<> Temmuz mum YE 7 A EE LAK AAA KANA Peyami Safa ve Server Bedi Muhittin Birgen meb'us olduğu za. man (my#arririmiz meb'us oldu) diyen (Oümhuriyet) gazetesi, obilâhsre arka. daşımız bir makalesinden dolayı Parti. Bin müahazesine uğrayınca onun hak. kında (Son Posta başmuharriri Parti. de özür diledi) ser » levhasını kullanmış. tt. Muhittinin «Son Postas ya intisab. mn bu hatırlanış farzı nazarı dikkati mizi celbetmiş, bu Mu (Cümhuriyet) ga. Bötesine yakıştıra « ms söyle » İşte“ (Cümhuriyet) de (Server Bedi) im- zasile «Son Posta» ya verilen cevab: «Özür * : dilemek (Son Posta) gazete Sinin an'anelerinden. dir. Vaktile hüküme. te karşı da özür dile, Mmişti, Muhittin, şimdi bu an'aneyi devam ettirmiş oluyor. * «Son Posta> nın tahrir heyetine sid salonda arkadaşlar toplanmış, bu yazıyı Brüşüyorlardı. İrfan âlemimizde bizim Babiâli, her Sene birçok gençlerin gelip geçtikleri bir transit merkezi rolünü oynar. Bu iti » barla çocukların bir kısmı genç ve ye » Bİ... (Server Bedi) tanımadılar... — Bu da kim? diye sordular. im biri, en eskisi, bilgiç bir ta. — A tanımıyor musunuz, Peyami Sa. fadır! dedi. Herkesin iç yüzü başka, dış Yüzü başkadır amma, bizim bu sğır başlı #enneğilen orijinal muharririmiz iç yü - ünü de saklamıya Mizum £görmiyerek (Server Bedi) ismi altında teşhir eder. Onun iki yüzlülüğü meşhurdur. Server Bödlin kim olduğu arkadaşın bu iğneli ifadesile az çok anlaşılmıştı, Sı. ra'şimdi ikinci muammaya gelmişti. Sual gene ortaya atıldı: «Bir Türk gazetesinin Türk hüküme. tinden özür dilemesi olmaz bir şey değil amma, bu iş ne zaman ve nasıl olmuş?» Bu sual karşısında demin bülbül giti öten bilgiç arkadaş ta sustu. Oda mües&. sesenin bütün tarihini biletek kadar es. ki sayılmazdı. Nihayet bir başkası çareyi buldu: «Peyami Safadan soralım. Çünkü © zaman Teyami, «Son Posta» ın muhar. riti idi, «Son Postas nın muhezriri ol - makla övünüyor ve bu müessesenin ek. meğini yiyordu.» Rüya tabirleri Rüyasında kedi ile köpeği bir arada gören bir insan az zaman zarfında evle « Becektir, * Rüyasında bir ressam gören insan, © Bünlerde bir kazayn uğrıyacak, kaza ne. Heesinde vücüdü ve yüzü tanmmıyacak dir hale gelecektir. * Rüyasında bir şair gören insan eğer erkekse işinden çıkarılacak, aç kalacak. tar. Eğer bir genç kızsa hiç kimse yüzü - be bakmayacak, ömrünün sonuna kadar kendine bir koca bulamıyacaktır. * Rüyasında bir otobüs gören İnsan iyi bir evde kiracı ise ev sahibi tarafından © *vden çıkarılacak ve iyi bir ev bulama. Yıp, kendi elile yaptırdığı derme çatma bir kulübeye sığınmak mecburiyetinde kalcaktır. * Rüyasında kendini bir plâjda gören İnsan, az zaman zarfında iflâs edecektir, * Rüyasında bukalemun gören bir erkek, Modern ve güzel görünmesini bilen bir kadınla evleneoektir, 4 Rüyasında timarnaneyi gören bir in » San kalabalık bir aile içine iç güveyi gi- tecektir. * Rüyasında kendini çorba içerken gö - ten bir insan az zaman sonra bir Avrupa teyahatine çıkacaktır. * Rüyasında, kendini bir tramvayın ka. Psını açarken gören bir insan Çobon Mehmedi yenecek derecede kuvvet kes » edecektir, * Rüyasında kendini sayfiyeye taşınmış Gören insanın başına bir belâ gelecek ve © insan bur belâdan altı ay kurtulamıya - Saktir, mi sk alümtnüe temedtn: in .. Kk — Ağaca çıkıp kiraz koparmak için mi otomobili oraya dayadım? «Fransiz karikafürür suannsanvraananan sunamayan von eeeonsahe sinema ammasieie Hangi kutub Kutub seyahatinden dönen dalgın & - lim anlatıyordu: — Biz tam kutub noktasına gitmiştik. Arkadaşlarına döndü: — Hangi Kutubdu gittiğimiz, şimal kutbu mu, cenub kutbu mu? Yağmur ve tayyare İki kırlangıç havada birbirlerine râs. ladılar, altlarında tayyareler uçuşu. yordu. Biri diğerine haber verdi: — Tayyareler bugün alçaktan uçuyor. lar, zannederim, yağmur yağacak!» SON POSTA Niçin evlendiniz P Son Posta bekfirlara sordu: — Niçin evlenmiyorsunuz? Ben de başka bir anket tertib ettim. Evlilere sordum: — Niçin evlendiniz? Bu suali sorduğum evlilerden hiç biri bana cevab vermedi, Suali değiştirdim. | Başka bir tarzda sordum: — Evlendiniz de ne oldu? — Evlendim ve muradıma nail oldum. | Hakkında ufak bir tahkikat yaptım! ve kim olduğunu öğrendim. İşsiz güçsüz, parasız pulsuz bir insanmış, evlendiği | kadının iki apartımanı varmış. Ayni #wali sorduğum ikinci evliden de şu cevabı aldım: — Evlilik hayatında gördüklerimi, si. ze lisanımla anlatamam. Onun da hakkında tahkikat yaptım. O da doğru söylüyordu. Evlilik hayatın. da gördüklerini lisanile anlatamazdı, çimkü her gün karısından dayak yer . miş, sopaların bir sırt üstünde çıkardı. ğı sesler ağızla tarif edilmez Ayni suali sorduğum üçüncü evli mu- sikiye meraklı olsa gerekti, bir şarkıya başladı: “ ne oldu da ben bilemem,» «Eski halimi hiç göremem.» Evlilerin peşini bırakmıyordum. o“ Dördüncü olarak rastladığım da evli bir kadındı. Ona evli erkeklere sorup ta cevab alamadığım suali sordum: — Niçin evlendiniz? — Annem gibi olmak için! — Anneniz ne yapardı? — Babama çile doldurturdu. — Yalnız bunun için mi evlendiniz? — Yalnız bunun için olur mu?.. Bir de kızım olsun istedim, — Kızınız olacak ta ne olacak? — O da evlenecek.. — Neye? — Annesinin yerini tutmak için! Acaba bütün evli kadınlar da böyle mi düşünüyorlardı, bir beşka evli kadın buldum. — Ya siz, dedim, siz niçin evlendiniz? — Kocamı mes'ud edebilmek için. — Ne iyi, keşki her kadın sizin gibi olsa. — Evet, dedi, keşki her kadın benim gibi olsa, kocamı mes'ud edebilmek için her şeyi yapıyorum. Düşünün bir kere, tek o her zaman karşısında beni güzel giyinmiş, güzel boyanmış, güzel taran. mış görmesi için, her şeyimizden, onun giyiminden, yiyeceğimizden kesiyor, ken dime birçok elbiseler ısmarlıyorum.. Her gün güzellik enstitülerine gidiyor, saçla. rımın boyasını, kıvırcıklarını tazeletiyor, makyajmu yaptırıyorum. — Güzel değil amma, kim görürse kaçıyor. Bu yüzden adam çiğnemiyorum. aFransız karikatürü KAKMA Bu Igaristan nihayet kararını veriyor mu? Sofyaya giden bir yolcu neler görür, neler duyarP Yazan: Ercümend Ekrem Sofyadan -Sofya 8 Temmuz 1930- Seyahat, insanların başka mahlüklar Üzerindeki tefevvukunum nişanelerinden biridir. Vakiâ hayvanlardan bazıları"ve ezcümle kuşlar da, kış, yaz bir iklimden diğerine göçerler. Ancak bu onlarda in. siyaki ve şuursuz bir harekettir. İnsan gezerken görür ve öğrenir. Üstünlüğünü temin eden de budur. Atalarımız: «Çok gezen çok şey bilir.» demişler. Her halde, yerinden kımılda - mıyan paslanmağa mahkümdur. «Ma. nendi şecer nabit olur sabit olanlar.» sö. gündeki ince alaya dikkat ettiniz mi? Bu mısram kaili sabit olan adamın kütük . ten farksız olacağını apaçık ifade etmiş te biz bunu hikmet sanarak, asırlarca hayran olmuşuz. Ben kendi hesabıma, seyahat etmesini çok severim, Evliya Çelebiye hayranlı - ğım seyyahı âlem olduğundandır. İnsan. ların hep bir yerde durmayıp hareket et. mek, bir diyardan ötekine mütemadiyen gidip gelmek için yaradılmış olduklarına kailim. Tarihi beşer bu hususta beni te. yid eder. Bizim cedlerimiz Gobi çölün - den şimal denizine kadar kaç akın yap. blar? Bu Kımıldanmak ihtiyac, Umum! Hârbden sonra, seyahati takyid eden bin, bir müşkülâta rağmen, dahs ziyade art. mış, insan zekâsı seyahat vasıtalarını çe. bir manzara felerini, ağırlığına rağmen incelikle if9 edenlere rastlamadım. Pasaport, gümrük ve döviz muayenesi süratle görğlüyor. Yolcunun izzeti nefsi kıl kadar ineinmiyor. Gürbete çıkan her Türk, memleketinden gururla ayrılmak, tadır. Zira inkılâbımızın ehemmiyet ve vüs'atini hudud boyundaki mütevazı, fa. kat çok kıymetli zabıta ve gümrük me. murlarımız bir kere daha teyid eylemiş » lerdir. Gece.. sıcak.. kapkaranlık bir cehen. nemde ilerliyoruz. Dapdaracik yatağın içinde uyumağa imkân yok. Yol arkada, şım da benim kadar bunalmış, amma cesur değil, Pencere açtırmıyor. Hoşi O açtırsa da, lokomotifin bacasından içeri. ye giren kurumdan, Afrika zencilerine dönmemek için biz kendimiz açamıyoruz. Sabahı böylece ettik, Saat Iki, Sofya. dayız. İstasyon Bulgar ve Mısır bayrak. larile donanmış, garib bir vaziyet. Misir hariciye nazırı Yahya Abdülfettah Paşa dün sabaha kadar burada imiş. O Belgra, da giderken, Bulgar başvekili Köseiva, mof ta: — Kusura bakmayın! Hatırlı bir yere nir a diye özür diliyerek, misafiri. ort, raktığı gibi Berlini la Sofyada, fırsat bulup birkaç mii muştum. Edindiğim intiba şudur; Alman, şidlendirmiş; onların süratini artırmakla mesafeleri hiçe indirmiştir. Öbür taraftan, hâdisat ta ban insan - ları terki dari diyar etmeğe, adeta seyyar bir hale gelmeğe sevketmiştir; ve dünya yolları, hiç bugünkü kadar Yahu. di seyyah izdihamı görmemiştir. Dün gece, ekspresle Sirkeci istasyo » nundan hareke! ettikten sonra, gündü. zün damında biriktirdiği güneşin hara - retini buram buram tepelerimize kusan vagonun içinde burları düşünüyordum. Ekşeriya buradan boş kalkan bu tre . nin içinde bir Türk kafilesiyiz. Yol ar . kadaşlarıma gıpta etmiyorum dersem, #hanmayın. Zira onlar Nevyorka, sergi. ye gidiyorlar. Benim gibi yolda inecek değiller. Ve bâhusts benim gibi muay . yen bir vazife ile seyahat etmiyorlar. Ke. yifleri için yola çıkmışlar. Bir buçuk ay politika dedikodularından uzak, kulak dinlendirecekler. Ben ise, politika gay . yasının içine dalmağa gidiyorum... Yazın tren yolculuğunun ne kadar feci olduğunu bilirim. Neyleyim ki benim için bu tariki ihtiyar etmekte zaruret vardı, Vapurla seyahat, adama uzun gün. ler su ile gök yüzünden başka bir şey gös termez. Halbuki ben muhteli? milletlere mensub insanlar görmek, onlarla konuş. mak, fikir testi etmek, fbret almak için çıktım İstanbuldan. Ve bu havasız, m - cak ve dapdaracık kompartimanın içinde eski kervan yolculuğunun zahmet ve be. taatini düşünerek kendi kendimi teselli. ye çalışıyorum. Fodadımız nasıl da ta . hammül ederlermiş? İhtimal ki gönüller genişti.. Bizim hudud memurlarımız hakkında ne hissettiğimi kaydetmeden geçemiye - ceğim. Sık seyahat eden bir kimseyim. Gezdiğim yerlerin hiç birinde Türk me. murları kader terbiyeli, nazik, ve vazi . yanın Çeko.Slovakyayı, İtalyanın da Ar, navudluğu yutması, Mihver devletlerinin Balkanlar Üzerinde ne gibi bir niyet bes, lemekte olduklarını göstrmiştir. İngilte, renin birdenbire araya girmesi bu niyeti sektelemiş ise de, iddialara göre, Bulga. ristan, Mihver devletlerine mümaşat et. meğe kendisini mecbur görmektedir. Zira Bulgaristan da, İtalya ve Alman. ya gibi (metalib sahibi) dir. Harbi Umu. mide faka basıp yanlış tarafı tutmuş ve neticede zarar görmüştür. Nöyi muahe, desile kolu kanadı kırpılmıştır. Lâkin o vakitki müttefikleri, sonradan haklarını ibkak etmişler, Bulgaristan ise bu maz. hariyete erişememiştir. Şimdi Bulgar başvekili, işte, diğer Balkan devletlerin. den aramakta bulunduğu kendi hakları, nın ihkakı için, Almanyanın müzshere « tini İstemeğe gitmiştir. Sofyada, Bulgaristann revizyonist, yani muahedelerin tashihi taraftarı ba . lunduğunu kimse gizlemiyor. Ve bu zih, niyet gözleri o kadar bürümüştür ki, gü. nün birinde, Mihver devletlerinin tara fını tutacak olan Bulgaristanın hokkanm altma gideceğini hiç kimse düşünemiyor, Burada dolaşan şayialara göre, Köse ivanofun halen Berlinde, Hitlerle Yaptığı müzekereleri takviye maksadile, pek Yün kında kral Boris te Berline gidecekmiş, Hakikati gizlemiyen mehafil, de K iddia (o edildiğine göre, o kraj Ferdinandın meşhur Alman dostluğu oğ. Tuna da aynen intikal etmiş İmiş. Aleti de, simdilik temayülü bu mürkemdeğz nunla berabr, resmi şahsiyetlerden, biraz daha objektif düşinenler, bir harb vu kuunda Bülgaristanın yn; tlaka bitarağ kalması lüzumunu idrak etmektedirler, Zira, Mihver devletlerile teşriki , ş menafi *yldiği takedird, daha Almany veya İtal yanın fiil yardımına vakit kalmadan, (Devamı 10 uncu sayfada) a A YY ŞA ER AA AÇMAN AA