ERKÂNI HARBLER| 5ei toplu mu, — Alman ordularının şimalden, garbi den ve şarktan hücuma ( geçtiklerine|yan etmiyor, böyle olunca Varşova İs. -jtikametinde ilerleyen kuvvetlerin tez- mak için kuvayı külliyeyi cenubdan| yidi meselesi kalıyor ki bu da Alman» göre, Lehliler bu hücumları sevketmek mecburiyetindedirler. — Bence de öyle efendim! — Kuvayi külliye cenubdan Alman| Perde arkasında cereyan edenbu cephesini tazyik edince, (o Almanların,|mükâlemeyi duydunuz mu? şimal istikametine doğru çekilecekle « ri gayet tabildir. — Fakat.. — Sizi dinliyorum. — Eğer Almanlar, motörlü kıt'aları seferber vaziyete sokarlarsa, cenubdan © taarruza geçen Leh ordusuna büyük zayiat verdirirler, — Zanmederim. — Bunun önünü almak için bir tek çare vardır. Cenubdan hücuma geçil - diği zamanda bir yandan da şarki Prus yayı cenubdan ve cenubu garbiden yor mak lâzımdır ki bu şekili hareket Lehlilerin çok lehine olur. O zaman... |bdırlar ki bu kadar ket'i söz söyliye - — Şu noktayı unuttunuz. Şimal is - tiksmetinden ilerliyecek (o kuvvetlerin! Üssülharekeleri uzakta kalacağma gö -| re yapacakları hücum ademi muvaffa. kiyete uğradığı takdirde ikinci bir hü. cum yapılamıyacaktır. (o Binaenaleyh, ben Leh ordusunun, Alman ordusunu mütemadi tayyare (o hücumlarile iz'aç etmesini muvafık bulurum. — İşte bu fikir fena değil, hele ge - ride kalan kuvvetler, (hattı ric'ati de keserlerse galibiyet ümidi daha fazla - İ Yaşır. | Bunları biliyormu idiniz? | Ok ve yayla balık avı Kosta Rika yer ileri ok ve yayla balrk avlar, ve bu ! avlayış tarzının, oltadan daha ko - Yay olduğunu id - din ederler. Fakat bu iddia, ya rağmen her « hangi bir yaban - cı ok ve yayla sa- nıldığı kadar kolaylıkla ve bir atışda balık avlayamamaktadır. * İyi saatte olsunlar banyoları Tumusta, bir sıcak su şelâlesi vardır. Bu şelâle, bi rdan aşağıya akar. A- karken de tü: ürlü renkler saçar ve kaya oyuklarında da, kırmızı,sarı renkte teresrübat bırakır, bunlar da pırıl parii parlarlar. Burada yıkanan yerliler bu şelâleye «İyi saatte olsunlar banyoları» İsmini vermiştir. Çok anlıyan kadın, Hiç anlamıyan kadın — «Kocam benden şikâyetçi: Mümkün olsaydı vaktile annene ba. bana söyler, seni hiç okutmamalarını isterdim. başıma diplomat kesildin, mütemadiyen münakaşa arayıp du - ruyorsun!» Kocamın benden şikâyetinin sebe » bini anlamışsınızdır. Dünya harb için. de, herkes yarının ne olacağını tah - min etmekle meşgul, tabit ben de ga- zete okuyorum, ben de düşünüyorum. Hislerimi karşımdakiyle münakaşa et. mek istersem haksızlık mı etmiş olu. rum.» Bayan «S, İs» nin bu satırları bir diğer şikâyet mektubu ile ayni za - manda geldi. İkinci mektubu yazan bir erkektir, müstaar adı ile Bay Hak. kı diyer ki; — «Gündüzleri gazete okumak im. kânına malik değilim, şöyle serlevha- larına bir göz atarsk ilk merakımı tat. min ettikten sonra iştihamı b Dakar iş geceyi — Halbuki bugün iş bu tarzda cere- ların... * — Duyduk! Dediniz, öyle mi?.. Şimdi size bir su- al sorayım: — Bu konuşanlar kimlerdir? Hepiniz teker teker cevab veriyor « sunuz: — Kuvvetli erkânıharbler.. .. Leh toprağını karış karış bilen » ler. ... Alman ve Leh kuvvetlerine ve on. ların harb tarzlarma yakından vâkıf olanlar. — 'Tam manasile birer asker olma - biliyorlar. Cevablarımızı dinledim, perdeyi kal. ırıvorum. Ne derecede doğru düşün - müş olduğunuzu şimdi öğreneceksiniz, Perde kalktı. Sahne göründü. Sahne bir mahalle kahvesidir. Konuşanlar da bir masanın etrafında toplanmış olan 'sab'k mübaşir bay Ahmed, bakkal bay Sava, ayakkabıcı (obay Hüsamettin ve sabık düyunu umumiye memurların « dan bay Feridun!. Gİ smat dg, disi Bir tek reyin büyük kuvveti 1843 de, topla. > Şİ ann Amerikalılar içtimaında Kana « dalı (o Mathew'in verdiği bir tek reyle, Uregon, Va N sington, İdsho şe- hirleri Amerika - va geçmiştir. i O gündenberi Amerikaya ald olan bu şehirler halkı her yıl Matthew için bir minnet günü| tes'id etmektedirler. * Dünyanın en kuvvetli zinciri | Dünyanım en kuvvetli çapa zinciri İn. İ giterede insal edilmistir. Bu zincirin İbaklalarından her birinin sikleti 120 ki- lodur. Zincir inşası hayli ilerlemiş elen 70,000 tonluk büyük bir yolcu gemisine asddir. Karım mütaleaya meraklı değildir. esasen olup. biteni de anlamaz, beni yemeği müteakıb gazeteyedalmış gö. rürce biraz söylendikten sonra uyku- ya çikar. Rahat rahat okurum. Fakat bu rahatlık muvakkattir. Her zaman harb olmaz, olmayınca da mütalea u. zun sürmez. Karımla konuşulabilecek süje de yoktur. O zaman bilâkis sı - kılırım, hiç bir şeyden aniamıyan bir kadınla evlenmiş olduğum için üzü - lürüm. İşte bunun içindir ki, kızımın tahsili bahsinde karımla hemfikir de, Bilim.» * Doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu iki şikâyetten birincisini ben tama. men haksız buluyorum. Bayan &. İ. nin kocası kültür bekımından karısile ayn! seviyede değilse mesele değişir, aksi halde yanlış bir noktai nazar mi- dafaa ettiği muhakkaklır. İkinci şi . kâyette Bay Hakkı haklıdır, fakat ya. pabileceği bir şey yoktur. Kızının tah- si meselesinde tutulacak yola ge . Hince kendisine bu hususta hususi bir mektubla düşüncelerimi anlatacağım, TEYZE adın Köşesi dağınık mısınız? Kadınlar ara - sında bu mevzu oldukça büyük bir merakis ve sik sik dolaşır. Derli top. hz olmak kadının meziyetle. rinden bifi sayı « ır. Hemen herkes savruk o görünme- mek ister. İster amma iç yüzünde hakikat bazan ig tenildiği gibi de - Bildir. Eğer bu hu. susta kendiniz ve tanıdıklarıs nız hakkında kat'i bir karar vermek istiyorsanız şu noktalara dikkat ediniz.| Görünüşte ehemmiyetaız olan bu bir iki pey yarılmadan bir hüküm vermenize yardım edecektir. a. Mantolarınızı asar mısınız (veya a. syor mu)? Evinfai sormuyorum. Orada elbette muntazam ve hususi bir yeriniz vardır. Orsya asarsınız. Dışarıda, rastgele bir yerde soyunmanız icab edince ne yapar. sınız? Eğer yakasından tutup gelişi güzel bir çiviye takar, çivinin orada bir çıkıntı yapmasına aldırış etmezseniz. savruksunuz» hiç şüphe etmey: hığı ormuzlara verecek şekilde âsmek çar! resini bulursanız diyecek yoktur. Hele vaktile bu vaziyeti düşünüp kol altları - na, yahud omuzlarına birer ufak ilik ek. lemişseniz çok «muntazam ve derli top. İusunuz.» demektir. b. Çorablarınıza dikkat eder misiniz (yahud ediyor mu)? Koltuğun, kanapenin altında bir şey aramıya eğilirken, bir çocuğu eğlendir - mek, yerden bir şey almak isterken jar. tiyenizin gerilmesini belli belirsi: reketle gidermiye çalışırsanız « zam ve İtinalı, bir insansınız. Ç. nızı aklınıza bile getirmedi n kalkârken de birkaç tanenin kaçt zülerek görüyorsanız «dağınık ve sav - ruksunuz.» Bacaklarınızı üstüste atar - ken ayakkabılarınızın çorablarınıza sü » rünmesine ehemmiyet £ vermiyorsanız bekkınızda gene âyni hükmü vermek icab eder, c. Bunun gibi, eldtventeriri parmak) Tından tutup çekenlere, aklarını ret birer yerleştirerek giyenlere «itinaliy, bilâkis tersine çevirerek çıkarıverenlere, koncundan tutup çeke çeke giyenlere «savruk: demelidir. d. Kimisi başını rastgele zamanda rasgele yerde tarar, yani savruktur. KL misi de yakası kepeklenmesin, etrafına seç dökülmesin diye boynuna temiz bir bez koymadan taranmaz, yani (itinalı ve derli toplu) dur. Bununla beraber şunları itina değil, Kizumsuz bir merak saymalı: Eteğini kal dırıp oturmak, bir parkta, bir dükkân . Gtlki sandalyeye gazete yaymadan otur - mamak, lokantada tabağını peçetesile si). mek ve ih... Birineide hem etek buru - gur, hem insan I8übali görünür, ikincide sandalyenin tozundan kaçayım derken gszelenin mürekkebi üstünüze çıkar, ğ - çüncü de: Tabağın tozunu aldığınız pe çeteyi az sonra unutup ağzınıza sürebi - lirsiniz, — Sn > s5 sel ——- e zey ih İN Eylâl 7 Lehistanın tarihi Polonyalılar Almanlarla Tarihte kaç defa, nasıl harb ettiler? (“Son Posta,, nın tarihi bahisler muharriri yazıyor ) Tv Bütün Lehistanı kendi etrafında top « lamağa muvaffak olan kuvvetli ve bü - yük Silezya, prens dindar Hanrinin ölü. münden sonra nüfuz ve hakimiyetini de. vam ettiremedi. Bilâkis, perçalandu Ve bu küçük parçalar, birer birer Cermen- heştiler, On üçüncü asrın ikinci yarısın. da, Silezya, Polonez mülletinin mukad . İderatına karşı tamamen yabancı bir mem ! leket oldu. On üçüncü esır, hemen bütün Polor İya için bir parçalanma devri olmuş Polonya. sayısız küçük prensliklere ay - rılmıştı, içlerinde en ehemmiyetlisi, Ka. İrakovi ve Bandomie:z arazisine sahib o - Jan İffetli Boleslavın ülkesiydi. Birçok prensler, memleketlerinin istilâlarla azs- lan nüfusunu, Alman muhacirler yerleş. tirmekle telâfi etmeğe baş vurdular, Bu muhacirler, Polonyanın mukadderatınde çok büyük bir rol oynadılar: Vergiden ve eskerlik hizmetlerinden muaf idiler, Magdeburg kanunu denilen Alman ka - Kral büyük Kezimir nunlarına tâb; idiler. Polonyada ticaret b nı büyük inkişaflara u 1295 do Polonya krâlı ilân edildi. Fakat Ik defa olarak Polonya ma. pek'az sonra Brardebürg kontu tarafını denlerini işleten bu Alman muhacirlerin | dan öldürü birlik fikri devam İhakkını, Polonya bilâhare çok pahalı o. Jeti. Kralın ölümünden sonra, Polonya'a- İarak ödedi. Polonyanın resmi dili ve ti. | silzadeleri krahık *icını Bohemya kralı caret dil; de, güzel san'atları ve| Venceslas'a verdiler. ki bu, hükümdar, senayli üzerinde tesir yaptılar. Bugün (1206 yıkma kadir, N viya müstesna, Polonez dilinde” 30009 Alman kelimesi bütün Pol m başında bulundu. Bu. vardır Ju Polonezler prensi, Bücaksız VI4. Bu devir, Polonyanın din! hayatında | dislavı istihlâf etti, 1306 dan 1933 yılına da bir değişikliğe şahid oldu. Rühban | kadar hükümdariık eden Vladislâv za - kat'i olarak evlenmekten menedildi. Bir yanında Silezya Polonya ktallığından çok manastırlar açıldı, «Aziz» lerin nü - ayrıldı, Bohemyanın tâbilerinden oldu. fuzu, yalnız halk üzerinde değil, prens -| Mozavya müstakil idi, diğer memleketle. lerin üzerinde de görüldü. Askeri aris -İrinde de, krallık otoritesine karşı asılza- Jtokrasi tanzim edildi. Şövalye sınıfına! delerin serkeşlikleri, mukavemetleri gö. girmek için toprek sahibi olmek şarttı. İrüldü. Bunlara karşı kral Tötonya şöval Amizadeler, birer arma kabul ettiler.| yelerile birleşti, fakat pek a2 sonra da, Köylü toprağa bağlıydı, toprağın demir-| Almanların Polonya üzerindeki ihtiras İM elin köylünün Ya-|lermın tehdidi altında kaldı. nında myadan gelmiş hür Alman ö ğ li muhacirler vardı. Hükümdar artık, asıl. bir ni la ee zadelerie anlaşarak hükümet kudretine| ere karşı büyük Litvanya ii sasi sehibdi. Bu kudrete irsi bir hak olarak i ik di kir yard laştı. Mücadele vahşi, çetin oldu. Şövsl. Yin yeler Bohemyahlarla ittitek ettiler, Po. 1269 da Prens Konrad, Varşova şeh - lonyayı yağma ettiler. Polonya istiklâlini ripi kurdu. On üçüncü asrın sonuna doğ“ güçlükle kurtardı. Bu tehlike, Polonya « ru, Polonyalılar, bir merkeze bağlı olmu. |hların bir millet halinde toplanmasına yan küçük küçük prensliklerden mürek. yardım etti. Bacaksız Vladislavın oğlu b parçalanmış bir vatanı tehdid eden büyük Kazimir (1333-1770) Tötonya gö. başladılar. | valyelerine karşı mücadelede devam etti, nei Przemislav | Gazete okurken ME, MAM