Harb olmıyacağına İnananlar yeni Bir delil kazandılar NK... Yizan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) kak, orta yerde bedbin olmek için bütün sebebler mevcuddur: Dünyanın birta- rafında yongın, gittikçe sahasını geniş - ktip yürüyor. Japonyanın, Çinde giriş tiği hareket, uzun mücadeleler pahasına da olsa, geriliye geriliye ilerlemektedir. Avrupalı Gir adamları, bu hareketi, ta. rihin büyük Tümk hareketlerine benze - fiyorlar. «Asyadan kopup gelen ve bir - birini geniş femlalarla takib elen Türk istilâları, nasl Avrupayı, vahdetsizlik ve perişaalik içinde bulmak sayesinde, uzum müddet çiğnemeğe muvaffak olmuşsa, di. yorlar, bu defdki Japon hareketi de ayni “Asyaj istilâ ruhile, Avrupayı tehdid eden bir mahiyet almıştır. Bu görüş, pek te boş olmamakla beraber, Ameriks cüm - hurreisini, bedbinliğe sevkeden sebebler bunlar değildir. O, daha ziyade Avru - panın kendi içinde mevcud olan ihtilâf - Yarın, pek yelen bir zamanda, meselâ, sonbaharda, bu küçük ve perişan kıt'ayı Meşe vereceğini zannediyor. Hatti, o kadar bedbindir ki, son günlerde artik te. kaüd edilmek istiyen Amerikanın Londra gefirini vazifesi başından şimdilik ayrıl - mamıya davet etmiştir. Bay Roosevelt iş. eri bu kadar fena ve karanlık görüyor. Eğer Avrupamn bugünkü manzarasına bakacak olursak Amerika cümhurteisine hak vermemek kabi! değildir. Avrupa ha. kikaten perişarıdır; Rusya ile İngiltere ve Fransa arasında bir anlaşma tesisi 'çin sarfedilmiş olan bütün emekler, bugüne kadar neticesiz kalmış görünüyor. Rus. ya hariciye komiserinin bugünlerde, u « zuwca bir istirdhat için Kafkas dağlarına çekilmek üzere buluwması, hiç değilse, müzakerelerin birinci safhasının muvaf. fukiyetsizliğe uğradığım gösterir. Hal - buki, ayni Rusya, Uzakşarikta kendisi ıçin mevcud bir tehlikenin mütemadiyen bü. yömekte olduğuna erbet vâkıftır. Böyle olduğu halde gari Avrupa devletlerile bir türlü anlaşamıyorsa bu ancak Av. zupa devletlerinin, ne kadar büyük ihti. 1Aflarlı aycılmış bulunduklarım göste « Tir. Şu hakle, bedbin olanlara hak ver - mek ve onlarla beraber, sonbaharda bir harbin zuhur edebileceğine inanmak caiz. dir. * Buna mukabil, muhterem okuyucula - Tum bilirler ki ben de hiç olmazsa bu se. ne için nikbin olanlardanım. Bedbin ol. mel için bütün sebebler mevcud oldu . ğune bilirim; fakat, nilkbin olmak için de pek çok sebebler ve hattâ gömetler var. dr. Bir kere, Avrupada kimsenin harb is. temediği #mhakkektlir. Avrupada harbe karar verecuk en böyük kuvvet olan AL manyanın barbe taraftar olmadığını, hangi Almanla konuşsanız derhal hisse. dersiniz. Akmen devleti ne düşünürse dü, şünsün, Alman milleti harb istemiyor; günkü, bu zamanda harb istenilebilir bir Mfet değildir. Almanyanın haricinde bu. İunup ona karşı cephe atmış olan İngi . Wzlerle Fransızların da harbe taraftar ol. madıklarında hiç şüphe yoktur. İngiliz ve Frans devlet adamları, başta en mes'ul insanlar bulunduğu halde, mütemadiyen anlaşma sözleri söylüyorlar. Hattâ yal . nız anlaşma sözleri söylemekle kalma . yıp, buna doğru her dakika yeni bira. dım atmak delri istiyorlar. Meselâ Danzig meselesini ele almız. Bir taraftan bu meseleden dolayı bir harb çıkmamı ihtimalinden bahsedenler, ayni zamanda bu meselenin müzakere yplile ve sulhen halledilmesi mümkün ve caiz olduğunu söylemekten de hâli kalmıyorlar. Le 'Temps gazetesinin daha dün neşrettiği bir makale, hattâ böyle bir amlaşmayı teşvik eden bir ruh ile yazıl mıştır. Diğer bir misal de Almanya ile Fransa arasında son yünlerde aktedil - miş olan bir ticeri anlaşmadır. Bu sa - bahki Pester Lloyd'da intişar tden en taze haberlere göre, bu anlaşma muci - bince Fransa Almanyaya Fransadan veya şimali Afrikadan demir madeni vermeği ve bunun bedelini malla karşılamak için Almenyadan &eak kömürü alrayı kabul gimiştir. Hawâ, Fransa daha İleri gide - Tek Pariste eski Çek hükümetinin am - Vermeye mecbur öldüğun çeyi' gitmese de gene tebessüm bil, Hitlerin en Almanyaya gitmiyor Hitlerin rakıslarım pek beğendiği 19 Yaşlarında Amerikan dıwnsözü Miriam| Verne, dört ay evvelinden San Remo ga. zinolarından birile mukavele yaptığı i çin Alınan tiyatro idaresinin son gün - lerde yaptığı bir daveti kabul edememiş | ve Hitlerin önünde reksetmemiştir. Ar - İtiste Romaya giderek, Mussolini'nin kar. şında oynayıp oynamıyacağı sorulmuş, Mirtam Verme de bu hususta bir karar vermediğini fakat böyle bir fırsalı ka - germek istemediğini söylemiştir. bangoya uğramış olan bazı matlübatmı serbest bırakmayı bile kabul etmiştir. E. ğer, Fransa harbe çok inansaydı Alman. yaya demir cevheri vermeği elbet iste - mezdi. Ayni zamanda, Fransanın eski Çek billkümetine aid meselelerde Alman. yaya karşı mümaşatkâr bir siyaset takib etmesi, bu memleketin komşusile mev « cd #tilâfh meseleleri mümkün mertebe ortadan kaldırmıya ehemmiyet vermesi demektir. Demek oluyor ki Fransada hiç | olmazsa hükümet, ham bir taraftan nik . bindir, hem de her törlü ihtilâfları orta. den kaldırmak için, Almanyaya karşı mülüyün hareket ediyor. * Şu iki misali tetkik ederseniz görür - sünüz ki beyneimile! vaziyette sarahat ve vuzuh (bulunmamakla beraber, her şeyi kara görmeği caiz kılan bir gidiş te yok. tur. Bedbinler haksız olmamakla bera . İber nikibinler de sadece boş ümüidlere ka. palmiş insanlardan ibaret değildirler. Ben hiç olmazsa, yakın zamanlar için nikbin. Wöin daha doğru olduğuna kani bulu - İSTER İN z İSTER ederek vermeyi Çok beğendiği dansöz; Bir okuyucumuzdan şu mektubu aldık: — Ankarada bir yangın oldu. Felâkete uğrıyan mubhit- le alâkadardım, Bütün gazeteleri aldım. Yanan dükkün- ların sayısı birinde 7, #kincisinde 10, üçüncüsünde 25 ola. İNAN, verirken, hoşuna şında gelir. SOZ ARASINDA gele eş : Hergün birfıkra | Tıb Fakültesi Tıb tahsil etmek için Parise giden $ bir gencin babası da, altı ay sonra $ oğlunu görmiye Parisa gitmişti. Ba. ba oğul şehirde geziyorlardı. Güzel bir binanın önünde durdular. Baba, oğluna sordu: İ İ i — Bu bina nedir? i j | — Ben de bilmiyorum, buraya geldiğimdenberi mektebden pansiyo - na, pansiyondan #nektebe gitmekten gezmiye vakit bulamadım ki!.. — Bu.bina nedir? Polis cevab verdi: — Tıb fakültesif N Balık ağını andıran Yeni kadın şapkaları Sineme yıldızlarından Constance Ben. vett, Holivudüm Londraya Odönerken, gönd üz gibi balık ağını andıran bir şapka giymiştir. Kadınların sihirli güzel. lildlrini aritarmaya yarayan bu modanın derhal yayıldığına kolaylıkla hülkmede - bilirsiniz. ——————— —— nanlardarım. Resimi Avrupanın bir ta . raftan yüksek sesle, gürültülü konuş - masına mukabil, diğer taraftan da İçten içe sulh çareleri aramakta bulunduğunu zannediyorum. Şu halde, kendimizi bed. binliğe terk için henüz zaman vârdir; mesele ba zamanı iyi kullanmaktan #ba. ret görünüyor. Muhittin Bizgen İSTER AN, Her gazetenin de ISTER Hasm: şaşırtmak, herhangi bir teşebbüste muvaffaki- yeti kazanmak için mürâcaat edilecek tedbirlerin en ba- i : i Bir polis geçiyordu, ona sordu: i i İ — Amerikan nasihati E” Sözsüz Ünen —e— Hükümet bu Mehmed Ali ile mi uğraşacak? **x atma İlhanın dluzumı isterim; diye dava açtığı zamanı hatır. hyörum. Dört sene oluyor. Dürt sene bu Kadın: — Kazmı isterim! Dedi, kıza sahib çıkan Mehmed Ali, dört sene: — Kız benimdir! Diye ayak direli, Matkemeler bü ka. rişık dava ile meşgul oldular. Matbuat 'bu karışık davanın muhtelif safhalarını #ütun sütun yazdılar. Binlerce, yüz bin. Terc anne, çocuğunu kucağından alınımı kadının ıztırabını paylaşhlar: — Çocuk annesine kavuşsa! Diye dua ettiler.. Muhakemeler, ka rarlar, muayeneler, nakızlar, temyizler ve nfhayet arar kesbi kat'iyet etti. — Çocuk Fatma İlhanın çocuğudur. an, resine verilmeli, Mehmed Ali karara boyun eğeceği, derhal çocuğu teslim edeceği halde bu - nu da yapmadı. Formaliteğwe, kırtasiye. eilikiere yol açıldı. Nihayet çocuk icra marifetile, Mehmed Aliden almarak an. nesine verildi. Anne, kendinden gasbedilmiş malına seneler sonra tekrar kavuşabilmişti. Nermini annesine vermek istemiyen Mehmed Ali bu işten çok ucuz kurtuldu. duna şkretmeli idi. Adliye ona sorabi - lirdi: . — Bu çocuk senin olmadığı halde bu kadar sene or'u neye annesina vermedin? — Sen kendine aid olmıyan bir çocu. İ ğa sahib çılımak cesaretini nereden aldın? — Bu işin hesabını vermelisin!.. Bunların hiç biri olmadı. Mehmed Ali, kollarını sallaya sallıya şehirde dolaştı. Dünkü gazeteler oum yeni bir hareke . tini duha yazdılar, «Mehmed Ali bir ke. re duba Nermini kaçırmış. Fatma İlhan Sinemadan 200.000 İngiliz lirası kazanan 16 yaşındaki yıldız İgenelerdenberi ağlıya ağlıya girip çıktığı Karakollar bir kere daha ağlıya ağlıya San'at dünyasına Deanna Durbin gibi | girmiş: 16 yaşlarında bir ses harikası veren genç! — kaçırdılar! sinema yıldızının ermesi ve babası Lon -| Demiş, Bir kere deha icraya beş vur. dratin bulunmaktadırlar, Yıldızın annesi | muş: mkecilere: , — Çocuğumu Mehmed Aliden al > kazandığı b. göhret -İkyana veriri EZ ten elbette ki bir anne olmak sıfatile S€-| yiye yalvarmız Zavallı annel; vinmiyor, gurur duymuyor değilim. BİZ) <a z e ona şan dersi aidındığımız zaman ken - siiğeme disini sahneye yollemayı odüşünmemiş,; Eğer bu yazılanlar doğru ise bu sesini işisisin demiştik.. Kızım şimdi, da Ba ziyade operada çalışmak istiyor Sine. ma yıklızlığından ziyade müugunniye ol. mak sevdasındadır. Deanna Durbin 21 yaşına basınca eli. ne sinetnedien tem 200 bin (İngiliz lirası Mehtrled Ali denilen sdam, adalete karşı gelmek cesaretini nereden alıyor? Kimunun ennesi tanıdığı Fatima İlhan. dan, kızı Nermini kaçıran adam kanunun da üstünde midir? Bir abrenin kurağından yavrusunu ka. gali para geçecektir. çinmak cürmü cürümlerin en ağırı sayıl Resim yıldızan, ana ve babamnı gös -İmaz m? ermektedir. ik Bu ağır cürmün mücrimi niçin ceza — e Kralın emrini dinlemiyen kaptan İ Kaptan Sorensen, şimalt Danimarka - de, Darrimarka kralının yatını idare et. mekte iken, kral kaptan köprüsüne çıka. rek onu çağırmış, kaplan gayet temkinli bir sesle: — Çok müteessifim majeste. Sahile yanaşıncıya kadar dümeni birskamam.. Lütfen bekleyiniz, demiş. Bunu duyan)gu gibi bu yılda haşeratin mücadele kral gülümsiyerek okamarasına inmiş;| ye başlanmıştır. Fakat bu yıl her yıla sonra da vazifesever denizciyi bir nişan. |nisbetle tırbilar deha ziyade tahribat la taMif eğmiştir. yapmaktadırlar. Şehir ve köylerin bir 20 yıl sonra hastaneden |Sima, e ia inde e çıkınca evlenen İngiliz larında tek bir yaprak kalmamış, hep- Londrada 20 senedenberi hastanede)sini tırtıllar yemiştir. Bu suretle ha - yatan ve 19 defa ameliyat geçiren bir İn.|şerata maruz kalan ağaçlar büyümek giliz, nihayet bir ayağı kesildikten #on.| ve yemiş vermekien mahrum kalmış - Kömm yollarımlan kendine kaçamak bir geçid buluyorsa bu geçid kapstıla . maz mı? #** Erzincanda meyva ağaçlarını tahrib eden tırtıllarla mücadele Erzincan (Hususi) — Her yıl oldu- ra taburcu edilmiştir. İlk işi. kendisini| lardır. Bilhassa Kiy, Haşhaş ve Vaga- bu kadar yıldır sabırla bekliyen nişanlı.| ver köyleri bu yüzden daha fazla mü. sna giderek, onu nikâh dairesine götür-| teessir olmuşlardır. Ziraat Müdürlü - mek ve evlenmek olmuştur. günce İcab eden tedbirler alınmış on koldan ilâçlama için mücadele * başlanmışsa da gerek tahsisatının INANMA! e la yy rak gösteriliyordu. Ankara İstanbüla telefonla bağlıdır. İlmemesinden istenilen faydalar ter orada bir muhabiri vardır. Daima ga- İledilememiytir. Bu hususta Vekâk zetesile temas halindedir. Buna rağmen hâdisenin muh- İlde yazıldığı haber alınmıştır. Bir ve - telif şekillerde aksetmiş olmasına R miş memleketi olan Erzincanda bu ; - bi mahzurların izalesi için herhalde mücadele vesağtinin artırılmasına lü - zum vardır. INANMA!