Hergün Dünya pozl.;'kasmm yeni İstikametleri ve Rusya U—— Yazan: Muhittin Birgen nkü makalemizde Münih kon - feransından sonra Avrupanın ye- n! bir politika müyazenesine ve yeni bir nizama doğru gitmek — üzere bir takım hareketler içinde bulunduğundan bahis ve bu hareketlerin çok mühim ve ente - resan olduğu Üzerinde ısrar ediyorduk. Bu hareketler arasında en ziyade gö- ze çarpan meselelerden biri — Rusyanın waziyetidir. Münih kadar devam eden Avrupanin harb sonu niza - mı içinde Rusyanın iki vaziyeti iki dev- ri ve iki siyaseti ştu. İlk devirde ko-| münist Rusya evvelâ dünyaya karşı bir tecavüz tecrübesi yaptı; bu tecavüz dev- Jet ve-ordu şeklinde-ve klâsik emperya- lizm gayesile değil; belki de yeni bir din ve akide yayılması suretinde tecelli edi- yordu. Rusyada teşekkül — eden üçüncü enternasyonal; enternasyonal bir akide - nin yeryüzünde yayılması ve hâkim öl - ması için büyük bir hamle yaptı. İlk saf- hasında muvaffak olacak gibi görünen bu hamle, pek kısa süren bir inkişaf dev- rini müteakib, iktısadi sahada birdenbi- re tükenen takati ile siyasi sahada tesi düf ettiği şiddetli bir mukavemeti müte- &kib, mağlüp oldu. O zaman, — Avrupa,| Rusyayı kısa bir zaman için tecrid et - ti. Len'n Rusyası, milli hududlarının içi- ne çekildi ve her taraftan kendisine tev- cih edilen askeri hamlelere mukavemet gösteferek fevkalâde bir gayretle bun - Jarı kırdı; kendisini evvelâ — tecrid et - mek, sonra da boğmak isteyen mukabil taarruzdan kurtardı. ; İkinci devrede Rusyayı Avrupa işle - rinde faal görürüz. Bir zamanlar Millet. ler Cemiyetine eşkiya — cemiyeti diyen Rusya; bu cemiyete girdi ve onunla el - ele vererek çalıştı. Rusyanın bu yeni si - yasetini harekete getiren âmil, o tarihte İtalyada muzaffer olmuş bulunan Faşizm ve Almanyada ilerlemekte bulunan nas- yonal sosyalizm idi. Rusya, bu iki hare- kette, kendisine karşı tevcih edilmiş bir rejim husumeti görüyordu. Bu rejim hu- sumetini karşılamak için, o, Milletler Ce. miyetinin içinde Fransa tarafından tem- sil edilen kollektif emniyet siyasetine el| uzatmak yolundan gitti. Ayni zamanda, uyanan Almanyanın, taşacak bir hiddet- | le, bütün kurulmuş şeyleri yıkmasından korkan FPransa ile Çekoslovakya, Rusya- da kendi emniyet ve selâmetlerini mü - dafaaya yarayacak bir politika kombine- zonu görmi ve Moskovadan — gelen hareketi teveccühle l lardı.. O zaman Avrupada Fran: ile Rusya ve Çekoslovakya ile Rusya aralarında ak « dedilen ittifaklara şahid olduk. Ancak, sulhü, bir takım anlaşmalar, Hilâflar; paktlar ve dostluk - ik bir varlık nde muhafaza etmek isteyen yanlış bir siyaset; yeni Av rupa nizamını o da pek cansız olarak; yal nız Münihe kadar sürükleyebildi. konferansına karşı te bütün mevcud sistemi yıktı ve bir ta. raftan Rusyayı; diğer taraftan da Fran - sayı tecrid etti. —İngiltere — ile sımsıkı birleşmiş olan Fransa tecrid edilmiş de- ğildi. Fakat Münihten sonra — Rusyanın tecrid edilmiş olduğu muhakkaktır. * Bugünkü Avrupa, kendisini yeniden tanzim etmek isteyen bir takım hare - ketler içinde, acaba ne tarafa doğru yor? Rusyayı yeniden tecrid — eden siyas! sistem mi kuruluyor, yoksa Ru yı Avrupa işlerile yeniden ve fakat, bu defa büsbütün başka bir ruh içinde, ha- kikf bir sulh ruhu ile, yeniden alâkadar edecek bir hedef mi takib ediyor? Zan - nediyoruz ki yakın bir istikbalin harb ve sulh meseleleri bu iki süale verilecek ce- | vaba bağlıdır. Bize sorulursa; biz tecrid politika -| sının, hiç bir zaman, bir sulh, huzur ve Asayiş politikası olabileceğine kani de - ğiliz. Son yirmi senelik Avrupa vukuatı | bu hususta kâfi misaller vermiştir. 918 d€ sona eren bir Türkiyeyi teerid| etmiş olduğu içindir ki 919 da Anadolu- da yeniden başladı ve üç sene daha de - vam etti. Rusyada mkılâhı kuvvetlendi- ” İçalınmıştır. Hâdiseyi, gece yarısı Skot - * İvermiyecek olursam, bana oziyet edecek- ren ve Lenin hareketini nihayet, Rusya i'>de kat'i surette yerleştiren ve mı; - fak kılan âmil de tecrid — siyasetidir. Türkiyeyi ve Rusyayı evv tecrid ve (Devama 3 ncu sayfada) lâ Resimli Makale: Büyük muharebenin ilk günlerinde Fransız ordusu Al- man savleti karşısında bozulmuştu, ric'a! boşaltılmasına bile başlanmıştı. Bedbinliğin herkesi sar - dığı dakikada Fransız başkumandanı Jat — Marn nehri boyunda duracak ve durduğunuzun erte- si günü taarruza geçeceksiniz. Fransız ordusu durdu ve Almanları da durdurdu. Sivil veya asker son asrın tarihinde yer almış olan büyük 50 yıl sonra kardeş | Çocukları olduklarını Anlıyan ihtiyarlar ” İngilterede York şehrinde efli yıldır birbirlerile kapı komşuluğu eden iki İn- bayanı meşhur İngiliz muaşeret u- süllerine uyarak yekdiğerine «sabah şe- rifler hayır olsun» dan başka söz söyle - memişler. Bunlardan bir tanesinin ko - cası ölüp de ötekisi, komşusuna taziyeye gidince, kardeş çocukları olduğu meyda- na çikmıştır. Resmimiz iki bayanı gösteriyor. Londrada heyecanlı bir hırsızlık vak'ası Londrada müthiş bir hırsızlık vak'ası | olmuş, bir kuyumcu dükkânından bir ba- kıma 60 bin; bir bakıma da 120 bin lira değerinde mücevherler, kıymetli - taşlar landyad'a telefonla haber verebilen, mü- essesenin başkâtibi; şu heyecan dolu ifa- dede bulunmuştur: «Cuma gecesi idi, Saat 10 — sularında | evime dönüyordum. 4 kişi üzerime çul «| landılar, başıma bir örlü attılar. İple de kollarımı bağladılar. Beni sürükliye « rükliye bir otomobile bir yanıma oturdu. Anahtarları irdiler. Birisi kendilerine lerini tehdidle söyledi. Bir müddet git -| tikten sonra birden durduk, beni garaj! gibi bir yere soktular. Hemen üstümü ba şımı aradılar. Anahtarları aldılar. Ağzı - mı tıkaçla tikadılar. Saatlerce garajda bekledim. Adamlardan biri de nöbet ledi. Gece yarısına doğru. bir otomobilin kapıda durduğunu işittim. Biraz sonra da İSTER İ Bir okuyucumuzdan aldığımız bir me! lerde Amasyada garib bir hâdise olmuştur. Amasyalı bir zat vefat etmiş. Cenazenin tezkiyesi için tabut kapıönüne ge- tirilmiş. Bu sırada Amasyada berberlik de birisi ortaya atılarak şu şekilde bağırmağa başlamış: «— Bu alçak adamın nasıl hakkını helâl edeceksiniz. Bu hak bilmiyen bir adamdı. Bu benim çok hakkımı yedi, Bi İSTER SON POSTaA t ediyordu. Parisin görürsünüz Hir şu emri verdi: İ * boyun eğmeyiniz, Unutmuyalım ki kaybetmeyiniz... goS Hergün bir fıkra Onu tanımıyorum Kurnaz bir hırsız bir gün kiliseye girmiş. Papazın dizlerine kapanarak: — Benim günahım çok.. Diye bağırmış ve bu arada da papa- zın kesesini aşırmıj. — Ne günahın var oğlum?. — Bir para kesesi çaldım. — Geri vermek lâzım. — Peki keseyi size vereyim. — Bana vermek olmaz, sahibi kim- 46 ona vereceksin, — Madem ki siz keseyi almıyacak- sınız, Ben de alakoyuyorum, çünkü başka sahibi va: Binlerce lira Kazandıran Güzel bir yüz $ İ t İ İ l İ i j Bu güzel yüz, bu genç kıza binlerce lira kazandırmaktadır. — İngilterenin en çok resmi çekilen İngiliz bayanının, tür- lü türlü pozlarda alınmış fotograflarını duvar ilânlarında mecmua reklâmların - da görürsünüz. |beni tekrar otomobile koydular, Yollan- dık. Ağzımdan tıkacı çıkardılar, gözüm - den sargıyı çözdüler. Otomobilden de in- dirdiler, Araba da son süratle uzaklaştı. Kendimi toplar toplamaz en yakın tele - fon köşklerinden birine koştum, telefon ettim.» Hırsızlar, mağazanın anahtarlarından mhda, mücevherlerin bulunduğu kasa a- nahtarlarını da almışlardır. ESTER naenaleyh ben de hennemde yansın!» NAN, ktuba göre geçen - eden Ahmed ismin- | "YOta etraftakiler nazede hazır bulin İNAN, İSTER ( e e e A RRS SERERRER GAĞ SS CK AAA e Dayanma kuvveti.. — adamların hayatlarını tedkik ediniz. Hepsinin muvaffaki « | mak ve alınan tedbirleri tatbik € yetlerine de Rooseveltin şu tavsiyesinin âmil olduğunu |için hükümet 27 ikinciteşrin Pa — Hiç bir zaman cesaretsizliğe kapılmayımız, bedbiniye mukavemet ediniz. yeiş ve bedbinlik neticesinde istemedi- Bimiz şeyi kabul etmek mağlüb olmak demektir, mukave - mette ise her zaman kalkınmak ümidi vardır. Bu Ümidi Meşhur İtalyan Ressamının Sir buluşu rsa onu tanımıyorum ? ee İtalyan resanmı Pierro Sansalvadore, | |sehpasını, palet ve diğer — eşyasımı ayrı ayrı taşımak mecburiyetinden — kurtul - mak için, resimde gördüğünüz — gibi iki tekerlekli küçücük bir araba tedarik et- miş, Londra caddelerinde böyle dolaş - !maya başlamıştır. Bir timsah yavrusu ile engerek yılanı arasındaki mücadele Seylânda Kolombo'civarında bir tim- sah yavrusu ile bir engerek yılânı ara - sında müthiş bir mücadele olmuş. Üç sa- &t süren bu savaştan sonra timsah, düş - manının başımı ezmeğe — muvaffak ol - müştur. Arşidük Ottoya yardım edenler tevkif edildi Viyanada doktor Dollfus ile, doktor |Şuşnig'in idareleri zamanında, Arşidük |Ottoya her ay gizlice gönderilen 750 İn- 'gıuı Tirasının toplanmasında — alâkaları |bulunan bazı kimseler tevkif — edilerek | mahkemeye verilmişlerdir. İNANMA! hakkımı helâl etmiyorum. Bırakın ce - Berber buna benzer bir sürü şeyler daha savurduktan kendisini teskine çalışmışlar, fakat Ah- med hırsını alamamış, ileriye doğru atılmış, tabutun önün- de yere düşmüş, ağzından köpükler gelmeğe başlamış. Ce- manlar berberi alarak yeniden yatıştır- mışlar ve merasime de devam etmişler. İNANMAIL Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı —— aei B Bulğ;ırisianda j tahrikâtcılara karşi şiddetli tedbirler alındI (Baştarafı 1 inci sayfada) men dün bilhassa gençler tarafındtf mühim toplantılar yapılmıştır. Polisin bütün tedbir ve gayrt ne rağmen tahrikâtçılar ni fesadcı maksadları uğrunda z etmek iztiyorlar. Hâdiselere Mn:md e )fyaa sokaklarında her türlü $€” * amamile yasak etmiştir. "’ı ni seferi General Metaksas'ın beyana' eeti Atina 27 (ALA.) — E.ı;vnkal(k”, Metaksas, Yunanistanın haricf vafi? | hakkında aşağıdaki beyanatta bultü muştur: 4 # Bugüne kadar gazetelerde hlf'"# yaset meselesini kat'iyyen MüY bshsetmemiştim. Çünkü i bu sahadaki mükemmel vaziyeti bu' hiç de tüzum bırakmıyordu. Eğer gün bundan bahsedeceksem bufüf Ç bebi enternasyonal vaziyeti! M, değişiklik oluşu değil, fakat sof | rar. nihayet bulduğundan ve hiçbir sör' tefehhüme meydan vermeden $Ö7 Hyebilmekliğimdir. v Yunanistan diğer herhangi bİr g0 letten hiçbir şey istemiyor. Yunan * tanın yegâne arzusu sulhün muht'” , sı ve bütür. memleketlerle iyi ©* sebetlerinin inkisafıdır. 1ot Yumanistanın Balkan Antan““"ug ki! eden dost ve müttefik devî% "lan çok samimi münasebatlı çaf malümdur. Bu münasebetler d « den ve sarsılmadan devam el!n"u dir. ç Yunanistan: dost ve müttefik ;'Nt: yeye bağlıyan hususf rabrtalar :n" ne herkesçe malümdur ve evvel j duğu gibi bugün de kat'iyetle _M’“ M' ederim ki bu hususf bağlar çörü mahiyettedir. Yımanistan - Bulga! Bulgaristana bağlı bulunuyoruz. Aramızı | münasebetlerin in! fi husust v anlaşmalara büyük ümidler bAS tuz. İki memleket arasında €K0 meselelerden başka muallâkta mesele kalmamıştır. f kimseden hiçbif jedf istemiyorsak. hiçbir kimse d€ hiçbir şey istememektedir. Ot? Ko ancak bizim dostluğumuz isten' tedir. Şi Yunanistanın münasebelsiz 'Ey!' edebileceği herhangi bir taleb bİTL çf şı hiçbir kimse tarafından ve BİS retle yapılmamıştır. S Eşasen Yunanistan böyle bİ :»" sulh yolile yapılmış olsaydi h" teki |bir hareket telikki ederdi. Faküt iyş rar ediyorum, böyle birşey ©İ tır. Binaenaleyh Elenler, hududl”' gü içinde sükünetle yaşayabilir. VE yf bir emniyet altında işlerine Naııd ler. Çünkü Yunanistanın hilik Af yalnız harb takdirinde değil, b şeal rupı vaziyetinin rr.uslihaneı::ş' e ristan rında da ihlâl edilemez bir