ME İNADCI KEÇİLER A şağıdaki yazıyı, 4 İkincikânun 1939 tarihli Son Postanın yine bu sütununa yazmıştım: «İki inader keçi uçurumun üzerin « deki dar köprüde karşılaştılar, Keçi lerden biri, ötekine: — Sen geri dön, evvelâ ben geçece. ğgim, dedi. Öteki itiraz etti: — Hayır olmaz ben geçeceğim sen geri dön! — Hayır, hayır ben geçeceğim! — Hayır hayır ben geçeceğim! İnadçı keçilrin ikisi de çok hiddet « lenmişlerdi. İkisi birden (o yürüdüler Çarpıştılar ve müvazenelerini kaybe « dip köprüden aşağı düştüler... Uçu « rumda parça parça oldular.» * 'Eminönünde, bir noktada birbirini kateden iki tramvay hattı vardır. batta isleyen tramvaylar bu noktaya yaklaştıkları zaman biri diğerinden ev vel geçmek için iki inadç: keçinin yap- tıklarını yaparlar. Biri süratini artı rır, öteki daha artırır. Ve hatların bir. leştikleri noktaya ancak bir metre me. safe kala biri süratini keser, diğeri ge- gr frenleri sağlam olmıyan bun. lardan biri günün birinde süratini ke. semiyecek ölursa «iki inadçı keçi» ma- salın hakikatini bir facia halinde ga. zetelerde alime O günü görmememiz için evvelden tedbirli davransak ne iyi olacak... Dün gazetede gördüğüm bir haber, bu göze görünür kazanın vukuunu bil. diriyordu. Haberi aynen kopye ediyo « rum: «İki tramvay çarpıştı. Vatman Tevfiğin idaresindeki Beya zd - Maçka iramvayile vatman Ah - wedin kullandığı (Eminönü - Maçka *ramvayı Eminönlünde kavis üzerinde birbirlerile çarpışmış, İkisi de hasara uğramışlardır. Nüfusca zayiat olma - muştur.» Gİemet Melüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Çocuğu bol olan köy Fransada çocuğu en bol olan köy Fran. sada Löire vilâyetinde Thelis.ta.Combe köyüdür, Nüfusu 349 dur. Köydeki çocukların sayısı ise 127 dir. Hepsi de 14 yaşından aşağıdırlar. Süleymaniye camiinin içi yazın niçin serin, kışında sıcaktır? Hepimiz biliriz ki arz kısrının altı, ya- zn soğuk ve kışın sıcaktır. OBununen bariz misalini kuyu sularında görürüz. Dışarıda buram buram kar Ooyağarken "kuyudan çektiğimiz su, hemen hemen dalma iliğa yakın sicak, yâzın ise, bu. Gun aksine olarak çok soğuktur. İşte Mimar Sinan, Süleymaniyeyi ya parken bundan mülhem © olarak camlin altında çok derin dehlizler açmıştır. Bu gebebledir ki, Süleymaniye camii kışın nisbeten sıcak, yazın ise, çok serindir. İngilterede nasıl kapı çalarar ? İngilterede kapısı çabnanlar kapıyı çalanın kim olduğunu gayet çabuk anlar. lar. Sütçüler kapıyı bir defa çalarlar, postacılar iki defa, ev sahibleri üç defa şve misafirler dört defa çalarlar. Misafirin zararlı bir kimse olduğu bundan da belli ki dört defa çalmakla diğerlerinden daha fazla elektrik cere . yanı sarfına sebebiyet verirler. Bir hesab Meselesi Kütahyada oturan Bay F. &. bir genç kızla mekteb sıralarındanberi se. wişmektedir, evlenmeye karar ver. ewiştir, fakat henüz bir evi geçindire. cek kadar kazanca malik değil ve ben. den #kıl istiyor. Söyliyeceğim ilk söz: — Erken gelmiş bir misafir halinde gönül işleri evinin kapısını zamanm. dan çok evvel açmış olduğudur. Bu Nİaziyette karşılartığı muadele gönül işlerini alâkadar etmez, bir hesab işl dir, Bir sinema seansından sonra rüya, ya giren yıldız aşk değil, ya çocuk, ya. bud da hasta genç hülyasıdır. «Veri. ber» on dokuzuncu asırda bestelendi. Sar kız siması da o devirde çizilmiş bir tablodur. Para her şeyin önünde gelmez. Fa. kat hiç değilse asgari ihtiyaca tekabül edecek kısmı her gönül macerasının esasını teşkil eder, Okuma zevki ip Umümi okumanın ârkişafı adında ce. miyetin yapmış olduğu bir istatistik ahi, ren Pransada neşredilmiştir. Bu istatis. tiğe göre başlıca memleketlerin halkı 6. kuma 'için sarfeyledikleri meblâğ şu su - retle tesbit edimektedir. Birleşik Amerikada adam başına se . nede 28 kuruş; Danimarkada adam başı. na senede 16,50 kuruş, İsveçte 12,25 kuruş, Almanyada 6,50 kuruş, Türkiyede 1,50 ku ruş, Fransada 0,75 kuruş. Bu cemiyetin hesabını hangi esaslara beraber Türkiyenin Fransadan evvel gel mesi ve Türkiyede okuma zevkinin Fran sudan fazla olması hepimizi sevindirecek bir şeydir. K Sivrisinekler kimleri ısırır?... Bir Alman âlimi şu mühim mesele ile meşgul olmuştur: Sivrisinekler kimleri sokar? Neden şu adamı ısırırlar da öte . kini bırakırlar? Alimin vardığı o netice şudur: Sivrisinekler insanların neşreyledik » leri kokumun ve vücudün hararetinin te- siri altında bulunmaktadırlar. o Hararet meselesi sureti kat'iyede müsbet bir şe. ilde halledilmiştir. Şimdi koku işi'kal . maktadır, — Ne mi yapmalısın? Çok basit: Evvelâ kazanack, aile is. tiklâlini temin edecek, ondan sona gönül macerasına gireceksin. Bunun. la beraber o zamanın gelmesini bek- yerek sinema yıldızını: tahayyü. & den basta çocuk günleri geçirmekte serbestsin, Fakat dikkat et, bu şekil de harcedeceğin hergün seni maddi gayeye yaklaşmaktan o kadar zaman geri bırakır, * Bay Hayriye: — Şimdi nişanlansak, bir iki üç se. ne beklesek, sonra evlensek, diyorum, diyorsunuz. Bu, bir borsa oyununa benzer. Altı ay sonra meydana çıkacak mahsulü bugünden satın almak istiyerek ter, metik muameleye girişen bir tüccarın halidir. Kârli da çıkabilirsin, zarar de, Fakat bu teklifi kabul edecek genç kızın mutlak surette zarar göreceğin- den eminim. göre tesbit eylediği malüm (olmamakla! SON POSTA Kadın Köşesi Baykuş şairi, ince san'atkâr ve edib Halid Fahri Ozansoy, bundan 24 sene ev. vel neşrettiği, bugün de ayni diriliğini, canlılığını muhafaza eden Baykuş eseri. ni, dördüncü defa olark, bastırıp Türk okurlarına sunmuş bulunuyor. Bu hâdise başlı başına, bir muvaftakiyetin, edebiyat dünyasında irişilebilen bir bah. tiyarlığın en ışıklı sebmolüdür. 24 sene... Dile kolay. Türlü türlü vek'alarm tekevvün ettiği, nice tahtla. rım devrildiği, nice şöhretlerin söndüğü, yeniden belirdiği bu uzun fasıl içinde biz eserin, dördüncü defa olarak bastırıla- cak kadar unutulmayışı, eskiyişi, o €se. rin cevherini, kalitesini gösterir, 'Türk sahnesinde yepyeni buluşları, 6. rijinal ve temiz türkçesile rlerin bir in. kulâb, hayır ihtilâl yaratan Baykuş, bize daha o zamandan itibaren kendi benliği. mâzi ve duygularımızı, sade kelimeler, sun'iliğe kaçmıyan tasvirlerle anlatmaya çalışmıştı. Şehir sımrından başka bir u- fuk tanımıyan entelektüele, yeni bir feza açtı. Bu, Anadoluwun bâkir ve özlü fe. zası idi, Hatırhyorum: Kadıköy «Mektebi Sul. tani, çinin senelik temsilinde, fleride ti. yatro için cidden kıymetli bir unsur İs. tidadını vâdeden, ve bu istidadını verim- siz kısır ve sathi rormancılığına feda eden Esa Mahmud, «Baykuş. tan bir sahne. yi harikulâde kuvvetle canlandırmış; en. Krep marokenden, otomandan yaptı-İgin bir hayranlıkla, sahit vücudünün üs. rabileceğiniz bu hafif manto; (rop . man.|tünde yükselen ssil başmı hayranlıkla e e yani inal) seycettiim Hand Fahr de, «Baykuş» wn Omuzla, lıyan kuplar düğme bi. zssında birleşiyor, sonra açılıp plili bir bü sahnesini Yaratan bu genç talebeyi parçaya yer veriyor. hararetle alkışlıyanlar arasında bulun- muştu, Nitekim üstadın, Esad Mahmuda karşı beslediği sempati, ilkönce talebesi oluşu, sonra da eserini böyle mükemmel surette temsil etmesinden İleri geldiğini sanıyorum. * Nurullah Ats, bir makulesinde Halid Fahrinin «Baykuş» u yeniden tabettir. mekle iyi etmediğini, bir zamanlar göz | yaşları, hıçkırıklar toplıyan bu eserin bugün, yalnız bir tebessim ile karşılana. cağını söyledi. Bana kalırsa, münekkid Nurullah Ata üstadım, burada pek bü. yük bir haksızlık, bir taraflık etmiş olu- yor. Zira, farzettiği gibi, vaktile hiçkı rik, gözyaşı topiamuş olan bu eser bugün bir tebessüm ile karşılansa bile kıyme. tinden, en ufak bir zerresini bile kay. öetmez. Şurasını da katayım ki, eser 24 vam Mk sin ©5YA:İsene evvel yazılmıştır. O zamanki Ana- ve sal ,antası, çocu) mleği, iL ek al — 5 ği vg dolunun perişan halini gösterir. Üstelik Hangisini isterseniz yapabilirsiniz. Üstü | (© 9 zamana göre, en sade türkçe ile ya. renkli bir örtü ile örtülü bir eşek, bir de| 9/mı$tır. Eğer Nurullah Atamın fikrini minnacık tavşan. Sarı, kahverengi, kır,| kabul edecek olursak, dünün klâsikleri. ET kanki İİ BAYKUŞ” Yazan: İbrahim Hoyi Nurullah Ata bilir ki. merhale "merhale tekâmlil edemiyen bir edib, bir İşair, dumurlaşmış bir varlıktır. Onun ye, ri -edebiyatın feyizli ovası değii; unu. tulmanın kapkaranlık gayyasıdır. Halbu- ki, 24 sene evvel yazilmiş olan bir ese» rin, bugün dördüncü tab'ı yapılırken de, hiçbir ilâve ve değiştirmeğe lüzum gös. termiyecek kadar özlülüğünü muhafaza etmesi, öyle sanırım ki, bir tebessüm de. ği, daha fazla alkış toplar... San'etkâra karşı insafsız davranmak, yarattığı eserleri baltalamak, edebiyat dünya tarihinin dalma münekkidiere mal ettiği bir hakikattir. İngiliz edebiyatının en büyük şöhretler, emekleme devrele. rinden başlıyarak, bu kılı kırk yaran, daha ziyade hislerinin esiri olan ahtapot- ların yencelerinde inlemişlerdir. Dâhi Şekspire «aramızda tavus tüyü takınmış bir karga var!» diyen gene kendi mua. Sırlarından biriydi. Mütopu hırpalıyan, birer san'at abidesi olan şiirlerini beğen. memek istiyen de gene bu münekkidler. di. Şu halde, bugün ise ödebiyat cephe- sinde yeni bir değişiklik yoktur, ve bi. naensleyh münekkidierin en insaflısı 0. lan Nurullah Ata bile, Türk edebiyat an. tolojisinin sayılı taşlarından biri sayıl « ması icab eden (Baykuş) un dördüncü tabını istihfafla karşılamak temayülün den kendisini kurtaramamıştır demekle yanlış bir hüküm vermiş olmayız. Ben Baykuşun dördüncü tab'ını edebi. yat kütübhanemiz için bir kazanç te. lâkki ediyor ve seçkin şairini hararetle tebrik ediyorum. (*) Bayküş, 3 perdelik manzum facia, Ülkü Yurdu. Bördüncü baskı. Çorlunun iki Çalışkan müvezzii Resimlerini gördüğünüz bu iki küçük mızı, gri, mavi, yeşil ve siyah... Yünle|ni vücude getirmiş olan pek sevdiği bü. |) mÜVezzi, Hüsamettin ve Ahmed Çorlu, melidir, Çanta için yuvarlak bir tahta sap, bir Tenn; çağları de renkli sâçak lâzımdır. Çocuk önlü. | 5 Mİİ Tenaysetun, ie çağlarında dünde tavşanı turuncu ve yeşille işlerse. yazdığı şiirler, basittir, pürüzlüdür.. diye niz tavşanlıktan çıkar, havuç olur. Çocu. | 90Un cevherini red, dehasını inkâr mı e. ğun iştihasını arttırır. deceğiz. Şüphesiz ki hayır.. soze anten ilana m mama mum mu | veya kotonla, kaba ketenin üstüne işlen.| yük garb üstadlarınm da birçok eserleri. NUR ©n gözde simalarıdır. Hergün gelen ni beğenmemezlik edeceğiz. Meselâ İn, | Bi7ete ve mecmunları Çorlunun bütün mahallelerinde, şimendifer mevkiine ve kadar dolaştırır, halkın oku. ma ihtiyaçlarını tatmin ederler. İkisi de çalışkan ve zeki olan bu yavrular kazan, dıkları para ile aile geçindirmektedirlen çeklerinin Eşkiya me likeme; ee Dİ Bacaksızın maskaralıkları: Top nerede? *