SON POSTA Nevyork sergisinde sık sık | sorulan bir sual: “Türklerin hepsi böyle beyaz mıdır? Türk lokantasında bir masa bulmak için sıra beklemek lâzım geliyor Yerli mallarımız pavyonlarda noksan olarak teşhir edildi (Nevyork hususi mubabirimiz İbrahim Safa yazıyor ) © Bizim paviyon: Yepyeni bir hüviyetle meydana çıkan Türkiyenin, kendisini çok eski hatlarile tanıyan Amerika (o gibi bir memlekette Açılan, beynelmilel sergiye iştiraki elbet- W çok mühim ve o nisbette kudsi bir vâ- “ile idi, Beynelmilel bir sergiye iştirekin bü - tün ehemmiyetini müdrik ve gayelerini Bözönünde bulundurarak dünya sergi - #inde yer alan Türkiyemiz sergi içinde birinci sınıf bir kıymet O ve ehemmiyet kazanmış bulunmaktadır. Sergide 'Türk'yenin iki pavyonu var - dır. Devlet pavyonu (Court ol Peace Meydanının sağ tarafındadır. Burada A- İatürkün bir heykeli bulunuyor. Türkiyenin siyasi cephesini ve ideal - ini bu pavyon sembolize etmektedir. ri girerken bir Türk san'atkârının € - an modern bir heykel kapıda sizi karşılıyor. Hemen içeri girdiniz mi kar- #hizda İsmet İnönünün'tunç bir büstünü İiyorsumuz. Etrafını, memleketimizin karikulâde manzaralarını © gösteren ve list inkılâbının safhalarını vee - “erlerini teberüz ettiren büyük (kıt'ada Tesimler süslemektedir. Biraz ilerde yir- Mi kadem boyunda bir genç adam hey - keli, bir ayağı Asya kıt'asında diğeri Av- Mipada Türkiyenin coğrafi vaziyetini i - İade etmektedir. Heykelin altından hafif su akiyor. Bu suyun (hafif çırıllısı, el ile beraber bu şiiri tamamlıyor. Şimdi ikinci kısımdayız. Duvarlarda sı M ile memleketimizin arkeolojisine dair Ptimler görüyoruz. (Hitit, Bizans, Sel - “ Osmanlı eserleri) Atatürkün heyke- Sam duvarda görülüyor. Heykelin bir “ebhesinde «içerde sulh> diğer cephesin- *dişarda sulh» yazılıdır. İşte bu, sulh Sükünun en veciz parolasıdır. iğ Bk, olan Market Street ve Adams cet köşesindedir. Burası güzel bir lokanta, dört selvili * havuzlu şarkkâri bir avludan ibaret- ie Tütün, şeker ve kuru yemiş meşher İ VE Etibank madenlerine aid salon e pavyondadır. Binanın üst ve dış Mi Kütahyadan getirilen mavi çini -|svret edemem!» demişti. Sergide Sov yet pavyonu şam gemide ziyafet vermiş. Amerikan ga | Pavyonumuz önünde konser verdiler, İki zetecilerini çağırmıştı. Gemiye gittiğim | milletin birbirine olan samimi bağlılığı! vakit herkes oturmuş, soğuk bir sükü -|bir kere daha bu suretle anlaşılmış ol - pavyonumuz, serginin en işlek net içerisinde yemek (salonuna daveti du. bekliyordu. Amerikalı, gazetecilere be - O Gece 250 kişilik bir ziyafet verildi. Se ni takdim fakat Türk olduğumu |firimiz, Vilson zamanında Ermeni man- ilâveyi unutmuştu. Yemekde, gazeteci -|dası bhukkında Vilâyatı Şarkiyede tet- lerden biri arkadaşına, vapurda misafir kikat yapan general James Harbord nu- olan bir Mısırlıyı işaretle: tuk söylediler. Bunları Türk gençleri - «— Bir Türk vapurunda yemek yerim|nin herkes hayran bırskan Lâz ve zey - fakat bir Türkün yanında oturmağa ce.) bek oyunları takib etti. Ziyafette Tokyo sefirimiz Hüsrev, mu Danzig İçin Müzakereye Doğru Mihver devletlerinin, dünya bu dava ile meşgul iken, Avrupanın başka bir noktasında bir darbe hazırladık- ları şayialarına kıymet vermiyoruz Emekli General muyunda Danzig meselesi lehine mü. said bir hava yaratmak. Filvaki eğer Almanya, bilhassa bu sırada, İngiltere, Fransa ve Birleşik Şi mali Amerika halkına ve bu memle - ketlerin basınına haklı bir Danzig me. selesi için bir dünya harbinin çıkma «- ması lâzım olduğu kanaatini verdire - bilirse idi davanın yarısını kazanmış) olacaktı. Bahusus Almanyanın elinde Danzig eyaletinin çok kesif bir Alman” lıkla meskün bulunması ve milletlerin kendi mukadderatlarını bizzat kendi. leri teyin etmek hakları gibi iki kuv » vetli koz vardır. Bu itibarla o. dünya efkârı umumiyesini kazanmak busu - sunda, Lehistana nisbetle çok daha ko laylıklara maliktir. Fakat görüyoruz ki iş tersinedir. Bunun da sebebi, Al manların sempati kazanmak hususun - daki . galiba hilki . kabiliyet noksan larıdır. Meselâ, şu Försterin Danzig nutku işinde takib ettiği tabiyeye bir kere bakalım: Almanlar ne istiyorlardı? Le. histanın son zamanlarda Danzige kar. klerini ve Almanyayı istediklerini göstermek üzere Danzig bir miting akdettirmek değil r Danzig Nazi gefi bu mi. tinge tekaddüm eden günlerde Bere - htesgadende Führerin misafiri olduğu. nu ve Försterin (o söyliyeceği nutkun bizzat Hitler tarafından dikte edildi - ğini duymayan ve işitmiyen kalma - mıştır. O halde mitingin O Danziçliler tarafından yapıldığı ve mutkun da Dan zig halkının ruh ve hissine tercüman olduğu keyfiyeti ve bunun propaganda noktasından âlem üzerinde (yapacağı tesir meselesi nerede kalmıştır! Almanya Danziz meselesini, göçen 15 Martta Prag üzerine yaptığı hare - ketle daha o zaman kaybetmiş sayıla- bilir. Eğer Almanya ( Çekoslovakyayı parçalıyarak Münih anlaşmasını bile bile bozmasaydı, Danzig (meselesinin inde bugünkü azim müşkülâta uğ” caktı. Bu iki vak'a, bütün dün- YAZAN «Son Posta» nin Askeri Muharriri ührerin dikte ettiği nutuk Danı zigde Förster tarafından söy-, leneli iki günü geçiyor. Bu nutkun çüp he yok ki mühim bir propaganda ga - yesi vardı: Alman olan Danzig halkı - ayı istediğini bütün dün - yaya bir daha ilân etmek ve dünya ka.! $ı tatbik ettiğ: tehdid ve hareket tarzı-| İn: protesto et H. Emir Erkilet gk Mareşal Şmigly » Ridz elbette muhalefet edecek ve böyle bir neticeyi bütün kuvvetile men'e çalı - şacaktır. Fakat serbest Danzig şehri statüsü - nün bozuk ve zayif yerleri olduğunu Lehistan müdriktir ve bunların alelü. sul müzakere yolile düzeltilebilecekle. rine kanidir, elverir ki bu müzakere » lerde her iki tarafın hak ve menfaat - leri gözetilmiş olsun: Varşova hükü - meti samimi ve açık bir anlaşma yo « İlanu reddetmiş değildir. F iye na İzırı Bek gibi bu defa Rydz de tekrar et | bir taraf bütün menfaatlerini ken e toplarken öbür tarafın yalnız fe dakârlıklar deruhde etmesi kabul o - lunamaz bir usuldür. Polonya, Alman. yanın Leh istiklâlini istihdaf eden tek. liflerini reddettiyse iki memleket ara - sında, iki tarafa da fedakârlıklara mu. kabil faydalar tahmil edebilecek, mü - zakereler için açık kapılar bırakmış - tır. Varşova, Danzig tüsünün, bazı şartlarla, tadilini hiç bir vakit reddet - memi Bu sebeblerle Almanya Po. lonyanı müsaadekârlıklarından ve bahusus 1934 Alman - Leh anlaşma - sından istifade ederek Danzig mesele- sini, belki de çoktan, halledebilirdi; çün kü bu muahede iki memleket arasında Bız Derhal mukabele ettim: — İşte benim yanumda oturuyorsunuz! ti edilmektedir. Türkiyenin imal et.) Adamcağızın gözleri faltaşı gib: açıl - 14, Pideler, pek noksan olarak ziya «| 749: “İCİlere arzedilmiştir. — Ne münasebet siz Türk misünüz? kaplıdır, "üzelerden getirilen eşya da burada e a a — Elbette... Amerikalılar bize hayran!.. — Kabil değil siz beyazsınız.. yı okuntamız fevkaldde reğbet görüyor, | — Her Türk beyazdır. Gazeteci ola - Büz asa bulabilmek için sıra böklemeğe | caksınız, bu kadar basit bir şeyi bilmi Olanlar var: Birkaç hafta evvel Nov) yor musunuz?. diş, Ezetecilerine Doktor Vedad Ne - Dünle bugünü karşılaşlırıyorum. Ne a bir kokteyl partisi vermişti. Top | baş döndürücü bir terakki ve ne güzel Re 100 kişi bulundu. bir hakiki hüviyeti tanıtış.. ye elrafı süzen gazeteciler mü. * yen soruyorlardı: di Türklerin İDA amuda © Türk günü nasıl geçti? in 22 Temmuz Cumartesi «Türk günü ta dükleri pezaket, hümükabul on . |tes'ld edildi. Türkiye sefiri sergiye gel e bıraktı, diği zaman 19 pare topla selâmlandı. Ser La İyet relsi Mr, Me, Henry hayran- gi reisi Grover A. Whalen Türkiye şe- ği #u Sözlerle ifade etti: refine bir öğle yemeği (ziyafeti verdi. diğ Büyüle Harbden sonra maruz kal. | Sefirimiz davetlilere bir nutuk söyledi, X İslâketleri yenerek bugünkü yük | Merasime Amerikan ordu, bahriye ve sa teri, udrotği bir millet olmanız, büyük hil muhafız kuvvetlerinden birer bölük m “hiz sizin ne a .İiştirak etti, Sefirin önünde bir geçid res- Mal kıymetli meziyetle Se ik millet olduğunuzu isbat e mi yaptılar. Doktor Frank Monghan ve| Bürge DöYle bir millet her yerde hürmet | doktor Frederic Thrashen, Türkiyenin > bugünkü ehemmiyetini anlatan, başar -| .— de, dığı büyük (muvaffakiyetleri takdirle sımlayan birer nutuk (söylediler. Türk gününde Yunanlılar de hazır bulunuyor. lardı. Büyük Harbde Amerikan ordusun» da hizmet etmiş olan Yunanlı Veteran - lar, kumandan Peter Vorolakos idare - sinde resmi üniformaları (o ve 23 kişilik muzikaları ile günümüze iştirak ettiler, Oz... Di Eski ile bir mukayese: nl İka, 7 dinlerken kafamın içinde can Halin » bir road düşünüyorum: Gül aya ikinci işin, ln ei nci gelişinde vu- ari) 7 Ming, See Gülcemali o Pöindeptey is - t Amerikalı kiralamıştı. Bir ak. herrir İzzet Melih, Türkiyeden gelen on beş kadar Türk seyyah da bulundular. © Sergi hakkında umumi malü « imat: Açılalıdanberi, yani On iki haftadır sergiyi 16,000,000 insan gezmiştir. Bu bü yük rakam serginin ehemmiyet ve mev- cudiyetine sağlam bir şahid addedilebi. lir, “ Kapanma tarihi olan 30 Birinciteşrine kadar 40-45 milyon ziyaretçinin sergiyi gezeceği tahmin edilmektedir. 150,000,000 dolara malolan bu muazzam sergide gö- tülecek hakikaten harikulâde şeyler bu- lunmaktadır. Nevyork sergisi ecnebi Opavyonları, yerli sanayi binaları ve eğlence yerlerile üç kısma ayrılmaktadır. Ecnebi pevyonlar büyük bir havı. zun etrafında at nal şeklinde sıralarımış- lardır. Burada zenginlik, azamet ve kıy- met itibarile herkesi teshir eden Rus, Fransız, İngiliz ve Amerikan pavyonla- rıdır, Bu cesim ve gösterişli eserler, dört. boş, hatti altı milyon dolara malolmuş- lardır. © Ras pavyonu: Rus pivyonu, tamamile Rusyadan ge- tirilen krem ve kırmızı renkte parlak mermerden yapılmıştır. Binanın önünde bir Sovyet işçisini temsil eden 280 ka - dem yüksekliğinde bir heykel konulmuş- zuhur edecek bütün meselelerin mus. İihane bir surette hallini nazarı itiba. ra alıyordu Fakat, Avrupayı tehdid (eden harb kâbusunu dağıtabilecrek müzakerelerin Zalsburgda cereyan (o ettiği şu sırada, bir anlaşmaya güzel bir esas teşkil e» decek olan 1934 Teh - Alman muahe. desini feshedenin gene bizzat Alman. ya olduğunu söylemek ve geçmiş şey. leri hatırlatmak neye yarar. Evet, Alman ve İtalyan hariciye na « zırları, konuşmak için eski Avusturya ile Bavyeranın bududundaki (Zals - burg) a gelmişler. Bunlar, konuş» tuktan sonra, Berchtesgaden'e giderek Führerle de görüşeceklermiş! Birkaç gün evvel Almanyanın Londra sefiri « nin Halifaks tarafından kabul edilerek mezuniyetle Berline hareket ettiğini o kuduk ve şimdi de Kont Ciaponün, Zalsburg'a gitmeden evvel İngiltere » nin Roma sefirile uzun uzadıya görüş” müş olduğunu bildiren bir haber dik. katimizi ehemmiyetle çekmektedir. Bütün bunlardan barışın çıkmasına biz hiç bir mani görmüyoruz ve Al. manya İle İtalyanın dünya fikir ve na. özünde durmıyan (ve ahdında sadık olmıyan Almanya ile görüşüp an laşmanın beyhude olduğu fikrini ver - r. Böyle bir umumi fikir ve kana. at ise bütün dünyayı Almanya aleyhi- ne çevirebilecek kadar kuvvetlidir. Bununla beraber Förster geri dönü. lemiyecek.bir şey söylememiştir. Da - ba evvel, Mareşal Smigiy - Rydz de, Polonya milli ordusunun O kurulduğu yıldönümü münasebetile Crakovie'de söylediği nutukla Almanya ile Polon - ya arasında anlaşma ihtimallerini or - tadar” kaldırmamıştır. Smigiy - Rydz'in nutku yalnız bir ordu başkumandanı - nın askerlerine yaptığı mutad bir hi - tabe mahiyetinde değildi; o ayni za - manda Pilsudski'nin helefi olan mili bir şef sıfatile konuşmuş ve sözlerile Polonya hükümet ve halkının fikir ve iradelerine de tercüman olmuştu. Polonyanın bugün frktüğü ve çekin diği şey Baltık sahilile olan alâkasının iyen kesilerek Almanyanın maddi! ve manevi tabiiyetine düşmesi ihtima. lidir. İşte Rydz'in nutkunda da sara - hatle çiziW olan Polonyanın, Almanya ile olan meselelerindeki, dış siyaseti, ne pahasına olursa olsun, böyle bir ih-| zarlarının Avrupanın Şimal doğusuna timali karşılamak ve refetmektir. Fa çevrildiği bu sırada Mihver devletle - kat bu, Polonyanm eğilip bükülmez birİrinin başka bir tarafta yeni bir dârbe politikaya tahassün ettiğini ifade et -| hazırlamakta oldukları şaylasına da mez. Polonya, kendisinin Balıkla olar | fazla bir kıymet ve ehemmiyet vermi. alâkasını kesebilecek surette Danziğin | yoruz. (Devamı 11 inci sayfada) kayıd ve şartsız Almanyaya dönüşüne H. Emir Erkilet ZN m En MİNE MİM KE RR AMME Mn Mİ :