14 Sayfa «Rv Poslas nin tefrikası: 63 Kırk sekiz saatlik bir zaman, gerek Loyd Gore için, gerek İngiltere için bir ölüm - dirim meselesi haya gelince, pilot, mü * a tifaa kadar iner, ben de ken dimi tayyareden bırakıverirdim. Artık bundan ötesi paraşüte, paraşütün mü- etine kalmış bir işti. İniş, ta biatile, geceleyin olmalıydı. Çünkü bü ir köyün civarına, ve- yahud meskün bir yere inmek zaru - katmak mecburiye- r vaziyetle karşı - karanlık olunca armazdı. Maamafih bu «en, bütün ihtimalleri hesaba benim, İngiliz hava bir zabit kılığına » Bu tedbiri de &t - tihaz edince, beni tesadüfen görecek - lerin en ufak bir şüphe bile besleme - lerine imkân olmıyacak, hattâ icabın - da her taraftan azami bir yardım bile örecektim. bu tekliflerin hepsine muvafa » m. Çok samim? (olarak, biran evvel İngiltereye gitmek arzusile yanı- yordum. Bazı Alman arkadaşların, İn- giltereve varır varmaz tevkif edilmem ihtimalini de inerek gösterdikleri üzüntü ve telâşlara, benim, tabiatile, iştirak etmeme hiç bir sebeb yoktu... Bu bakımdan kendim için en ufak bir tehlike bile mevcud olmadığını ben ga- yet iyi biliyordum. Fakat Almanlar be- him gibi düşünmemekte tabif mazur - dular. > Bu seyahat esnasında beni düşündü- manasile bir kara adamı, bir piyade i- dim. Denizden bile pek hoşlanmazdım. hati ise bana pek dokunuyor, ti tutuyordu. Bu defa, had- i zatında oldukça tehlikeli olan gece unun dehşeti kâfi gelmiyormuş gi- bi, üstelik, hiç de tecrübem olmadığı halde paraşütle bir de iniş yapacak - tım.. Paraşütü icad eden bile, bunun yüzde yüz tehlikesiz bir şey olduğunu iddia edemezken benim (bu vasrtaya başvurmam, o zaman için, eldden bü - yük bir cesaret işi idi. Fökat zamandan kazanmak için bu usule başvurmam bir zârüret halini al- mıştı. Bu yolu tercih ettiğim takdirde kırk sekiz saatlik bir kazancım olacak- tı. Halbuki bu kırk sekiz saat, Lold Core için, dolayısile İngilterenin mem- faatleri için bir hayat ve memat mese- lesi idi.. İşte ben bütün bunları düşün- düğüm için, her türlü tehlikeyi göze almağa karar vermiştim. Almanyadan hareketimden önce bil- hassa $u noktanın nazarı itibara alın - masını rica ettim: İngillerede toprağa iner inmez, tayyarenin pilotuna, sağ ve salim indiğime dair bir işaret ve - recektim.. Pilot muayyen bir müddet içinde bu işareti #lamazsa, artık benim yaşamadığıma hükmetmek icab ede - cekti. Bu takdirde (yapılacak biricik şey, pilotun sür'atle geri dönerek Al - man hükümetini keyfiyetten haberdar » etmesidir. Alman hükümeti bunu ha -İdatına rağmen, şehre hücum etmek is- bi Umumi Harbde Franmz ordusunun yük General hatı hayata tatbik etmek ânı geldiği zaman, her şey değişti. (Ben ancako zaman, bu iş için ne müthiş bir gerginliğine tdhammül etmek icab e - deceğini anladım. Öyle zannediyorum ki, hava filosu - na mensub her tayyareci, tayyareciliğe eld bilgilerin bir parçası olarak hiç ol mazsa bir defa olsun paraşütle tayya - reden atlamağa mecburdur. O zaman - danberi gerek paraşötlerin, gerekse paraşütle atlamanın harikulfde tekâ - mülüne r4ğmen, ben bu tayyarecilerin haline bugün bile hiç de gıbta etmiyo- rum. İngiliz sahillerine vardığımız zaman ortalık zifiri karanlıktı O kadar yük - sekten uçuyorduk ki, görülmemize im- “kân ve ihtimsi yoktu. Tehlikeli mın - takayı geçtikten sonra pilotum tedri - cen alçalmağa başladı. Artık ufukta Londranın donuk ışıklarını farkedebi - liyorduk. Bu ışıklar, sulh devrinde ol - duğu gibi sarı parlak bir renkte olma- yıp, Londrayı, etrafı kaplayan sis ta - bakdsından hafifce ayıran, donuk kır- mızı bir tabaka İle örtülü bir halde idi- Ter. Londradaki bütün bu ışık tahdi - ber alır almaz, derhal ya İspanya kra-|teyen bir tayyare için onu bulup keş - h veyahud diğer bir vasıta fle su'kasd | fetmenin dünvanın en kolay bir işi ol- işini İngiliz hükümetine haber verecek | duğumu tecrübemle söyliyebilirim. ve Şlayher'in mufassal eşkâlini bildi - recekti.. Takriben bir çeyrek saat sonra pi - Jet, istenilen yükseklikte bulunduğu - Bu son nokta üzerinde de mutabık | muzu, binaenaleyh alamam için ha - kaldıktan takriben bir (saat sonra, Kreytsnah civarındaki hava meydan -) işaret verdi. Ben, sinirli larından birine hareket ettim. Az son- ra da, kendimi muazzam bir bombar « dıman tayyaresinde buldum.. 'Tabif bu defa bu fayyarenin yükü (bombadan zırlanmam lâzım geldiğini bildiren bir sinirli, beni kuşatan kayışa asılmağa! başladım. A - caba bu kayışlar oldukça ağır olan vü- cudümü çekebilecekler miydi? Ya pa - raşüt? Acaba paraşüt vaktinde açıla - büsbütün başka bir şeydi.. Hareketim-| cak mıydı? Paraşüö* açılmazsa beni bek den önce, paraşütü nasıl kullanacağım, leyen ölüm ne kadar müthişti! Derhal tayyareden nasıl atlayacağım hakkın «| Kendime hâkim olmağa çalıştım. Ken- da bana mufassal izahat verildi. Be -İdi kendime: «Budala herif, diye söy - nim sadece, ön sâniye kadar kendime hâkim olmam lâzımdı; alttarafını pa- raşüt, kendi kendine yapacaktı. Bana bu izahat verirlerken mesele İenmeğe başladım, biraz kendine hâ - kim ol! On saniye kendine hâkim ol - man kâfi. Sadece atla ove ona kadar say, ondan sonra da paraşütün açılma- çok basit görünüyordu. Fakat bu iza -| sınd hizmet edecek olan düğmeye bas! sinir) idi sek İumanda heyeti: Mareşal Foş ve Veygand Ve işte hepsi bu kadari. Sadece ona ka- dar say.» Acaba bu vaziyetimde, sinirlerimin! tanbur gibi gergin olduğu şu anda, on! İsayacak kadar soğukkanlılığımı mu - | hafaza edebilecek mi idim?. Fakat ne olursa olsun atlamak mec -| buriyetinde idim. Adeta'rüya içinde i- mişim gibi kendimi tayyareden aşağı birakıverdim ve ona kadar (osaymağa başladım. İçimde, on saymağı bitir - meden çök önce, düğmeye basmak için önüne geçilmez bir arzu tutuşuyordu. Bana öyle geliyordu ki, bu sürat karşı- sında on saymağa vakit bulmadan ye- re çarparak paramparça olacaktım. Fat kat, her şeye rağmen kendime hâkim (oldum ve dokuza kadar sabrettim; do- İkuz rakamını saydıktan sonra bana tm- İrif edilen şekilde düğmeye bastım. Fa- | kat dehşet!. Düğmeye basmama rağ - İmen ayni sür'atle sukut etmekte oldu- ğumu farkettim. Acaba paraşüt açıl - mamış mıydı? Halbuki, tayyareden at- lamamı takib eden birkaç saniye için - de ben kat'iyen kendimde (değildim; o itibarla herhangi bir şeyin farkında olmama da imkân yoktu. (Arkas. var) Nöbetçi eczaneler Bugün nöbetçi olan oczaneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Eyöbde: (O(Hikmet), Bakirköyünde; CELİAN), Eminönünde: (Harilavus, Esad, Salih: Necati), Kumkapıda: (o (Asador), Fatihte: (Çula), Balatta: (Hüsameddin), Cerrahpaşnda: (Şeref), Topkapıda; (Na- sım), Şehzadebaşında: (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Hasköyde: (Sadık), Yüksekkualdırımda: (Vingopulo), İstiklâl caddesinde: (Della- sada), Kurtuluşta tAgalapılo), Os - manbeyde: (Nargileciyan), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Kadıköyünde; (Halid), Pazaryolunde: (Rıfat), Modada: (Alâeddin), Üsküdar da: (Selâmaız, İttihad). İ «AH Baba» namile güreşler yapan Er- Amerikada büyük şöh kazanan İstanbullu bif güreşçi: Miço Sarandi Şimdiye kadar 242 güreşçiyi yenerek şampiyon “ Miço Sarandos önüm .— : > Miço Sarandos'un «Son Posta» için imzaladığı resim Aslen İstanbullu ve Kurtuluşta do -| ğup büyümüş olan Miço Sarandos, bun dan 3 sene evvel Amerikaya gitmiştir. Çok kuvvetli bir vücude malik olan Sa! randos, İstanbulda başladığı güreşlerle | Amerikada büyük muvaffakiyetler ka-| zanmıştır. Kendisini menejeri Ameri «| kalı Leo Papiano çalıştırmaktadır. Cim Sarandos namile Amerikatla güreşler yapan Miço Amerike serbest güreş şam piyonluğunu da kazanmıştır. Kendisi gazetemize fotoğreflerile, kendisinden sık sık bahseden Amerikan gazeteleri- ni göndermiştir. Ayrıc# menejeri Pa - piano da Sarandos hakkında aşağıdaki tafsilâhı vermektedir: «Sarandos üç senedenberi Amerika - dadır. Üç sene zarfında 242 müsabaka yapmış ve hiçbirinde yenilmemiştir. Son yapılan beynelmilel serbest güreş turnuvasında VI eski dünya şampiyo- nunu yenerek birinci olmuştur. Sgran dos Kallforniya'da Santa - Monica kör- ferinde oturmaktadır. Kendisi 22 ya-! şındadır. “Dünyanın en güzel vücudlü sporcularındandır. Vücudü bronz bir heykele benzer. Sıhhatine son derece itina eder. Sigara ve içki kullanmaz. Gece saat 1 da yatar, sabah 7 de kal- kar ve ekzersizlerine başlar. Günde 3 saat antrenman yapar. Sonra bir, iki mil yol yürür. Miço Sarandos bu yaz ailesini gör - mek maksadile İstanbula gelecektir. İstanbulda iken Cim Lendos, Denton veya Nağurski gibi meşhur güreşçileri davet edip onlarla maç yapmak arzu - sundadır. Kendisinin emeli, memlekete geldi- ği zaman 20-27 vaşında, 90114 100 kilo sıkletinde ve 1,77 boyunda kuv - vetli birkaç delikarik o bulebitmektir. Eğer böyle birisini bulabilirse onu be- raberinde Amerikaya götürecek, ye - tiştirip iyi bir güreşçi yapacaktır.» Sarandas'un menejerinin mektubu burada bitiyor. Hakikaten çok kuvvet- li bir güreşçi olan ve son zamanlarda meni pehlivanı da orada yenmiş bu- Tunan Sarandos gazetemiz vasılasile memlekete selâmlar göndermektedir. Bugünkü Vefa-Beşiktaş karşılaşması Vefa ile Beşiktaş, aralarındaki milli küme maçını, bugün smat 16,30 da Şe- ref stadında oynıyacaklardır. Saha avantajına da malik olan Be- şiktaşm kuvveti 11 ine karşı Vefah - lar da ihmal edilemiyecek bir takım halinde çıkacaklardır. Geçen hafta Be- şiktaşlılar üstün bir oyun oynamadık- ları halde Ankaragücünü, # - | yen - meğe muvaffak olmuşlardı. Vefahlar Miço Sa üzdeki aylarda İstanbula gele“ gi randos menejeri ile birlikte Bugünkü spor hareketleri Taksim stadı; Galatasaray - Şişi onat 198 Beyoğlu) (Kasımpaşa, Gula 1230, OHA, Kurtuluş) Beykos saat 14,30 a Şeref stadı: Kadıköyspor - Bozkurd saat By latagençler - Demirspor saat ii ğ şiktaş - Vefa enat 16,30 Bakırköy stadında: oi Matbuat - Bakırköy tekaüdleri “gi Fatih Halkevi - Şişli Halkevi sağ Süleymaniye stadında: (Kupo maçları): Saat 1130 el güreş birinellikleri: Stüleymaniy* “yi bünde saat 13, Kollejde: İetanbi “© tizm birinellik seçmeleri saat 38 da İzmirde ilk günü Doğanspor” 1âb olduktan sonra, ikinci MAŞ İsporu çok hâkim bir oyunla SEĞİİ meğe muvaffak oldular. Tak le Beşiktaş her cihetle Vefay? de oyunun bir futbol : duğu unutulmamalıdır. bozuk oyunundan istifade Ve bir beraberlik, hattâ bir zanması bile mümkün Maamafih saha ve seyirci g da elinde tutan Beşiktaş İÜ normal neticesi galibiyettir- p m” “ Edirne - İstanbul bisik&t | motosik'et yarışlar”. Evvelce yazdığımız gibi 19 ma günü başlamak Üzere dirne ve Edirne - İstanbul # kilometrelik bir bisiklet yanii lacaktır. 21 Mayıs Pazar fudan hareketle Küçükçek na ermek üzere 90 © den ve memleketimizde fik debi bir motosiklet yarışı yapi! ; si Barutgücü sahasında Y' / j maçlar Pazar günü Bakırköy B hasında yapılacak maçlar ş“ ç Fatih Halkevi - Şişli # 16,30. ? # Matbuat takımı - Bakırköl” leri saat 15. İngiltere - İtalya 2 - 2 berabere Milânoda yapılan mit takımları berabere neticelenmiştir.