* Dü ka: » HA RB ——— | «Bu yazı, kahramanları değiştiril - miş bir fıkradır:. İhtiyar dünyanın, Siyaset adlı bir karısı vardı.. ikide bir ihtiyar Dünya- 'ya haber verirlerdi: — Senin karm Siyaset.. İhtiyar Dünya sorardı: — Ne yapıyor? — Daha ne yapacak, hani Harb isim- li bir çapkın var ya! — Var.. Ne olmuş? — Sen başka işlerle uğraşırken ka - “rın Harbi odasına alıyor. — Yani bana ihanet mi ediyor? — Evet! — Bir yakalayabilsem. — Şimdi evine git, odana gir, Harbi karının yanında bulacaksın. İhtiyar Dünya, koşardı, kapıyı açar, etrafına bakınırdı. Karısının yanında kimseyi görmeyince: — Beni aldatmışlar, yokmuş: Der, kapıyı çeker, geri dönerdi Bu birkaç defa bu tarzda tekrarlan- burada Harb dı, Üç gün evvel gene ihtiyar Dünyaya haber verdiler: — Senin ikarın Siyaset, odasına Har- bi almış. İhtiyar Dünya, başını iki tarafa sal- ladı: — Hiç zannetmem! — Niye? — Şimdiye kadar çok söylenildi. Ve ben çok kere karımın odasına koştum. Fakat Harbi orada bulamadım. — Bu sefer muhakkak; istersen şim- | di git bak.. İhtiyar dünya bir kere daha inandı. | Evine gitti. Kapıyı itti. Kapı — açıldı. Harb orada idi. Bir elinde — bir tüfek vardı. Tüfeği kapıyı açan ihtiyar Dün- yanın göğsüne doğru çevirmişti. İhtiyar Dünya birdenbire şaşırdı. Fakat kendisini çabuk toparladı: — Bent aldatmışlar; burada Harb yokmuş. Dedi, Ve bu sefer de gene çektli, geri döndü. kapıyı İsmet Hulüsi V Bunları biliyor mu idiniz? —) SON POSTA Parasını cami halıları altında saklıyan odacı Cami temizlenipte paralar ortadan gidince etekleri tu- tuştu, fakat yüz İirasına gene kavuştu Amasya (Hususi) — Geçenlerde bu rada garib bir hâdise olmuştur. Evkaf idaresi Amasyanın Beyazıd camiinde temizlik yaplırmak istemiş ve sekiz on kişi tutarak çalışlırmağa — başlamıştır. İşciler camiin bütün halılarını, kilim - |lerini kaklınmışlar, silip süpürdükten sonra yerli yerlerine yerleştirmişler - dir. Fakat akşama doğru ihtiyar bir a - dam telâş içinde camiin baş müezzini- e koşmuştur. Eski maliye odacısı olan «Mehmed efendi>: — «Yüz lira toplamıştım. Evde para- mı saklamaktan korkuyordum. En e - ğ k Tanrının evini buldum. yüz liramı mimberin ön kıs-| mındaki )ı:ıl nin altına sakladım. Her- gün gider, hem namazımı - kılar, hem de paramın orada olup olmadığına ba-! kardım. Bu âkşam geldim, bir de halıyı kaldırdım ki, ne göreyim; — yüz liram yok. Aman, ben fakirim, benim para - Tarlahaşımla rakibini öldüren katilin ağırcezada müdafaası yapıldı Suçlu vekili Maksudun karısının ve kayınpederinin tahriklerile Saidi öldürdüğünü ve ona göre tecziyesi Tarlabaşında, kıskançlık yüzünden, Arnavud Saidi tabanca ile öldüren Ar- navud Maksudun muhakemesine, A - ğircezada, dün de devam edilmiştir. Geçen celsede, müddelumumt iddi - anamesini okuyarak suçlunun ceza ka- nununun 448 ve 51 inci — maddelerine göre, tecziyesini istemişti. Dün, suçlu vekili Esad da, müdafa- asını yapmış, iddia makamının fikirle- rine iştirak ederek, şunları söylemiş - tir: — Müvekkilim Maksud, karısının ve kaympederinin ağır tahrikleri netice - nde, bu suçu işlemiştir. Maksud, ka- risile aralarındaki ihtilâfın halli için, |Arnavud konsoloshanesine bile müra - Jlarımı bulun!e demiştir. İhtiyar odacı ile baş müe: ların ne olabileceğini — düşi İcaat etmiştir. Ancak, bu müracaat da “|akim kalmıştır. Vak'a — günü, Saidle * |karşılaşmalarında, maktulün söyledi - Bir deniz hayvanının güzelliği | Güneş neden terekklib eder? Paristeki No « terdam — kilisesi - nin renkli camla - Tından biri küçük bir deniz hayva - nanın büyültülmüş X Ö resmini — gösterir. // W Bu hayvanın vü - /I X — €udü yuvarlaktır. ve merkezden vü— cudünün kenarlarına doğru her milimet- rede dört bin ince şua ayrılmaktadır. İd- | — dlaya göre hiç bir ressam muhayyelesi bü tabiat güzelliğinin üstünde bir yeni gü- — zellik daha tasavvur edememiştir. * lagiliz banknotlarının kâğıdı İngiliz bankmot- Jarının — basıldığı kâğıd, 1727 de inşa “edilen bir kâğıd a- —w"ilı, e tölyesinde hanr- sül — lanır. Bu, bir fab- Tika değildir. Bu İş, İki asırdır. ba- kal etmektedir. Bu müddet zarfında bu kâğıdın cinsinde en ufak bir dcğlşikhk yapılmamıştır. Bu kızla nasıl Tanışabilirim? Ankarada oturan bir okuyucu- 'nun yolladığı' mektubdan birkaç sa- âr alacağım: — Bir ay kadar evvel bir gün ma- halle arasında küçük bir evin önün- — Hen geçiyordum. Balkonunda bir genç kız gözüme ilişti. Elinde bir *Son Posta» nüshası okuyordu, na- bazarlarda mıknatısiyet vardır. Be- tim bakışım onu çckm.ş olzcak ki, b saniyede gazetesii l timiz karşılaştı, yürüyüp gittim.. Fakat birkaç gün sonra bu tesadüf tekerrür etti, genç kız da beni cezbet- miye başladı. Hakkında küçük bir tahkik yaptım, çok iyi ailedir, ha- balarından kalma birkaç irad jle ge- çinirler, denildi, ben de bir aileyi geçindirebilecek vaziyetteyim ve ev- İenmek arzusundayım, fakat bu şa- hada henüz çok beceriksizim. Bu genç kızla tanışmak için ne yapma- b? * “ Bana bu satırları yazan oküyücü- mu henüz mekteb sıralarında, veya mektebi henüz bitirmiş mahcub bir Bgenç sanmayınız. Yaşı otuzu geçmiş * bir memurdur. Onun içindir ki ken- ( disini bu devirde nadir görülen bir nümune olarak diğer okuyuculırunı takdim ediyorum, (Genç kızla tanışmak için ne yap- Küremizi ası - tan güneşin otuz kadar — maddeden İterekküb ettiğini bugünkü fen id - dia ediyor. Bu maddelerin ara « |sında bilhassa kal: siyom, demir, id « röjen, nikel, mağ- neıyom vesalire vardır. Kürci arzda pek az mikdarda elde zünde keşfedilmeden otuz sene evvel gü- Pneşte mevcud olduğu sabit olmuştur. * Dünyanın çay istihsalâtı Çinde her sene 400,000 ton çay ye- tiştirilir, — İngiliz Hindistanında 180 bin ton, Seylânda 96 bin ton, Japon- İyada da 44 bin İton çay — yeti- »e | Tinciteşrin/938 olup şubedi ması lâzım olduğuna gelince: Ben erkek olsaydım bir akşam üzeri çay de evin kapısını çalar, hanımı şmek istediğimi söyler ve an- in karşısına geçince maksadımı — Görmek, bir iki defa sizin hu- zurunuzda konuşmak istiyorum, der- ve şübhesiz bu açık müracaat da dolaşık yollardan geçmekten ziyade, maksadı temine kifayet ederdi. * Aksaraydan Bayan Ayşeye: — Seneler var ki moda işleri ile alâkadar olmaktan çıktım. Fakat madem ki bana müracaat etmişsiniz, gazetenin kadın sayfasını yapan Ba- yan Neyyire sordum: Sizin anlattı- ğınız vaziyette bulunanlar için siyah rengin daima müreccah olduğunu söyledi, fakat siyah hoşunuza gitmez ise her hangi koyu bir rengi de seçe- bilirsiniz. * Şişlide Bayan (B. D.) &e — Bu hususta doktorlara da mut- lak surette itimad etmemeli. Bir hafta ön gün yanıldıklarını sık sık gördüm, ihtiyatlı bulunmak Vâzım. - * Şişlide Bayan (K. B.) ye: — Zekâ meselesi, aktrislik mese- lesi, el çabukluğu meselesi, diyece- ğim, Bunlar sizde vusı muvaffak olursunuz. edilebilen helyom gazının ise, dünya yü- | camii temizleyen işcilerden taya müracaat etmiş ve cam tında yüz lira bulduğunu paraları teslim etmiştir. İhtiyar odacı paralarına — yeniden | kavuşunca 10 lHirasını bahşiş olarak bu- lan adâma vermiş, diğer doksan lira - yı da etrafındakilerin tavsiyesile ban - kavı ıştır. Askerlik işleri: Askerliğe davet Fatih Kaymakamlığındanı 1 — 038 Teşrin celbinde piyade sınıfının #imdiye kadar sevkedilmemiş olan — 316 VA 330 (dahil) doğumtuları. 2 — İki senelik dınıfların keza 316 1â 331 doğumlulardan bakiyesi alınacak — noksanı 332 döğumlulürla Ikmal edilecektir. $ — Hava, gümrük muhafaza, orman ko- ruma, Jandarıma, harb aanayl! ve deniz sı - ruflarının gene 316 Nü 379 doğumluların - dan tamamlanmadığı takdirde noksanı 333 doğumlularla ikmal edllecektir. 4 — Gayri islâm eratın 316 Nâ 331 do - Bumlularının bakiyesi alınacaktır. $ — Deniz ve jandarma sınıflarının içüi- ma günü 14/Birinciteşrin/938 günüdür. Şu- | bede saat 9 da toplanılacaktır. Bunlardan bedel vereceklerin — bedelleri “|ği tahrikâmiz ve ağır sözler dolayısile, âni bir tehevvür cürmün işlenmesin - de müessir olmuştur. Müddeiumumt - liğin mütaleasına iştirak ederek, mü - vekkilime ceza kanununun 448 ve 51 inci maddelerine göre ceza veril - mesini isterim. Dava, karara kalmıştır. Karışık çay satan biri mahkemeye - verildi Dün, Sultanahmed | inci sulh ceza mahkemesinde karışık çay — satan bir Müsevinin muhakemesi yapılmıştır. Balıkpazarında bir çaycr dükkâm işleten Yosef Beyda, 10 gramlık küçük çay paketleri yaparak, bunlara beşer kuruş da fat koymuştur. Puketlerin Üzerine de, şöyle bir ya- zı koymuştur: «Her nevi nefis çaylar - dan harman», Fakat, belediye memurları darafın- dan yapılan muayene neticesinde, bu nefis çay harmanının Bursa çayı deni- len bir nevi otla yüzde yirmi beş nisbe- tinde karışık olduğu anlaşılmıştır. 'Bünun üzerine Yosef, hakkında ka- 13/Birinciteşrin/938 akşamına kadar kabul edilecektir. Bundan sonra bedel alınmaz. 6 — Diğer sınıfların $ günü 25/RI - at 9 da top - lTamlacaktır. Bunlardan bedel vereceklerin — bedelleri| M /Birinciteşrin /938 akşamına kadar alına - caktır. 7 — Taşin olunan içtima gününde mü- kelleflerin şubede bulunmaları — meşrutti Gelmiyenlerin askeri mahkemeye vertlecel deri Nân olunur, 'i | 1 — Kadıköy yabancı askerlik — şubezine mensup K. köy, Üsküdar, Beykoz, kayaları | dahilinde bulunan yabancılardan 316 - Jiâ 339 (dahil) doğumuna kadar bütün sınifia- İzin bakayaları. 2 — 316 çu, süvari, isti Kibi iki senelik aratı. $ — Deniz, hava, gümrük muhafaza, o1 man koruma, harb sanayli, Jandarma m mıflarının 316 - İA 833 (dahil) — doğumuna kadar olanları, Birinelteşrin — 0938 de askere gönderilaceklerdir. 4 — Deniz, ve Jandarma sınıfından olan- Yar; 14 Birinciteşrin 938 de, diğer sımıflar 25 Birineileşrin 948 gününde sevkedilecekler - Gir. $ — Bedel vermek isteyenlerin bedelleri bu günlerden bir gün evveline kadar kabul edileceğinden alâkadarların buna göre ha- 2 (dahil) doğumluların top- | muhabere, nakliye... nuni takibat yapılmak üzere, adliyeye | sevkedilmiştir. Sultanahmed 3 üncü sulh ceza mah- kemesinde görülen duruşmada, garib |bir adam olan suçlu, şöyle bir iddia 1- |leri sürmüştür: — Bu, benim yaptığıma — hilekârlık denmez. Ortada bir suç da yok. Ben, sadece milli bir vazifemi, yerine getir- dim. Cavaya, Hindiye, Seylâna, Rus - yaya para gideceğine, her şeyin yerli- ini kullanalım, dedim, Paramız bizde kalsin! Mahkeme, bu garib müdafaayı din- ledikten sonra, tahkikatın ikmali için, beledive doktorunun da celbine karar vererek, duruşmayı talik etmiştir. Bir hakaret suçlusu 3 gün hapse mahküm oldu Aksarayda Horhor caddesinde otu - BZ aa ll ae zırlanması, ve yoklamalarını yıpumn ü- zere Balı, Perşembe, Cumartesi günleri gu - beye gelmeleri ilân olunur. * Beyoğlu As. 9. inden: Emekli yüzbaşı ve binbaşılardan askerlik şabesinde istihdam- larını arzu edenlerin şubeye — müracaatları Hân olunur. Bacaksızın maskaralıkları : lâzım geldiğini söyledi ran, eski Nümunei İrfan mektebi mü - Ildi'mi Hayri polise müracaatla, kendi « sini tahkir eden bir gençten davacı ol- muştur. Hâdise, şudur: Birkaç genç davacı « nın bahçesine girerek, voleybol oyna « mak istemişlerdir. Fakat, davacı mâni olunca kendisi - le alay etmişler, içlerinden Hilmi faz - la ileri giderek ağır bir şekilde, haka « ret etmiştir. Eski bir maarifci olan 68 yışmduk.ı Hayri, fazla müteessir ola- Suçlu Hilmi, Sultanahmed 3 üncü sulh cezada yapılan muhakemede, 3 gün hapse mahküm edilmiştir. Hırsızlığa başlıyan bir muamele takibcisi mahküm oldu Muamele takibcisi Hayri — isminde biri, dün icra dairesinde Cahid ismi de bir gencin arka cebinden çantasını çalarken, yakalanmıştır. Derhal, Sultanahmed | inci sulh ce- za mahkemesine sevkedilerek, duruş - ması yapılan Hayri 4 ay müddetle hap- se mahküm edilerek, tevkifhaneye gön derilmiştir. Bir suçlu delilik iddiasında bulundu Evvelki gece, Beyoğlunda caddesini birbirine katan bir hâ: suçluları, dün adliyeye teslim edilmiş- tir. Suçlulardan Şerafeddin, yanındı kadaşları Kemal ve Receb olduğu de, Abanoz. caddesine girmişler numaralı Makbülenin evini taşlıyarak, ampullerini Hâdise cebe de hakaret eden suçlular, daha i- lJeri giderek kanunlara da sövmüşler - dir. Şerafeddin polise hücum ederek, dövmeğe kalkmış, palaskasını kopar - miş ve tabancasını tutmuştur. Dün, bu hâdisenin muhakemesine, Asliye 4 üncü ceza mahkemesinde ba- kılmıştır. Mahkemede dinlenilen 10 ka dar şahid, hepsi de, hâdiseyi bu şekil- de anlatmışlardır. Suçlu Şerafeddin, kendisinde deli - Dik olduğunu, emrazı akliye hastane - sinden raporu bulunduğunu söylemiş- tir. Bunun üzerine mahkeme, Şerafed - dinin tevkifine karar vererek, Bakır - köy hastanesindeki rapor suretinin cel bi için, duruşmayı talik etmiştir. Bir koyun hırsızı yakalandı Samatyada, Fatma — isminde bir kadının sürüsünden — koyun çalan Ziya isminde biri, adliyeye verilmiştir. Suçlu, Sultanahmed 3 üncü sulh ce- zada yapılan muhakemeyi —müte | ay, 5 gün hapse mahküm edileri tevkif olunmuştur. Bir kıza kamyon çarptı Şoför Mehmedin idaresindeki 4178 n rali kamyon, dün Köprü üserinde — 12 gında Sara adlı bir kıza çarparak mühtelif yerlerinden yaralamıştır. Yaralı kız hasta - neye kaldırılmış, şoför yakalanmıştır. Yerelması çıkarırken pi 4&