Kadın Köşesi MALUMATIM vok LEZiE ) Meraklıyı epey zamandır görmüyor- dum. Dün elinde bir Son Posta ile mat- baâya geldi: — Gene bir dedim. — Leb demeden leble le gelmişsin. — Leb leblebi işi değil, şehir ve me- rak işi. — İnsan bu, merak ediveriyor. — Gene neyi merak ettin? — İstanbul maarif O müdürü n$ ile meşgul olur, İstanbulun o yollarını mı yaptırır? — Ne münasebet! — Tramvaylarda inzibat mı temin e der? — Ne münasebeti. — Bildim, müsakkafat vergisi tabsil eder. — Ne münasebet canım!. — Bildim bildim. Damga pullarının kontrolüne bakar. — Bilmedin işte ben söyliyı — Söyle amma doğru söyliyeceksin. — Tbii doğru süyliyeceğim. Maarif Müdürlüğü mekteblere bakar. — Haydi canım atıyorsun, Siz böy - lesiniz esasen. — Neye? 5 Bunları biliyo Garib bir meyhane Amerikada Floridada Miamide bulunan bir meyhanenin bütün süsleri 300 bin pişe kapağından, 12917 muhtelif içki ke talarından yapılmıştır. ##* Meksikalılar ve su ihtiyacı soracağın var galiba? anlar ha - , Meksika yerlileri çöllerde su biriktir - mek için kaktüs ağaçlarının kütüklerin - "den istifade ederler, — Aklınıza geleni doğru olarak ka - bul edersiniz.. Eğer maarif müdürleri mekteblere bakmış olsalardı, hiç İs - tanbul Maarif Müdür Vekili, Galata - saray Tisesi ilk kısmının kızamık yü - zünden kapatılması hâdisesi karşısın - da: «*Bu mesele etrafında “hiç bir şey bilmiyorum; malümatım yok» der m di? — Nasıl der — Ne bileyim, demiş, #dürlerinin mekteblerle olduğuna yemin eder misin? — Niye yemin edeyim? İranmıvorum da diği oldu diği oldu mu? neler sönra maarif mü- fi yapan zat, mekteblerle a - Tâkadar olmadan maarif güzelce idare ediveriyor da... İsmet Hulüsi rmı idiniz? | Çifte haçın ehemmiyeti Umumiyet itibarle çifte haç daha 2; - yade haydudlara alem olmuş ise de, ha - kikatte, bu remiz dini rütbelerin en yük- seğidir. 1001 senesinde a ikinci Sil - vester, Macar kralı Stefan'a çift haçı en | büyük salâhiyet sembolü olarak verdiği içindir ki, Macar armalarinda bu vömr' taşımak ulaşılmaz bir şereföir. Ölçüye Göre Koca Beyazıddan postaya atılmış bir zarf, İçinde <A, S.» imzalı bir mektub. Bunu yazan bir genç kızdır. Ailesi, Mazisi ve şahsı hakkında dör: beş sa- tırla malümat veriyor, tahsilinin dere- cesini söylüyor, sonra da merak ettiği mesele hakkında fikrimi soruyor. Okuyucumun verdiği omalümattan ziyade tarzı ifadesine ve satırlarının arasından sızan ışığa bakarak hükme. diyorum ki çok temiz kalmış, ince ruh- Ju, mükemmel bir ev kadını, iyi bir anne olmaya namzed, masum bir kız- dır, Merak ettiği nokta şu: — Hiç kimseyi sevmemiş, hiçbir gö- nül macerasına girişmemiştir, fakat ne zaman evlenme bahsi açılsa müstak- bel zevci gözlerinin önüne peşinden seçtiği bir mesleğin mensubu olarak gelir. ve Okuyucumun annesi bu fikirde de- ğik «Hiç olmazsa bu mesleğin, icabında başka sınıfa geçmeye de müsald, üst kısmı olsa.» diye düşünüyor. Hangisi haklı? * © Bir genç kızda: — Mutlaka şu mesleğin mensubu ile evleneceğim, kararını doğru bulmam. Bakınız bu dakikada gözlerimin önü- ne tanıdığım bir genç kadının hayali geldi. Bu genç kadın kızlığı zamanın. da çok yakın bir arkadaşınm muayyen bir meslek mensubu ile evlendiğini, çok mes'ud olduğunu, çok o müreffeh Yaşadığını görmüştü. Sonra bir ikinci müşahede de kendisinde belirmeye başlıyan Kanaat: takviye etmişt. Ayni meslek mensubu bir delikanlı ile ev. lendi ve bedbaht oldu. Buzün »ki aile arasında mevcud İçtimai seviye farkı bütün bir ömürle doldurulamaz. Bu noktayı ve bu hatırayı bence y- mumi bir kaide olarak zikrettim. Yok- sa genç kızın sevdiğ. erkek meslek; &- leyinde söyliyebileceğim tek nokta yoktur. Bununla beraber annes'nin mütaleasını daha doğru bulurum. Bu- gün dünya öyle bir devirde yaşıyor ki, insan istikbalini biraz *min görebi). mek için tek mesleğin mütehassısı ol- makla beraber ikins, bir mesleği de az çok bilmek zaruretındedir. hayır, daha doğrusu, her zaman, her yerde geçer bir mesieğin mütehassısı olma. hıdır, demek lâzımdır. Okuyucumun annesinin mütaleasında benim düşün. cemin aradığı vasfı buluyorum. Genç kızınkinde ise yoktur. Denizlide Bay — Ks ye: *— Ebedi müselles.. diyorsunuz. Fakat bu tabiri de nereden icad etti. niz? Herhalde Fransız romanlarında okumuş, karı, koca, Aşık için kullamı. dığını hatırlamış olacaksınız. Müstes. na kaldeyi bozma», fakat Allaha şükür memleketimizde derd olacak halde de. ğildir. Müsaade ederseniz düşünmeyi Fransızlara bırakalım, TEYZE : l — Hah işte o, desene ki adamin de - İrüldüğü için hiçbir tarafında dikiş yok. lenmiş sabun 272) Pedi Bebekler için yelek . İş Bankasının Beyoğlu şubesinden muhtelif tarihlerde sahtekârlık sure- tie 17999,50 lira çekmekten suçlu, bankanın hesab: cari memurlarından Müşfik ve arkadaşı Necdet haklarında bir müddettenberi birinci asliye ceza | mahkemesinde vapılmakta olan mu - | h#kemeye dün de devam edilmiştir. i Celse açıldığı zaman rels iddia ve (müdafaaları tekrar ett! rmiş ve düruş » ma nihayetlenerek heyeti hakime mü- kereye çekilmiştir. Vaktin geç olma- na ve havanın kar#rmasına rağrhen koridorda kalabalık bir dinleyici kafi- lesi beklemekte ve bunların kısmıaza- mı İs Bankası memurları teşkil ey - İlemekte idi. Yalnız sağlam ko! yerler; dikişli. Yakası; o Müzakere sonunda celse tekrar a baştan geçme, Kenarına örülmüş «aras-'cı'dığı vakit suçlular jandarma neza dan geçen bir kordon'a büzülüp açılıyor, | retinde oldukları halde yerlerine geç Çocuk için bu, en pratik bir şekildir. Ay.| #ler ve suçluların vekilleri de “yerle ni zamanda bir süs 1€ sayılab rin! aleılar. Müstik va Necdet her za manki #ri renkli elbiselerini giymiş Temizlik isi İlerdi Müsfik mütebessim, Necdet başı * * o, İöne doğru eğik bir vwivette duruvor- 1 — Boyamadan evvel elbisenin söküle-| ye r4, Salonda en kürük bir hareket ve bilen her yerin; sökmelidir. fs'itı yoktu. Dinleyicilerin hensi, suç - alı, Aksı takdirde er boyandıktan sonra fana gö- (N 77 ge saba bir örgü kadar çocuğa yakışmızan şey yoktur. Modelin iy! tarafları şunlar Tıpkı çorap örer gibi dört şiş üstünde ö- Jular kedar bariz bir hevecan icinde ka rarım okunmasını bekliyorlardı Bu sükü arasında birdenbire reisin sesi dırruldu ve kararm okumataı tef- him edildi: rünürler. Tire veya pamuktan kumaşla bunla iyce renkli 1 — Öne) ün kumaşları — Bois de e firçalamah, | «— İs Pankasının evrakı hususive- Rende-| sinden dört xartonu ve defterlerdeki hafifçe fırçalamalı, kavıd'arı tahrif ederek on vedi bin do- Yumuşak kıl firçal kuz vüz dokssn dokuz buçuk lira al- nisbetinde sabunlu suda | maktan suclu. mezkür banka memuri- bonat Katılmış! rından Müsfik, ve m#Wadası Nerdet suda çalkalama'ı, sonra tekrar duru su- haklormda vawlan durusma sonunda, dan geçirmelidir. şahidlerin şehne' ve ehtivükufun ra - Elbiseyi çalkslarken gayet bol suda ve! vorlar: ve sur'uların ikrarile suc sa - çokça çalkalamalıdır. İbit atmustur. Suc'ularm müddeabih ha Boya: Boya katılacak suyu elbisenin! reketleri banka mevcudunu tamamen hacm'ni gözönünde tutularak karatlaştır.| alman matuf olmavın. bir kısım para İpekli ku: ile İş Bankasından sahtekârlıkla para çekenler mahküm edildiler | Suçluların muhtelif tarihlerde bankadan 17999 lir çektikleri sabit olarak her ikisinin de üçer sen? hapislerine karar verildi rdilarile 356 lira harcın suçlular) tahsiline karar verilmiştir. “ Kararin tefhimini müteakıb suçlu da sükünetle ve janda; al refakatinde mahkeme salonunda karılmişlar ve bir müddettenberi Öğ vam eden bu şayanı dikkat dava dil suretle neticelenmiştir. B'r ihlilâs suçlusu muhak edi'di 17 buçuk lira ihtilâs etmekten Fatih belediyesi tahsildarlarında8 zanın duruşması, dün ağırceza mesinde yapılmıştır. Suçlu, böyle bir ihtilâs yaj ; ancak tahsildarlığa yeni intisab © için, tahsilât koçanlarında bir yanlı” lık yaptığını iddia etmiştir. vet Duruşma, şehidlerin celbi için DX bir güne telik edilmiştir. z Otobüs davası şahidlerinil 'stinabeleri yapıldı ki vali ve belediye reisi Muh ndağ hakkında otobüs davası0fğ dolayı Ankara Temyiz mahkeli yapılmakta olan muhakeme esas da dinlenilmelerine Tüzum görü! ayi ki, Mes'ud, Razi ve Niyazi dün 288 birinet ceza dairesinde istinabe $ le dinlermişlerdir. Dinlenen şahidi! mevzuubahs sulistimale dair “ bilmediklerini söylemişlerdir. ie İstinabe evrakı Temyiz mahkeme ve gönderilmiştir. # Bir ba”ını ji'e'le yaralayan” adam tevkif edildi Dün, Mehmed adında biri Gelse umumi evlerden birine giderek “e kançlık yüzünden Beyzade isminde kadını jiletle yaralamıştır. pi Yaralı tedavi altına alınarak “8 ter” “ ta sulh ceza hâkimliği tarafından malı. Yani su, elbiseyi içine attıktan son-| esek pavesile olduğu amlasılmıstır. ra çubukla su altında kolayca kar'ştırıla- | Mezkür binkanım bore senedi üzerin - cak kadar olmalıdır. Banyo suyunun lü-| da kısmen sahte kayıdlar yanmak su - zumundan az olmaması ve boyanm 22) pafiln 4 defodn on vedi bin dek vüz katılması, yeniden su ve boya katarak| aienn dokuz bucuk Tira cekilmistir. zaman sarfını muc'b, olur. Bunun için| Guçlularn hsrek e uyan 345 $u ve boyayı önceden yetecek kadar ha“| inci madde mucibince ika etlikleri suç zırlamalıdır. Boya iyice erimeden boyaya o bingen. her İkisinin birer sene mi içtimaen 69 nacak şeyi ıslak olarak boya kabına dal-| waddet'e hanislerine v uncu madde mucibince her ikisinin ü- dırmamalı. Bir dofada daldıtınca çubuk- larla hiç durmadan karıştırmalı, E'bisesi| çer sene müddetle hanislerine ve Nec. boyan: nde altüst ederek çevirmeli İdetin evinde yakalanen 1500. Tiranm Ancak ıslak elbiseler çabuk parçalanaca-| emaneten; alinarak İş Bankstına tev- ğından karıştırırken yırtmamaya çok dik-| çine ve icerisinde & bir miktar ecneti İ narası bulunan sisara paketinin suçlu kat etmel Müsftiâe iadesine vesair mahkeme ma€ ! Yün kumüşları 50 derece sıcaklıkta ve kendi ağırlığının on. on beş mish ağırlı- ğında su içine deldırmak; Boya paketi- nin üzerinde yazılı zamana kadar kaynat. malı, Pamuklu kümaşlar, çok sıcak fıkır fikir kaynavan suya atılabilir. yandıktan sonra soğuyuncaya kadar kah- da bırakmalı ve vakit vakit karıştırma! dır, Yünlü kumaşlar boyandıkları kabdan çıkarılıp suyu sızmak için buhardan eser İpekliler orta derecede suya dadıryia- | kalmayıncaya kadar bir tarafta bırakılır bilir, az kaynayabilir de. ve araşıra yeri değiştirilir. Buharı kal- Sun'i ipekliter kaynamamak şartile u./ mayınca kumaş ne kadar sıcak ise o si- zun müddet banyoda tutulabilir. İpekli. |caklıkta suda çalkalanır. Çalkalarken lerle sun'i ipekliler el dayanacak sıcak-| kat'iyen burulup sıkılmaz. Oğmadan ve lıkta suya daldırılmaiıdır, kap ta büyü.) şeklini bozmadan birkaç defa bolca suya cek olmalıdır. daldırılır, çıkarılır, Çalkalama: İpeklilerle pamuklulanı bo. | Elbise Bacaksızın maskaralıkları: ik ve çalkalamakta müm. | hakkında takib#ta başlanmıştır. ge kifine karar verilen Mehmed, 2 nci S8 gu hâkimliğine verilmiştir. k Kırklareli'e ham'yetli bir Kırklareli p rensekiz kövünden Mehmed ağ8 mında hamiyetli bir köylü köy © bir arteziyen kuyu iii 1000 Tirateberrü etli tir. Bu teberrüün mutlak köy mayi bahçesinde arteziyen çıkarılması Kİ dile yapıldığına göre sayın köyl zün mekteb çocuklarının susuzluk © memeleri maksadile hareket ettiği © min edilebilir. a ınse yağmur suyu, hiç değilse ire mayan su kullanmal; Kurutma: Boyadığunız elbiseleri X mak için asmamalıdır. Asınca bol akar, kumaş dalgalı bir renk alır. © dan kalınca bir çamaşızı sararak bir masa üstüne sererek kurutmâl” Ütü: Kumaşın cinsi ne olursa ol yanan kumaşlar ters tarafından ütü Pamuklu ve ipekliler daha nemli i* tülenirler. Yünlüler de ütülenectğ man ya buhara tutulduktan sonr ıslak tülbend altımda ütülenmelidif” # vi fi