28 Ağustos SON POSTA 26 Ağustos taarruzunun ilk neticeleri ve İmla YAZAN -. İ Emekli General H. Emir Erkilet i “SON POSTA, NIN ASKERİ MUHARRIRI Türk tanrrunu yalaız mükerrer pil) paz — z dairesinde cereyan etmekle kalmamış, ME mer merergökler daha ilk günden mühim neticeler alın. e a Yürüyüşte timağa başlanmıştır. 25 Ağustos 1922 ak- psi ama düşmanın, demiryolunun cenubun. ; daki sağ cönah mevzilerinin Kilid taşla. rı, Kalecik sivrisi ve Belentepe alınmış. lerdı, Düşmanın mühim bir destek nok. tası bulunan Tinastepe (de almıveril mişti, Türk orduları, 26 Ağustos günü, avcı hatlarının hemen gerilerinde yer almış bulunan başkumandanlık ve Genelkur - may başkanlığı, garb cephesi kumandan. lığı ve birinci ve 2 nci ordu kumandanlık- ları karargâhlarınm gözleri önünde mu. karrer ve musammem vazifelerini plân dairesinde muvaffakiyete ifa ederler. ken düşman tarafında büyük şaşkınlık. lar olmuştu. Bir defa düşman oydusunun başkumandanı, General o Hacıanesti, İz- mirde yani cephenin pek uzağında bulu. nuyordu. Filvaki cephenin en kıdemli kolordu kumandanı bulunan General| Trikopis ona vekâlet ediyordu. Fakat an-| miryolunu daima arkamna alarak bu laşılan her ihtimale karşı yapılacak ha-| hatta arr yeni bir mevzi tutmak ve bi. reketler vektile tamamile kararlaşmış 0-| zim için de lâzım olan düşmanın bunu lacsk ki, Trikopis kendiliğinden mühim! yapmasına mâni olarak onun İzmir de. ve büyük kararlar veremiyerek ancak miryolile alâkasını kesmekti. İşle 27 ve EK Bermeler hs Giymenin Sam eze cephe raporlarını toplayıp başkumanda-| 28 Ağustos günleri her iki tarafın biri.| nmâ göndermek ve yalnız kenöi Afyon | birine zıd olan bu maksadları peşinden minlakasında icab edeni yapmakla iktifa | koştuklarını fakat düşmanın emeline , Bundan başka fkinci Türk o£-İmızvaffık olamadığını gösterirler. dusuz ğ cenahile Döger istikame « tinde yaptığı taarruz düşmanı asil taar. rüz istikamet akkında aldat k ie in jmevzilerinden h hemen ayni mesa- erdek! cephe ihtiyatlarının toptan SeV- felerde bulunuyorlardı. Bu sebeble her kinde onu tereddüd ve “teehhüra Ö R ÜŞÜT*İ iki taraftan hangisi Dumlupınara daha müştür. . , İevvel sahib olursa o kazanacaktı. Onun Saldırışmmız tamamile baskın şeklinde Filvaki düşmanın Afyon gru birinci ordumuzun firkaları Dumlupınar 2) Ağustos akşam pile bizim| harekalı Üiayenaşözmnsazçan vaziyefi Ona taarruz etmiş ve demiryolunun Şi- maline inmişti. Akşam bu Kolordunun | frkaları demiryolunun şimalinde kimseye ve Akçaşehirs kadar ilerlemiş. İlerdi. 1. kor ise Düzağaç - Tazılar hattı. nu kadar ilerlemişti. IL. kor IV. ge. risinden Afyon . Balmahmud hattına varmıştı. V. S. kolordusu da bu akşam düşmanın gerilerinde Beşkarış . Haci, beyliye kı mişti, » VI. kolordu, 81. fırka ve mü, hırkası Aiyon - Es İhir demiryolu üzerinde Gazlıha Hamam , İhsaniye ve şımalindeki yonları tutmuş ve bu suretle düşman Baş. am - das - l * (Bizim YILDIZLARIMIZ Raşid Rıza tiyatro mektebi hakkında fikirlerini anlatıyor “ Bence, tiyatro mehtebimiz, birçok yerde Uyatro binalarına sahib olmadağımız müadetce daima faydasız görünecektir , Bizim yıldızlarımız anketini yapmaya iğim zaman ilk aklıma gelen. ri de tiyatromuzun büyük kıy. i n Raşid Rıza oldu. San'atkârı kolayca buldum. Ertuğrul İSadi Tekle birleşerek her gece büyük bir | kalabalık toplayan temsillerine başlayalı. | danberi hergün üçte provalarda olduğu- nu söylediler. o Kendisi çok meşgul ol. masına rağmen bana bir saatini vermeyi kabul etti. Maksimin loş büyük salonundayım. Mevsim münasebetile masaları kaldırı! mış, dekorları sökülmüş olan salonda bir| barın bütün sefaletini görmek mümkün. Raşki Rızayı bekliyorum. Gözüm karşıdaki kapıda, o birdenbire| bir gölgenin belirdiğini gördüm. Gölge yaklaştı, dilekat ettim, Raşid Rıza, Müte, bessim ve sevimli bir tavırla bana doğru ilerledi. Anketi izah ettim. İlk sözü şa oldu: — Demek bu gibi anketler okuyucula. rı alâkadar ediyor! | Ve suailerimin bir kısmını yazdığım kâğıdı alıp baktı, gülümsedi. Hafifçe o- imuzlarını silkti: — Benim yirmi dört saatim o kadar monoton ve basittir ki şöyle hülâsa ede. bilirim. Sabahları tiyatro için uğraşmak, öğleden sonra provalar, gece temsil, ya. ni hep tiyatro. suallere arka arkaya şu kısa Raşid Rıza sor «Saçlarır mat oynadığı urüs piyesinde yüyük iptilim sigar Spe olarak kürek çekmeyi severim. Bizim t) yatro muharrirlerimiz srasında o Reşa. Nuriyi beğenirim, diğer edibler arasında! bizim nesle hitab eden Cenab Şehabettin olmuştu. Hasım töpçusa çok üstün olan topçu faaliyetimize - vaktinde karşılık veremediği gibi Dögerdeki büyük ihti - için, 27 Ağustosta gerb cephesi kuman. Eskişehir grupunu eski Döger ve Afyon danlığından birinci orduya verilen direk. | gruplarından bilfill ayırmıştı. TIL, kolor.| tifler Dumlupmar istikametinde süratle|dunün 41, fırkası ile Porsuk mülrezesi ilerliyerek düşmanın cenub cenahmın şi.) ve Kocaeli grupiarı karşılarındaki düş- ve Halid Ziyaya hayranlığım vardır. Değerli san'atkârdan meslek hayatı. nn en kederli ve en sevinçli vak'asını an- latmasını rica ettim. Garib bir şekilde yatları da vaktinde harekete geçir'leme. | diklerinden bidayette, taarruzumuza an.| cik alay, fırka ve kolordu. ihtiyatlarile karşı konulabilindi; fakat bunlar büyük bir tasrruzu def'a kâfi gelemezdi. MRB AğMbs gecesi Ahır tacak, TL. kor da IV. ü takib edecekti, geçidinden düşmanın cephesi içine Ve! 93 ordu ise bilâkis önündeki hasmın gerisine giren V. S. kolordusu 28 AĞvS- | Kütahya veya Eskişehir istikametlerine tosta düşman cephesini arkadan vurmuş ve İzmir - Afyonkarahisar demiryolunu | male atılmasını emrediyordu. 28 Ağustosta IV. kor düşmanın garba doğru çekilmekte olan kısımlarına taar. ruz ederek şimale terdedecek, | kor MU lâkin bunları cenuba sürerek düşmanın Kesmisti. Bu suretle taarruzun daha İlk| Atyon ve Döger gruplarının şimal cenah. günü hedefler yarı yarıya elde edilmiş. jarmı saracak surette hareket edecekti, lerdi. Hasrmn gerilerinde bulunan süvari kolor 97 Ağustosta taarruzumuz bütün ş'd.dusu Ulucak . Ekret mıntakasında düş. detile devam etmişti. Düşman cephesini |manı gerilerinden vurmakta devam ede- yalnız delmek kâfi değil, ordusunu da|cekti, yenmek ve denize dökmek lâzımdı. Her.| 28 Ağustosta harekât emrolunduğu gi. kes bunu yürekten istiyor ve buna çalı-! bi cereyan etmişti. IV. kolordu önünde irinci ordusunun ilk saftaki ovaya düşen hasmın peşini bırakmıyarak eri iki fırka (e daha tak. 7 Ağustos öğleye doğru ği ve tahkim ettiği bütün mevziler nihayet ellerimize geç. miş ve düşmen bu mevzilerden Sincanh ovasına atılmıştı. Bu suretla tâarruzun ik hedefi istihsal olunmuş, yani düşma. Ban, ile yegine © muvasala hattına yakın olan, cenub kanadı yarılmıştı. Şıyordu. taarruz Düşmanın, 26 ve 27 Ağustos için bek. lediğimiz, Bulvadın veya Aziziye istika, metlerinde mukabil taarruzları da belir. memişti. O halde her şey yolunda idi. Fakat iş bitmiş değildi; çünkü düşman ordusu henüz meycuddu ve bu sayede daha geride yeniden mevziler tutarak bizi yeniden durdurup işgal edebilirdi. O halde bundan sonra yapılacak şey bu. na meydan vermemekti. İzmir . Afyonkarahisar demiryolunun Kırklareli Müdürü İhsan Önal her sene (olduğu ten düşman, bir ilinel hat olarak, D5.| gibi bu sene de cezaevindeki omah. ği kuvvetli bir müdafaa hattı va gerin şarkından başlıyan ve Elbulak şii, |kâmları okutturma teşebbüsünde bu « silesinden geçerek Dumlupınar mevzlile |lunmuştur. Cezaevinde açtığı A.B ders birleşen büyük bir mevzı hazırlamış ve | hanelerinde Halkevi üyelerinden öğ - tahkim etmişti. retmen Kemal Tenyoldaş, Avni Tü - Bugünkü harekâtta düşman için mü,)zün mahkümları okutmuş ve A. ders.İretmenler ve kursta him olan şey Afyonkarahisar - İzmir de-|hanesinden yapılan imtihan hetivesin. Dumlupınar mevziini hasımdan evvel tu- | ferkadan yani şimale çekilmelerini menedecek, bi.! man fırkalarını taarruzla işgalde devam ediyorlardı. — * 20 Ağustosta vaziyet 'Türk ordusu için (fevkalâde müsalddi, Haşmın 7 ibermet olan ocenub gön. pundan OYalnzen sağdaki (o birinel fırka ile yedinci düşman firkasinın kısımları ve Plâstiras müfrezesi Dumüu. pınar mevziini tutabilmişlerdi. Mütebaki 4.5 fırkasile iki kolordu karargâh ve merbut Jat'alarının yani büyük kısmının İzmir ve Eskişehirle irtibatları kesilerek Altıntaşla Dumlupınar arasındaki yolsuz ve sarp dağlara atılmışlardı. Şimdi bu takriba beş fırkalık düşman kuvvetini buralarda şimal ve cenubdan sararak imha etmek lâzım geliyordu ki bu'da 29 ve 30 Ağustosta olacaktı. (Mabadi yarına) H. E. Erkilet Kırklarali ceza evindeki mahkümlara diploma verildi gülümsedi ve buna da kim bilir nasıl se. beblerle cevab vermek istemedi. Çaresiz kalarak bahsi tiyatroya döktüm ve o za. İman kıymetli sen'atkârın istediği zaman re kadar kolay ve güzel konuştuğu an.| iter, Kendilerini olgun hale gelmiş, ts laşıldı. > İkâmül etmiş sayarlar. Kendisine bundan bir iki ay evvel An.| Size enteresan bir şey anlatayım. Ga karada bulunduğum esnada gezdiğim ti-| çende elime Hind tiyatrosu İsimli bir ki, o mektebimiz hakkındaki fikrini|tan geçti, Bu kitabda bir tiyatro san'atkâ, sordum. İri olmak için tam doksan madde vardı Bir sigara yaktı, koltuğuna yaslanarak | ve hepsi başlı başına çok güç şeyler. şu cevabı verdi: sl tuhafı, o kitabda okuduğuma gö. — Eğer mahkemeleri kapatsak Hukuk İre, birçok meziyetleri şahsında toplamış mektebinin bir manası kalır mıydı? Ben.|olan san'stkârlar o memleketlerinde baş ce bizim tiyatro meklebimiz, hem de|tacı oluyorlar, fakat harb olduğu takdir. bir yerde değil, birçok yerlerde tiyatro|de hepsi hudud harici ediliyorlar, binalarına sahib olmadığımız müddetçe| — Bunun manam? dairha manasız ye faydasız görünecektir.) — Vallahi bende pek anlıyamadım. Fakat bu sözlerimle bizde tiyatro mek,| Fakat bu kitaha çok ehemmiyet veriyo» tebi tesis etmek doğru değildir . demek |rum. istemyorum. Yalnız böyle bir mekteb te.! Zaten son yapılan tetkikler tiyatronun 4s ederken çök etrafı düşünmek lâzım | Greklerle başlamadığmı göste İs. geldiğini anlatmak istiyorum. kender Hinde yaptığı sefer esnasında W. Sonra, bence, bu mektebde tedriş tar. | Yatroyu orada görmüş ve memleketi zı da oldukça bozuktur. Mektebe orta | oradan getirmiş. Böyle olduğuna göre de mekteb mezunlarını ahyorlar. Orta mek, | tiyatronun çok daha eski, milâddan bin. tebden gelen bir çocuk yahud genç diye, | lerce sene evvel bir tarihi olduğunu ka, lim, derhal tiyatro tarihi, ağır san'at bu, | Pul eümemsiz lâzım geliyor. hisleri, meselâ mitoloji okumaya başlar.) İşte bu kadar eski bir tarihi olan gü- #a ne olur? Tabildir ki şaşırır, işin için, |201 san'atların başında gelen tiyatro ya. Gen çıkamaz ve nihâyet bir şey öğrene. zik ki bizde hâlâ iyice anlaşılamamıştır. mez, Nitekim, öğrendiğimize göre, bu se, | Biz hAlâ tulüattayız. Yani hâlâ aşağılar. ne mekteb, talebelerinden bir kısmına | da bir şeyler arayıp duruyoruz. şehadetname vermemiş, tahsil müddeti.) (25 sene evveli düşünün. tabidir ki o ni üç sene daha temdid etmiştir. zaman halk şimdiki kadar tekâmü! et, —Bizdeki tiyatro istidadlarını nasıl) memiş, aydanlanmımıştı. Şimdi ise bi. buluyorsunuz? yük bir münevver zümresi meydana çık — Tiystroda kültüre ehemmiyet veril, |$ bulunuyor. Halbuki tiyatro uz hâlâ medikçe yeni iştidadların inkişafına im- yirmi beş sene evvelki noktadadır. Hatiâ Kaş Rıza (Hususi) — Hapishane|de 38, B. den 18 mahküm diploma el-İkân görmüyorum. Bizde mönevver taba, | belki Yirmi beş sene evvelkinden daha mağa muvaffak olmuşlardır. Halkevi |kadan hiç kimse sahneye çıkmayı aklına | kötüdür. Çünkü © zamana göre bizim mahkümların bütün kırtasi ihtiyaçla .| getirmez. Halbuki biraz evvel dediğim |san's'kürlerımız çok daha fazla bir ateş rmı temin etmiştir. e ploma tevziinde © bulunan)türdü; Halkevi Başkanı, C. M. U. M. Hükü .İ çalışma ateşi tle dşe atılırlar. Sonra biraz gibi tiyatro için en Mizım olan şey kül.) ”* heyecanla mesleklerine sarılmış kim, . Bizde birçok san'atkârlar evvela, | 5€İSTAİ- Doğruldu, elile karşıdaki sahneyi işa, met doktoru, hapishane müdürü, öğ -|beğenilip sahneye yerleştiler mi bakar.|cet ediyor: mahkümler göstermektedir muvaffak olan|smız yavaş yavaş değişmeye başlarlar. — Bakınız sahne nasıl daima seyirci, Az zamanda mağrur değil de ukalâ kesi. (Devamı 12 nci sayfada) e