30 Temmuz (4 “en Posta» nm tefrikası: — Kurul kaltak, kuru mizde, bizim avratlar yiy riyecek gön (İ) bulamazlarken, sen bu rada altın yaldızli kayıkların köşkün kurul e, Hatice Sultana dil uzatan bağ“ ri yanık bir yamakla bıçak bıçağa gel- mişti. Turna Mehmed, düşünüyor. o za - man Hatice Sultanı bıçağile müdafaa ettiği için, şimdi kalbinde daha büyük bir memnuniyet hissediyö m.. meğer, günün bi- rinde iyiliğini görecekmişim. Diye, kendi kendine söyleniyordu. * Turna Mehmed, bu şükran ve min. islerile mütehassis olup duru Hatice Sultanın kalkıp odasma kadar gelmesi.. ve, biraderi Kabakçı M fanın barbarca muamelesine karşı ken disini şiddetle müdafaa etmesi, Turna Mehmedin kalbine büsbütün coşkun - uk verdi. Evvelâ, gördüklerine inanmak iste“ medi: — Hey, Tanrım! Yol hayal mi Diye, söylendi. Sonra, hakikati kabul etti. Gözleri- Mi yumup, elini kalbinin üstüne bastı- Yörak: — Ah.. şimdi de, buramdan ya dım.. hem de, ne zorlu yara... Derken, kendinden geçti. (KABAKÇI) NIN BALTASI Kabakçı Mustafa, Rumelihisarına av det ettiği zaman, 17 nci ortanın ustas Arnav Hacı Mehmed ile karşıla Onu görür görmez: — Aman, ağa. Başıma öyle b ki, ne sen sor. ne ben söyliye. . Ne dersin?, Bir avrat, beni mat| Acab; düş Mu. görürüm. alan- Diye söze başladı. F Beçen macerayı, başından sonun dar anlattı. Hacı Mehmed, sözünü kesmeden, Ka bakç: Mustafayı sonuna ka Sonra, gevrek gevrek gü Eh.. mübarek olsun, ağa ce Sultan Ka bakçı Mehmed, elindeki çubuktan *in birkaç nefes çekere devam etti: Mori, ağa. mübarek olsun, derim. Kabakçı Mustafa, gene anlamadı! *rmıya, medbur kaldı: > Ne mübarek olsun. >— Sultan kaynatalığı. — Ağat. Zihnim karışık. Anlamıyo- Km. Şunu, açık söyle. Ea Mori, bunda anlamıyacak ne Mel Bilmez misin, o kaltağı.. İşit - 2 misin, sarayda olanları... Yaban BAvurumu sarayında Kapatan o karı, oan Mehmed gibi civelek delikanlıyı © geçirir de, rahat bırakır mı, hiç?. de öbâkçı Mustafa, Hacı Mehmedin ne mek istediğini, ancak şimdi anladı. mladı.. fakat buna ne cevab vere. Bİ şaşırdı. Eğer bu kadım görme-| ei onun, kardeşine gösterdiği şefkat | "sanfyete karşı kalbinde bir minnet | Şilkran beslemek Mizumunu hisset-| een evel bu sözleri işitmiş olsaydı.) oç Mehmede mukabele etmek Kolay! ği Fakat şimdi?... | abakçı Mustafanın zihni o kadar! b Ne ki, birdenbire söyliyecek söz madı, Hacı Mehmed, daha hAlâ gevrek "rek gülüyor: İ tay laşıldı, mori, O kaltak, seni) b “e geliba, o frenk ve Ne otururum, burada?. F ha, çağ topla. Git, soltan &, lerin, Ne bakarsın öyle yü ?üme âten mat etmiş. 'çıvan, bir.. si kapa da, bi mn) 4 ”İ bulamamıştı. arlarını, Hacı dikti: Baka, Hacı tun için; ma ben, » İlet Diye, bağır Hacı Mehmed, da, sert n davrand. O söflere tahammülü olmuyan zorba başı m olduğu halde, Ka “ bakçı Mustafanın adetâ azarlar gibi söylediği sözlere aldırmadı: — Abe morl.. bu nasıl kapa rım? Beni buraya, bunun için gönder- | Sü diler. Seninle şmiye geldim. Diye, mırıldandı. bir adam » Zaten Hacı onun hususi anlamıştı. Hattâ ele emişler bir babayiğit, kaç senede r?. Eğer o hatun o y bize, kardeş acısı ile ağla - mak düşerdi Dedi. Hacı Mehmed, bu cevab karşısında, Çünkü ci oğlu Mus arı kazancı Lâz gibi en nüfuzlu © dikleri emre, Kabak afanın kö- Tü körüne itaa it edeceğini zannederek şimdi olan Kabakçı Mehmeğdi görür bir Fakat o an: ktü ki, ker nun maksa rup anlamıya vakit Kabakçı, derhal kendini Hacı Mehmede sormıya başlad — Pekâlâ, söyleşelim... Bwwelâ, şu- öyle.. seni buraya gönderenler topladı. Hangi İşte, o kal Hatice su A et nin 1 perim. Her pe ki emirleri olursa, can t ederim. Fakat, ken-| i, bu Hatice cari akçı Mustafa, birdenbire rinin üzerinde doğruldu. Yumru ni, dizlerini; var) 35 tonluk Şi Nöbetçi eczaneler İstanbul eihetindekiler: Bu gece nöbetçi olan eczaneler Şşun lardır: Şeh ihman ve maliyeye olan zayi ett ald azanç ne ve imi i ve kaybedilen mak dd, Ha Hulüsi), aid olduğunu v ğından esk ilân olunur. Anadolu Kavak Çeşme sokak 16 * numarada Hasan Kazancı mına y (Ziya Nuri); Alemda (Asador), Patihte köyünde: (İsi yübsultan) u cihetindekiler: z de Kanzuk) , Taksimde: Tarlabaşırda : (Nihad), (Nesdet), Beşik Tepe (Tak Kuru Sül bükmü yok - Ükü - (Asa Kadı : (Büyük, Üçler), darda CAhmediye), Adalarda: Ci ama Receb Toner — İ Kapalı Zart Usulile Eksiltme line Eksiltmeye e grani Keşif bedeli ( 2 — Bu işe aid evrs A) Mul B) Eksiltme C) Fenni şartname, D) Va E) İki pi İstiyenler bu darik edebilirler. 3 — Eksiltme: 2/8/939 Çarşamba günü saat on beşte Zonguldakta Amelebir. liği faal heyeti huzurunda yapılacaktır. 4 — Elsiltmeye girebilmek için taliblerin (581) liralık muvakkat teminat vermesi ve Resmi gazetenin 3297 sa nüshasında çıkan talimatnameye tevfi. kan müteahhidlik vesikası ibraz etmesi lâzmmdır. Taliblerin teklif mektublarını üçüncü maddede yazılı sââta kadar Ame, lebirliği başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri icab eder. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. akta Amelebirliği £ rme.duvar ve piyade e oğlan iş 7745) rinamesi, fiat ve kşeif hü n ibaret evrakı (2) lira mukabilinde Zonguldakta Amelebirliğinden te. velleri, Harp Okulu Komutanlığından : mmuz/939 günü nihayet bulan kayıd ve kabul muamele. Imıştır. Askerlik şubelerine ve Ankarada b okuluna müracaatları ilân olunur. İstanbul Levazım Âmirliğinden evleri için imtihan edilmek şartile mütehassıs makastar sen, öç... ğe, i aa abalıçı Mustafa, artık dayanama - ( > AYağa giyilecek çarık derisi K nsi diploma gibi vesaiki ve dilekçeleri ile birlikte 7/8/ dar Taphanede İstanbul Levazım âmirliğine müracaatları ilân (5269) olunur. Mehmedin gözlerinin | p İdöndük. eder, ellerinden ö-|. andan *İJahn, K 16 ncı asırda İstanbula gelen Bohemyalı Baron Wratislaw'ın hatıraları: 23 Türkçeye çeviren: Süreyya Dilmen - Ayasofya mabedi geldiğimiz İza etmek, yani elçi efendi ızın kimseyi | bizleri koruma! tarafından vaki olabi bir sarkın! i yı hümayundan bir çavuş, eski biz yin olunmuştu. Bunun yiye « içeceği, aylığı ve yılda iki kat sefirimiz tarafından temin © izni eri almamak ve yani yerliler her hangi Yemekten sonra, saraya zin şekilde atlarımıza binerek kon Elçi Efendimizin maiyetinde İstan - | bula İ Haşmetlü Roma İmp kal ri: Her Frederic Kregwitz, lerinin biraderi Andre Geroge von Landsu Kreg urn; Frederic Ma- zer; John Frede- erhelm; Kaspar von Hohen- sehwenitz, Francis Jurkowi Pretorius, John Jahn Kapi, » John Reinhard von |” | Hoffman witz lowetz; Ge von Ot furth, E detsky, G d John Seltzer, (William | Stampa L aw Mörthen (ki b h Bernard Schahner, John Winorz, Sekreter briel Hahn, Vis - Sekreter John Rhandleberger, Sefir Efendimizin bâ- Eustace von Prankb, k Mabeyincileri: Woltgang. John Malowekz, Reindler, iç oğlanları: o Sigis - Fink, Melehior Kregwitz, Perlinger, John Wen - Wrtislaw von Mitrowit Step? hen Lang. Balthazar İ Sefaret tercümanı: Kaspar Mal ki: Paul Gretzemond, Lev Luke Meminger, Vekilharç: Henry nik, Ec- lunuyı ardı ki bunların heps da konaktan uzakla uşun İsemdi ia yuk Jotunmuşlardı. Bunlar, gezinti yap |mak istediği eri korumak üzere bu Yeniçeri dat z vakit (b George İdam l ir İmark mund John p elçimiz ndan temin idi. Bu emirler verilmişti. Hünkâr hazretleri günde! için lâzimgelen erzakın tedarik edil rek verilmesini irade buyurmuşlardı ecek maddeleri şunlardan iba ru Macar Terzi e Kayyu - Cristo - gel, Philip kerci Waw- nld, Seyisler: 1 Halpach, , John Pockh, Demirci Ki. 1, Elçinin arabacısı Christo hn Janush Kra Boycı Michael Fisher, Christopher Warazda, Ki y. Baş r Weber, bat, John Re b İstanbulu terke yorlardı. İşte bu zat, takriben bizimle İstan - bulda iki hafta kaldıktan ve alar- dan izin alıp bizleri de tanrıya ısmar- İladıktan büyük bir U sevinç ve neşe içinde şehri terketti Çünkü kendisi, çok geçmeden bazı tebeddül- ler olacağını hissetmiş gibiydi. Bunun içindir ki öz yurda avdet etmekte bu- lunmuş olmasından sevinç duyacağı tabii idi. ş bulunu *| soLDan SAĞA: 1 — Yakalamak masdarından emri ba - sr. 2 — Taharri etsek, 3 — Tükürürken çıkarılan sada - Bir no- ta - Petrol lâmbası şişesinde büsü olan diyahlk 4 — Beygir - Ban'at - İstidaf için kul - lanılan argo bir nida Adi - Bir yere siesotmiş şekil. Hastalık - Byya üzerindeki parlaklık. Rabıt edatı - Esmek maâsdarmdan emri hazır - İşmret. Beygir - Rabıt edatı - Gonünde bir «R» olsa kışın yağan, 9 — Eşinmek masdarından ismi fat) 10 — İçinde petrol, zeytinyağı, peynir gibi geyler sattıkları kab. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Sigara kutusu, Bir seyyare, Hayret nidası - Hayret nidası - Kan sabın sağtığı San'at - Çok olmıyan - İlk harf munda olsaydı Purvoa elti. Baş - Mahsul Bserler - Göğüs. , Bir nota - Karnı doymamış - İlâve, Beyaz - Rabıt edatı - İstifbam nidası, Fenalığın zıddı. Hararstlenme, 'Geşen bulmacanın halledilmiş şekil; BOLDAN SAĞA: 1 — Patamataz. Arab atı « - Talan - R Aba - Kısır Van - Kü At Tır - Sıra, - Sıkışık. Yahık -Riye Zair - Bakar, sonra * Herr Petsch'in avdetinden sonra, elçi efendimiz, kendisile bir masa ba- şında yer alabilmeri münasfb Türk n bazı zevata sra İle he n ziyafetler tertib ediyor ve bu suretle Türk misafirlerimizin bulun madığı pek az günlerimiz oluyordu. Bizler de, bunların geliş ve gidişlerin- den adetleri hakkında bir çok şeyler ğreniyor we bu yolda kendi- ET ne bir çok sualler soruyorduk. Gerek otur umuz konağı muhafa (1) Müetli (3) Baray İmparatoru müşariri Bobenayeli| Frederic Kemriç maiyetinde elli kişi ile İstan| İbula çiti, Prederlein kandeşi baron Taurn,| İBeron Mulowete, setaret kâtibi Hahn, İ oüman Malek, Eczacı Seşxli, hademel hazsa-| dan Mitrowitzli Waztislav bunların arasında ML Seydi ile Wartisiiw, sefarolin sengüzeş- İtini ve düçar olduğu hal möellimi yazmış ye 8 Sa, - 116