ERA e e SARAN ük Sizi tutbol kadar seviyorum. Futbol. Mi niyle gördüm. | Pütci oymuyardu. gördüğüm. gün be- an! elbiseler yaptırdım, her maçta çıktığı kadar: — Yaşa, yaşa! aye beğirdim, Nihayet o da beni gör - çek erden gözünü ayırmaz oldu. Bana Sa halde cesaret edip benimle Tay, eriyordu. Bu işi de ben hallettim addan iki gol kazandırdığı bir gün Tat, ie yoluhu kestim, elimi v- — Sizi tebrik ederimm! Dedim. Bu MZ, önün a mz başlıyan konuşma. DAS aypı iü öy Yaşıyamazsam, sizden de ia Şasa Anladım. Beni de| sr * ah affedersiniz, birdenbire rie Ye Sini Şaşırdım. Benimle evlenmi. İzdivaç olursanız diyecektim tarzındaki > teklifle neticelendi. ha Hay hay! Yaylam. Ve on beş gün sonra be- inde evlenmemiz.. kocamın dı esd beta şa, şa alkışları ara - Niki, ve e iki aşk vardı. Futbol karşı olan Den akşım; her Halde. futbole daha Aşkı, bana karşı olan aşkından S derindi ki; beniz Diye yal — Biyer Yüzümü okşarken: Yevik bir topa dokunuyorum gibi i i Üy aa. e zamanlar odada araları biraz açık olarak y: Yalar, koltukların arkasına ie ip ga, bedii cbinliği geriyor. Oda “una çekiliyor, yere kı nde tekmeyle cibinliğe dal ai 2 onun bu idmanlarında Ew, düdük kumanda vermiştim, in, ilimizin haftasına varmadan bü p 5? Geceleri yatarken dua okur gibi: — Ra're re pe re Tel Diye bağırıyorduk. Hele sabahları kalk mamız daha garibdi. O uyanır uyanmaz, beni de uyandırıyor. İkimiz birden: «Hamsiyi koydüm tatatavayaz «Sıçradı gitti hehahavaya.» Şarkısını söylüyor, ve şarkıyı bitirir bi. tirmez yataktan zıplıyarak yere iniyor - duk. Bunlar neyse.. Hattâ kocamın geceleri: — Pavul! — Ofsayd! — Tiç! "Darzındaki sayıklamalarına da katla - niyordum. * Bir gece uyku arasında Dirdennire neye uğradığımı şaşırmıştım. Evvelâ uçtuğu. mü hisseder gibi oldum. Sonradan kendimi yerde buldum, Me - ğer kocam rüyasında kendini futbol oy - narken görmüş. Top kalenin önünde imiş, kocam topa tekmeyi indirmiş. O zamana kadar olan rüya imiş amıma, tekme hski- katen inmişti ve bön bir top gibi havaya fırlatılmış. ve yere düşmüştüm. O “gece kavga etlik ve örtesi gün ayrılmak üzere mahkemeyi boyladık. Futbolcunun eski karısi — Beleşten futbol seyretmiye beş ye- şında iken başlamıştı. km — Sizin de tayyareniz mi parçalandı? — Hayır, otomobilim parçalandı. Teyzemin bana | bıraktığı Miras Bir kömür ocağı isminin değiştirilmesi hâdisesi nedeni Benim bir teyzem vardı. Başkalarının da teyzeleri de ona benzerler mi bilmem.. Benim teyzem ben nereye gitsem mü-- hakkak oraya gelirdi. Günün birinde a- daya giderdim, teyzemi Adada görürdüm. Floryada denize girerdim: Bir de bakar. dım, teyzem de sandalla denizde., Gitti Bim her yerde onu görmiye alışmıştım. Fakat teyzemin ikide bir beni sıyanet yolları. nasihatleri olmasaydı. Hele bu nasihatler spor sahasında hiç hoşuma git. miyordu. Meselâ, ben futbol oynarken, topu aya. ğıma almışım, hasım kaleye doğru akın yapıyarum, Teyzem tam bu sırada avazı! çıktığı kadar bağırırdı: — Salâhaddin bana bak, bana bak! Ben tabii aldırmazdım: — Bana bak, diyorum, yezid. yoksa 8€-| dar şümullü bir allka uyandırdığını an ni mirasımdan mahrum ederim, Bu tehdid karşısında teyzemin bulun. duğu tarafa bakardım, ve nasihatini din. lerim: — Sana kaç defa söyledim, Koşarken İkollarını fazla sallama! Ben teyzemi dinlerken top ta ayağım - dan alınmış olurdu. Tenis oynarken tey. — Sol tarafta bir kız var. Beğendinse omu sana alayım. Yahud: — Gene bugün pantalorunu ütületme. den giyrmişsin, bir daha görmiyeyim. — Yüzün tozdan simsiyah olmuş, men- dilini çıkar yüzünü sil de öyle oyun oyna! Tarzındaki #kazlarını dinlerken, hem tenis topunu kafama yer, hem de oyunu kaybederdim. Bir şefer bisiklet yarışına girmiştim. Ben en öndeydim. Herkes: — Bravo, yaşa varol! Diye bağırıyorlardı. Onların arasında teyzemin sesini de duymuştum: — Salâhaddin sana söylüyorum, Bisik. lein üzerinde iki büklüm durma, kam bur olacaksın! Biriz evvel bana yaşa, diye bağıranla. rin kahkahaları kulaklarıma gelmiş, ku. laklarıma kadar kıpkırmızı olmuştum. Hele boksta teyzem yüzünden boşuna yediğim yumruklar, hiç yoktan nakavt olduklarım sayrsızdı. Ringin yanıbaşında oturan teyzemin: — Bir yerin acıdı mı? — Bana dön, gözüne bir şey oldu mu bakayım., — Bak gene burnona yumruk yedin, halbuki yarın müstakbel nişanlının ba - basını görmiye gidecektin. Ezik burunla oraya giiniye wtanmıyacak masın? Gibi sözlerine kulak verdikçe, hasmım da yaradana sığınır yumrukları altında canımı çıkarırdı. * İki şeyin birinden vazgeçmesem rahat ©. demiyecektim. Ya spor, ya teyzemin müs. tehbel mirası, günlerce düşünmüştüm, ve etmeyi münasib bulmuştum. Ve bir sene sonra teyzem ölmüştü. , Yegâne varisi ol - mak sıfatile teyzemin bıraktıklarına sa - mış şu kelimeleri okumuştum” «Yeğenime nasihatler.» Zonguldakta büyük alâkâ uyandıran bir hâdise (Pavli), (Dilâiveri |, «Uzun Mehmed» in kazması 1829 senesi hib oluyordum. Bankadaki kasasını açar. ken heyecan Kçindeydim. Ve açtığım 2a- man heyecanım bir misli daha arttı. Çün. kü kasada yalnız bir defter vardı, Defle - rin Üzerinde, teyzemin el yazısile yazıl . Sayfa 9 — e —— — Paşa) oldu! bu kadar alâka uyandırsın, diyeceksiniz; Dilâver Paşanın kim olduğunu bilmediğiniz için haklısınız. “ (“Son Posta ,, nın Zonguldak muhabiri yazıyor | Etibank Ereğli kömürleri işletmesi çir- keti «Şakir Ataman» imzasile hizmet şua- batına yaptığı bir tamimde: «Şimdiye kadar Pavli ismi verilen © cakların bundan sonra Dilâver Paşa ©- cakları adı ile anılacağınız bildirmiştir. Ereğli kömürleri işletmesi şirketinin bu yüksek kadirşinaslık cemilesi Zongulda- Bin bütün münevver muhitinde sevinçle ve alâkayla karşılanmıştır. «Pavlâki sadının «Dilâver Paşa> ya teb. dili gibi haddi zatmda basit görünen bir isim değiştirme vak'asının neden bu ka - ıyabilmek için burada biraz Dilâver Pa. şanın şahsiyetinden ve onun Havzadaki hizmetlerinden bahsetmek lâzımdır. 8 Teşrinisanisinde kömür havzamızın ilk damarını bulduktan sonra, meydana Çi- kan bu yağlı iikmaya saray derhal el at. mış ve kömür havzasının idatesini «hâzi nei hâssaş emrine almıştı. «Hazinei hâssa> fülen işletemediği ve beceremediği bu işi kısa bir zaman sonra, © zamânın tabirile «sarraf» ismini alan Galata bankerlerine kaptırdı. Galata bankerleri «bedeli mukataa» is. mâ altında saraya verdikleri 300 altın ver. sin gi mukabilinde kömür havzasını istismar dede bulabiliriz: ediyorlar ve senede sâdece bahriye ida.| «— Madehi mezkürda şimdiye kadağ resinden 300 biri altın çekiyorlardı. İ müstahdem madenciyattan bazıları 16 Göz önündeki bu soyguncu istismar | baai ecnebiyeden mürekkeb ise de, devleyi şekline isyan eden birkaç bahriye üme.| ti aliye hizmetinde istihdam olunmalardğ rasi bir araya geldi Bunların başında) cihetile hiç bir veçhile ecnebi nazarile bahriye livası Dilâver Paşa bulunuyor -| bakvimıyarak kâffei zmuamelâtı devleği du. Dilâver Paşa ârkadaşlerile saraya git.|aliye Kevanin ve nizamatına tevfikan rük ti ve saraydan Galata bankerlerinin im.|yet olunup, bunlardan her hangisi nıza $ tiyazlarını feşheden ve kömür havzasını, | matı seniyeye muvafakat etmiyecek oluküğ kömürün başlıca müstehliki bahriyeye | ve işbu nizamname haricinde olarak ha 4 devreden bir fermanla çıktı, Bu suretle | rekâtı namakulede bulunur ise ocağına havza ilk defa olarak tamamen devlet -| ve mevcud kömürüne kıymet takdir o 48 Jeşmiş bulunuyordu. Yunarak idare tarafından bittesviye ma Dilâver Paşâ «maden nazırı ünvanile|denden defi ve tard olunacaktır.» 1885 te kömür havzasına geldi. Ve bir) Bundan 35-40 sene evvel hayata gözle, barabe halinde bulduğu havzada cezri rini yummuş olan Dilâver Paşa işte böylü bir şekilde ıslahata başladı. Buarada da| bir adamdır. bazı hükümleri hâlâ cari bulunan 8 fa -| Breğli kömürleri işletmesi sosyelesiniği sıllık ve 100 maddelik meşhur mizamna -|bu değer tanırlık hareketi diğer maden mesini hazırladı. müesseselerine bir imtisal örneği olmalı «Son Posla> nın 3i Mayıs 932 tarihlidir. Çünkü bugün hâlâ, Hacı Petro, «Mi sayısından itibaren ve sonraki havza'bo Petro ve daha buna benzer adlar taşı mevzunlile mukayeseler yaparak tefrika| yan damarlar ve ocaklar vardır. Halbuki ettiğim bu nizamname ile Dilâver Paşa | kömür havzasına Dilâver Paşa kadar hiz havzada Şu esasları kuruyordu. met etmiş Veli Bey gibi, Sad Bey gibi VE 1 — Ocakların idare tarn, metrükiyet|'bir tek pirinç topu bulunan teknesile, 03 şekilleri, harbinde havza sahillerini hayatı paha, 2 — Kömür teslim ve tesellüm usulleri. | sma korumağa çalışan binbaşı Süleyman 3 — Maden ocaklarının günlük gıdası: | Bey gibi isimler ancak etüd meraklıları 4 Maden direği ihtiyacı. nın hafızalarında bulunmaktadır. 4 — Memurların vazife ve salâhiyetleri, | Havza tarihi için çok değerli araştırma 5 — Kömür ocaklarının, her kim olur.İlar yapan arkadaşım Karaoğuzun çok sa olsun sadece kiracılık hakkının veril.| eski mecmualandan bulup çıkardığı Di mesi ve devletin icabında bedelini vere. |lâver Paşanın bir resmini bu yazıya ko « rek ocakları satın alabilmesi, yarken «Son Posta» silesi adına kendising & — Yeni maden aramayı teşvik ede - | teşekkürü bir borç sayarım. cek ve kolaylaştıracak esaslar. Ahmed Neim 7 — Maden amelesinin iş iliyadına rai ğa karşı, karşılıklı hak ve menfaatlerini ko. B l k 2g urmalı teke Dilâver Paşanın, «Tersanei âmire; aza. sından miralay Said Beyin de yardımile hazırlamış olduğu bu nizamnamenin en dikkate değer tarafı, onun birçok mad. delere ayrılan 5 inci faslı; «tertib ve is - tihdam nizamı dır. Dilâver Paşa, nizam. nâmesinin bu faslında Havzadaki sây un. şurunun haklarını korumak için, O za - mana ve o zamanın şartlarına göre çok ileri addedilebilecek hükümler koym" ve hattâ maden amelesini hususi ve ? işlerde çalıştırmağı menetmiştir. Madde Dilâver Paşa masını bilmiştir. Bunun en karakteristi misalini, «Uhudu Atikaz ismi altında top. lanan kapitülüsyonların bir kara belâ ha linde hüküm sürdüğü bir devirde, Dilâve, Paşa pizamnamesinde yer alan şu mad» eyliyeceği amele, madeni hümayun için hükümet marifetile celbolunduğundan kendi umuru zatiyesi için istihdam etme. ğe hiç bir veçhile salâhiyeti olmıyacak - tır.» Berlin hayvanat bahçesine hediye edi Dihiver Paşa nizamnamesini sadece kâ.İlen bu tekenin hususiyeti, boynuzlarımın! ğıd üzerinde kalmağa mahküm bir takım | burma durma oluşudur. Onun için de sici.. tasmüller halinde bırakmamak için, bün. İline ismi 4burmalı tekeş diye geçirilmişe ları en şiddetli müeyyidelerle de koru -|tir,