MEDENİ arşıkapıdaki Feyziâti mektebi arsasında, yeni yapılmış üç Katlı bir ev gördüm. Ev hakikalen çok güzeldi, Belli ki iyi bir mimar plânmı yapmak için titiz bir itina ile çalışmış; gene belli ki evi yaptıran, malzeme in- #ihabında hiçbir fedakârlıktan çekin - memişti. Görünüşü güzeldi. Yapısı sağlam - dı Pencereleri muntazamdı. Kapıları- nın tokmakları şıktı. Velhâsıl şık, gü - zel, sağlam bir evdi. 'Temelden tarasa kadar alıcı gözile güzerken tarastaki bir fazlalhk gözü - me hoş görünmemişti. Güzel bir kadımn yüzündeki Haleb çıbanı ona alıcı gözi- le bakanları nasıl tazib ederse, tarasta- ki fazlalık da beni öylece tazib etmiş- . Bu fazlalık bir «u deposu idi. Kendi 3 evin ftarasına böyle bir su deposu koymağa ne diye lürum görürl!. dedim. * Geç vaktit matbaadan evime dönmüş tüm. Yüzüm, ellerim kirli idi. Yatma- dan; yıkanmanı, temizlenmem lâzımdı. Banyoya girdim, musluğu açtım. Bir iki damla su damladı. Arkadan bir hı- rilti işitilli. Sular kesilmişti. Ellerime, ayaklarıma, aynanın kar- şısında yüzüme baktım. — Çaresiz, bu halde yatacağım.. Ya- tağıma yattım... Bir rüiya gördüm. Tanımadığım bir Insan karşıma geçmiş gülüyordu: — Siz kimsiniz? Cevab verdi: — Bugön, alıcı gözile uzun uzadıya seyrettiğiniz evin sahibiyim. — Benden ne istiyorsunuz? — Hiç, yalnız bir sual soracaktım. — Sorunuz. — Medeni bir şehirde yaşıyan, me « deni bir insan; elleri, ayakları, yüzü kirli bir hâlde yatağına girer mi? İSMET HULÜSİ L Bunları biliyor mu idiniz? —| Fare tutan nebatlar Sinek kapan ne- batlar olduğu gibi daha büyük hay - vanları — kapanlar da var, Bunların içinde bazıları ken dilerine dokunan tir fareyi sımsıkı yakalamakta ve öldür » moden birakmamaktadırlar. x Kanallar üzerine kurulan şehir — / ($ - Almanyadaki Hamburg şehri kanallar Üzerine inşa edilmfiştir. Bu kanalların mzunlukları 800 kilometredir. Bugün ti - caret nakliyatında işe yaramaktadırlar, Erkeğin ağzında Kadın ismi Ankarada oturan okuyucum Bay «N.B.» bana yolladığı mektuba «<Son Posta» hakkında sitayişkâr birkaç cümle ile başlamış. Bu kısmı yazı müdürüne okudum, gülümsedi, Bir- şey söylemedi amma hoşuna gittiği- ni sanıyorum.. Mektubda benim sütunum bakkın- da da bir iki cümle var: «Yalnız gazetenizde alaya lâyık kısım «Gönü' İşleri» sütunudur, zan- mnederdim>» şeklinde başlıyan bu tümlelerin birincisi evvelâ beni iğ- meledi, fakat sonra anladım ki oku - — yucumu neş'elendiren daha ziyade gönül işlerinin kahramanlarıdır. Ma- mmafih, bu alay, bu neş'elenme de- wam etmemiş. Okuyucum eski bir darbımeseli hatırlıyarak: — Gülme komşuna, gelir başına, diyor. “Okuyucumun hüviyetim hakkın « da yaptığı tahminin tamamen yanlış olduğunu kaydettikten sonra derdini anlatmağa geçeyim: Bay N. B. kendisini tamamen mes'ud cdebileceğine iman ettiği bir genç kızla tanışmış, bu tanışma an - gak iki konuşmaya inhisar etmiş. Bonra bir hiç yüzünden bozuşmuş- dar. Okuyucumun ebir hiç» kelimeleri e tavs'f ettiği bu bozuşmanın sebe- bi genç kızdan ötede beride sitayiş — le bahsetmiş olmasıdır. Şimdi müte- essir. Münasebeti tekrar tesis etmek emelinde, Genç kıza sık sık da tesa- Manşı balonla ilk geçen adam “İlk defa balonla Manş denizin: ge- çen seyyah J. P. Blanchard- dır, 1793 senesinde birinci defa ola - Tak ta Amerikada balonla havaya çı- san gene kendisi - dir. Bu yüzdendir ki J. P. Blanchard bugün- kü havacılığın tarininde ehemm'yetli bir mevki tutar. Bu Fransız havacısı Man gı geçerken fırtınalarla çarpışmış, haya - tım tehlikeye koymuştur. x Dünyanın en süratli trenleri Dünyanın en süratli trenleri İtalyada- dır. Saatte takriben 320 kilometre kate - Bu trenler elektriklidir. düf ediyor, fakat konuşmağa cesare- ti yok.. Bay N. B. nin bir hiç dediği hâ- disede ben bir kısım erkeklerimizin bütün zihniyetlerini okuyorum ve se- viyeleri bakkında hüküm vermeğe yetişecek malümat görüyorum, Bir genç kızla bir defa, iki defa konuşuyorsunuz. Ondan şu veya bu şekilde bahsedebilmek için bu ko « nuşma size ne hak verir? Daha müs nasehetin başlangıcındasınız ve genç kızdan bahsederken sözleririizin a- ranızda mevcud münüsebeti daha derin göstermesi ihtimalini hatırını- za getirmiyorsunuz. Ya, yarın bu münasebet biraz düha derinjeşmiş olsa ne olacak? Ben garb memleketlerinde tanı - dığı kadımın adını anmayı - cinayet sayanları, mahkemede söylemekten bile imtina edenleri bilirim, Bazı yerlerde ise, tabil bir kısım erkekler arasında bir şeref gibi dökülüp sa - çıldığını da işitirim. Mukayese yap- mayı size bırakıyorum. Genç kızın göstendiği — iğbirarın sebebi bu mudur? Eğer yüksek se - viyede, inoe hisli ise evet bu, bir ses beb olabilir. Fakat bu hareket tar- zında sizi daha ziyade cezbetmenin çaresini görmüş, yahud da sizden hiç hoşlanınamış olması da müm - kündür. z Okuyucum cesaretinin yokluğun - dan müteessir, mümkündür. Fakat işte kendisine bir çare teklif ediyo- Tum: — Bu satırları alâkadar gene k- za gösteriniz. Sarlîşluğu . . ölçen makine Amerikada içki yasağı kaldırılmış ol - masına rağmen sarhoşlukla mücadele için evvelce hazırlanmış olan kanun halen mer't bulunmaktadır. Kanunda sarhoş - Juk bir takım derecelere ayrılmıştır. ve bu derecelere göre cezalar verilmektedir. Bu cezalar beş dolardan 25 dolara kadar yükselmektedir. Fakat asmıl mesele sar - hoşluğun derecesini tayinde baş göster- mektedir. Çünkü sarhoşluk yüzünden zu- hur eden kavgalar günden güne çoğal - maktadır. Nihayet Amerikalının biri buna da bir çare bulmuş ve icad ettiği bir makine sa- yesinde her hangi bir sarhoşun içliği müs- kirat mıkdarını tesbite muvaflfak olmuş- tur. Makinenin ismi «Dunkometre» dir ve içi kırmızı bir nevi gaz ile memlü bir ba- londan ibarettir. Fazla içki kullandığ: tah min edilen adam bu balonun içine doğru üflentektedir. Bu üfleme neticesinde ba- londaki gazın rengi derhal değişmekte - dir. İçki az kullanıldı ise balondaki ga- zin rengi ağır ağır değişmektedir. Bu takdirde ceza beş dolar olarak kesilmek- tedir. Balondaki gazın rengi çabuk deği- Şiz ise sarhoşluk derecesi yüksek olduğu anlaşılmakta ve ceza da ona göre artlı - rılmaktadiır. Dunkometre hiç yanılmıyan bir maki- nedir. Amerikada bu makine büyük bir t kazanmıştır. Bu makineden edin- miyen birahane ve meyhane kalmamıştır. Buralarda bir çok ayyaşlar her akşam sarhoşluklarının derecesini ölçmekle va- kit geçirmektedirler, * Oyuncakları çocuklardan ziyade analar ve babalar seyrediyor Büyük Atmerikan sinema san'atkârı Spencer Traey'ı tanımıyan — ve tanıyıp ta takdir eylemiyen yoktur. Noel ve yılbaşı yortularının takarrübü münasebetile vitrinlerde bilhassa Ame - rikan şehirlerindeki mağazalarda bın - lerce ve binlerce oyuncakları görür gör- mez sinirlendiğini söyliyen san'atkâr di- yor ki: — Fikrim yanlış anlaşılmasın... Yüz- de doksan dokuz mağazalardaki oyun - cakları seyreylemek için küçük çocuk- larını götüren ana ve babalar çocukla - rından ziyade bu oyuncaklara bayılıyor- lar, Çocuklarından ziyade ağızlarının su- ları akmaktadır. Bu arzularını tatmin eylemek için çocuklarını kendilerine si- per olarak kullanmaktadırlar, Sözlerimi işitecek olan ana ve babalar bana bir şey diyemezler, hem ne desinler... Oyuncak aldıkları vakit evlerinde çocuklarından evvel bu oyuncaklardan heveslerini on- Jar alırlar...> * Meşhur adamların hakiki isimleri Tanınmış adamların bir çoğu bakiki isimlerini saklamaktadırlar. Meselâ büyük İtalyan şairi Gabriel d'Annunzio'nun hakiki ismi: Gactano Rampagnetto idi, Amerikada şimdi büyük bir şöhret sa- hibi olan kompozitör İrcing — Berl'n'in bu hafta b Atinanın muhakemesine aşlanılacak Atina kaçakçılık ve 16 genç kızı iğfal ve fuhşa teşvik cürümlerinden muhakeme edilecek Randevucu Atina hakkında kaçakçı- hk suçundan yapılmakta olan tahkika- tın derinleştirildiğini ve suçlu kadının dövüz ve eltm kaçakçılığından başka gümrük kaçakçılığı da yaptığı netice- sine varıldığım yazmıştık. Müddeiumumilik suçlu hakkında bu bakımdan yapılan tahkikatın tekem - mülüne lüzüum görmüş ve evrakı güm- rük muhafaza teşkilâtı talikik heyetine iade etmiştir. 'Tahkikata devamla, şayanı dikkat neticeler elde edilmiş, Atinanın ave - nesinden olan bazı şahısların harice gi- derken beraberlerinde elbise ve saire gibi bir takım eşya kaçırdıkları tesbit edilmiştir. Bundan başka, suçlu kadının güm - rükte bulunan bir mobilya takımını muafiyetirfi temin ederek gümrükten kaçırdığı anlaşılmıştır. Atinanın 200 bin Hralık olduğu id- dia olunan döviz kaçakçılığının 18 bin Jirası delillerle tesbit olunmuştur. Tah- kikatın tevsii ile hakikl! miktar ortaya çıkarılacaktır. * Atina ve cürüm ortaklarının genç kızları iğfal! ve fuhşa teşvik suçların- dan mühakemelerine önümüzdeki haf- ta içerisinde başlanacaktır. Muhake - moye davanın mevzuu itibarile kapalı celsede başlanacak ve öylece devam e- decektir. Suçlu Atina evvelce de yazdığımız gibi yalnız 16 kızı fuhşa sürüklemek - ten muhakeme erdilecektir. Halbuki, Atinanın şimdiye kadar eline düşenle- tin 230 kadar olduğu iddia olunmuş, ancek arada müruru zaman mevcud olması dolayısile bunlarım ancak 16 sı takibata mevzu olabilmistir. Bir elektrik hırsızlığı davasına bakıldı Dün, Sultanahmed | inci sulh ceza mahkemesinde bir elektrik sirkati da- vasına bakılmıştır. Muhakeme neticesinde anlaşıldığına göre, hâdisenin mahiyeti şudur: Maryam isminde bir kadın Gedik - paşada bir eve kiracı olarak taşınmış- tır. Fakat, Maryam, yeni evinde elek- trik düğmesini çevirir çevirmez, bir takım gizli sesler duyulmağa başlamış; kadın önce korkmuş ise de biraz dik - kat edince bu seslerin, elektrik saa - tinden çıktığını anlamıştır. Bunun üze- rine hâdiseyi şirkele ihbar ile memur- ları celbetmiştir. Neticede saate bir tel bağlandığı, eski kiracıların bu suretle cereyandan elektrik çaldıkları anlaşıl- mış; fakat, işin garibi maznun olarak muhbir Maryam mahkemeye sevkedil- miştir. Mahkeme, kadının beraetine, hakiki maznunun bulunması ve tahkikatın te- kemmülü için evrakm Müddelumumi- liğe fadesine karar vermiştir. asıl ismi: İsidore Balinedir. İngilizlerin tapınırcasına sevdikleri mu harrir Michael Arlet'in asıl ismi redir bilir misiniz: Dikran Kuyumciyan!'.. Bacaksızın maskaralıkları: Bir sahtekârlık suçlusu muhakeme edilecek Bir sahtekârlık hâdisesi etrafında Müddelumumilikçe yapılmakta ola tahkikat, son safhaya varmıştır. » Bir müddet evvel Enver isminde ri, sabık belediye reis muavini 4 Tmin yazı ve imzasını K SÜ L taklid etme retile, sahte fakrihal umahıb-"t tanzim ve sıhhat işleri düektöflu:n, f den para almak suçile Adliyeye l mişti. İkinci sorgu hâkimi Muhiddl | — nin kararile tevkif edilen Enver M ü kında açılan tahkikat tekemmül j ve deliller toplanmıştır. takım fakirlerin eline vı p**. İşleri Direktörlüğünden altı defü, B rimeşru surette, para aldığı te' etmiştir. 5 | Bu arala, belediye reis muavini djı rem de Adliyeye celbedilerek SA olarak dinlenmiş ve ıımnmbeıîfn& ü imza ile yazıların kendisi ta , yazıldığını, başkası tarafından _4.'““ Bın taklid edilmiş olduğunu söykeei tir. Suçlu ise, hakkındaki '.ddıay_ı_'“d; derek, bu işleri yapanın h':ndlS'a" « bir başkası olacağını iddia etm dir. pke * Hâdise, birkaç güne kadar, Mâ' meye intikal edecektir. Otobüs neşriyatı davasınâ devam edildi Otobüs neşriyatından doğan nn nakzen görülen duruşmasın İliye birinci ceze mahkemesindi İdevam edilmiştir. üta * Duruşma, Müddeinmuminin M a. İleasını hazırlaması için, bir başkâ ne bırakılmıştır. Toplantılar : Halkevinde lisan ve biçki dv"":_ Sişli Halkevinden: İngilizce, TranSTİ ge manca, biçki ve dikiş, şapka, çivek: € ge « resi ve müzikr derslerine ; vem etmek istiyenlerin bir hafta kayıdlarını tamamlamaları. Ertbba cdasında konferans Çarşamba günü Ord. Prof. H m“’: ağb 3 fından Rtbbi Odası salonurda Tans verilecektir. yi Kadın hekimleri aytık toplar? Va 'Türk Ginekolozi Cemiyeti kanstff pyr eaflen bu ayın toplantısını Dr. Orhüf İ yae sinin başkanlığında yapmıştır. BU D Anlik Dr. Ahmed Asaı Onur (Rahim kansif Togal radlum ve töntgenle tedarlsi DÜT begar tebligatta ve muhtelif vak'alardan b;ı“' rek, memleketimizde kanserlerin # tedavisinden beklenen iyi netice VE fakiyeti temin için, bazı Tunmuştur. Dr. Hadi İhsan, radlüii Hkatörlerini göstererek, bunlar dahat vermis, yapılan _Mp nan Tevfik Sezenei, Orhan Tahsif, Asım Onur, Hadi İhsan Gediz, F::/ Ükel, Halis Barıkadıoğlu, Nurl Bi “_" Canbakan, İhsan Arif, Kırıkçıyanı ; GÜ ai Beii Fresko iştirak etmişlerdir. Bir tramvay bir otomobile 621 Numaralı vatmanın vay arabası, İstiklâl caddesinden iken göför Hasanın idaresindeki çarparak, çamur'uğunu ezmiştir. gbll Buçlu hakkında tahkikata İ Suçlunun bu sahte ilmühabetleri " 7 K SALE Çi .-.i 5 LA £Ec ı v P da