27 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

© tanbuldan İzmire kadar Nejsdla bir va- © diyorlardı: Harareti nakl © Kat ekonomik cevab verdiği halde ol İni İ — mn E “Tamara Semenovna heyecanla — Ne güzel çaydaniık! Yakob Borisoviç biraz istihzalı bir eda | döndü. Ne gülümsiyerek: | — VakıA halk arasında buna çaydan-| Kısa bir zaman sonra, âyni dairenin bir başka odasinda oturmakta olan iyi atımı” “Son Posta, nın Hikâyesi “Mamma MEDENİYETİN NİMETLERİ A SANA lc. Çzeeeze > mü.) pusulalarının yüksekliğinden kavva kutuyu açtı ve sevinçle haykırdı:| Yakob Borisoviç, âcele acele çaydanlığı| İdoldursrak asık bir çehre ile bahsetti, "tık ta derler; fakat, sevgilim, bunun asıl | kalbli bir ihtiyar kadın, ihtiyatlı bir eda “adı celektrik çaydanlığı. dır. Bunu b tırla. Ben kendi hesabıma bu aleti, mede. niyet ve kültürü gündelik yaşayışımıza nakleden bir olarak telâkki edi. aldığınız Jile, Yakob Bori: derli kederli — Yakob miyecekti “ları aleti ngülü sapı, sarı ko piril pırıl n ta bunun bi kapiklik elektr Borisoviç çaydanlığı | ya doğru yürüdü: e ol alayım: hem bu arada u.| lara falan rasl şeyler salın a fak teferrüatına kadar kü mızın her noktasına kada zım. Ben bu hususta çok titiz n u-| Yakob Bor — Ben bu tile yaptım den diğer kiracılar temin etmek is eline 914-| nimetlerind u| altıma, dol hepsi böyle | bilmem kaçar sünüz!, ıyatı.İ meydana çıkarırlar. kaynatır arıları, Fakat karısı her nedense buna itiraz | €le! Vir?. bu hareket tama. |? elektrik çaydan! iyi. İçimde tuhaf bir ks elektrikli çaydanlık rüdü. Umumi mutfak kala Jü idi. Yakob Borisovi trik çaydanlığı olduğu helde mutfak k pısında görünüşü ortalıkta tuhaf bir ses © Bizlik doğurdu. Yakob Borisoviç bu vaziy n biraz sıkılır gibi oldu. Fakat istifini bozmak. sızın: — Elektrik çaydanlığı çok iyi, çok me. deni, çok ekonomik bir şey, dedi. Her. kese tavsiye eder Musluk me işi karısı da: — Mede tarafından boğukça bir gülüş. i. Zahire m ine diyecek yok, dedi, fa. olmasına gelince buhu da sab pusulası gösterecek. inde acaib bir homurtu ol. aybaşındaki h Mutfağın ydanlığınızdan hiç aşını sallıyarak: Borisoviç, dedi, yeni satın bah ı Medeniş ire hizmet kas. tin bu nimeti da istifade et m, ar ki bir çocuk gibi hare. din bu istifade ediyor. Karyolalarınm bak elektrik ütüsü görür. st kimss ol bunları ütüleri ndan duğunu mademki bir defa Ay zam farktan yıldırımla win, İbütün fazla elek e kalkacaklardır. İşi lemin ütü paralarını, yemek rafını siz verin bakalım. yoksa elâ. munda, hayretinden dona kalmış| olen Yakob Borisov lik bir elektrik hesabı çıkardılar... ki bu ana kadar Yakob Borisovi cak üç buçuk rublelik ele in eline, 45 ruble. akob Borisoviç, «ev ko. e koştur — Aman yoldaşlar, rica ederim si fazla «Ev komitesi azalerile reisi, Borisoviçin bu sözlerini kahkaha ile kar. du. Düşmanca birkaç ses, elektrik hesab | şıladılar: a . Bir ay zarfınd blelik çay içtiği nerede görülmüş?. Küçük çapta bir çayer dük. kânı a ; tının bundan eminim. Elekisik çaydanlığın satım a lirken, bunun ayd Teden kat'i olarak bana temin eti azla olmiyacağına kat'i; iki, nihayet üç r irik sarfetmiyeceği r, elek m «Son Posta» nın edebi ramanı: 59 Yaşlı kadın eğilerek oğlunun birden- “bire sertleşen yüzüne baktı: — Beni dinle Feridun... Bu kız İs - purda seyahat etti. Bugün bütün İzmir halkı bunu biliyor, ismin ağızlarda çal- kanıyor. Feridunun sert yüzü tunç bir heykel © gibi hareketsiz kaldı ve karşısındakini üşüten soğuk bir sesle cevab verdi: — Bur gibi dedikodulara nasıl ehem- h lemiye niçin #htiyaç duyuyorsunuz? — Dedikodu mu? Nesrini vapura gö- #ürdüğüm vakit onun Nejadla ayni va- purdan çıktığını kendi gözlerimle gör- “düm — Pekâlâ? Bundan he çıkarmış? — Doğru., mühim bir şey değ Fakat ben gayet tabii bir tavırla Neri- adla birlikte seyahat edip et- it bana menfi? kıpkırmızı bulunanlar da bunun ni sorduğum v üzü du. Yanımda rkına vardılar. Feridun sabırsız bir hareketle anne- sinin $ — Kâfi anne! Bu söylediğiniz sözler- de Nerime için şayânı tenkid hiç, amma nü kesti: iç bir şey görmüyorum ben. Yazan: GÜZİN DALMEN başkaları görüyorlar. Nejad arkadaşla- rına Nerimeye âşık olduğunu söylemiş. — Bundan haberim var. Onun ken- disine izdivac teklif ettiğini Nerime bana söylemişti. Süheylâ hanım boğuk bir sesle güldü: — Ve tabif onu reddetti; çünkü gözü daha yüksekte idi. Maamafih, buna rağ- men onunla biraz eğlenmekten de hoş- landığı belli, Feridun bu defa annesinin sözünde devamına şiddetle mani oldu: — Keselim anne... Müsaadenizle si- xe şunu söyliyeceğim: Benim nişanlıma karşı sonsuz bir itlmad ve emniyetim var; onun her şeyi bana bilâ tereddüd ve açık bir alınla söyliyeceğine kaniim. Süheylâ hanım kâşlarını çatarak âya- .İğa Kalktı. — Bu kizm seni büyülediğini anh » çlere uğrayıverdi. Ke. set. MUZİ gi irik sarfeder. vu. Yakob| ş SON FOSTA 11 K > A — Medeniyetin icabatına tahammül gerektir, dediler.. ister bu parayı öde, is. odasına | ter mahkemeye müracaat et! Maamafih nasıl olsa bunu ödemeğe mecbur kala caksın!, Yakob Borisoviç gece geç vakit palto kasını kaldırdı; tanmma. etini ta gözlerine kadar ğa çıktı ve kendilerine acılardan birinin yaklaştı, en penceresine Gözlerini esma dikti. İnce tül perdeler i beyan fark ıdi. çamaşır du. ! oradı sı etrafında oturu; pırıl piril pi. ö çarp a olan sari izine kadar unda eli ıdu. Yakab Borisaviç 08 ve bu garib seyahatine devam etti, Son pencere iyi kalbli ihtiyar kadına Yakob Borisoviç kendi kendin alde burada bakılmağa değ aide İn tan kendini alamadı: Odada ne lik falan görünmüyordu. Yakob Bo. am pencereden ayrılmak üzere iken, bütün odayı baştanbaşa katederek tencere, ne de bir çay. karyolanın altında kaybolan kurşuni bir kordon gi İşte tam bu sırada, sa başm a kalktı, Ü bakındıkt kıb, Karyolanın altın. an bir elektrik sobası, tutamadı. ile pencere. Camlar zangırda sa karı, silâh sesini duyan bir tav. nden fırladı. abah Yakob Borisoviç umumi nin çerçevesine vu! — Hayır... Yalbız sana haber ver - mek istedim. — Buna lüzum yoktu. Annesini kapıya kadar geçirdikten sonra Feridun geri dönerek masası ba- sına oturdu ve uzun zaman karşısında: ki Nerimenin yüzüne bakarak durdu Kaşları çatılıyor, gözleri bulanıyor, ba- şının içinden bin bir düşünce geçiyor- du. — Bunun aitında'ne var? Annemin ç ir entrika mı? Herhalde böy- le bir şey olacak, çünkü Nerimenin ba- na hakikati lediğine, beni aldatma dığına eminim. sonra birdenbire karar vererek hizmet- çiyi çağırd — Nerime hanıma söyleyiniz, işi yok- sa lütfen biraz buraya gelsin. Bir iki dakika sonra Nerime içeriye girdiği zaman ona koşarak ellerini tut tu: — Düşündüm; seni üzen şeyi yarın yerine bu akşam söylemeni rica edece- gim. — Nasıl istersen Feridun. Biraz evvel annesinin oturduğu kol - tuğa onu yerleştirdikten sonra. kendi | | Yerinden kalkarak bir iki adım attı;| yorum. Gözün bir şey görmüyor... Fe- kat bütün bunlar Nerimenin Nejad gi- bi hafif meşreb bir çocukla görüştüğü- nü herkesin kulaktan kulağa fısıldama- sma ve herkesin Nerimeyi biraz oynak bir kız olarak görmesine mani olmuyor. — Bana başka söyliyecek bir sözünüz var mı anne? Soğuk bir tavırla sorulan bu şyal Süheylâ hanım; çileden çıkarmıştı ÖL. — Sen belki de görmüyorsun; fakat|keden kısılan bir sesle mırıldandı; sandalyasını da ta yanına yakla saniye seni düşündüm, yanımda İvallı hissediyordum. dum. Bu üç dört gün bana bir eba kadar uzun geldi. ştırdı ve genç kızın ellerini uzun uzun öptü. — Neri, bu ayrık müddetince her seni Jaradım. Sensiz kendim! bomboş ve za — Ben de seni göreceğim dakikaları bütün kuvvetimle yaklaştırmak istiyor- diyet — Artık ayrılmıyacağız yavrum ... | İK ULLANMIYA iş eğe, nü saat (10,30) dahilindeki ke erin 111 lira 10 yondan pnü saa tayin ettiği vessikle birlikte eksiltme gü, Ya'nız bir tüp kullan- dıktan sonra aynaya bakınız Radyolin Mükemmeliyeti o hakkında en son ve doğru sözü size o söyliyecektir. Bembeyaz pırıl pırıl par- liyan dişler, tatlı bir ne fes, pembe, sıhhatli diş etleri, temiz bir dil, mik- ropsuz bir ağız.. işte Radyolin in eseri Bugünden itibaren: sabah öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa RADYOLİN BAŞLAYINIZ! olar on ia 27 kalem ada Gar binası kuruşluk muvakkat teminat ve kanunun adar komisyona müracaat. arasız olarak dağıtılmaktadır, (4382) Tekirdağında As. Hastaha: itanemizde aylığı kırk lira ücret ve ayrıca on birinci sınıf hemşi sınıf hemşireye, a , aylığı otuz lira Talibterin düğüne dair vesaik, sıhhat raporu, hüs larına dair noterlikçe tas&ikli taahhüd «803 ekl, naldir, mize müracaa iti ve herkesin duyabile- bir şekilde: — Şu elektrik çaydanlığı güzel bir şey dedi, çok pahalı. Bende onu nama hediye ederek başımdan sün akşamı Yakob Borisoviçin İ oturmakta olduğu dsirenin kiracıları, Seni her zaman Şimdi sen bana yanımda bulacağım. ntünün sebebi larını verdi: — Evet ntü.. başka bir şey İdeğil; söylediğim zaman anlıyacaksın. Bunu müteakib Nejadla vapurda na- sil buluştuklarını ve neler konuştukla- rını olduğu gibi nişanlısına anlatmı başladı. O söyledikçe Feridunun mavi göz bebekleri kararıyor, kaşları çatılı- yor, kirpikleri birbirinin içinde titri - yordu. Nerime sustuğu vakit boğuk bir sesle: — Ben ona bu küstahlığını ödetece- im... dedi. — Hayır Feridun, rica ederim bir şey yapma... Nejadın bu hareketli abdallık- tan başka bir şey değil ve onun başka birisinin teşvikile bareket etmekte ol - masından korkuyorum. — Başka biri teşviki mi? Kimin? Bu defa büsbütün kızararak Nerime Nejadın halası hakkında söylediği mu- ammalı sözleri tekrar etti. e ihiddetle doğrulmuştu. anlaşılıyor. — Anlıyor musun Feridun? — Evet Neri, anlıyorum. Bu güzel dul kadın benimle ayn! vapura bine - rek Bursaya geldi ve hem vapurda hem| de otelde benim nazarı dikkatimi celb) etmek için elinden gelen bütün fettan- lığı yaptı. Hattâ ben onun gibi orta hal- Ii bir hanımın Bursanm en lüks oteline inmesine pek şaştım ve bunu ondan giz- mi beş lira ücret, on lira da t Nerime kızardı; fakat dürüst bakış-İç şanlısından ayırmadan cevabj$ Meliha hanımın ismi geçince Feridun | — Meliha hanım mı? Şimdi her şey|9 nesi Paş Hekimliğinden: ira tutar tayın bedelile iki ra tayın bedelile bir ikindi bedelile iki hasta. mekteb şehadetname v bu işleri gör. ve iki sene çalişacak. stidalarile birlikte hastane. ücret, on nühal mazb. senedi ilişik birbirlerinin kulağına, Yakob Borisovi. çin, çaydanlıktan tutunuz da elektrik 30. basına varınsıya kader her cins elek. kli ev eşyası tedarik ettiklerini söylü. yorlardı. İyi kalbi —1I namus, diy koca karı ise, içini çekerek: rda ne vicdan kalmış, ne de mırıldandı lemedim. Esâsen bütün harekâtım ve sözlerimle onun cesaretini öyle kat'i bir şekilde kırdım ki bir daha karşıma Ikmıya bile cesaret oedemiyecek ... sen şu tesadüfe bak ki bir taraf- ı bana hücum ederken ötede yeğeni sana yaklaşmak teşebbüsünde bulunuyordu. Görüyorsun ya, aramıza nifak sokmak, bizi birbirimizden ayır- mak için çok kurnazca düşünülmüş bir plân! — Böyle bir maksadla m: hareket et- tiler dersin? — Buna eminim; fakat iyi düşünün- ce, ben de senin gibi Nejadın bu işde kurulmuş bir kukla sıfstile hareket et- tiğini ve halasının ağına düştüğünü an- yorum. — O halde ondan intikam almıya te- şebbüs etmiyeceksin değil mi? Yeridun nişanlısını kollarile sardık- tan sonra akşam gölgeleri altımda ko- yulaşan saçlarını uzun uzun okşadı: — Hayır sevgilim; bütün bunları u- nutup kendi saadetimize bakacağız z... Najadın bu meseleye kurban git- i İıyorum; fakat beni asıl üzen y, senin bu entrikayı keşfedemiye - umsuz yere kendini yormandır. Artık bu fena ve $i ah düşünceleri başından defetmiye çalışacaksın değil mi? — Bunun bir oyun olduğunu ben de anlamıştım; fakat insanım her zaman soğukkanlılığını muhafaza etmesi kabil olmuyor, bazan de fena hayallere kapıl- maktan kendini alamıyor. ” (Arkam ver)