B miyet verirdik; — Nimeti Derdik. Derdik. Aziz olduğu için de yere dü. gürmekten çok sakınırdık. Kaza ile dü. gürmüş olsak, hemen kaldırır, öpüp ba şımıza koyarak kababatımızın affini di. lerdik. Müinimini kırıntılarını, elmas taneleri ni topbyan bir kuyumcunun itinasile yerden toplar, ve tek üzerine basılma. dan kuşların yiyebilmeleri için tahtabo. $a, pencere içlerine bırakırdık. * — Ekmek çarpsın ki! Sözü en büyük yeminimizdi? — Yediğim ekmek helâl olmasın! Sözü, en büyük ahdimizdi. — Eli ekmek tutsun! Sözü, en büyük duamızdı. Bize yan bakanı: — Benim ekmeğimi sen mi sun! Diye istihfaf ederdik. Bizi hakir görene: — Ben ekmeğimi taştan çıkarırım! Diye övünürdük. veriyor. Böyle olduğu halde ekmeğin hamuru | etmeliyiz! ayakla yoğurulurdu. Firindan çıktıktan sorsa, fırın tablakârlarının üzerlerinde | Bunları biliyor mu idiniz? | Felemengin müstemlekeleri... Küçük Fele.. menk (devletinin en muazzam müs. temlekelere ma » lik bulunan bir devlet — olduğunu biliyor mu idiniz? Felemengin müs . temlekeleri dün - yanın en vâsi, en zengin müstemlekeleridir. Amerikadaki müstemlekeleri Fele - menk Güyanı namı diğeri Surinamdır. Felemenk Antilles adeları, Asyadakiler şunlardır: Cava ve Madura adaları, Sumatra, Bali, Lombok adaları. Cesim Borneo kıtasının mühim bir kısmı, Celebes ve Moluk adaları, "Timor ve Yeni Gine. Felemengin müstemlekelerinin mesa - hai sathiyesi iki milyon murabba kilo - metreden fazladır. Nüfus miktarı 62 mil. yondur. Müstemlekelerdeki demiryollarının w Biy .K.A.İlş ye: — İki evliyim, diyorsunuz. Anla » yamdık. Türkiyede Allaha şükür ta. addüdü zevcat yoktur. Eski devirden bir nümune iseniz gönül bahsinde ye. riniz olmamak lâzım.. — İki kadın yekdiğerinin vücudle. rinden habersizdirler, fakat şimdi sini de ayrı ayrı evlerde yaşatmanın İmkânı yok. cümlesini de ilâve ede - rek akıl danışıyorsunuz. Hstanın ce. zasını çekmek zamanı gelmiş lacak . tır. . Şu bedbaht kadınların ikisini de va kit varken yeniden mes'uğ birer yu - va kurmak imkânına terketseniz ne olur? diyeceğim geliyor amma dığru. su tereddüd ediyorum. * Bir eski, bir yeni hikâye, Bay «R. X» in pek yumuşak başlı bir genç olduğunu tahmin ediyorum: — Evlendik, karım benim nüfu . zumdan ziyade ailesinin nüfuzuna tâ - bi kaldı ve daima ailesinin sözile ha - reket etti, diyor. Bu «R. Xs in ilk dakikadan itibaren çok yumuşak bir eldiven içinde çelik. ten bir ele malik olamadığını gösterir. EKMEK ——— iz ona her şeyden fazla ehem-)| pabuçla dolaştıkları tezgâhlara atılırdı. Fırma giden müşteri ekmek istediği za. man, tablakâr birkaç tanesini mıncıkla. dikta sonra bir tane seçer uzatırdı. Müşteri de mıncıklar, beğenirse alır, be. ğenmezee tablakârdan bir başkasını is. terdi, * Ekmek nedense kâğıda sarılmazdı. Ya yazma mendil içine konulur, ya kol tuğa alınır, yahud da çamurlu prasa saplarının bulunduğu zembile atılır, eve getirilirdi * Günün birinde medeniyet bu işe mü. dahale etti, artik ekmek hamuru ayakla yoğurulmuyor, ve fırından çıktıktan sonra kâğıda sarılıyordu. — Çok şükür evde ağırlanan ekmek fırında da ağırlanıyor! Diye sevinmiştik.. fakat sevincimiz çok sürmedi, Son günlerde, hamuru yeniden ayakla yoğurmaya başlamadılar amma, fırından çıkan ekmeği kâğıda sarmak &. detinden vazgeçtiler. Ekmek ge 12 cıklana mıncıklana müşteriye veriliyor, ve gene eskiden olduğu gibi açık olarak | Avcı Ahmed vurduğu domuzlardan birile koltuk altında evlere götürülüyor. Samsun, (Hususi) — Samsunda öte. Ekmeği kâğıddan çıkarmak çok geri | denberi avcılığa büyük bir merak var. bir hareket oldu. Biran evvel bu işi hal. !dır. Domuz avları bilhassa çok eğlence. li olur ve bu merak, domuz mükelletiye. Demet İlulüsi tine dahil köylerimize çok yardım eder. Şehirde 'mevcud avcılar klübü her hafta muntazaman Av gezileri tertib etmekte ve bunlardan iyi neticeler alınmaktadır. Samsun çok iyi avcılara da maliktir. Bunlar arasında meselâ resmini gördü. ğünüz avcı muhakkaktır ki ön safta ge. lir ve «avcıların babasi» tâbirine lâyıktır. Ahmed bugün tam 73 yaşındadır ve elli seneden farla bir zamandanberi devam Mezopotamya kaç danedir? eden avcılık merakı sönmek şöyle dur. sun, bilâkis artmıştır. Ona her zaman 0. muzunda tüfeği, üstünde avcı elbiseleri, av sahalarında raslamak mümkündür. Kuru kahve ticaretile iştigal eden Ah. med, vaktinin mühim kısımlarını av ge. zilerinde geçirdiği için ticarethanesini, ba. yanı idare etmektedir. Fırat ile Dicle nehirleri arasında bulu. nan mıntakaya Mezopotamya (denildiği malümdur. Bu kelimenin manası «nehir. ler arasında bulunan memleket» demek. tir, Kaşta çalışkan bir yol çavuşu Kaş (Hususi «Yakınşarktaki «Mezopolamya> dan maada dünyada iki «mezopotamya» daha vardır. Biri Afrikadadadır. Niger ile Ba. ni nehirleri arasındadır. Diğeri Ameika kıt'asında Uruguay ile Parana arasında - dır. miral, Kaş yolla - rmn ikmalinde şok emeği geçmiş, emektar o bir yol çavuşudur. Mut - talib çavuş, vazi - fe âşığıdır. Antal- ya Naftası kendi - sini çok sevmekte ve en zorlu ve âcil iş- lerde, Muttalib çavuşu kullanmakta - dır. Kazamız yolları için azami fedakâr - Lkla ve tam bir sadakat'e çalışan Mut. talib çavuşu Kaşlılar çok sevmiştir. zumluğu 8000 kilometredir. İşte küçük Felemengin büyük müs temlekeleri!.. — Aradan zaman geçti. Karım ben. den habersiz bir çocuk düşürme sme. liyesi neticesinde hastalandı, ayrıldık. cümlesini ilâve ediyor, ve hastalığın kendisine de geçip geçmediğinden şüp hesi olduğunu söylüyor. Merak etme. sin, bu çeşid hastalıklar kadından er. keğe geçmez. Hatlâ verem bahsinde dahi erkeğin aşılanması / için Mususf bir kabiliyete malik olması lâzımdır. Maamafih merakı büsbütün izale et - mek için küçük bir tahlil yaptırmak kâfidir. «R. X» tekrar evlenmek hevesin . de, bir genç kiza rastgeliyor, bu genç kız iyi tahsil görmüştür. Ve maslesef biraz da hoppadır. Sonra bana dahi gerib gelen fikirleri vardır. Ve Bay «R. Xs sörüyor: — Bu kızla evlensem mes'ud olabi. ir miyim? Asla ihtimal vermem. Birinci tec - rübeden sonra bu okuyucuma lâzım olan zevce kendisinden daha yumu. şak başlı, bilhassa daha az tahsilli bir kızdır. o Unutmıyslım ki, genç kızda fazla tahsil, muayyen bir gör - gü, bir aile terbiyesi ve manevf hazım kabiliyeti ile müterafik olmazsa ek - seriya menfi netice verir. Kızılcahamamda diplomasız bir dişçi yakalandı erkek birçok kimselerin dişlerini tedaviye başlamış, fakat birkaç gün sonra bir ka. dının dişlerini tedavi etmekte olduğu bir sırada cürmü moşhud halinde yakalan. mıştır, | Metresini Taksimde, sokak ortasında cereyan €- den bir yaralama hâdisesi dün müddeiu - mumiliğe intika| etmiştir. Hâdisenin suçlusu bulunan aşçı Ke - mal iddia edildiğine göre, kendisini ter - keden eski metresi Nazife Melâhati bı - çakla, yüzünden ağır surette yaralamış. tır. Buna da sebeb, Melâhatin Kemalin yanına artık dönmek istemeyişidir. Yakalanarak adliyeye sevkedilen maz. nun dün yapılan isticvabında, vak'ayı in. kâr ederek, şunları anlatmıştır: — Ben, kat'iyen Melâhati bıçakla ya- ralamış değilim. Bu işi her halde bir baş- kası, belki de Melâhatin kadın arkadaş. larından biri yapmış olacak. Suçu, benitü üstüme yüklediler. Mesele bu. Yoksa, benim böyle bir vak'adan haberim dahi yok. Melâhatin beni terketmesi ve be. nim kendisile yeniden münasebat tesisine çalışmam da, yalan. Metresimi kovan & sıl benim. Hâlâ peşimden gelen ise, o. A. leyhimdeki iddia, sadece iftiradan iba - rettir. Müddeiumumilik, Kemal hakkında ilk tahkikat açılmasına karar vermiş ve ken. disini £ üncü sorgu hâkimi Saminin hu. zuruna çıkartmıştır. Hâkim, maznunu sorguya Bonra, tevkifine karar vermiştir. Yaralı Melâhat, hastaneye kaldırıla - rak, tahtı tedaviye alınmıştır. İzmirde iki kadını öldüren adam deli rolü yapıyor İzmir (Hususi) — Kemerde Sür - meli sokakta umumi kızlardı Münevver ve Nayenin belenen cinayet davasına başlanmıştır. Kati: Ali Osman nezarethanesine getirildiği 2: zerindeki elbiselerini yırtmış çektikten Bigada her mektebsiz re bir eğitmen okulu yapıt— Hayır Biga (Hususi) — Burada, © cahil İ 5 dnr gelen dedikodulardan ve of olmıyan her köye bu sene yenğii şeylerden bü'hayatmipek Ufa bip hayat olmadığını anlıyo * n rahat bir o ÖMÜsürmek-vi > gitmen okulu inşa edilecek, bu £ başma kadar herhalde ikmal ef$i olan bu okullarda hemen tedrisat İ lanacak, ve bu suretle kazada möktee”1” siz eğitmensiz hiçbir köy kalmamış o- lacaktır. Krokileri, modelleri Maarif Vekâle- tinden gönderilen ve köyün en hava- dar, en göze görünür yerine kurulacak olan bu yeni okullar, yontma taşla ve örneğine göre inşa edilecek, taş bulu - namıyan ova köylerinde kerpiçten ya- pılmasına da müsaade olunacaktır. Köyün en değerli noktasını süs cek olan bu modern mekteblerin inşa- sı için hükümetçe beşer yüz ira nakdi yardım yapılacak, geri kalan masraf- lar da köy sandıkları tarafından tesvi- Geçen gün Ankaralı Ahmed Saci is.iye edilecektir. minde diplomasız bir dişçi Kızılcahama.! ma gelmiş ve Çamüdereli demirci Ömerİsaneli olarak yapılacak, yanlarında ay- isminde birisinin evine yerleşerek kadın,İrıca birer de öğretmen odası buluna - Bu yeni mekteblerin hepsi birer der- caktır. Her mektebin mevcud talebe - si, nihayet 50 den fazla olmıyacak, köy- lerimizde bundan sonra bir ferd oku - yup yazmadi£ kalmıyacak, ddkuzdan on İkiye kadar her köy çocuğu mekte- ini mi topluyorsun? (Devamı 13 üncü N mmm kız da hiç düşünmdden"7* Kİ” yaralıyan Kemal dün tevkif edildi Suçlu sorgusu sırasında metresini kadın arkadaşlarının yaralayıp kendisine iftira ettiklerini söyledi İdisini deli gibi göstermeğe yeltenmiş - tir. Suçlu sonuncu pantalonunu da parçaladığı için mahkeme heyeti hu - zuruna fanilasız. yalnız vücudünün alt kısmı bir çuval parçasına sarıl: olarak çıkarılmış tek kelime söylememiştir. Aitı jandarma neferi suçluyu zorluk - İla muhafaza edebilmiştir. Muhakeme iye devam edilecektir. Beraber yaşadığı kadını döven adam bir ay hapse mahküm edildi Meşhuğ suçlara bakan Sultanahmed 3 Anel swih ceza mahkemesine. dün garib bir dövme davası intikal etmiştir. Aksarayda oturan Yegâne, bir müd - dettenberi İbrahim isminde Safranbolula bir fırın tezgâhtarı ile birlikte yaşamak. tadır. Evvelki akşam, İbrahim eve dön - düğünde, Yegâne sevgilisinin elinde bir alyans yüzük görerek, bayretle: — Bu yüzük de, bereden çıktı? Ev. velce yoktu, yoksa sen evli misin? Diye sormuştur. İbrahim ise, pervasız. ca şu cevabı vermiştir. — Elbette evliyim ya. Ne sandındı? Karımla çocuklarım memlekette kaldı Jar. Yoksa, seninle evleneceğim, mi um. muştun? Bu hitab, genç kadının onuruna do. kurmuş ve ikisi arasında bir ağız ksv . Bası başlamıştır. Fazla hiddete kapilan İbrahim, Yegâ. neyi adamakıllı iz yğlş ve Üstelik bı. çakla da an” güştür."İ — “e da dişfiş can See iz Bİ Latourt... Babamın İyi e a NİZ « J Miş , Kat'iyen,o hüsusta-tama -'7” olmakla beraber a re e uğraşmaktan Zevk “acile ona baktı. İnce Çiz üzü, sade;bir şekilde en: mişge, kiş günöşi altinda i Heğayan saçları ile ge: Övlet ve hü sust gl e li yö üşmış o lan bazı”; ».£ için iyi bir misal teş- kil eden bü hareket, vilâyet ve komşu kazalarda da takdirlerle karşılanmış büyük alâka uyandırmıştır. Bir hafta zarfında bu hayırlı fikrin İnaliyet sahasına intikali için lâzım ge- len hazırlıklar da ikmal edilmiştir. Plânları yapı! olan muhtelif va « sıtalar 300 den fazla çocuğu terbiyevi bir faaliyetin içine atacak ve sokaktan kurtaracaktır. İleride teşkilâtın geniş- jetileceği de ümid edilmektedir. be devama kanunen mecbur tutulacak, saksi takdirde velilerinden para cezası alınacaktır.