Milli şair Meh SON POSTA med Emin ile 70 inci yıldönümünde mülâkat Mehmed Emin: “Her yeni yol açanla olduğu gibi benimle de alay ettiler. Onlara sadece baktım ve acıdım, diyor Milli Türk şairinin dört tarafı kitablar- la kaplı yazı odasında, gösterdiği koltu- ğa henüz oturmuştum ki, kapı çalındı. Hiz metçi bir meklubla, bir telgraf getirdi. Telgraf Üniversite vektörü Cemil Büsel. den, mektub da Ordu saylâvı Selim Sıra Tarcandan geliyordu. İkisi de mülli şai - rin 70 inci dönüm yılını tebrik ediyorlar. “dı. İki yldanberi kendisini görmekten mahrum kaldığım Mehmed Emin Yur . dakutu, her zamanki zindeliğile bulunca çok memnun kaldım. O dalgaların, rüz. gürların aşındıramadığı, yalmz rengin . den çaldığı sağlam kayalara benziyordu. 70 yil onun dinçiiğinden hiç bir şey ala. mümuştı. Yalnız artık sakalı katıksız be. | yazdı. Elinde kendisini tebrik eden mek. tab ve telgraf: — Evet, diye söze başladı. 70 yapına geldik. İhtiyarlığı bile geride bıraka bir hayli zaman oldu. — Artik yazmıyor musunuz?.. Gülümsedi: — Yazmamak mümkün mü?. Yaza - mamak belki. Fakat çalışıyorum. Üç saf. hadan mürekkeb bir destan yazıyorum. Birincisi kurtuluş destanı, ismi: «Bizim zaferimiz., ikincisi cümhuriyet için, is - mi: «Bizim inkılâbımız», üçüncüsü, An. kara, «Bizim Köbemizs.. Bizi karanlıktan aydınlığa, darlıktan genişliğe, ssaretten hürriyete çıkaran bu som haika ve mucizelerle dolu devri öç! safhaya ayırarak, hürriyet için, adelet için ve yeni insana, yeni, kayaya doğru ulaştıracak ipkılin f Ke köylü Emine hatundur. Beşiktaş rüşdiyei mektebi Hukukta okudum. Ben çocuk . kan hemen hemen biç sokakta oynama . dım. Mektebden eve döndüğüm vakit, Yalnız. odada kapının tahtasıng yanlar Yazar, boş odalar sanki bir dershane miş te ben burada bir muallim imişim gibi o. kuduğum dersieri kendime ve çağıma mahsus bir dil ve tavırla tekrir ederdim. Bu, günün birinde iş ve engin sa . hada kendimde binli Ge ver. mek suretile Yapacağım hizmete sid ben. deki ilk kabiliyet ve istidadı. anlatabil - diği ve ruhumun yolunu gösterebildiği için karakteristik bir tezahürdür. Türkçülük cer, Hiderii iç eyânının yaşlı Jiderine E, ve ein hangileridir. ve ne za. Parlak, fakat eski kudreti kalmıyan gözlerini yerde, duvarda, penorreden dı . şarıda bir müddet dolaştırdı: — İlk şürim «Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur» mısraile başlıyan manzu. medir. Ben edebiyata «Ben bir Türküm, Sözlerini terennüm ederek girdim. İkin. Sİ Şirim, (Anadoludan bir ses) tir. Gerek birinei şiirimle ve gerek bundan son. Ta Yazdığım (irkımın türküsü), «Ey Uyan» mârzumelerile edebiyatını. za “Tük, getirmeğe, bu edebiyat vası. #esile Türkün kalb ve ruhunda uyuyan (9) Yedi çitteli kazık, Mehmed Emin Yurdaisuf "Türklük ruhunu uyandırmak, onun kal.| güldüler. Benimle alay ettiler. Her yeni bine Türklük için bir ateş, a'mna Türk.İyolu açıp yürüyenlere mukadder olduğu lük için bir alev koyarak bir Türkçülük! gibi, bana da ayni şeyi yaptılar. cereyanı yaratmağa çalıştım. İstedim ki, kanile övündüğüm, adını ta | İT Ki, bu mükadderetm istihzasına meh. |' şıdığım Türk; mili, vatani, medeni ve) Küm olanlar için bir semb insanf olmak üzere büyük rüyanın | rinde pair şöyle diyor: kahramanı olsun! Fanilerin mes'uduyum ki, mukadderat İleri bana bugünü gösterdi. Yaşadığım müd - tçe daha çoklarını gösterecek, ben öL Ç sonra da benim çok aziz ve sev .| kikati telkin ettim. Lâkin fenalığın in . i ve onun asil çocukları ara .| anları üstüme hücum ettiler. Küfürler. im çocuklarım da daha büyük.İla, tahkirlerle başıma taşlar yağdırdılar, Türkçülük kapısını açmağa çağlarda Osmanlılık ve İs . ruhu hikimdi. Tabii mücadele Hazım geldi. Ve siz çok istihfaflara kaldınız değil mi. #7 günleri yaşıyormuş gibi İhtiyar, dik ikarlı bir dağa benziyen muhteşem ba. şım elleri arasma aldı; parmaklarının &- rasmdan hatıralara dalan gözlerini, al - nında çizgiler halinde mücadele senele - rinden kalma intibaların ıztırabını gö - ; | rüyorum: — Beni çok istihfaf edenler oldu. Hâ. lâ da öyledir, diye ağır ağır devam etti. Ben şürlerimi yazıp neşretmeğe başladı. Zım zaman, Osmanlılık ve İslimeilik vardı, Türkçülük yalnız ilim sahasında bir tetkik seevzuu idi. Şürimiz gerek şekil, gerek ruh itibarile Türk değildi. Dilimiz. de olduğu gbi şürümizde de Arab ve A. cem saltanatı yaşıyor ve bu saltanatın müstevli askerleri gibi Arab ve Acem ke. Firmeleri mevcud bulunuyordu. Bu ya . bancı hükümeti yıkmak ve bu müstevi! ferdleri dilimizden kovmak, dilimize is . tiklâlini kazandırmay, yapılacka en milli bir vazifeydi. İşte ben bunu yapmağa ça. lıştım. Şekil itibarile Bunu yapmakla be. raber, ruh itibarile de şiirin mülteci ve milliyetçi olmasını istedim, Şürlerim ruh itibarile üç cephe arzeder: Halkçılık, milliyetçilik, üçüncüsü de bunlarm ikisini de kavramak ve bunla . rın ikisinin de rüyalarını hekikat yap - mak yolunda yürüyen inkılâbcilıkır. Halkçılık: Bu idenhi ben halk evlâdimri olan anamın, babamın beni dünyaya ge. Ürdikleri mütevazi bir çatınm sltmda, halk ruhundan ve halk hayatından eldım ki, bu bana hiç bir âlimin yazmağa mu. vaffak olamadığı en engin ve en acıklı hakikatlerin muleaddes kitabını okut - muştur, Mülliyetçilik: Bu ideali de, gene bir halk kızı olan karımla birlikte yıllarca gezip dolaştığım Anadolunun şeref ovelKaşa getirilerek tamir eğllmiştir. m Be İları icşkil edeceğinden dolayı şiirlerim. hatıralarla dolu dağlarile, ırmaklarında buldum ki, bunlar da bana hiç bir şairin terennüm etmediği büy destanları ve şanlı hikâyeleri dinletmiştir.. İrkilâbcılığa gelince: Bizim halkımil bir kan ve çamur devri olan istibdad ve| zulüm asırları içinde yaşadığından, onu hürriyet ve adalete kavuşturmak lâzım olduğu kadar, yirminci asrın füt memleket ve beldeler raptetmekten zi - meşulesini gösterdiği için, bir dünya bi. nisi olan Türk ırkına bu yeni zefet yi . umu göstermek te icab ediyordu. Türk milleti için bu iki yolda yeni hamlelerle, iskılâbın ruhunu nef etmek, Türk ırkının yapacağı en büyük inkrlib. de bu ruhu milletime sunmağa çalıştım ve bu benim inkılâbeılık idealim oldu. Biltabi benim yolum büsbütün bir ye-| Bi yol oldu. Yükselitiğim ses, bu yeni y la bir nevi davet nidası olduğundan € yolda yürüyenler memnun olmadılar, Rus şairi Lermontorum, bir şir var . r. Bu şi. «Ben, kalbleri gizli garez ve husumet , tikamlarla dolu gördüm... Kardeş aşkı, imam, mükaddeş adaleti, ilâhi ha. de İok sesli olduğunu öğrendik. N i k yo .) i ZE Edi ein İcevval bir bakışa maliktir. Onu yakın. i/ dururdu... Siyasi faaliyetlerde bulundı. | Sayfa 7 L GüNüN ADAMLARI JJ Jozef Beck Leh Hariciye Nazırı nasıl yetişti, nasıl tanındı, nasıl nazır oldu? Lehistan hâriciye nazırı Jozef Beçk bugün bütün dünyanın nazarlarını üze. rine çekmiş bulunan bir devlet adamı. âır. Jozef Beck, en çok seyahat öden dev. let adar sıfatını da haiz bulunmaktadır. Şimdiye kadar yapmış olduğu seyahat. lerle politikacılar içinde seyahat rekoru. nu kırmıştır. Ayrıca bütün dünya hariciye nazırla. ri arasında kini en uzun zaman mu. meğe muvaffak olan bir adam ktadır. tam kırk beş yaşındadır. Fo. yesind3 uzun boylu, yakışık. sinema sayesinde şeri yürü. r adam, radyo sayesinde Jozel Beck, hareketli bir çehreye, dan görenler, sinirlerine tam manasile hâkim bir adam olduğunu hemen farke. derler. Sinirlerine o derece hâkimdir ki adeta kalbinin vuruşlarım bile kontrol eder. Dünyanın en sade adamıdır. İster ah. babisirı arasında, ister resmi merasim. lerde oisun sadelikter kat'iyen ayrılmaz. Joref Beck 1894 senesinde Varşovada dünyaya gelmişür. Babasi meşhur hukukçulardan biriy. di, Rus makamatı resmiyesi ile uğraşıp! Bundan dolayı 1908 senesinde hapse a. tılmıştı. 1910 senesinde hapisten çıktıktan son. ra evvelâ Galiçyada Luvow şehrinde; İ girmesine uğraşmaktan biran bile geri durmadı. İşte küçük Jozef Beck bu çok koyu) erin doldurduğu hava içinde) Babasının evine hep Leh vatanperver. leri, Leh muherrirleri, Leh san'atkörları Beni taşlara gömedek olduler. Bir gün beni gören bir yolcu seğirtip yanıma doğ. ru geldi. İstihzalı kahkahalarla gösterdi: «— Bakınız çocuklar! (Şu #nünüzürn|satına nail oldu. geçeni görüyor musunuz” Çehresi ne ka. dar solgun, belli ki kendisini bu dina tah. | ve Viyanada tahsilini ikmal etti, i kir ettirmiştir. dedi. Ben onlara bak . tım ve acıdım..» İşte ben de aynen Lermontofu takliğ| Töusunun vüvesini teşkil eylemişlerdi.İdiler. Gene slâımş etmedi... ettim. Onlara baktım ve acıdım. Üstada 70 yılın en unutulmaz hatırası, nı sordum, Bir an düşünmeden cevab verdi: — Cümhuriyeti ilân edenler avasındı ben de vardım. Fırkada ateşli bir nutuk irad etmiştim. Atatürk, «bunu açık cel sede söylemelisin. dedi. O gün cümhuri. yet #lân edildi. Söz alan hatiblerden biri de bendim. Atstürk te dahil, olinğu hal de bütün meclisi ayağa kaldırdım. Üç defa: «Yaşasın cümhuriyet. diye bağırt. #ım. Bu ömrümün en unutulmaz, en he. yecanlı günü ve hâdisesidir. Milli şair bana son Odestanından par. çalar okudu. Size bu destandan güzel bir kıt'a alıyorum. Bu kısımda şair Atatür. ke hitabla, Ankarayı anlatıyor: Bu şehrin içinden cümhuriyete, En balkçı bir ruhla ün kazandırdın. Bir'çölün İstünden insaniyete, Bir yeni Isparta doğdu sandırdın. Nusret Safa Coşkun Kaşta bir otomobil kazası Kaş (Hususi) — Gömbe yaylasmdan Kaşa gelmekte olan Antalyah ( Dok - tor) Mikabile anılan şoförün idaresin - öeki bir tenezzüh otomobili, Gömbe - nin Çerçelibeli mevkiinde motörün durmuş ve frenin tutmamış olmasın - dan, bir yokuş çikamamış ve doğru kayarken, şoförün ayln GR kısa olmasmdan ve arkasını göreme - mesinden dolayı, yoldan çıkmış ve yu- varlanmıştır. Şoför hafifçe yaralanmış, otomobil tanın rüyasını taşırlardı. Mareşal Pilsudski de babasının evine gelenler arasında idi. Jozef Beck büyük vatanperver Mare. İşal Pilsudekiyi işte o vakit tanımak fır. 1914 de Jozef Back? Krakovi, Low Hemen «Erdaht cemiyetlerinis kurdu. gelirdi. Hapsi de kalblerinde hür Lahis.| Beck rına kendisini fevkalâde sevdirmişti. Avusturya ve Alınan orduları ile bir. likte harbedez Lehistan lejyonları bir gün isyan bayrağını çektiler. Jozef Beck derhal faaliyete geçti, «Giz. Wi harekât» onun en hoşlandığı sahalar. dan biri idi, Uzranyaya geçti, muhtelif isimler al. tında işler gördü, muhtelif vatanperver ve askeri teşekküller arasında faal bir surette irtibat vazifesini gördü. Tam bütün faaliyeti ile çalışmakta ha. Yunduğu bir sırada Mareşal Pilsudski Bir gün onu acele çağırttı. Bükreşte, Peşte. de, Brükselâr, Romada, Pariste görüle. cek mühim işleri kendisine havale etti. * a Harb bitmisti, Beck, 1922 senesi Kümmusanisinde Pa. rize ataşemiliter olarak gönderildi. 1926 senesinâz Varşovaya çağırıldı, Mareşal «Pisudskh onu müsteşarı yaptı. 1930 senesinde başvekil muavini oldu. 1932 senesinde de hariciye nezaretine tlenberi. sağdan soldan gelmek. te olan cereyanlara zerre kadar olsun kendisini kaptırmadan vatanının banisi siyasetini pek büyük bir meharet ile ted. «İngiliz ve Fransızlara sa. tılmış adams dediler, 9 aldiriz Ordan sonra Almanya ile İuk esaslarını kurdu. Bundan dolayı ona O .Endaht cemiyetleri» ki hür Tehistan Harb ilim edilir edilmez «Leh lejyons kıtaatına topçu olarak iştirak eyledi. 1916 senesinde mülüzimievvel oldu. 1916 senesi mihayetins doğru en büyük Avasturya nişam olan Victeti Militariyi akı. Avusturya ordusunda idi, Kahra. manca harbediyordu. Kendini imi madunla. >» bu sefer «Almanlara satılmış adam» da. Aleyhinde nümayişler - tertib edild. Omuzlarını silkmekle mukabele etti, Zaman onun tam manasile Bir vatan. perver olduğunu isbat eyledi... İcraatı sayılamıyacsk kadar çoktur... Lituanya le Lehistemn aras dö. zeltti. (Devamı 10 uncu sayfada) e Ai 0,