Hergün Başvekilin yeni Nutku münasebetile Yazan: Muhittin Birgen oktar Saydam, yeniden bir ia kım Halkevlerinin açılması mü- nasebetile bir nutuk söyledi ve bu esna- da bir takım mühim noktalara temas etti, Her şeyden evvel şu noklaya işaret €- delim: Başvekil etrafta hâlâ ısrar ile dö- püp dolaşan, fakat gittikçe kuvvetini kaybeden dedikoduları milli siyaset şaha- sından büsbütün dışarı atmak üzere bun- lara, bu nutku ile, bir tekme daha indir. mek istemiş ve «Türk inkilâbız dediği miz bir takım ini lar O mecmuasının hepsinin de «göz bebeğimiz gibi: muha- İazasma itina edileceğini kuvvetle tek» rarlamıştır. Hattâ, yalnız mevcudun ve tahakkuk etmiş olanın muhafaza edile- ceği hakkında teminat vermekle de kak mıyan Doktor Saydam, bire daha ötesini de gösteriyor ve «icab ederse bunlara Ye- nilerini de ilâve #deceğiz!; “diyor. “Bu, Türk milletini, eski bir tarih devrinden yeni bir tarih devr'ne ulaştırmak istiyen ve kütle içinde pek ku dayanan inkıl#bel bir irdehin açık; sö mim ve sağlam bir Wadesinden başkâ bir şey değildir, Kondı sözlerinin temina- tenı Melli Şefin. sözlerinden alarak, yeni? hükümetini | Mmkılâbcı rihünü İsmet İnö- rünün bir cümlesile ifade eden Başvekil, bu bahis üzerinde, eğer hâlâ varsa, kim- eede bir tereddid kalmamasını istemiştir. Ümid ederiz kl ba sor nutuk, artık-bu de- dkodu havası kârilen d ipkıl&b itinin herhangı bir dalâlete düşmesine imkân bırakmıyacaktır. * Başvekil, bu nutkunda Halkevleri bah- si Üzerinde de hayli ehemmiyetli şeyler söylemiştir. Doktor Saydama göre - ve bize göre de - bu evler, birer kültür yu- vas ve birer inkılâb ocağı olmak mec- buriyetindedirler. Memlekett? mekteb- ler, üniversite ve müstakil fakültelerle bir hayli âli müessese varken ve bun'a- rın da vazifeleri kültür yuvası, inküâb ocağı olmaktan başka bir şey değilken neden dolayı HaJkevleri bu kadar mühim bir vazife ile vazifelenmiş oluyorlar! Sualin cevabı basittir: Bütün o mekteb müesseseleri, yetişen nesilleri hazırlamak ve onlara şekfi vermeki> mükelleftir. Halkevleri ise bu vazifeyi bütün kütleye şamil bir hareket içinde yapacaklardır. Bir Halkevi, etrafında, vatan sevgisini, fazilet aşkmı, kültür yükselmesinin de- rin İerzetlerini mütemadiyen yaymaya çalışan bir ocak olacaktır. Bir Halkevi bir taraftan görecek ve gösterecek, öbür ta- raftan Öğrenecek ve öğretecek, bir kebi- me İle, yükaeletek ve yükseltecektir. Ferdi hayatta olduğu kadar milli ha- yatta da kör yaşamak kadar biyik fi ket olamaz. Hayatta mütemadiyen öğren- meğe ve öğretmeğe de mecburuz. İnsan- lık için yükselmek te bir ihtiyaçtır, Tev- fik Fikret, çok haklı olara! ükselmiyen İnsanın sefil olacağını söylüyordu. Yük- selmiyen milletin sefil ve bedbah: olaca- Bını anlatmaya Mizüm var mı? Her Halke- ai Doktor Saydam h bünun üzerine davet etmekle isabet et. miştir, Onun vazifesi söylemek, b'zim vazile- miz de-bu sözlerin içinde gizlenen çok doğru hakikati. heyecan ve hareket ha- inde bir ruh şekline sokmaktır. Halkev- leri ve - Evler değil - onun içindekiler bu yazifeyi ehemmiyetle üzerlerine almalı- dırlar, * Bu münasebetle bir derde 'garet ede- lim: Halkevleri, bugüne kadar, kendiles rinden beklenilen hizmetleri tamam yap- mış" olmektan uzak bulunuyorlar, Bil hössa küçük yerlerde mehslli ve şahst mefsaniyetlerin Halkevlerine kadsr sokul- dukları görülür ve orada yaratıcı ve yük- #eltici bir kültür ve ruh heyecanı yerine, birbirlerile uğraşan bir tekım ii ların yarattıkları bozucu ve çürillücü bir vanım dalgaları görülür. Memleketin karı teşkilâtında ve büyük menfaatlerin çarpıştığı hükümet sahasında bir Kabine. min uzun müddet mevkiinde kalmağına rağmen, bir avuçluk bir yerde, vatanm küçük bir köşesinde Halkevleri idare ha. yetlerinin sık sık değiştikleri görülür Bütün vatandaşların bütün gayretleri. ni insani ve milli bir yükselişe tahsis et- tli temayüllere | | l dostlarının kendilerininkine benzer bir samağına kadar yükselmeye uğraşırlar, balarının iş evine geçerler. Bir seyyar Arzuhalci İngiliz Sidney, asri arruhaleidir. Bisik- makta ve ihtiyacı olanlara arzuballer, is- tidalar yazmaktadır, Çok garib bir tesadüf İtalyada Ceneve şehrinde Şubat ayının başında çok garib bir vak'a olmuştur. Son aylara kadar birlikte yaşamakta bulunmuş olan biri 86 yaşında, diğeri 84 yaşında iki hemşire aym ayrı şehirlerde Ikamete karar vermişler. Bir! Chiavari, diğeri Lavagan şehrine gitmişler. Her ikisi de bir Çarşamba günü saa. Üçü otuz üç geçe vefat eylemişlerdir. Bu tesadüf hayret uyandırmıştır. İbirbirlerile çekişen ferdf | nefsan'yetler i) bulunması caiz değildir. Bunları kökün- den kaldıracak tedbirlere ihtiyaç © var, | Halkevleri teşkilânı bu tedbirleri almah, İmütemadiyen, bunlara nasıl çalışmak ik nm geldiğini gösterir irşadlarda bulün- malı, Evleri mütemadiyen takib ve tet- tiş etmelidir. Meselâ, vazifesini tamam ifa etmiyen bir Halkevini. kapatmak tehdidi altına koyacak olursak bu, çok müessir bir tedbi; olabilir, Çünkü ber ta- rafta bu Evlere karşı alâka vardır. Hülâsa, Başvekilimiz, çok faydalı söz- ler söylemiş bulunuyor. Bır taraftan in- kılâbeılığı takviye ve teytd ederken diğer taraftan da bu işte büyük vazifesi olan Halkevlerine hitab ederek onlara iyi yol. lar gösterdi, Bu sözlerden hayırlı netlce- ler beklemek hakkımızdır. Muhittin Birgen İSTER Gazeteleri değilse #auay; İSTER Amerikama ticaret adamları arasında kanun haline gır. miş bir kaide vardır: Çocuklarını kendilerine halef yap- mak istedikleri takdirde tahsillerini ikmal ettiri: ettirmez, olarak verirler. Çocuk orada bütün diğer çıraklardan fark- siz olarak çalışır, mesleğin en alt basamağından, en üst ba- SON POSTA ticaret evine çırak malarını öğreniniz. ondan sonra da bu- katle hâkim, öbürü kaman ere e Hergün bir. fıkra Resim Gümrüğe giden fotografçiğa, güm- tük kölensü sördü! — Bürada ne işin var? — Gümrükten eşya'çikarken reğim alacağım. Kolcu, fotografetn kolundan yaka- — Seni sahtekâr seni, dedi, kendini gümrük memuru yerine koynp, güm- rük resmini sen alacaksın ha! Şimdi seni polise teslim edeyim de gör. Nİ iki neş'eli at a e eessvmestenmsesenaransrnusasana sar1 sapabasares ssssuğas # İNAN, izlen biri İstanbul Havagazı şirketinin hiç en bir gün, kasasında para bu latacak bir fıkra reşretti. Takriben şöyle söyledi: — İstanbul Havagazı şirketi uzun müddettenberi vergi vermiyormuş, Koreunün tahsili için nakdi üzerine konmuş, fakat görülmüş ki kasasında bin lira bile yoktur. | kinesi ile köyden köye, evden eve dolaş- Pençabdn Sangodada, karınları doyan İbü iki a$ resimde gördüğünüz gibi ön 2- yaklarını (irbirlerinin boyunlarına do- layarak, keyif oçamadan yapamazlar, Tatlı, tatlı, neşleli neş'el; kişnerler, sonra bulundukları çayırda bir aşağı, bir yu- karı dörtnala koşarlar, birbirlerine türlü türlü muzfbikler yaparlar, İSTER lunmadığını an. | 1in€ hâciz vazedilm haciz İNAN, İSTER Resimli Makale: — İşe küçükten başlayınız.. 8 | ki lr. EEE el mn İİ çe ml Bir meslekte mütehassıs ve muvaffak olmak mı istiyor sunuz? O mesleğe çok küçük iken ve en ali basamağından başlayınız. En küçük vidasmdan itibaren bütün mekan'z- Büyüyüp yükseldiğiniz zaman maiyeti- nizde çakşanlara daha İyi hâkim olursunuz, tezgühtarlık- tan yetişmiş bir ticarethane sahibinin anlayışı ile sırf ser- maye koysrak ticarethanenin başına geçmiş bir adamın an- | layışı arasında uçurum kadar büyük farz yardır biri haki- sözde hâkimdir. Vindsor Düşesinin En son tuvaleti ME wi & ZEN Yukarıda, kocamle seribrr Londraya döneceği söylenen Vindeor Düşesi (sabık madam Simpson) un en son resmini gö- rüyorsunuz. Düşes, gayet ağır danteller. le süslü, çok zarif bir tuvaletle fotoğre- Macaristanda çok tuhaf bir hukuki mesele!., Macaristanda son günlerde hâdis olan bir vak'a günün meselesi olmuştur. Bü- fön avukatlar bununla meşgul olmakta dırlar. Meseleyi izah edelim: Macaristanda Kiskunhals şehri mezba- hasında bir inek kesilmiştir. Kesiciler hayvanın midesinde bir altın saat bul- muşlardır. İneği satım almış olan kasabın kulağına bu mesele aksetmiş; kasab he- men mezbaha müdürlüğüne gider ve i- neği satın almış olduğunu (leri sürerek ssatin dahi kendisine sid bulunması k- tiza ettiğini iddia eylemiştir. Kasabın noktai nazan celebin kulağı na gitmiş, eslb de işe karışmış, o ds ine- Bin tarafından satılmış olduğunu üeri sürerek saatin kendisine verilmesi lüzu- prunu İleri sürmüştür. Araya bir üçüncü şahıs ta girmiştir. Bu İiçöncü şahıs ineği celebe satan köylü- dür, O da saatin kendisine ald bulunması iktiza ettiğini idd'a edip durmaktadır. Şimdi Macar mahkemesinin vereceği karar büyük bir alâkı ve sabırsızlıkla beklenmektedir, İNANMA! Buhün üzerine Dolmabahçe gazkanesindeki kömürleri #ze- Halbuki bizim bildiğimize göre İstanbul Havagazı başka, Dolmabahçe gaz şirketi ise başkadır, ayrı ayrı şirketler ta- rafından temsil edilirler, Şu halde bir şirketin borcundan | dolayı diğer bir şirketin malına haciz kobulamiyacağına göre bu haberin doğruluğuna: INANMA! Sözün kısası Aşk kürsüsü E. Talu FR erbiyeciler, aşk ve izdivaç mev zularını, mekteb programlarına girebilecek mevaddan sddetmezler. Diğer taraftan, dünyada gelmiş, geçmiş gairle je. ediblere de bakılırsa aşkın mektebi, Jmedrenesi, nizarm, usulü yoktur. Daha ileriye giden hekimler ise aşkın ruhi bi hastalık, patolojik bir vaziyet olduğunu söylerler ki düzcesi bir nevi divanelik de mektir. Sonra aşkın tarifi de yoktur. Alâkadar İ şahısların mizacına göre değişiktir. Ve İherkes onu bir türiti tefsir eder, Meselâ, İbilir misiniz, bilmem: Nasreddin Hoca « ya sormuşlar: — Hoca, hiç âşık oldün mut. — Bir defa oluyordum. Üstümüze a. ve güyri müsbet silim» için Amerikalu Jar, sekiz yıl evvsl, Viskonsin Üniversi « tesinde bir kürsü ihdas eylemişler, ve s6. İkiz yıldanberidir de üniversitenin kız, er. kek talebesi, evliliğin v2 evlilikte mes'ud İolmanın'Şartlarını: İdea! karı veyü ko « feanın evsafı, cezb olmak usulünü, ve Bair bu gibi teferrünti, âmme hukuku, ta“ rihi siyasi, iktısad, muhakemat usulü ve #Aâh.. ile bir arada okuyorlarımış. Bu kürsünün profesörü acaba kimdir? Pek merak ettim! Malfim a, bu ders, öle kilere pek benzemez. Bunu takrir wde Gek adâmüni, bu Sine vâkıf olması kâfi de Bildir. Kendi yaşı, şekl, şemailinin de okuttuğu ders le mebşuten mütenasib ob mâsı lâzımdır. Sonra acaba bu derste, tezini verin te doktorasını alanlar olmuş mudur? Eğer varsa, bunlardan korkmak lâzımdır. Zk İse kadın ninelerimizin efenlenmiş!» diye bucak bucak -kaçındıkları insanlar, asıf bunlardır. Kim bilir, «ssk doktorları» en masum kimseleri ne türlü. baştan çıka « Tırlar? Maahaza, kartvizitlerinde: İlmi Sevda mütehastısı. ünvanını taşımak t£ hoş bir şey olsa gerektir. Kız evlâdları'. nın istikbalinden endişe eden ana - bibak lar, böyle bir genci seve seve damadlığı kabul ederler. Buna mukabil oğul sa « hibleri, zannederim ki, bu ünvanı taşır yan bir kızı gelin almaktan, pek hakir olarak çekinirler. Bana kalırsa, * dersin faydalı olaca « ğından ve ciddi bir netice vereceğinden son derece şüphe ederim. Neden mi? Çün kü, aşk işlerinde, insanların ölünciye ka dar acemi, ve hattâ cahil kaldıklarına Sia ar. İngiliz endüstri fuarı yarın Kralın elile açılıyor Londra, 20 (A.A) — 70.000 i mütecas viz amele yarın kral tarafından küşaâ resmi yapılacak olan Olympia İngiliz em düştrileri fuarının son hazırlıklarını yav makla meşguldür. Bu seneki serginin karakteristik no tası, hava müdafaası için vücude getiri len son tertibata tahsis edilen mahaldiş Burada münferti şahıslar ve alleler içti sığınaklar, gaz maskeleri, gazların bulaş masına mâni olmak üzere ihdas cdile servislerde çalışacak olanlara mahsus e biseler, #tfaiye efradına alevler arasınd; dolaşmak imkânını veren başlıklar vesaf re bulunmaktadır.