verdi. Hakikaten çok sürmedi. Ertesi gün ortadan kaybolmuştu. Ne olmuş- 44? İntihar mı etn'işti? Düşmanları onu ka- gırmış mı idiler? Polisin tahkikatı hiçbir ne- Wee vermedi, dostlarımdan biri onun ismin! son Sovyet muhakemelerinin birinde, idama mahküm olanların Jistesi arasında gördü- günü söyledi, Ben de kendi Yenik bana casusluk e tattırmış olduğu acıları hâlâ unut- m, Tayyarecilik hayatında bunlardan kurta lâbileceğimi zannettim. Büyük pilot Rossi bana dahâ «çabuk. uçakları sevketmekte yardım etiler, Onlarla yapılan uçuşlarda İnsan dünya İle olan bağlarının tamamile gm una zanneder, iKst uçuşları yapabilmek için çok tım. Nihayet sinirlerimi idare ederek Lei muvaffak oldum. Hem de hava nezaretinden bana bir tayyare emniyet ettiler, onunla y- çuslar yaparak gittiğim yerlerle & tayyare propagandası (mahiyetinde © konferanslar verdim. Könferanalarıma çok Insan geldi. Belki onlar tayyaraai kadından daha fazla eamms kadını merak ediyorlardı. Faxat madem ki böyle kalabalık biv kütlenin gelişi hava pro pagandasına yaramakia 1d! Buraya gelen halkım $u veya bu sebebden büraya toplan- mış olmasından ne çıkardı?. Fakat. heyhat ki... Hava resmi organi- zasyonları benim harb zamanında yapmış olduğum mesleği unutmak istemediler. Halbuki ben essurlufu wemleketim için yapmıştım. O bu konferansları cnsustuğunu örtmek için bir örtü gibi kullamıyorl Dediler, Bu belki de şülünr bir seydi. Fakat ise po- Utika karıştı. Ben hiç düşünmeden «sağ» ve- ya sol cenaha mensub tonluluklar arasına gi- rTiyor ve havacılığın berünkü dünyadaki kıy- meti hakkında propaganda yapıyordum. Bas ma ya © tarafı, ya bu tarafı tercih etmemi aöylediler, Halbuki ben hicbir tarafı terelh etmiyor- dum. Ben Pransay: tercih ediyor ve Fransa İçin bir tayyare propagandasının İster sağ- lar, İster gollar arasında yapılmasının pek doğru olduğunu zannediyordum. Memleketimde vaziyetim böyle idi Pakaf ecnebi memleketlerinde de daha rahat de- Zildim. Bundan Iki gene evvel Londraya gittiğim zaman gayet dostane bir surette takib edil. dim ve görlendim. Benim dostlarımdan birini bu isle vazife- dar etmek inceliğini gösterdiler. Ondan ayn bir yere gitmiyordum. Yani gidemiyordum. Aşağı yukarı beni her yemeğe davet ediyor du. Her yere benimi); beraber #ldiyordu. Odama ile her dakika bir bahane bolup giriyorlardı. : Casusluk salikina hayatımın #onans ka- dar bağlı kalacağım, Kumandan Ladowx'nun ndasma her şeyi unutup, sade bir Franz olduğumu hatırı. yarak girdiğim gündenberi ben hürriyet ve zahata veda ettim. Birçok Insanlar: «Herkez kendi Iiyık oğ- duğu kadere ulaşır» derler, Ben bu itirafatımda gayet samimi ve aşık Ben memleketime hizmet elmek istedim... Evet fakat muhakkak ki birçok kere kendi kendime şunu sordum. Bu İşe girişimin safki mtırab çekmek ihtiyacı mı 11. Ren Totenli- yim, yani harbe, istlâva ve azaba alışmış toprakların çocuğuyum. Belki de bu işede tahteşşuurumda itirab çekmek iştihasile atıldım. Eğer bu benim kaderim ise 9 halde bıra“ kınız da azabımın ve şerefimin salibini Die. likte taşıyayım. t r Nöbetci eczaneler şeb il Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar. dır: İstanbul cihetindekiler: Şehzadebaşında: (Hamdi), Eminönün- de: (Hasan Hulüsi), Aksarayda: (ziya Nuri), Alemdarda: (Esad), Beyamdda; (Asador), Fatihte; (Emilyadi), Bakırkö- yünde: (İstanbul, Eyübde: CEyübul- tan). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl eaddesinde: (Kanzuk), Yük- sekkaldırımda: (Vingopulo), “Taksimde: (Limoreiyan), Yenişehirde: o (Paronak- yan): Şişlide: (Halkı, Galatada? o Çİş- met), Pındıklıda; (Mustafa NA), Be. Receb), Boğaziçi, Kadıköy. Adalardakiler; Kadıköyünde: (Yeni Moda, Merkaa), Ünküdarda: (Ahmediye), Sarıyerde: (A- sat), Adalarda: (Halk),