Son Posta'nın teirikası: 42 e iKenan, —â Na Üstüste gelen aksilikler Kıpkızıl yaralar kapanmıştı. Bunla - İet tebdiline çok müsaiddi. Nitekim, |rın yerinde, yalnız o beyaz birer leke derhal yaptığımız tecrübe, iyi bir neti | kalmıştı. ce verdi. O derecede ki; bu çarşaf için-| Teyzem, kızmın de, en zeki taharri memurlarının bile |duğunu zannediyer, beni tanıyamıyacaklarına kanaat geldi. | niyordu. Senra.. benim de şimdiye kadar tev- kif edilmediğimi hayırlı bir alâmet te lâkki ediyor: — Demek ki, seni tanıyamamışlar.. mümkün değil, artık bulamazlar. Lü» zumsuz yere kendini sıkma. Diyordu.. Pru Mihmandarım Ali ağa Moldavları göstererek: “Sal batacak olursa, bu heriflerin hepsi yüzme bilir. Bir toplu iğneniz kaybolursa hepsini astırırım!,, dedi Tercüme eden: Hüseyin Cahid Yalçın Nihayet, (OHanın kendisini bi “İzinde siz nerede duracaksınız? Sal arâ- maye edeceğini temin etmem z€-|bayı #mcak alabilir. Ağırlığın tesirile be“ rine bütün bütün razı oldu. Ertesi günü men suya batacak, hareket kararlaştı. Dostluğumun kendisi | Kamçısını ve karşı sahilden getirmiş için faydalı olacağını işrab etmiş oldu -İ olduğu iki yüz köylüyü göstererek: ğem cihetle bütün bütün dostane ayrıl -| .. Nasıl mı? dedi, Hiç merak etmeyi. dık niz. Ben bütün dünyayı onların omuzları üzerinde taşıtırım. Sal batacak olursa bu heriflerin hepsi yüzmek bilirler, salı tu- tarlar. Bir toplu iğneniz kaybolursa hep- ralarını aşırır aşırmaz, derhal ortadan kaybolacak, artık ablamla (eniştemin semtlerine uğramıyacaktım. Derhal E- Hsaviyi alıp memleket haricine kaça - caktım. Ertesi sabah eniştem (fes tüccarını mükemmelen bana tarif etti. Bununla da kalmıyarak: — Ne olur, ne olmaz. Belki bir yan- lıştık olur. İstersen gene o çarşafıns! giy... Yenicamiye kadar git. Orada, fescilerin içinde 27 numaralı dükkânda bir bahane ile kendisini gör. Vücudümün narinliği, çarşafla Kıya - tamamile ifakat bul sen derecede sevi- * Ertesi gün, çarşafı giyip yüzüme de peçeyi örtünce, soluğu (o Kapalıçarşıda aldım. Kalabalık dükkünlara dalıp çık: maya başladım. Kısa bir zaman zarfında birkaç za - vallı kadının canını ( yaktım. Onların alış veriş ederken kapıldıkları dalgın - Benim mihmandarlığıma (1) tayin et- miş olduğu başçuhadarı eve döner dön- mez beni görmeğe geldi. Alınması icab €- Se i " hıktan istifade ederek, epeyce para top- ği , büyük Dedi. den tedbirleri Da m lal OAlRnb lağım. Ablamın evine gelirken bunla -| Nihayet bir akşam, eniştem , Eniştemin bu tavsiyesine lüzum gör imzalatmak ve mu m luğum icin | Bu kadar cehalet ve barbarlık beni tat- Tın bir kısmını koynuma sakladım. Öle | bir sevine ile geldi. Ji medim. Çünkü, artık tam mânasile bir zil beygirleri seyreder gi min ve teskin etmekte. (ziyade kileri de, ablamın önüne saydım. SAZ E, dostumi, Yarın SE insan sarrafı haline gelmiştim. Geli iç görkezen ddete rağmen, €r- içinde (Obir Oisyan Oouyandırıyordu. Geçmiş gün. zannederim &i bu para takrir verilecek. e RSGAleiz det Öğleden sonra, gene çarşafa bürüne-| esi günü ancak pek geç yola çıkabildik. İPakat (Oben karanmı (o vermiştim. on yedi lirayı tecavüz ediyordu. Ehem» | üç bin beş yüz lirayı hâmil ol Yanımdaki (adamlarla (o beraber an « rek doğruca Sultanahmed meydanına | Mihmandarımın salladığı kamçılara rağ - gittim. Defterhanenin önünde bir kö“ | men, hiç te hız gidemiyorduk. İseye büzülerek, fes tüccarının gelme-| Fakat, Ali ağa (2) bir fersah ötede sini bekledim. Pruth nehrinden geçme hazırlıklarını 16- mir için bizi durdurmamış olsaydı, yo” lumuzda devam edebilecektik. Bu hazır- lıkların yapılması maksadile bizi olduk» ça iyi bir köye yerleştirdi. Köyün zavallı halkma derhal bize yiyecek getirmeleri için emir verildi. Bir afleyi çarçabuk € - vinden çıkardılar. oraya yerleştik. İki terhaneye gelecek .. Hadi bakalım. Kollarını sıvo, Kendini göster. Eğer bu işde de söyle bir kahramanlık göste - rirsen.. eh arlık sana (pes) (diyece - ğim... Öyle değil mi hanım?. cak ikinel defasında sal ile karşıya ge « çeceğimi, kendisinin canı nasıl İsterse öye le yapmasını söyledim. Bu güzel manev- rayı iyice seyretmek için kıyıya otur « dum, Bana pek zararlı olacağımı tahmin ettiğim bu manzarayı güzelce seyrettim, İptida Allahın ismi telâffuz edildi. Sonra bir kaç kırbaç atıldı. Bu işçiler için bir işaret teşkil etti. Arabamdan boy. girleri çıkardılar ve onu kol fle çekerek miyetli bir para olmamakla berâber, ablam çok sevindi. Çünkü bu sırada, çok düşkün bir vaziyettelerdi. Büyük bir sabırsızlıkla ortalığın kâ- rarrnasın. bekledim. Ve, her tarafa Ka Ded ranlık gölgeler çöküp de el ayak çekilir Bu sözler yalnız bana değil, #blama çekilmez, koşa koşa teyzemin evime |da büyük bir bevecan verdi. gittim. O geceyi, plân o tertibi ile geçirdik. Teyzem, beni sevinçle karşıladı. Ve,| Ve sanki paralar cebimize girmiş gibi, Uğursuzluk, burada başgösterdi... Yayan geleceğini tahmin ettiğim fes tüccarı, araba ile geldi. Ve tam kapı rın önünde İndi. Arsayı satacak olanlar, kendisini | bütün ihtiyat tedbirlerini unutarak; | İbir çok hülyalara giriştik. karşıladılar. Bir takım kâğıdla gös - ildi i mi ş ? ük ş şıladılar. Bir takı ei koyun kesildi, kebab edildi, yendi. Fa -| uçuru k kad iler — Çok şükür. Elisavi, biraz kendini| yraibuki, ben onlardan kiaric olan bir | tererek konuşmıya başladılar. kat mukabilinde hiç bir para ilme. | akde “ van ç al ii a ii plân hazırlamıştım. Fes tüccarın pa- (arkası var) | sonra hiç bir lüzum olmadığı halde birlda © ezilecekleri | körkusile © titre ) . kaç sopa atıldı. Bütün bunlar bende mih-İmekten (o kendimi lamadım. Merdivenleri üçer üçer arıyarak 0- Aleti y — erken. iwenleri üçer üçer Nefa Vekâ'etinden: mandara karşı bir hiddet uyandırmağa| arabayı (o kazasızca sahn © üzerine İn- nun yattığı odaya koştum. Onu, yata- ğın içinde oturmuş görür görmez, a7 kalsın sevincimden deli oluyordum. Koynuma sakladığım paraları çıkar- dım. Onun yorganının üzerine saçtım. Şuursuz bir balde onunla konuşmıya başladım. $ Elisavi, evi niçin terkettiğimi bilmi- yordu. Teyzem, onun hazmedemiyece- gi şeyleri, büyük bir dikkatle ondan saklıyordu. Meselenin iç yözünü başladı, Mihmandar arabamı Ruthun karşı kıyısına bizi geçirtmek vasıtalarını hazırlamak için o akşam yola çıktı. Onun gaybübetinden istifade ederek, cemaatin menafi'ni idare ile mükellef gi- bi görünen ihtiyar bir Türke yediğimiz şeylerin parasını vermek istedim. Fakat derhal başka köylüler gelerek şikâyete kalktılar. Çünkü parayı kendim dağıt - mıyacak olursam kendilerine bir şey ve rilmiyecekti. — Kendisine para vereceğiniz ihtiyar direbildiler. Sala ancak kutur istikâame « inde yerleştirilebildi. Bu vaziyette onu tutmak için bu zavallı köylülerden dör « dünü tekerleklerin altma yatırdılar. Te. kerleklerin ufak bir hareketi onları neh- rin dibine götürebilirdi. Salı toprağın içine biraz saplamış ve mukabil tarafmı yedi sekiz pauce içeri daldırmış olan bu ameliyeden sonra, sah yüzdürmek icab ediyordu. Yüz kişi bü gi başa çıkarabildiler. Sonra kismen Eksiltmeye konulan iş: 1 — Manyas gölü seddeleri ve regülâtörü inşaatı keşif bedeli «524977» Lira ir aş. 2 — Eksiltme 21/3/939 tarihine rastlıyan Salı günü saat 15 de Nafia Vekâleti Sular Umum Müdürlüğü Su Eksiltme Komisyonu odasında kapah zarf usulile yapılacaktır. 3 — İstekliler eksiltine şartnamesi, mukavele projesi, bayındırlık işleri genel gürinamesi, fenni şartname ve projeleri «26» lira «75» kuruş mukabilinde Sular Umum Müdürlüğünden alabilirler. 4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin «25149 lira «09, kuruşluk muvak- | bilmiyen s0V -İ yaş teminat vermesi ve eksiltmenin yapılacağı günden en az sekiz gün evvel gilim, evi terkettiğim için şikâyet ©di- | ellerinde bulunan bütün vesikalarla birlikte bir iştida ile Vekâiele müracaat İpek şerir kimseler olan evlâdlarna gü- e an Siğenk km RM yor: > ederek bu işe mahsus olmak üzere vesika almaları ve bu vesikayı ibraz etmeleri İ yenir. Onlar hiç bir mükellefiyet altına yola çıktılar, Uzun sırıklarla salı karı © ©OYoksa, benim hastalığımdan mi| çartır. Bu müddet içinde vesika talebinde bulunmyanlar eksilmeye iştirak İ girmezler ve bütün menafii kendi elle » sahile kadar götürdüler. Orada mahsuş kaçtın? edemezler. rine geçirirler. hazırlanmış mandalar arabamı kaldırdı Diyordu. a elli 5 — İsteklilerin teklif mektublarını ikinci maddede yazı saatten bir saat ev - | Diyorlardı. lar, Bugüne kadar Elisaviye a'UMĞAN| veline kadar Sular Umum Müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. | Bu zavallılar hana böyle derdlerini dö: | (Arkası var) bahsetmemiştim. Falet gu anda ONA) Postada olan gecikmeler kabul eğilmez çöğde «105 kerlerken bir aristokrasi idaresi altında HARAM Bk ne varsa orla - bir ihtiyac his. kalbimi açarak içinde ya dökmek için büyük settim. Garibdir ki, sanki teyzem bu hissime vâkıf olmuş da, buna mâni olmak is - yaşamak saadetine nail olduklarının şüp-; hesiz ki farkında değildiler. İlk niyetimi yerine getirmek için, verdiğim parayı fki misline çıkandım, Her birimiz kendine bir yer aramağa kalktık. Ben arabada kalma. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra #yormuş gibi bir an bile bizi yalnız bi Yı terefh ettim. Arabanın içinde o kadar rakmıyortu Mütemadiyen ilâçlardan derin bir uykuya daldım ki gözlerimi aç- doktorlardan, tedavilerden bahsedi - tığım zaman kendimiz! yolda buldum. yordu Pruth nehri ancak bir fersah mesafede idi. Büyük bir faaliyet ile sopa attığı bir sürü köylünün ortasında at Üzerinde gördüğümüz mihmandar nehrin yanına gelmiş olduğumuzu bize anlattı. Nehir derinden aktığı için görmeden tâ yanı- na kadar gelmiştik. Pruth nehri Kotehim paşalığını Mol davyadan tefrik eder. Ali ağa bir akşam evvel yüze yüze karşı sahile geçmiş, kır. baç darbeleri sayesinde civardan öç yüz kadar Moldav toplamıştı. Bunlar bütün gece ağaç kütüklerinden kötü bir sal yapmağa çalışmışlardı. Ali ağa bu sal fle tekrar bu sahfle dönmüştü. Fakat bütün bunlar salın metaneti hakkında bir ga - renti teşkil etmezdi. Ben, icab ederse hem arabamı, hem içindekileri tamamen feda etmeğe hazır- dım. Arabadan yalnız cep cüzdanımı a dım. Pek aşikâr görünen bir tehlikeyi göze almamağa karar verdim. Eğer #& Yorganın üzerindeki paralar, teyze- me adeta büyük bir ümid vermişti. Halbuki, saymıya lüzum bile görmedi- Bim bu paralar, ancak onlara bir hafta ve nihayet on günlük bir nafakadan ibaretti. Bununla esash bir tedaviye nasıl girişilebilecekti? Tabidir Ii, teyzemin ümdlerini kır. mak istemedim. Bilâkis, onun düşünce lerini kuvvetlendirmek için; — Teyzel. Bir kaç gün sabret. Bir yerden büyücek bir para alacağım var. Onu alırsam, Elisaviyi bir hastaneye yatırırız. Daha iyi tedavi edilir. Dedim. i * Gazeteleri, büyük bir dikkatle takib ediyordum. -Ara sıra yazılan fikralar dan, zabıtanın büyük bir faaliyetle be- ni aradığını anlıyordum. Asıl dikkate şayan olan cihet şu idi RADYOLİN kullanan mes'ut güzeller CC RADYOLIN ki, zabıtanın bu faaliyetini o bilmeme| Kullandıklarını söyledikten son Radyolinle | fırçalanan dişler tecrübe muvaffakiyet verirse, sah fkin- a üm? : ci defa olarık geri göndereceğimi mma amlar bağa mr gisi ba kadar İZ | ebedi bir hayata, mhhate ve | dek pak ayete ağir örttüğüm halde, çarşıları, (pazarları, y bakikaten ki cazibeye malik olurlar. bu kadar güzel bir işi başa çıkardığına mağrur ve memnun olan mihmandarım arabaya binmeğe bent davet ediyordu. Sabırsızlıkla: — Arabayı nehre kadar nasıl indire - beksiniz dedim. Sonra bu kötü salın öze. kalababk yerleri dolaşıyor; ufak tefek işler görüyordum. Böylece, hem ab - lamla enişteme, hem de teyzem ile sev gilime yardım — ediyordum. Ve artık ber şeyi göze alarak, fes tilccarmın def Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerinizi KIŞ GÜNEŞLERİ Gildi pek fena vaziyete sokar Bu mevsimlerde: terhaneye geleceği günü bekliyordum. Bugünler esnasında, Biisavinin has - tahığı da ilk şiddeti devresini geçir * miş, ikinci devreye girmişti. Radyolin diş macunile fırçalayınız (i) Sefileri yahud BabAN hesabıma se - yahat eden sir kimseleri (istikbal eden adar, (3) Benim mihmandarın adı. KREM PERTEV istimalini ihmal etmeyiniz,