30 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

30 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sâyfa —— «Son Posta» nın tefrikası: 2 SON POSTA 4 Dursayı ini gün idare eden eşkiya Püskülsüz ismailin maceraları ——— Yazan: Ziya Şakir Balkan harbi sırasında lik kısmın hulâsası Her yerde bir gölge sessizliği içinde görü- Yen bu adam, başlıbaşma bir Alamdi. dökküne kapanmak tan boşlanmamıştı. Bir kshwe açıp burasını esrarkeşlere ve kumarbazlara merkez ittihan etmiş, zabi - r müddet hapis yatı ada ben, Balkan Harbinde Bura alayının dördüncü bölüğüne nefer olarak kabul edilmek şerefini kazanmıştım. (Hatıralar devam ediyor) Alayımız, derhi neyi. güç tutabil isinde istirahat ettik. Üçüncü günü, tekrar hareket emri al- dık. Ertesi sabah, (Kayapa) köyünün sırtlarında odüşman ile karşılaştık. Meşhur (Kayapa kanlı harbi) ne tu - tuştuk. Karşımızda, düşmanın (kısmı külli) si bulunduğu için, bir hayli za- yiat vererek akşama doğru (Kuştepe)- ye çekilmeğe mecbur olduk. Ertesi gün, kale muhasara oedildi. Hayalımız, yeni bir devreye (girdi... Galiba, bu harbde biraz çalışmış olma” yım ki, —tam on bir gün (nefer) Hk ettikten sonra, rütbem © (onbaşı) lığa terfi edildi. Alayımız ve bilhassa taburumuz, düş mana mukavemet ile temayüz etmiş - ti. Bunun içinde (Mezartepe) ve (Kumlartepe) nin düşmandan istirda- him bir vazife verildi. t zifeyi de takdire bir surette ifa etti. Bu muvaffa. harbden sonra, beş onbaşıya 1Ş) Juk rütbesi verildi. Koca bir y müvacehesinde, alay kumanda - z binbaşı Selim Beyin parlak bir tku ile çavuşluğa terfi edenlerderi biri de, bu (&bdi aciz) di. Neferlikte de, onbaşılıkta da heve - P iz P doya nöbet bek - kere olsun kara- bele çadırda, nda, şöylece kuru - hâlâ cayır cayır kiyetl (ça ylar geçti. Kale, çok şe - ir müdafaadan sonra sukut etti ukut egm cephesinde !di. Ve anudane bir müdâ- faadan sonra, mukadderata boyun eğ - mişti resinin ilk günlerini, (Hi- r bastanesi) nde geçirdim. kadar kuvvet okesbettikten sertabibi (Mer - din Şakir bey) tarafın - dan, hastanenin kadrosu meyanına İt. hal edildim. Esaret aylar, bitip tükenmiyordu Fakat bu hayatta da, mühim Ve gizli vazifeler ifa ediliyordu. Nihayet, bu vazifelerden birini ifa e derken, ele geçtim. Derhal hastaneden çıkarılarak (Bosnaköy) deki üsera ka- rargâhına gönderildim. Bu sürgünlük de ayrıca bir fayda te- min etti. Bana, gene mühim ve mah - rem bir vezife verildi. Hem gülünç ve bem korkunç bir maceradan sonra, İs - tanbula firara muvaffak olarak bu va- zifeyi de ifa ettim. Buna mükâfat ola- rak da -o tarihte İstanbulda bulunan. fırra kumandan vekili erkânharb ka makamı Hafız Zühtü bey (1) ta- rTaf “dan (Başçavuş)luğa terfi ettiril- dir aya, Edirnehin istirdadı meselesi Böylece bizim askerlik devre- raz daha uzadı. Artık, Edirnedeki şim bitip de İstanbula geldiğim za- men, büyük harbin kokuları da du - başlar ka (0) Şimdi, miralay nütekeleidir, bahça yolunda ikamet eimekiedir. sında, taburumuz Maraş| bareket etti. Edir- ik. İki gün iki gece Nihayet, Saray Bosna hâdisesi vu. kua geldi. Cihan Harbi zuhur etti. Hü- kümetimiz tarafından da seferberlik ilân eğildi Seterberliğin ilân edildiği gün, İs - tanbulda idim. Henüz terhis tezkeremi almamış ve askerlikle alâkanm kesme- miştim. Onun İçin ertesi sabah Bursa- ya avdet ettim. (Şahadet) camisinin! minaresinden ikindi ezanı okunur - ken (debboy) denilen dâirei askeriye. nin kapısından içeri girdim. Bursa ala” yanın kumandanı binbaşı Selim beyin huzuruna girerek sert bir selimdan sonra: — Geldim, efendim. Dedim. * Alay kumartdânım Selim beyin kar- şısma, omuzlarında sırmalı başçavuş apoletleri en, tığ gibi bir asker olarak dikilmiştim... Edirne mu rasında, o çetin askerlik hayatım kendisinden daima bir (b: abbeti gördüğüm! a , şu anda da belirdiğini asa - da, 'Bu baba kumandanın bana verdiği ilk emir, şu oldu: — 'Tam. zamanında geldin... Koğu- şa git. Birkaç nefer seç. Bunları mai - yetine al. Askeri inzibat vazifesini deruhde et. Selim beyin bu emrini derhal fa ettim. Debbow muhafızı efraddan, altı , Bunlarla, fik inzibet kıt- asını Bu küçük kıt'am, Kümilen (Mustah- faz) denilen en yaşlı efraddan mürek- kebti. Askerlikleri, yalnız sırtların - daki ceketlerden belli oluyordu. Eğer İbu ceketler istima edilirse, tepelerin- den tımaklarına kadar bütün kıyafet- lerile her birisi bir köy ağasına bem riyordu. Palaska ve kasatura yok-| tın Ellerinde sadece .kayış yerine ip bağlanmış“ birer (berdanga) tüfeği| bulunuyordu. O tarihte Bursa şehri, (Babil kule - si)ne benziyordu. Akşam olup da or - İtalık karardığı zaman (Setbaşı) ve (İrgi köprüsü) meyhanelerile (At- pazarı) denilen umumhaneler mahal- lesinde, ardı arası kesilmiyen kavrala. rın, Gövüşlerin, kanlı vak'aların önüne geçmek için, hükümetin muntazam po” lis ve jandarması bile bir hayli müşkü- lât çekiyordu. Şimdi bu karmakarışık ve velveleli hayatın içine, asker kaçakları da karı- şacaktı. O zaman: — Gel bakalım, inzibat kıt'ası ku - mandanı. Diye, beni çağıracaklardı... Ben, be- nim altı babacan köy ağası ile bu işin içine nasıl girecektim? Ve: — İmanım ahçik.. gene mi jam yer- tas... Diye, hovardalık taslıyanlar.. — Yasu vire, kardiyamao... Diye, bar bar bağıranlar.. Elindeki bıçağı duvarlara sürterek: ene İnel, .. İker şubesi riyasetine (2) bir tezkere — Anam babam. yok mu bana birj. .İ Memeeeenemesesas Diye, korkunç ve tehdidikâr nâralar atan (cahil) delikanlılar üzerinde han. gi kuwvetle, ne tesir İnusule getirebi - lecektim?. Fakat ne yapayım ki, bu vazife ba- na verilmişti. Askerlikte de, verilen vazifeye itiraz etmek mümkün değil di. Ça » işe, başladım... Gündüzleri, debbayda o çalışyyordum. seferberlik davetine icabet eden binlerce efrad, debboyun büyük avlusunu dolduru - yordu. Bu sakin, muti, kendi halinde insanları idare etmek ve intizama sok- mak kolay oluyordu. Fakat, davete ica bet etmiyen, (Ahzasker şubeleri) tara- fından istenilen kimseleri bulup getir- mekte epeyce sıkıntı çekiliyordu. Bizim altı babacandın mürekkep in- tanzim etmiş. düzen vermiştim. Artık akşamları, bunlarla devriyeye İş vekten de fena halde kor- Aradan birkaç gün geçer geçmez, zuhur etti ki, bunun karşısında bir an ım, kaldım Polis müdüriyetinden, Bursa ahzas- geldi. Bu tezkerede, (Koko) isminde bir şerirden bahsediliyor.. Balkan har. binin askerlik kaçaklarından olan bu azılı çapkının derdesti için, bizden de yardım isteniyordu. Selim bey. teZkereye birkaç defa göz gezdirdi: — Aman oğlum!. Göreyim seni.. kerlik satvetini göster. Dedi. Amenna ve saddakna.. ben de, o fi- İkirde idim... İdim amma, o satveti ne İile gösterecektim?. Bizim altı baba- can ile mi?. as” (Arkası var) (3) Ahsasker toşkiikii kabul edilmiş. alay kumandanım Selim bey de (Burma ahmesker| şubesi riyasetiine geçmişti, —— Bugünkü spor | | hareketleri Şeref stadı: - Yüzme müsabakalar yarışları. Çelmece yola: Bisiklet mukavemet i| Rumen yelkencilerinden bir grup ve kendi yelkenlilerinde İstanbulu temaşa ede” birinciliği, Mesele: 186 kilometre. m zibat mangasının kılık kıyafetini biraz| ayrı ayrı hepsine çeki-| korktuğuma uğradım. Öyle bir hâdise|— Sara) S POR Bugün yapılacak at yarışları Bu hafta Veliefendi çayırında 20 ye yakın hayvan koşacak. Kazanması muhtemel atları yazıyoruz Veliefendide yapılan yarışlar dan bir intiba ve seyirciler Yarış ve klah encümeni tarafından tertib edilen at yarışlarının ikincisi de bugün Veliefendi koşu mahallinde saat üçte yapılacıktır. Yirmi beş atm gireceği bu haftaki beş yarışın programı şudur: Birinci yarış X Dört ve daha yırkarı yaşta hâlis kan A- rab atlarına mahsus olan bu satış koşu - sundaki atlar 200, 400, ve 800 liraya sa - tılacaklardır. İkramiyesi: 150, mesafesi: 2000 metre -| dir. Bu yarışa girenler: Yaman, Bahtiyar, | Ünü, Çetin ve İnci adlı hayvanlardır. Favörimiz Ünlü ve Çetin. İkinci yarış “(| Üç yaşında ve 1939 senesi içinde ka - zançları 500 lirayı doldurmıyanı yerli hâ- İngiliz atlarına mahsustur. İkramiyesi: 385 lt 1900 metredir. Bu yarışa: Kaya, Oya, Ece ve Ftaymaud Flayın isimli atlar girecektir. Favörimiz: Ece ve Kaya, Üçüncü yarış Dört ve daha yukarı yaştaki hâlis kan mesafesi: Arab atlarına mahsustur. İkramiyesi: 190 Wra; mesafesi: 2400 metredir. Bu ko- şuya da , Karakuş, Çetin, İnci ve Bahtiyar etmektedir. | Favörimiz: Ceylin ve Bahtiyar, Dördüncü yarış İki yaşında ve bu sene içinde koşu zanmamiş yerli hâlis kan İngiliz atl na mahsustur. İkramiyesi 500 lira; meselesi; (1090 metredir. Bu yarışa da şu taylar girecek- İ lerdir: Mart 1, Siget Favörilerimiz: Beşinci yarış Üç yaşında yerli yarım kan İngiliz at- larına mahsus hendiksb koşusudur. £, Sibel ve Gürayak, Sigetvar ve Gürayak. İkramiyesi! 2! metredir. Bu koşu dırım, Berceste, Önkes, Tiğ. Favörilerimiz: Bercests ve İbniradyo. Bu haftaki yarışlarda ikili bahis beşin- ci yarığı, çifte bahis te dördüncü ve be- şinci koşudadır. Rumen yelkencileri dün limanımıza geldiler üç Rum en denizci Bugün Modada yapılacak olan büyük yelken yarışlarına iştirak etmek üzere Saat 14 - İstanbul güreş birineilikleri, $| Romanyadan yola çıkan Rumen yat klUbİ rekkebdirler, 4 yelkenii ve bir küçüX yelke Gün şehrimize gelmişler ve İdeniz Kiübü tarafından misetir edilmüf İlerdir. Romanyalı denizciler 50 kişiden ni zik gemisi ile beraber gelmişlerdir. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: