SON POSTA Temmuz 5 Avrupanın Bugünkü vaziyeti Yazan: Muhittin Birgen ünyada salâh alâmetleri mekten henüz çok uzak oldu. umuz muhakkaktır. Türkiyenin muay yen bir cepheye geçip sulh fikrini müda. fan etmesi, beklenildiği gibi, bugün iÇn sulhün bozulmamasın; temine kifayet et ti, Fakat, bu sulh, bir zamandanberi bir. birlerine karşı a halinde bulunan) karşılıklı mücadele kuvw birdenbire peyda oluvermiş yeni bir var. lığın, mücadele plânlarını altüst etmesi gör arasında eri neticesinde husule gelen bir sulh ol Başka bir ifade ii bi kü şulh »bir tesis et, sulh zabıtasının, miş olduğu bir sükün ettir. Asil sulh, ruhlara hâkim bir sükün ve asa ip, medeni bir nizari ve intizam duygu- sunun esi ölân sülh, hönüz “tesssüs etmekten çok uzaktır. Eğer bugünkü Avrupayı, bir milletler silesine teşbih etmek caizse, eğer Avru- pa kıt'ası gibi dört yüz milyon insandan İazla nüfusa malik küçük bir teprâk par. çası üzerinde yaşıyan inganları, hayatlar n birbirine bağlı tek bir insan cemiyeti halinde mütalea etmek hattâ bir zaru. retae, bu cemiyet içindeki bugünkü vazi- yeti şöyle ifade etmek te caiz olur: Av. rupa cemiyetinin kendi kendisine tayin etmiş olduğu nizamı beğenmiyen ve bu. na karşı isyan halinde bulunan bir züm. re, mütemadi fırsatlarla bu nizamı yık. mak istiyor. Bu yıkıcı harekete karşı da, öte tarafta bugünkü nizamdan memnun olanlar, hiç olmazsa bunu daha ehven bir şey suretinde telâkki edenler, isyanı silâh kuvvetile olsun bastırmak üzere tertibat almış bulunuyorlar. Sel Eğer Mihver, Avrupada kurulmuş 0. lan nizama, sadece manevi bir isyan yap- mış olsaydı, vaziyet belki de bambaşka olurdu; eğer Almanya, isyan bayrağını, sadece hak namına hârekete gelmiş bir fikir ve ruhun ifadesi olarak açmış bu. lunsaydı belki kendisine il ık edecek olanlar dâ çıkardı. Fakat, Marksizmin sınıf diktatorası fikrine: karşı şiddetle reaksiyon yapan nasyonal sosyalizm, fa. şizm ile elele vererek bizzat bir milletler diktato tesis etmek yolundan gitti. Bugünkü isyan, işte bu isyandır. Rus proleteryasının Rus burjuvasına karşı açtığı mücadelede hangi nevi unsurlar görünürse, Avrupa milletleri arasında kendilerini proleterya mevkiinde gören iki milletin İngiltere ile Fransaya kârşi giriştikleri harekette de ayni unsurlar göze çarpar. Halbuki, Rusyadaki büyük inkılâbı manen mahküm etmiş olanların, şimdi başka bir sahada ayni usullerle ha. reket etmelerini mazur göstermeğe elbet imkân olamaz. Almanya hayat hakkı istiyor; güzel, verilsin. Hayat hakkı istiyene bu hakkı tanımamak caiz değildir. Fakat, Alman. ya, bu hakkı, tıpkı komünizmin prensip. derinde olduğu gibi, bizzat «kendisini haktan mahrum hissedenlerin tesis ede. cekleri diktatora» ile temin etmek ister. se, temiyetlerin dahil: sulh ve asayişi na. mına mümanaat etmek bir vazife olur. Nasıl, bizzat nasyonal sosyalizm, Alman. yada komünizme hayat hakkı tanımadıy. 8a, Avrupa cemiyetinin demokratik hayat anlayışı da Mihverin bu tarzdaki hare. ketine razı olamaz. İşle, işin cemiyet ilminin gözile görü. len tarafı bundan ibarettir. Almanya, sade hak isteseydi biz de onunla beraber Erkek çok zaman «hodkâm,; dır, kadından hem güze!, hem zeki, hem de zengin olmasını ister, üstelik mutlak bir sadakat te hekler, ve bazan bütün bu vasıfları bir kadında toplanmış olarak bulduğunu sanır, nihayet en bekiemediği dakikada aldandığını görür. Hayal sukutuna uğramış, bedbaht olmuş olan erkadaşla- SOZ ARASI Hergiin bir fıkra Hakkı varmış Ufaktefek bir adam, ikide bir: — Beni hiç kimse dövemez! Dermiş. Onun bu sözünü devrin kabadayısma nakletmişler.. kabada. yı koltukların kabarta kabarta: Bu şapka düşüyor mu, Sanıyorsunuz? sın! Diye cevab vermiş. Günün birinde ujaktefek adam bir hamamda yıka. nıyormuş. Kabadain hamama girmiş. Ufaktefek adamı görünce bir kavga çıkarmak maksadile: — Kalk o kurnadan başka kurmaya git! Diye bağırmış. Ujüktefek adam, kurnayı değiştirmiş. Kabaden oraya da gitmiş: 4 — Kalk o kurnadan? ş Ufaktefek adam gene söz dinlömiş. Böylece hamamdaki bütün kurnaları Bu şapka modeli, Londranın en s0: moda şapkasıdır. Geribliğine diyecek yı Biraz da, maskeli balolarda kullardan şapkalara benzemiyor mu?. adama kapıyı göstermiş; — Çık hamımdan dışarı, — Peki çıkayım. Ufaktefek adem hamamdan çvn. ca kabadayı kendi kendine! — Hakkı varmış. demiş, böyle &. Sergiyi ziyaret eden meşhur bir âma kadın Ruhiyat edebiyatına ismi geçmiş olan/; damı hiç İcimse dövemez. meşhur kör ve sağır muharrir ve mü -İ&, rebbi Hellen Keller Nevyork sergisini gezmiş: arkadaşı ve rehberi Miz Poliyl 760 Kilometrelik 'Thomsomun tavassutile istediğini «gör - Mesafeyi yüzerek müştür.» Heller Keller sergiyi gezenlerin 2 mil yonuncusu olmuştur. Geçen yaz Bal —————— — Avrupada da sulh ayni haldedir. Denile.| tk denizini yüze- bilir ki bütün Avrupa bir Filistin hayatı) rek geçer Jenny yaşıyor! Arada yalnız bir fark var: FEJ Kâmmersa& Yistinde, asayişe kastedenlerin büyük bir) ar, Zelandadın kısmı, Kendi haklarının ihlâline karşı si. Halskovrevden de. lfha sarılmış olan Arablar olduğu halde) ize girerek, Jüt. bü işi Avrupada yapanlar, kendilerine | J0ndda AAA. hak temini iddinsile, başkalarına müte, | KeÖsr 160 kilomsi- madiyen taarruz eden iki millettir. İşler, relik bir mesafeyi bu hale gelmemek lâzımdı. Şimdi bu va, | Yüzerek, ; katede olurduk. Nasıl ki Almanya yalnız hak istediği müddetçe onunla beraber olduk. Fakat, Almanya hakkı mutlaka kuvvet. le ve cebir ile elde etmek isteyince, biz de tabii bir hareketle öte tarafa geçmeğe mecbur kaldık. Almanya; kendi hesabı. na eğri mi yaptı, doğru mu? Bunu ancak vukuatın alt tarafı gösterir. Fakat, in. sanlık bakımından, Avrupa cemiyetinin yüksek sulh menfaatleri bakımından AL manyanın hata etmiş olduğunda şüphe yoktur. * Şimdi bir sulh içindeyiz. Fakat, her şey gösteriyor ki bu, kuvvetli bir zabıta kuv. vetinin tesis ettiği bir sulhtür; meselâ, Filistindeki asayiş gibi. Her dakika, ras. gele bir tarafta patlıyanı bir bomba, de. miryollarma, hükümet dâirelerine ras. gele tevcih edilmiş bir taarruz, orada na. $il, sulh içinde anarşi vücude getiriyorsa ka dönmelerini temin etmezse akıbet va. |feyi elli sağtte alacağını sanmaktadır. dir! Geçen Küânunusanide, bir kız çocuğu| yüzerken sebze ve meyva yiyecek, hede. doğuran Jenny, yavrusunun dâ bir mo.İfine varınca da tütsülenmiş yılan balığı. ise de,İn yiyecektir. © Muhittin Birgen törde birlikte gelmesini istemiş İSTER İNAN, Bir arkadaşımız anlattı: «— Oturduğum köyün kır kahvesins uğramşıtım. Bir dostumu masasının üzerine bir kâğıd koymuş, üzerinde düşünüyor buldum. — Hayrola, dedim. — Şu önümde duran kâğıdın bana aid olup olmadığını anlamıya çalışmakla meşgulüm, istersen oku, dedi. Kâğıda baktım, «Servisiniz Jâğvedildiğinden memuriyetiniz hitam bul - muştur» deniliyordu. İSTER İSTER Dostum anlattı: yerime otursam h. İNAN, ISTER rınızı gözden geçiriniz. Eksoriyeti tazlş istek peşinde koşan- ların teşkil ettiklerini görürsünüz. Kendinizi acı âkibetier. den korumak —u istiyorsunuz, kanastkâr olunuz, mutlak lüzumlu olaf hasleti arayınız ve kadın bahsinde en ziyade kafa denkliliğine ehemmiyet veriniz. NDA — Onu ben bir döveyim de anla, i i dolaşmış. i Kabadam bu sefer de; wjaktefek ci Katedecek olan kadın ziyeti düzeltmek kolay değildir. Eğer son cektir. Müthiş ceroyanlarla çarpışacak | bir klık, insanların akıl ve manti. olmasına rağmen, genç kadın bü mesa. — Dikkat etmemiş olacaksın. Kâğıdda soyadım yanlış. yazılmıştır bir, san'at ve memuriyetiri yanlıs Yazılmıştır iki, memurlarından biri olduğum servis süç- Binaenaleyh soruyorum, bu kâğıdı m - masına rağmen bana sid değilmiş farzetsem ve yarn gidip Ben bu kâğıdı gördüm, alâkadarile de konuştum, hâdi. senin doğru olduğuna imanıyofum, fakat sen: INANMA! Sözün kısası Piç Hasan ve ak zehir ii Pp kerrem adındaki bir kadını öldürdükler iddia edilmektedir. Ağırcezada muhake. me ediliyorlar. Son celsede Kuşgöz ken olduğunu ileri sürüyor ve diyor ki: — Mükerremi Piç k başına öldür. dü.. ben ona yardım etmedim. : Bu isnadı reddetmiyon bilâkis kabul ediyor görünen Piçin e esnağa gözlerinin fevkalâde parıldadığını gören reis soru. yor: —:Harman mısın gene? Piç inkâra bile Yizum görmüyor: — Evet, bay reis! Gene buldum.. gene çektim. Arkasından da haykiriyor: — Bana Küökain Verin, ben size her şe. yi itiraf edeceğimi İ Bune bir zabıta havadisi, ne de bir ad. liye haberidir. Bu bir faciadır. Bir facia ki, üzerinde ne kadar durulsa azdır. Mel'un zehir! Onun öyle katil bir tesi. ri vardır ki, tutulan insanı öbür zehirler gibi birden öldürmez.. parça parça, ya. vaş yavaş öldürür. Bir tutam koksine ipi gözüne #lan Piç Hasan belki de o cinayetin tamamile ya. bancısıdır. Lâkin zehir ihtiyacı o anda ona her şeyi kabul ettirir. Adı ber ne olursa olsun, uyuşturucu maddelerden birine müptelâ olanlar için namüs, şeref, ahlâk, itibar, hattâ hayat mevzuubahs değildir. Bir tutamcık beyaz toz, ve sonra ipl. Piç Hasan buna seve seve katlanacak. Belki de masum olduğu halde.. Dünyanın en büyük fenalığını mütarekede topraklarımızda barındırdı. h intüleri etti. Yirmi yıl UZ, E. Talu iç Hasanla Kuşgöz Niyazi ayni suçtan zan altmdandırlar. Mü. Pola Negri bir Fransız Gazetesini dava etti bize, ö , kat'iyen,o. olmakla ber” li kendlen dedikodulaluli te Bedi Tİ. isnadda bulunan ve: rden Dü'hayatın"pek arzı İİ ime «Hitlere nüfuz İcra ederek, A ai taç Pare güm rk; b ni o e İNEN # we âk bir yerde ra tazminat İstemiştir. Artist mahkeme. pilesağa baktı. İN” Derun ak zehir de bizzat bulunmuş, davasını teşrih et . E. Elem Cali müş, gazetenin avukatı da icab eden ce. Türk kadın hekimleri birliği topland DA er tesiglimemii 72 vx ”, .darman) Sinema yıldızı Pola Negri, vablârı vermiştir. Hâkim, mahkemeyi ta. lik etmiştir. Yukarıdaki resimde Pcla Negrinin eski ve yeni resimlerini görü - yorsunuz. Protestan bir Başvekilin meb'uslarla mücadelesi Holândanın 70 yaşlarındaki protestan başvekili, doktor Colijn haftalarca kato. ik kabine arkadaşlarile mücadele ettik - ten: soğra istifasını vermek mecburiye - tinde kalmıştır. Eski başvekil borç para almadan iktısad ederek Holândanın, 4 kruvözörünü inşa ettirmek ve Alman hu. dudunu tahkim eylemek istemiş ise de bü emelinde muvaffak olamamıştır. Türk Kadın Hekimleri Birliği Haziran fi. mi toplantısını Haseki hastanesinde Üni « versite kadın Kliniği konferans salonunda saat 20 de profesör Ali Esağ Birolun baş « kanlığında yapmıştır. Toplantıda nisamnamede cemiyetler kak nunu mucibince lâzım gelen tadilâtın ya - pılması kabul eğilerek cemiyetin yaz tali « line karâr verilmiştir. TAKVİM TEMMUZ sonraları bu fikrinden caymıştır. Jenny, INANMA! h olur muyum, olmaz mıyım?» v e A, YON Ma Nİ.