i 2 Sayfa . Hergün Menfaat ihtilâflari Ve emniyetsizlik —. Yazan: Muhittin Birgen ir aralık imza edilmek üzere bulunduğu hakkında her ta- raftan teyid edici haberler geldiği hâlde, henüz imzâğı, bir takım müza- kerelere daha ihtiyaç gösteren Mosko. va konuşmaları acaba neden bu kadar uzadı? Bugünün siyast hâdiseleri i- çinde fikir yoranlar için bundan daha enteresan bir etüd mevzuu olamaz. Hatıra muhtelif sebebler ve muhte- lif ihtimaller gelebilir. Eğer bunların zöhiri olanlarına bakarsak gayet basit ye tecavüz Bilhassa doğrudan döğruya değil, dolayısile te- cavüz sayılması icab eden haller, her- hangi bir anlaşma vesikasının içinde hangi kelimelerle ve nasıl bir tarif! ifade edilecek? Verilmiş ve verilecek | garanlilerde, Moskova müzakereleri - ni imza edöcek üç büyük devletin bir- birlerine karşı vaziyetleri ne olacak? Bu suallerin bu tarzda uzayıp gitme - si çak mümkündür. Hiç şüphesiz, gü- nün birinde, diplomasi arşivleri tari » hin tetkikine açık tutulduğu zaman görülecektir ki Moskova müzakerele. ri muhtelif safhalardan geçip gider - belki de iskolâstik bir mantıkla bir kı- lı kırka yarmaya kadar gitmişlerdir. Neden? Acaba, bu hal, müzakerecile - rin bu işleri beceremeyişlerinden mi ileri geliyor? Acaba, kendilerine zor. la işicad etmek isteyişlerinden mi neş'et ediyor? Elbet, meseleyi bu tarz. da izah etmeğe mahal yoktur. Dünya- da sulhün hiç olmazsa bir müddet için devamını temin için ellerindeki bütün küvvet vasıtalarını birleştirmeğe e - sas itibarile karar vermiş olan devlet. lerin en iyi müzakerecileri bu işler ü sini İyi bilen, hem de en kısa yoldan zerinde konuşurlarken hem konuşma. neticeye varmak istiyen, mes'uliyet - lerini müdrik, mütehassıs ve kâmil in sanlar olarak hareket ediyorlar. Bu noktada tereddüde mahal yoktur. Şu halde, bu uzayıp gitme hâdisesini 1- zah için başka sebebler aramaya ih » tiyaç vardır. * Bu sebebleri, bu defa da zâhirde söy lenilen sebeblerin haricinde, bir ta - kım kuvvetli amiller arasmda aramak lâzımdır. Meselâ, hatıra gelebilir ki, Rusya, üzün müddet garb demokrasisi tara. fından uğradığı muamelenin bu defa intikamını almak istem Böyle bir şey bahis mevzuu olamaz. Çünkü, Sov © yetler İttihadı, bilhassa harici siyaset- te ilk günden itibaren. kabil olduğu kadar histen âzade, müsbet hedefli ve objektif olmasını çok iyi bilmiştir. Ta. © rihf gelişi böyle bir ruh taşıyan bir si. yasetin bugün bir takım hissiyata ka. © Pılabileceğini tasavvur etmeğe imkân! » yoktur. Acaba, Rusya. dünyanın bu - günkü vaziyetmde kendine en mü. lâyim olan siyasetin infirad siyaseti o-! © İp olmadığını tetkik ile mi meşgul « dür? Belki bu sualin bir dereceye ka- dar üzerinde düşünülmesi doğru ola. bilecek tarafı vardır. Doğrudan doğ - ruya «infirad siyaseti» denilemese bi. le, «intizar siyasetiz tarzında ifade e - — dildiği zaman, Rusyanın bir müddet böyle bir yoldan gitmeği tercih etmiş olması mümkündür. Almanyanın Rus - yayı kendi aleyhine bir pakta iştirak. İen men için sarfettiği faaliyet de, bu siyaseti kolaylaştırabilir. Bununla be. — raber, böyle bir izah da bütün bu mü. — zakerelere hâkim olan uzama ruhunu “Madeye kâfi değildir. © Acaba, teahhurun en mühim sebe - bi, ideolojiler arasındaki ihtilâftan mi “ileri geliyordu? İdeoloji ihtilâfları de. — mek, evvelâ zihniyet ve görüş ihtilâf. ları, ondan sonra da hedef ve gaye © ihtilâfları demektir. Bu nevi ihtilâf - ların mevcud olduğu inkâr edilemez. Fakat, gerek Rusya, gerek diğer dev-| Jetler, harici siyaset meselelerinde il deolojileri günün politika ihtiyaçların dan ayırmayı daima çok iyi bilmişler. “dir. Meselâ, bir zamanlar, Milletler » Cemiyetini haydudlar Cemiyeti diye (Devamı 13 üncü sayfada) i Size müşkül bir meselenin hal tarzını sorduklarmı farze- dıniz, muhatabmızın günlerce araştırmasına röğmen bula. adığı çıkar yol derhal gözünüzün önüne gelmiştir. fakat söy lemeden evvel bir defa düşününüz: — Bulduğunuz hal tarzı muhatabınız tarafından tatbık edilebilir mi, edilemez mi? esas bundadır. SON POSTA tavsiye ve ye en doğru © «dilecek mahiyette İki nokta arasında en kısa hat en doğru olanıdır, derler, Fakat doğru hat dere tepe dümdüz gider, takib edilemez. dağı ve de ereyi. aşabilmek için yolun eğrisini takib edersiniz, at için ayni hal variddir. En kıymetli! tavsi- nı değil, sadece alâkadarı tarafından tatbik olanıdır. SÖZ ARASINDA ken, bu işler üzerinde konuşenlar,| Sı. yasi evrak valizi nasıl — Mmuhafaza ediliyor? Moskovaya giden İngiliz asker! heyeti azasından biri, içinde mühim evrakın bu- Tunduğu çantasının kaybolmamasını, ça- lınmamasını, siğortalamak için, resimde gördüğünüz şekilde valizini bir zincirle bileğine bağlamıştır. Krallar sulbünden gelen papas İngilterede Almanyadan çıkarılan ka - tolik mültecilerine yardım etmek Üzere eski başvekiilerden Baldwinin teşebbüsü ile bir teşkilât kurulmuştu. Son günler- de, bu teşkilâtın papaz Odo babaya geniş miktarda bir teberruda bulunması; bu a- dam etrafında geniş bir alâka uyandır - mıştır, Bir benediktin papazı olan Odo baba, İngiltere ana kralıçesi Marinin yeğenle - rinden biridir. Bir dük olarak doğmuş, "İfakat servet ve ünvanından vazgeçerek bir manastıra girmiştir. ! : : : 4 ne geleceklerini biliyordu. Mağaza. , : i i j Hergün bir fıkra Satılan mal geri alınmaz Bir mağazanın sahibinin kızı gar- dı, Kızını bir genç için islemiye evi- nın duvarında asılı olan: «Satılan mal geri alınmaz.» Levhasını, mağazanın duvarından çıkardı. Evine götürdü. Kızım iste- miye gelecekleri alacağı odanın du- varına astı, N Grate Garbonun Gülüşleri Daha dün bu sütunlarda size bir kadın resmi göstermiş ve sormuşt Bu Kadı- nı bir bakışta tanıyabilir misiniz?. Ve ar- kasındari da bunun, meşhur sinema yıl- dızı Greta Garbo olduğunu lemiştik, İşte, Garbonun çevirdiği «Ninoçkas i- simli bir sahne daha kı, bu cazibeli yıl- dızı, şimdiye kadar görmediğimiz bir şe- kilde, kahkahalar atarken göstermekle. dir. olmuştur. Hali hazırda 43 yaşında-bulunmakta - dır. 1,95 boyu vardır. Bulunduğu Beuron manastırında denmektedir. Şimdi dünyadaki katolik mültecilerile kendisine «Dev kerdeş» İmeşgul olmak üzere Romaya, Vatikana, i Paris, Bern ve Londraya gitmiştir. Lon- drada kraliçe Mariyi ziyaret etmiş, fakat şatoda kalamamış, zira yumuşak yatak - Neş'enin Doğuşu Bu resme bakar bakmaz, öyle tebessüm ediyor ve «ne güzelis diyor sunuz, değil mi? Evet, bu bebek çok güzel birşey. Fakat onun asıl güzelli- ği, neş'eyi gözlerinde, dudaklarında ve şi ağzında yaratması değil midir? İngiliz muharriri Akcel Munte kör olacak mı? 80 yaşlarında olan, sıhhatçe düşkün bir kalde bulunan, fakat dimağı cevva - liyetini daha bâlâ muhafaza eden meşhur muharrir Dr. Alcel Munte müthiş bir hastalık geçirmektedir. Gözlerini kay,» betmek üzeredir. Doktorlar, ameliyat yapıldığı takdirde ya büsbütün kör kalacağını veyahud da kısmen © görebileceğini Şimdi mesele de büdur: Muharrir ameli. yata razı olsun mu, olmasın mı?. Doktor Muntenir kendisi bizzat bir doktor, bir fen adamı olduğu için, vaziyet kendisine bütün çıplaklığı ile anlatılmış, ve birkaç bildirmişlerdir. ' Sözün : kısası Kapanan serginin Dedikodusu A staribuldaki Yerli Mallar Sergisi ka» pandı, fakat dedikodusu bir türlü kapanmıyor.. birkaç gün evvel, sergi ko- mitesinin, sergiye iştirak eden firmalara vereceği geref diplomaları için ücret İs- tediği ve birçok firmaların ücret verme- ye yanaşmadıkları için şeref diplomala. rını alm kları'mevzuubahs olmuştu. Dünkü gazetelerden birinde de sergi İkomitesile, sergiye işti I İsında çıkan yeni bir ih vardı: Sergiye iştirak wlon firmalar, iştirak bedeli kısmını peşin ve bir kısmıs nı sonradan verirlermiş. Firmalar şimdi komiteye borçlu oldukları kısmı ödemek temiyorlarmış. İleri sürdükleri sebeb de; sergide satışa müsands edilmediği & çin kendilerinin büyük bir şey kazanma. mış oldukları. buna mukabil seri işti. rak eden firmaların âz olduğunu gören Sanayi Birliğinin masrafı korumak mak sadile koyduğu duhuliyeden sekiz on bin Jira bir para kazanmış olmasıymış. Daha bir başıca haber: Sanayi Birliği kitab pavyonu içi: srif Vekâletinden bin lira istemiş. Vekâ. Tet sergiye bin lira yerine şu cevabı gön dermiş: «Biz size on senedenberi mektebi üc. İretsiz olarak veriyoruz, siz bizden bin Mi. ra istiyorsunuz.» Bakalım bu dedikodular, bu anlaşama. mazlıklar ne zamana kadar devam ede cek, Bütün bunların sebebi, olacağı evvek den görememektir. Evvelâ en mühim noktaya temas edeceğim, sergiye âz fin. ma iştirak etti ve yerli mallar sergide tamamile gösterilemedi. Sebeb bazı fir. maların, burada yaptıkları yerli malına ecnebi damga vurmaları mı? Eğer bu ise senelerdenberi bilinen, matbuatın hemen her vesile ile tekrarladığı ve biran evvel önüne geçilmesini temenni ettiği bir va kıâdır. Bu vakıânım önüne geçmek Tür kiyede sanayi! idare edenlerin en esaslı vazifeleri idi, Yerli Mallar Sergisinde satışm men'i bir zarureti. Çönkü eski sergilerde satış yapılırken, sergi, bir Mahmudpaşa man zarası arzediyordu, fakat bu da idaresize * liktendi. on kutu çorapla sergiye iştirak edenler oluyordu. On kutu çorapla ser- giye iştirak edenin maksadı hiçbir zaman malını teşhir ve bu ârada da alışveriş o- “amazdı. Vegâne maksad satıştı bu- bağıracak, çıngırak çalacak, acaktı, irak edenler hakkında alâ. kadarlar lâzım gelen tahkikatı yapsalar ve yalnız tiddiyetile tanınmış firmaları alsalardı, bunlar satış ta yapsa” lar, sergi Mahmüudpaşaya dönmezdi. Sergide satış menedilince, sergiye işti rak edecek firmaların szalacağını evvel- den hesablamak ta hatadır. Firma mah. nı tanıtmak ister. fakat malını tanıtır« ken yaptığı masrafın bir kısmını da orâs da yapacağı satışın kâtından çıkaracağız mı hesablar. Onun bu kârı elinden almır. sa, sergiye iştirakten vazgeçeceği gayet tabiidir. Masraf okarşılanamayınca duhuliye koymak Yerli Mailar Sergisinin esa3 he- define aykırıdır. Meksad yerli malını göstermektir. Ne kudar çok insan görür se o kadar fayda vardır. İzdiham mı olu- yor, demek ki rağbet var. saha genişle» tilir, o zaman izdiham olmaz. Sergiye iştirak eden ve şimdi iştirak fa ali Krallar sulbinden gelen ve Vurtem -| larda yatmaktan ranataz olmuş onun için burg dükü olan Şarl Aleksandr, Umumi'de saatlerce yürüyerek şehrin dışında Harbde cephelerde bir Alman zabiti ola. |bir manaetırın tahta yatağında yorgun- rak harbetmiş, herbden sonra da papaz|luğunu gidermıştir. ISTER İNAN, İSTER B:r müddettenberi Şikagoda bulunmakta olan bir mes- lekdaşımız oradan yolladığı bir mektubda Amerikada ya - şayış seviyesinin yüksekliği üzerinde ehemmiyetiz dura - yor. Mektubunda kaydettiği şu satırlara bakın: «— Bizde orta kolli bir ailenin iüks telâxxi edeceği hayat tarrı Amerikan gmelesi için tabii lüzumlaraı. İşine gider- kon otomobili, evinde banyo dairesi, telefona, su »i mak konforün ilk şartları değil; fakat mübrem ihtiyaçların tabii katdesidir.» İNAN, Arkadaşımız bu da bız ka; «Mübehassıs ve bir hayat yaşamak İSTER a ei gün zarfında cevab vermesi istenmiştir. | bedellerinden bir kısmını ödemek istemi- Doktor Munte ameliyata razı olduğu tak- dirde Zuriche gidecek, ve meşhur göz mütehassısi doktor Alfred Vogt tarafın. dan ameliyat osunacaktır. İNANMA! mektubuna bir Amerikan emelesinin vösat kazancının ne olduğunu ilâve etmeyi unutmuş, onu dehm: yarı mütehassıs ameie hariç olmak Üzere Amerikada vasat bir amelenin vasıt kazancı günde 3 dolardır, bizim paramızla ayda takriben 100 Türk lirası tu- tar, ve anlaşılkyor ki orada bu miklar.a gösterilen şekilde mümkündür, ayni miktarla ayni şeyin ,kizde de yapılabileceğine: NANMA! İyen firmalara hak verecek değilim.. onlar sergiye iştirak ettiler, mallarını teşhir ettiler, istifade ettikleri muhakkaktır ve bir taahhüde de girmişlerdir. Borçlarını ödemeleri elzemdir. Şeref diplomasi mes selesine gelince şimdiye kadar teamül ne ise o teamülü değiştirmemelidir. Şu noktayı da wâve edebeğim, gelecek seneye kadar dalml sergi binası yapılmaz. $#a, ve gelecek sene de gene bir Yerli Mak Jar Sergisi açılacaksa, bu senenin hatâ» larını gözönünde bulundurup gelecek $9- ne ayni hataya düşmemek için ne yap» mak lâzımsa yapmalıdır. Yerli Mallar Sergisi, seneden seneye tekâmül eden yerli malların teşhir sahasıdır. Bu sahas da da yerli malların tekâmülile, mebsu- ten mütenasib bir tekâmül görmek arzü- $u her yurddaşın en sarih hakkıdır. Sk