i:"'*i Tivayetine bakılırsa, seferber- q günlerinde, iş bulmak için İs- ŞA öelmişti. Ve, iş bulamadığı için sıkıntı çekmişti. Fakat şim - ).;'"Wı ticaret bürosunda çalışı - Ğ'Bunhnınlımbnmın sor - H i ; İyAN bari - Szmbiî mmıd.ın :l;i;fınıı para İ- Vı:' Mi ?.. Şehir, o kadar pa- e 'xğhıım.l halde, ben de bir çok ecnebi yaptıklarını yapıyorum. ,Eeim olmak için İstanbula ge- & 'dar çok (avanak) lar var ki... & a bunlarla ahbablık ediyorum. &:;%. yemek içmek ve gezmek N"ml onların sırtlarına yükleti- Ü g %2 verdiği bu malümat, beni| — —— Azızemı Sen erkeklerin arayıp te vir etmeğe kâfi — gelmişti. bi TiDhesini celbetmeden — aramız- İk / Samimiyet tesis edebilirsem, pek o:"m" öğrenebilecektim. için kendisine ayni vaziyette D Çeşi ynccburiyetini hissettim: bahtiyarsınız, bu işleri bece- uz. Ben sizden iki sene ev- iw geldiğim halde, bura- hâlâ bocalayıp duruyorum. E- kalan birkaç kıymetli eşyayı da ü olursam, ne yapacağımı *ı,_m?wm... Çünkü, — sokulgan bir M im. Ayni zamanda, İspanyol - Xn:“h da hiç bir lisan bilmiyo - .&., tada ise, İspanyolcayı — yalnız iler biltyorlar. Halbuki, buranın Kh'.ıîl de o kadar hasis ve tamah- N uşlar ki, bir bardakssu bile iR - ba ."eî’“ bir safiyetle — söylediğim bu 'hq nn üzerinde birdenbire o S Fük bir tesir gösterdi ki: h'h. Vah.. size çok acıdım. — Ma - :N“llnle hemşeriyiz, herhalde si- qw—'lldımhr etmeliyim, Müsaa - Day” d& bunu düşüneyim. Nh Zeki fakat biraz safça olan bu dinin benim hakkımda ne dü - & derhal — hissettim. Hiç “__Ğkmuıı-ne görüşecek, « *.ıın Eörürlerse, bana da casts- ' edecekti. kat'iyen aldanmamışım. * Ş:hıh Akşam Luna benim pansiyo - N“ğı::: zaman, yüzünde neş'eli N vardı. Odamın kapısın - Birerken bağıra bağıra ko - narken mi?.. Bugün, evlenmek isteye - | cek kadar budala var mı?.. — Şayed zuhür ederse?, düşündüm. Başımı, iki tarafa — sallıya sallıya cevab verdim: — Evlilik saadetine doyamadan, dul kalmaktan korkarım. Luna, bir kahkaha attı: — Azizem!.. Sen, erkeklerin arayıp da bulamıyacağı bir kızsın. Anlaşılı - yor ki, kendine iyi bir koca bulur, bul- maz, ona çam sakızı — gibi yapışncak « gın. Hiç fena değil... Şu halde, kendine iyi bir koca seçmek için biraz daha e - tüd yapmakta devam et... Hattâ ister - sen, bu etüdüne, bu geceden itiharen Ç Kİ Z T — Bu geceden itibaren mi?. — Evet... Çönkü, bu gece, dostla - (Baş tarafı 12 inci sayfada) Önünde durduğu levhada şu kelime yazılıydı: Ceroli. Polis hafiyesi onu da, Ööbürlerini de defterine kopya etti. Ertesi akşam bunun sebebini avukat arkadaşına şöyle anlatıyordu: — Oraya nasıl girdiğimi, nası! serbest serbest dolaştığımı sorma da niçin gitti- Landeli, arkadaşını elbette boş yere ça- ğırmamıştı. Ölmeden cno gizli bir fikrini açmak istiyordu. Arkadaşını çağırırken de karısının başı ucundan ayrılmıyacağı- nı, yani bir dakika olsun rahat konuşmak imkânını bulamıyacağını pekâlâ biliyor- du. Şu halde düşüncesini arkadaşına ko- nuşarak değil, başka bir vasıta ile dirmeyi tasarlamıştı. Bu vasıta ne ola di? Sen bana ortağının çiçek meraklısı ol- duğunu, hattâ Sir Lendell'e her gidişin- ç )’hh“ıd" y C8 'Tesadüf ve talihe inanır KİK Ö& _—'- benim takımdığım sahte i - "*—'h. hanın bu sualindeki maksa- Ş'ını lettiğim için, tam bir İs - hareket ederek saf bir eda Di nbk tevekkülle cevab verdim: ,s"",,_ h hayatın bütün hâdiselerini t Yalmız tesadüf ve talih değil din? İşte ben ilk ipucunu buradan çıkar- dım. Düşündüm ki Landell, oraya kadar gidecek arkadaşmın bahçeye bakmadan geçmiyeceğini biliyordu. Ona ağzile söy- hyemiyeceği sırrını olsa olsa bu vasıta ile anlatabileceğini düşünmüştü. Yani o sırrı bahçenin bir köşesine gizlemişti. İşte Landell malikânesine bunun için gittim ve en çok Landell'le arkadaşının sevdikleri çiçekler urasında dolaştım. O- rada şu islmler gözüme çarptı. Onlardan da Landell'in söylemek ıstediği şeyi çı- kardım. Nâasıl mı? Anlatayım... Ben ne- batattan anlamam, fakat, şu Caroli sözü, öyle bir yaprağın yanı başına yazılıydı i bu yaprağın adını bilmiyen yoktur. O- na ilim lisanında halk dilindekine çok benziyen bir isim verdikleri için aklımda kalmış. Bu ismin Caroli sözüne hiçbir benzerliği yoktur. Demek ki Caroli ya- mındeki otun adı değildi de oraya başka S xklğ'âın halde bir sual daha so - 4 t* #assıp misin? Ködar, hem de, pek çok... Fakat hiç Sünuy, 1 Ve dindar bir Musevi o - 1; ;ş,mğ taassubu... K 'Ye kadar, hiç hırsızlık etme- xî'*ı?_ Sptlan gi O ü'o"&ql sevmem. R"'fk:"' “Eî.üekl çE dim, leri — de baştan v Bahürlera karşı nasıl davran - de bahçeyi dolaştığını söylememiş miy-| SON POSTA bulamadığı bir kızsın, rımdan biri beni yemeğe O da, memnuniyetle kabul Birdenbire içimden kabaran ci, güçlükle zaptedebildim. — Fakat, bu pahalı zamanda, dos - tunuza bir külfet yükletmiş olmuyor musunuz?. Dedim. Luna, bir kahkaha daha attı. Karyo- boyuna uzandı. Ayaklarını —trampet değnekleri gi - lamın üzerine boylu bi— havada sallıyarak, neş'eli le bağırdı: Bu dostum, hem bir erkek.. harb zengini olmaya çalışan bir adam- dir. (Arkası var) Çiçeklerin dili *İzılı... Ludvicus değil mi? Lâtincede Luis| peygamber neslinden olması lecekti? Ya şu Carol — A... LulsCa |cua boş demektir. Hepsi Jortaya şu sözler çıkmıyor mu? Luis - Carol boş vesika. farkederdi Şimdi, şüyor. Landell'in mâlikârı dne sayılabilir. * ter istemez sustu. b Dönt x""*'nı:hh nişanlandım. Fakat, ni- Za Mmsımdım. Simay SİNİ neye aramıyorsun?. SÜ bütün cihan ateşlere ya - bir maksad için yazılmıştı. İşte bunun üstüne levhalardaki yazıları kopya ettim. Şimdi gelelim bu süzlerden nasıl mana çıkardığıma... Bak şu birincide ne ya- yordu. Sayfa 13 AN a İ0 VAN &3) - İ a U a ŞARKA AİD KAYNAKLARI, Yazanı jmpi&ı_ Tertime eden Flkayin Chit Yalşın Süveyş kanalının açılması için Ferdinand de 0 Yama: ziya şaır | Lesseps'in Said paşadan imtiyaz fermanı Esrarengiz Bulgar yüzbaşısı alması üzerine İngiliz ve Fransız münasel a- tında vahim ve buhranlı bir devrenin açılması Kital zamanında Abdülkadir tarafın- |re, bilhassa, Cezayir emirlerini gözden dan oynanan mühim rol tasrih ve tayzih | düşürmeğe çalıştı. Maksadı Suriyede edilmeğe muhtaçtır. kendi politikasına engel teşkil ettikleri Malüm olduğu üzere, Abdülkadir, 1832 için onları oradan uzaklaştırmaktı. davet etti. Ben de bu daveti, bir şartla kabul et - tim. «Dilber bir hemşerim var. den 1847 ye kadar, Cezayirde bize karşı çesurane mücadele ettikten sonra, 23 kâ- nunüuevvel 1847 de, General La Morici- öre'e teslim olmuştu. Bunun üzerine, al- lesile birlikte Misıra yahud Cezayire nakledilmesini istemişti. Duc d'Aumale bu talebi kabul etmişse de Louis-Philippe sevin -| ynutmıyacağıma yemin ederim.» * Süveyş berzahının açılması hakkında- ki eski Fransız projesi, askerlerimizin Mısırı tahliyelerinden sonra, muvakka- ten terkedilmişti. Filhekika mühendiş Le Pöre'in bir hesab hutası Akdenizin sularile Kızıklenizin suları arasında bir hükümeti düşmanımıza karşı mukabele | seviye farkı bulunduğu korkusunu verie bilmisil istiyen Fransız efkârı umumiye-| yordu. Fakat Mısır tarik:le Hindistanla sile ihtilâf haline girecek kadar kendisi-| m: ni kuvvetli hissetmedi. Binaenaleyh, E-| mülâzim Waghorn'un teşebbüsleri bazı mir Toulon'da, sonra Pau'da ve n'hayet | Saint-Simoncuları, 1833 ile 1837 senele- Amboise'de mevkuf tutuldu. Prens reisi|ri arasında, meselenin etüdlerini tekrar Louis-Napolâon, 16 teşrinievvel 1852 de|ele almağa sevketti. Sonra, Ferdinand de orada kendisine kayıdsız ve şartsız tahli-| Lesscps te bu meselenin halli için çalış- ye edildiğini haber vermiştir. Bu âlicena-| mağa başladı. Nihayet, 1041 den 1847 ye bane hareket büyük Cezayir şefini bize|kadar Linant bey, Gtephenson, Negrelli ebediyen bağladı. Birkaç gün sonra, ü-| ve Bourdaloue, Lo Pöre'in yanlışını dü- çüncü Napoleon olmuş olan velinimetine | zelttiler ve işin mümkün olduğunu temin Eğer o şu satırları yazdı: «Bana ibraz ettiğin i- | ettiler. #k l ir harekette bulun- Saf tavrımı muhafaza etüim, Kısa da |nu da davet ederseniz, gelirim,» dedim. L:;a;'ığ:::.l;lu h:â::n“e hülfetmiyece: hakkında irtibat tesisi ntazam bir Fakat Mehmed Ali Süveyş kanalının açılmasına muhalifti. Nilden Kızıldenize ğime ve nail olduğum Iâtfu hiçbir zaman |ya D A T e aPmak müsaadesi: ni istiyen İngilizlerin tekliflerini de red Ayni senenin kânunuevvelinin 21 in-| gediyordu. Hattâ, 18645 de, Overland yo- de, bir Fransız gemisile Brasaya müte »| lurun menzil hızmetlerini temin eden veccihen hareket etti. 1855 de, Üçüncü |fngiliz ajanlarının yerine Mısırlı memur- Napoldon'dan Şamda oturma müsaadesi-|lar ikame etmeğe bile karar verdi. Abe ni aldı (1). Orada birçok Cezayirlilere ve|baş Paşa zamanında bu vaziyet değişme- bilhassa halife Ben Salem 1847 de bize'd; Halbuki İngiltere o zaman bütün e- inkıyad arzettiği zaman onunla beraber | mellerini İskenderiye :!le Kahire arasın« hicret otmiş olanlara tesadüf etti. Biraz|da bir cemiryolu yapmağa inhisar ettir- bir ses- | onra başka mukarribler de kendisine İl- | mişti hem de,| 4, t tihak eylediler. O surette ki çok geçme- — Domuzların. kıllarını yolmalıdır... | 4en malyetinde tamamen sadık 1200 kişi landı. 1857 de, Şamda, Emeviye ca- mü: kürbinde El-Amara mahallesinde bir takım evler satın aldı. Politikadan icti.| Said Paşa ile iş değişti. Çünkü o, 30 toyrırisani 1954 de, dastu Ferdinand de İLesseps'e Süveyş betishini açacak — bir İşirket teşkil ve idarcsi için bir imtiyaz adına Ludvicus demezler mi? Bunu ben| müslümanlardan hürmet gören emir Çok | ee ibile bildikten sonra senin o meşhur lâ-| ,eemeden halk arasında büyük bir nüfuz tince mütehassısı ortağın haydi haydi bi-| kazandı. Halk onun Kur'an meselelerin- Birlikte oku, Ortağımla Lan-| g; dell'in en fazla sevdikleri muharrir... BAA — Tamam... Şimdi şuna bak, -Carta- vana Vaktile hukukta Cartanın vesika | Paşanın hıristiyanlar awyhinde komplo demek olduğunu hangi #vukat bilmez? |tertib ettiğini haber alınca, derhal kon- ğimi anlatayım: Seröin dediğin gibi Sir|Şu da sonuncu... Vacuâ. Bilirsin ki Va-|solosumuz M. Lanusse'ü haberdar — etti. birleştirince | Konsolos refikleri diğer kmı)ısloılı.rı*W Ben araştırdım. Hakikaten Luis Carol| vahım htarlara hiç kulek asmadılar. adında bir muharririn «Boş vesika» adlı bir kitabı var, Ortağın ievhaları görebil- | di. Emir, mukarriblerini derhal silâhlan- se çok sevdiği bu muharririn ve kit: adını herhalde henden daha çabuk| bayrafı çekti. M. Lenusse ile Rusya, m, sana mühim bir iş dü- gitmek ve ne-yapıp yapıp kütübhanesinde bu ki- tabı bulmak .. Ölünün, sırrımı bu kitabın |yaprakları arasına gömdüğü artık iki ke-| Napolâecn Abdülkadire Lejyon dönor ni- re iki dört eder gibi bir hakikat... Adam-|şanının birinci rü:besini verdi. Fransız cağızın karısından o kadar nefret ettiğine|efkârı umumiyesi de ona büyük ümidler bakılırsa bu sırrın vasiyetname ile alâ-| bağladılar. Matbuat onun lehinde bir kası olduğu da hemen kemen muhakkak | şark imparatorluğunun ihdas edilmesini Avukat Selby yemeği yer yemez Lan- Gell malikânesine koştu. Sir Landell'in yeni bir vasiyetname bıraktığını, bu va-| . yAn geri kalmadı. O andan itib sıyetnameyi evin içinde bulacağını um- Gekea Söyüeli Landal'in kapma gö eei S b y e0f |i a nirlendi, bağırıp çağırdı. fakat “kanunt Yekllme Te bir yişyalaidr ekkağlin. Daan BEN DNU A KĞ MA RELRtSi dan şüphelendikçe, eldeki vasiyetname- nin tatbik edilemiyeceğini anlayınca is- tirerek İngiltereye olduğu kor- Yarım saat geçmeden avukat Selby, ö-| yordu. Cihan harbinin Yünli EBER İK ALöŞ. yeğikör y — CZ PN SEr PN ÇAğik ve gizlice yaptırıp onun yaprakları ara- #ına gizlediği son vasiyetnamesini buldu. | Üttkate şayandır. İmparatorun — taç giyme Sir Landeli bu vasiyetname ile nesi var, nesi yoksa hepsini genç yeğenine birakı-|yunmak iatedi. Onun bu talebi Fransız ef - nab ederek, vaktini dua ile, evîldlunmwtî:r"i":: A, ı’ım '“;.“3"";"9 n d: terbiye ile ve vatandaşlarını himaye ile| Yan, KSa BÜrÜRGERi Tayi ” ; Jeden bir ferman ile tevsı etmekten çe- geçiriyor, onları Şamın cenubunda kira- - *anmığ Tablliralın giam Telila kinmedi. Bu mukavele Fransız - İngiliz l e topı ünasebetlerinde vahim bir buhr: a yerleştiriyordu. İcraatile şöhret kazanan, müzlasebetlerinde vakim bir bülren dav sazananı İresi açıyordu. (Arkası var) deki vukufunun üstünlüğünü — kıskanan rağmen — onun dindarlığını ve ilmin! pek methediyordu. Abdülkadır, 1880 mrartında, Ahmed malümat verdi. Fakat onlar ve bilhasaa Büyük Betanya mümessili yapılan bu Halbuki 9 temmuzda isyan patlak ver- dırarak, ikametgâhının üzerine üç renkli birleşik-devletler ve Yunan konsolosları ica ettiler. Sonra, Cezayirlilerle şehirde asayişi iade ederek 12 bin hıris- tiyanın caninı kurtardı. Bu güzel harekete mükâfaten üçüncü Kendine beyhüde yoere eziyet ediyor NEVROZİN varken ıztırab çekilir mi ? Baş;, diş ağrıları üşümekten — mütevellid bütün ağrı, tızı, sancılarla nezleye, Tomatizmayu karşı NEVROZİN kaşelerini alınız. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. İSMİNE DİKKAT. Taklidlerinden Sakınınız. we Neyrozin yerine başka bir marka verirlerse şiddetle rteddediniz. istedi. Bu imparatorluk Suriyenin, Me- zopotamyanın ve Arabistanın bütün Arab nüfusunu bir araya toplıyacaktı Bu proje, hiçbir netice vermemiş olmak. la beraber, İngilizleri endişeye — düşür- Suriyede iktisab edilen nüfuzdan ürk- dikkatli surette nezaret altında tutuyor ve şarkta Fransız davasını teşahhus et- kuları evlâd ve ahfadımna da teşmil edi- (1) Emirdeki dint müzaadekârlik — ruhu merastimi esmasımda Pariste bulunduğu sira- da Notre - Deme'deki merasimde hazır bu - kârı umumiyesini hayretlese düşürmüştü.