8 Sayfa SON POSTA Enn ÇANAKKALE General Gemil Gonkun hatıraları: 23 smumun Püskürtülen düşman taarruzu LU İL, General B ile çay içerken de: I ralarda rleşeceğimiz kimin hatırına g Sözleri , har arkadaş iz dan: Musta benim i mira'ay raber yeti on mandanı - yani Atatü oldu ve her tarafın m tekrar bi irdib di (1) teklifim üze - »te hizmetleri sebkat eden si rdi ve gitti i kuman söy açimenden de Hep Ali Rız elefo: rdi. Ayni za nması için emir ve âhından mevzii ptırılma durun adı göndereceğini ve inin biraz daha da Rıza beye emretti Atatürkün mıntahamız ağır topçularına kumandan ay W Ken disinin. general Liman Fon Sanders ta- müfarekâtından sonra, geldi tayin edilen mi inimin fo - Liman Fon bir fırka — Müsir paşa - general her ne kadar burayı Sanders - lâyik bulmadı ise de ne- dik ir nandanına rimizin vâşamo tarzları nayarı daha sib bizim yi bir yer kate alınırsa oturmarrizın Müna olmıyac »sdik ederler kar âkis! Bura martşa - (1) General Cemi Conk, umumi barbleri general Liman Fo: ndersin refa - edilmişti. Alman wühiye refsi ki cümle ile © refakat İatıre istediği anlaşılıyor. — evel — İyice bilemiyorum. Bakan hekim, nah, şu karşıki evde oturuyor. Ona sor malt. Şazlmend oradan hemen hekimin €- vine koştu. Kapıyı ça'dı. Doktor Allah- tan evde idi. Müşteri zânnile kadını i - çeriye aldı; loş bir odaya soktu: — Nen var, hanım? Kendin için mi geldin; yoksa hastan mı var da, oray& götüreceksin? — Hayır, beyefendi! Ne o, ne de o. Birisi hakkında sizden malümât alma-| ğa geldim İ Doktor Hacı Sabit beyin kaşları ça- kten bir mecidiye daha düş- sevincin boşa çık - r olmuştu. E - malşetini adam- cağız böyle“ nadiren düşen vizite psra- iyordu. Ma- endişeli zavajl ndaki kadının tavrına & Sor, ba kında ne sor: — Füruz mi? Siz n beyi tanıyorsunuz, değil akıyormuşsunuz? Senin nen oluyor 0? — Benim bir şevim değil.. lâkin.. cıkta durakladı. Böyle bir sual şacağın: tahmin etmemiş, ce- vabını önceden © hazırlamamıştı. Bu - nunla beraber kısacık bir tereddü çirdikten sonra, cümlesini ikmal etti: — Halası — Kona; sorduruyor da. a gitmedin mi? Bizim hanımın paşa İle araları biraz açıktır. — Böyle rde, kardeş dargın! iyi bir şey değildir. Paşa, bugün değil- belki yarın, en yakınlarının te- Şazimendin endişesi arttı. merakla, başını ileriye doğru uzatarak: — Niçin, beyefendi? dedi. Füruzan bey, ağır mı? — Cenabıhaktan hiç bir vakit ümid di. Onu da! darlaştırı!-| lin, sadeliği bakimindan çok hoşuna gitmiş'» Cevabın: verdi. leyi diğer ziyaretciler takib etti. Bu suretle inim bir düğün evinden farksız bir hal aldı! Lâkin, düşman da arzusunu beslemiş olacak en 15 e kadar obüsler ile selâmlar yol! Bunlar - ne gid den, bir tane aci olanını anlatay Hidiviy Tarımdan Abbasiye, Mısırın gördüm! Bu nın erzak, cephane ve vapurlarını ka da »rini taşıyorlardı! General Cemil Con rinden aşağıdaki iktibasl rum: 21 Ağustos un not defte - rn yepıyo - Düşm. Düsmanın bu. taarruzunu püskürt - - 1730 ad i de güneş etti Busün berini aldık. İtiyanm harb ilân ettiği ha- idare relsinden bir tele - bil- maaş verileceği Saa' 7.30 4 n Alman 0s. Son Posta'nın Romanı “Ah ,ne bay gın bakışın var, ya âcizdir. Füruzan dey İltihabı kasa - bat ile müterafik çifte (o zatürreeden yatıyor. Bir saat eV- den daha miş. me diyeyim? alım! dedi. Kimin hak -|*9 ksın. Mintarafi) ih bir mucize 7ü - bur ederse kurtu - lur.. Feillâ İhtiyar hekim, el- lerile, ümidsizlik ifade eden bir jest yaptı. Şazimend anlamıştı. Tepeden tırnağa kadar, © anda, buz kesildi. Bu Hürmüze nasıl ? Üstelik, bu ha iseyi ken- uğursuz! ğı , ine de r, bundan bir nevi hicab ve ni işrâb için ayağa kalktı — İşte böyle, kızım! dedi. Kadere boyun eğmeli.. hepimiz de bu geçid - den geçeceğiz. Çare yok! Külli nefsin zajkatülmevt! Şazimend de davrandı. Gözleri dolu kesilmez, hanım! Fakat bu zatın hasta- lığı karşısında bizim san'slımız ekseri- A dolu, kapıya doğru giderken .arkasına döndü, durdu: | şemiliteri miralay Fon Lossow (2) ile fareti ata -| Şazimend eczaneden Püruzanın hastalığım öğrenince üç gazete muhabirinin geleceğini haber verdiler. Bizim inin talihi gene açıldı. diye düşündüm amma, ortalıkta sü - künet vardı. Misafirlere, harb sahi inimden terdim ve harekât hakkında izahat rdim. Gazetecilerden biri Asosyetet sin muharrirlerinden Sebreiner idi. i Berliner Tagablat muhbiri ve| ü de İsveç gazetelerinden birinde! çalışan bir İsveçli yüzbaşı idi. sadüfen bir esir de u esir İle k Kiçner fı Sehreine 11 inci EZ ANKARA POSTASI —J Ankara Belediyesinin yeni bütçesi Belediye bu yıl elinde bulunan bazı arsalar! ; satılığa çıkarmıya karar verdi ve bu del e - yani Çanakkaleye - memnun olmadığını söy- »arcanmaktan korkuyor. diği malümata göre de düşman , 13 üncü fır- rile 33 ve 55 inci fırkak ayrıca d 'eritorya sı ile bir, iki ı yukaridan, Bulgar - ürüyüp on- ! Böylece inceye kadar bize de tesirli bir ne verilecekmiş. | (Arkası v | Yazan: Sabih Alaçam ar) ow Harbi en evvel n muallim zabitlerden idi.) Ikan muhareb Bulgarlara karşı| Terkos müfrezesi lığını yapmıştı. General Cemil Conk'un, bu zat ile muarifesi 0 zamandan başlar. A.B. — Bir şey daha sorayım, doktor bey. — Buyur. — Kendisine.. bir mektub getirsem. — Okuyacak hali mi var? Dalgın ya- tıyor. Senin anlayacağın, hali ihtizar - dadır. Can çekişiyor. Daha açık nasıl söyliyeyim? Farkında mısın şimdi? Ha Şazimend doktorun O evinden çıktı. Konağa gidip de, Füruzan (görmek, onun ağzından Hürmüze (hitaben son bir söz atmdk, ve ayni zamanda ken disine de, bu son deminde, sevgilisin den bir selâm götürüp ölümünün se keratını kolaylaştırmak için çok şid detli bir arzu duyuyordu. Fakat cesa ret edemedi. Ancak, yüksek duvarlar l hakkındaki mütalealarıma muttali doktorun evine koştu. Ankaranın güzel cad Ankara, 22 (Hususi) — Belediye mec- lisi 1999 bütçee projesini" müzakereye başlamıştır. Son toplantısında bütçe en- çümehinin yeni varidat bütçesi hakkın- daki mazbatasını dinliyerek tasvib eden m 8 önümüzdeki Pazartesi toplantısın- da da encümenin yeni masraf bütçesi caktır. Müteakib içtimalarda masraf ve erek 939 büt- çesine Mayistan evvel kati şekli verile- cek Varidat membalarının ihkişafı ve verim kabi nazarı di alınmak su- an yeni varidat bütçesi Be. lediyece 2.568,214 lira olarak te muştur. Bu yekün 1938 varida; bütçesir ni le 140.465,12 liralık bir fazlalık dee etmektedir. Beş kısım ve on dört fasıldan ibaret o- larak terkib edilen yeni varidat bütçesin- | de başlıca şu husuğiyetler göze çarpmak-| tadir Ankarada üç yıl evvel inşaatı tamam- lanmış birçok binalar bu yıl vergiye tâbi | tutulacaklarından bina vergilerinden be- 111 la çevrik bahçe içe- risindeki oOkonağın önünden, n bir bakış atfedip geçerek, yoluna devâm ederken, bo- gazı kuruyacak ka dar susadığının far- kında oldu, ve Rum bakkalın dükkânı -| na, su içmek üzere rada kesesinden paralığı çi de oturan bakkal, o anda dükkândan i - çeriye giren uzun boylu, kara bıyıklı, ağa kıyafetli bir a - dama sordu: — Hasta nice oldu, Mehmed Ağa? — Sizlere ömür! — Deme! — Evet. On dakika oluyor. Ben U - zunçarşıya vardım idi, döndüm, gel - dim ki iş bitmiş. Şazimend, tezgihım önünde mıklan - mış gibi idi. Bu muhaverenin tek keli - mesini kaçırmıyarak dinlivebilmek için nefesini tutuyordu. Bakke — Eyvah, eyvah' dedi. Paşafendiyi görmerfeli gayri! yığılmıştır. Bir tane- cik evlâd. Bu boya getir, bıyıklarını eline alsın, memuriyete koy.. Kolay iş değil. Kadın dayanamadı, ağaya sokuldu. ola.p delerinden biri İlediye hissesi namı altında büt rülen varidat faslı geçen yıla nazari 1 15,000 lira fazlasile tahmin olunmuş 'Tanzifat ve tenvirat resminden beklen varidat ta yeni bütçede otuz bin Lira #€ tarılmıştır. Hükümet merkezi günd £ etmekte, inşaat çoğalmakta lerin tahakkua yı â 1 bir tezayüd g si a nisbetle tenzil edilmiştir. V tçesinde otuz bin Tira olarak tah rn bu varidala sine ancak on bin Jira k numuştur. Un mahallerde ld maması karârlaş lence resmi ancak bar ve çalgılı mahalli” ehirde bu gibi m” ballerin ise mahdud bulunması mezk varidatın bu derece az miktarda tah. edilmesine vesile olmuştur. asılaları resmine dair olan Mağ İse g yıla nazaran on bin lira fazl sile kırk bin İira olarak tesbit edilesi tir. Amerikahlarla yapılan ticaret anla” (Devami 10 uncu sayfada) — Affedersiniz, ağafendi.. Füruz8f Bey mi mehrum olan? Herif döndü, bu yabancı kad züne uzun uzun baktı — Evet. nu? dının YK dedi; tamyor muydun © 4 Hayır amme, ne de olsa mahsll€ yiz... Hastalığını duydumdu da. — Sen kimin nesisin, hanım? Bu su cevabsız bırakan Şazii İoradan ayrılmağa hazırlanırken, yeni den bak : İleri ku -H yorm yavrusu dım, bu kadar İrıp duruyor. <Biyordu. kadar, kara hab” geciktirnek istiyen Şazimend alt yat taki odasına girmiş, soyunmasını UÜ S ki” Nihayet - mecburen meydana gv Hürmüz sordu” — Ne haberi — Dediğim gibi, hasta imiş değil Nesi varmış? Çok mu hasta? — Nasıl diyeyim, güzelim? Şe#” Hürmüz sabırsızlanıyordu. — Nedir? Şimdi de hastalığın “a mu unuttun? İnsan bir tarafa, bir Kö mii parçasının üstüne yazdırtıverir. yle değil, cicim. — Ya? — Allah, cicime uzun ömürle! sini r ve Arkası var)