|* -SON POSTA Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda darağacı altında bit Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dehiliye Nazırı veeski meb'us Ebubekir Hâzım Kaymakam Talât Eey mutasarrıf Abdurrahman Paşa için: “Attal, battal mutasarrıf, cülüsu hümayun yev- mü mes'udunda askeri dairelerin sularını kestirerek Prensin kimya sarayı ci P Halbuki Prens Nâzım — Abâdın büyük bir âlim olduğu —muhak- kak ve bu- beynelmilel ilim &- damı bütün dünyanın dilendiği mahud formülleri elbet bu salonların masala- rı başında bulmadı. Bir doktor haıîfâ- sımı muayene evinde kabul edebilir, araştırmalarını ise pek tabii olarak ir lâ caktır. Genç kim- ve çe b t;e:h:;:;m ahp:nyı dairesine ma- |fız, salonun tâ öbür köşesindeki bir ma- 1 3 j, Birisi mey -|sanın yanına gitti. Bir radyo makinesi ;k :Jmâ?nuöfü;:j_“;uîî:lıim ya- İ vardı. Lâmbasını yaktı, sesini kıstı ve u::lerln bâe girmesine müsaade e(:ül- dinledi. mezmiş. Kimbilir nasıl dikkate dnge_r Salonun derin 'sesslıliğl arasında, bir hususiyeti var. İşte ben, şimdi )'3-'|_qnlbdeı? goler_ı hafif bir ses yayıldı: nız bir istek taşıyorum. Bu - daireler , — Alol, AA..n!... Burası Nâzım Abâd görmek, Hind saraylarının baş döndü-(ülkeleri!... Dün gece sara)"_mda _ışlexîeu Tücü dı;knr)unnı gördüm. Kimbilir buwcinayeıt_en soan derece müteessir: olan Bizli kimya daireleri de nasıl baş dön-|haşmetli Sultan Prens Nâzım Abâd, 'nç'... Hindli eğildi. Başmuhafız ilâve etti: — Cesed, bir numaralı daireye yatı- rıldı mı?... — Bütün şehre yayıldılar!... Hinali eğildi ve çekildi. Başmuha- ei İ;:n.—s_von merkoxîcı:iıiin hepsini |haşmetli Sultan Prens Nâzım Abâd, katilleri bulana ön bin İngiliz liralık bir mükâfat vüdetmiştir!... Başmuhafızın yüzünü uzaktan, loş- luğa rağmen, seçebiliyordum ve kalın dudaklarını saran acı gülümsemeyi farketmiştir. Titremiştim de., Radyolar, bir cina- yetten bahsediyorlardı. Prens Nâzım Abâd, sarayında geçen bir kan hâdise- sinin katillerini bulana muazzam bir servet vâdediyordu. Sarayda mühim bir hâdise vardı demek.. bir adam vu- rulmuş, katil veya katiller bulunama- mış, Prens müteessir olmuş, daha bil- mem neler olmuş, bütün bunlar son yirmi dört saat içinde geçmiş ve ben, farkında bile değilim, saltanatım ma- nastırında yaşadığımı şimdi daha kuv- vetle anlıyorum. Dünyayı kan götürse dürücü birer sır saklıyor. Bu sırlar be-|katilleri bulana on bin İngiliz lirahk ni alâkadar eder mi?.. Nedir?.. Beşe:v. Mi hizmete çalışıyorum?.. Casuslarla mi birleştim?.. İlm heyetinin adamla- Tinin beceremediği bir işi başarıîbı_c - ceğimi urmmuyorum. Fakat henüz ne- sini aradığımı bilmediğim, kestireme- diğim bu esrarengiz dairelere adım atışım benim kadınak gürürümü >kur- k, bir kocanın sakladığı şeyi ka- Tısı öğrenmiş olacak, bir kadın için, sa- Mimiyeti sarsan bu «sır saklamak» e muhatab olmak kadar ızli- Tab verici ne olabilir ki?.. Bu geceki €esareti bana veren de bu.. düşünüyo> Tüm da: Gizli kimya sarayına dalabil- dim, binbir kimya şişesi arasında saat- : Terce dolaştım, dosya dosya formülleri Közden geçirdim, netice?.. Pek fabif o- larak bir hiç olur. Formülden ne anlı- mım ki?... Bu kimyager yazı'arı, ilim hesabları bana ne ifade edebilir? Beî ki ilim heyetlerinin tababete”yeni 'bir Çığır açacağını dddia ettikleri formül- leri gösterir kâğıdları elimde t'mınm da Re;ne farketmem.. yanımda bşrq gece Önceki arkadaşım olsaydı, bu gizli se- Yahatim faydalı olabilirdi. O, aradığını bilir ve danırdı. Yalnızım. Demek *gördüm yal!..> diyebilmek için bu zah: Mete katlanıyorum. Sorsalar: — Neyi gördün?.. Vereceğim cevab ancak şu olmaz mı?.. — Kadınlık vakarımın kurtuluşunu.. Heyecandan saçmalıyorum, — bunun da farkında değilim. Bir, ne aradığımı ilmiyorum diyorum. Bir, w?mnglz irelerde ne var, *k istiyorum diyorum. Şu dakika kat'i bir hedef pe- inde koşan bir âzim sahibi gığıyım. dakika sonra, ne yaptığını bilmez Serseri bir yolcu oluveriyorum. Saat gene çaldı. Kimbilir gene ne kadar zaman geçti. . Bu salona ulaştığıma sevinmiştüm. Neden?... Şimdi kendi kendime soru- Yorum. Bütün gayem, prensin esraren” Biz dairelerine girmekse, her misafirin bul edilebileceği bu yazı odasının ne Mmiyeti var?,., Odamdan çıkar)şzn Pinsin dairelerini bir bulabilsem diye d':îü'"""wtüm belki, Faydası?... Hit ü KA irelere beni prens ze_timbmı:u g:ışunbm gezdirirdi. Ka dairelere girmek için bu yerlerde Şolaşmak kadar saçma ne olabilir?... Bu dairelerin kapısını bulduğumu far- Zedelim, Beni görür görmez kapılar bir r':“"“n sallıyarak kendiliğinden açı- ak değil ya, Açık olsalardı, aylar Sanberi birer bahane ile prensin yanı- DA verilen casuslar, pekâlâ içeri dala- hll"lurdj_ 5 Ânsızın titredim. Bir ayak sesi. Telâş S y“mlumı:"ığım: Şükür. Salonun Ucundaki merdiyenlere doğru kendimi Büç atabildim. Merdivenin iki yanın- Yaki çifte çifte sütunların biri ardına “men saklandım. Yan kapılardan bi- Tisinde iki yaidım. 'Harem bahçesinde cariyeleri h"»vhyu mahud muhafızdı. Yanında "i hiç görmemişt yuhafız, ma- d baş.âföm gıli;l;mını bakın- :;v. benim demin geldiğim kapıya bir mükâfat vüdetmiştir. haberim olmiyacak. Tevekkeli çok tâ- Ses tekrar ediyordu: rihlerde sultanlar, harb ilân ettik mi — Alol... Alol.. Burası Nâzım Abâd |diye sadrâzamlarına sorarlarmış!... Es- ülkeleri!... Dün gece, sarayında işlenen | kiden inanamadığıma şimdi iman ge- cinayetten son derece müteessir olan | tirdim. (Arkası var) Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı Eskişehir Nafıa Müdürlüğünden : Sarıköy - Mihalıççık yolunun 4-4-400—13-1- 450 kilametreler arasında <12350.77» lira. Keşif bedelli yeni şose ve imalâtı smaiye inşasının 25/7/938 tarihinden 15/8/938 Pazartesi günü saat 15 e kadar kapalı zarf usulile eksilime- ye konulmuştur. Eksiltme Vilâyet Daimi Encümeninde yapılacaktır. Muvakkat teminat «926.30> liradır. : : Bu işe aid keşif, proje, grafik, fenni şartname mukavele projesi ve eksiltme şartnameleri her zaman Nafia Müdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin bu gibi işleri yaptıklarına dair Nafla Vekâletinden alınmış mü « teahhitlik yesikası ile senesi için muteber olmak üzere Ticaret odası vesikasını teklif mektublarına eklemeleri çarttır. Teklif mektubları ihale saatindön lânkal bir saat evvel makbuz mukabilinde Dsimi Encümen Riyasetine tevdi edile - cektir. Postada vüki olacak taahhür kabul edilmez. — «4829. : LT ie SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız. Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı Eskişehir Nafıa Müdürlüğünden : Eskişehir Çifteler yolunun 13--000—21 4. 900 kilometreleri arasında <15976.05> ANGARYA KABİLİNDEN BİR TAHKİK MEMURLUĞU 1890 yılında Çankırı redif kayma - kamlığına tayin olunarak İstanbuldan Kastamonuya gelen Talât bey, orada bir kaç gün kalmış, vali Abdurrahman paşanın teveccühünü kazanarak Çah- kırıya gitmişti. Talât bey, Plevne mü- harebesinde Gazi Osman paşanın mai- yetinde bulunmuş, (Plevne tarihi) namaında bir de kitab yazmaştı. | Bir müddet sonra açılan Çankırı mu- tasarrıflığına, adliye müfettişlerinden Feham paşa namında bir zatın tayini için, nezaret vali paşanın reyini sor- muştu. Müşarünileyh: — Ben Tuna valisi iken Rusçuk ti- caret mahkemesinde bu isimde bir kâ- tib vardı. Bu Feham o ise, dahiliyeye muvafakat cevabı vermek istemiyo - rum, Çünkü hatırımda kaldığına göre huysuz bir adamdı, demişti. Paşaya şu yolda mukabele etmiştim:. — Birkaç sene evvel bu adam Kon- yada adliye müfettişi Idi. Niğde adliye memurları iffat ve istikametinden bah- sediyorlardı. Ayni memuriyetle Sıvasa giderken Niğnede uğradı, on beş gün kadar bize'misafir oldu. O sırada Niğ- de mutasarrıflığından infisal ve ailesi- ni babamın hiyamesine tevdi ederek İs- tanbula gitmiş olan Gürcü Kâmil beyin kızile de evlenmişti. Mademki afif bir adamdır, Çankırıya layinine muhalefet büyurulmazsa iyi olur zannındayım. — Pekâlâ! Nezarete muvafakat ce- vabı verelim, bu mealde bir telgraf ya- zılsın. |" Bir müddet sonra Faham paşa Kas- tamonuya geldi, Hafız Mahir efendinin evine konuk edildi. Bu muarefeden do- layı kendisini ziyaret ettim. Beni hür- metle kabul ile Mahir efendiye: — Hazım bey evlâdım sayılır, dedi. Muhterem babhası benim. velinimetim- dir. Konaklarında uzunca müddet mi- safir oldum. Hattâ orada- evlendirli-İ; dim ve Sıvasa giderken kendilerinden |karzen aldığım birkaç bin kuruşu da iki sene kadar sonra gönderebildiğimden hâlâ utanıyorum: Faham paşayı, iffet ve istikameti hakkındaki şahadelimden dolayı, doğ- ru adamları pek seven vali Abdurrah- lira keşif bedelli şose esaslı tamiratı 25/7/938 tarihinden 15/8/988 Pazartesi gü- |Man paşa pek iyi kabul etti. Çankını- nü aaat 15,30 a kadar kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme Vi- lâyet Daimi Encümeninde yapılacaktır. Muvakkat teminatı <1198.20» liradır. | ç Bu işe aid keşif, grafik, fenni şartname, mukavele projesi ve eksiltme şart- nameleri her zaman Nafia Müdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin bu gibi işleri yaptıklarına dair Nafia Vekâletinden alınmış mü - teahhitlik vesikası ile senesi için muteber olmak üzere Ticaret Odışı vesikasını teklif mektublarına eklemeleri şarttır. Teklif mektubları ihâle sauiınğm Iâakal bir saat evvel makbuz mukabilinde Daimi Encümen Riyasetine tevdi edilecek- tir. Postada vâki olacak teahhür kabul edilmez. — <4831> Deniz Lisesinden: Lisemizin birinci sınıfına on yedi yaşını bitirip on sekiz yaşından aylar almış daki askeri kaymakamı Talât beyin di- rayetinden bahseyledi. Onunla samimi münasebet tesis ve fikirlerile malüma- tından istifade etmesini söyledi. İzzetlü Faham paşa, üç günde dört defa vilâyet dairesine ğelip gittiği hal- de bir defa bile bizim odanın kapısın- dan bakmıya tenezzül etmedi, Çanıkırı: ya gitti. Tabit ben de kendisini uğurla- madım .Fahâm paşa, dairede bizim Ah- med Rıfat beyle konuşmuş, Sofyalı Os- man paşanin oğlu olduğunu öğrenmiş, anunla hemşeri çıkmış ve kendisinin de valiye mensubiyetini anlamış bulun- olanlar ve ikinci sinıf için de 16-20 yaşında olanlar kabül edilecektir. 4 Ağuş. |duğundan, artık bana iltifatı israf te- tos akşamma kadar müracaat edilmesi, <50l14> Aydın Vilâyeti Daimt Encümeninden : Kapalı aklar yolunun 14- A İ g8 tirerek mutasarrıflığın 4 usulile eksiltmeye çıkarılan 15479 lira 44 kuruş keşif bedelli Söke- z T &a F 000—18.;-000 arasındaki esaslı tamirat işine eksiltme |Sahsi iradesini Talât beyin keyif ve ar- lâkki etmişti! Çankırıya da varınca, paşanın tavsi- yesini pek fazla bir itaatle yerine ge- idaresini — ve o:ddıtl içinde talib çıkmadığından 29/8/938 Pazartesi günü saat on birde ihalesi |Ztsuna bırakmıştı. Çankırıdan gelen- mi yapılı ku;l:î;î';ğ. gireceklerin Nafia Vekâletinden alınmış mütcahhitlik vesikası ve ğı en büyük işin bedeli on iki bin liradan aşağı olmumın,. müteahhidin bizzat diplomalı mühendis veya mimar olması veya bunlardan birile müşterek teklif yapması ve mukaveleyi birlikte imza etmesi lı_zımdıî. l-ııgu;ı",-_u 29/8/938 Pazartesi günü saat 11 de Aydın Vilâyeti Daimi Encümeninde hazır bulunmaları ilân olunur. — <5029, Erzincan Belediye Reisliğinden ; yaptı; mak üzere pazarlığa bırakılmıştır. Muvakkat teminat mikdarı 1181 lira 20 |1€9: Talât beyin her işe karışmasından, mutasarrıfın, onun gölgesi yerine geç- tiğinden şikâyet ediyorlardı. Fakat işin garibi, bir sene kadar sonra Talât bey- le Faham paşa da, yekdiğerlerinin aley- hine yaygaraya başladılar, Meselâ, Talât bey, telgrafla: «Attal, battal mutasarrıf cülüsü hümayun yev- mi mes'udunda asker dairelerinin sula- rını kestirerek her tarafı Kerbelâ çö - lüne» çevirdiğini iddia ediyor; muta - Erzincanda otuz bin lira keşifli bir sebze hali yaptırılacaktır. Bu halin inşası İsarrıf da kaymakamım, yeniden yapı- içi in evvelce münakasaya konulmuş olan müddet içinde talib zuhur etmediğin- İlan ve tâmir olunan askeri dairelerle d; bugünden itibaren pazarlıkla ihalesi münakasaya konulmuştur. İnşaat pa- İnezaret ettiği idadi mektebi inşaatında dık hitamında başlıyacak ve Ğ9 senesi mayıs gayesinde bimkğ"— Yğbıll,r vuku bulan ihtilâslarını öne şürüyor, ::; halön bedeli müteahhidin rlacağı istihkak raporu üzerine tediye "edilecektir. (muhtelit bir tahkik heyeti gönderilme- M 47 Haa l dlEPÜİİ n eli «4859> — İsini istiyordu. ha li her tarafı Kerbelâya çevirdi,, diye telgraflar çekiyordu Bu şikâyetler üzerine, serasker ile dahiliye nazırının emirlerine binaen, ciheti askeriyeden Cerrah Kadri paşa- nın oğlu kaymakam Salih beyle iki yüzbaşı ve mülkiyeden ben, maarif müdürü ve iki nafıa mühendisi bu he- yeti teşkil ettik. Ben, refikamın hasta olduğunu söy- liyerek itiraz ettiğim halde paşa: — Sizin saniye rütbeniz, askeri kay- makamlık rütbesine tekaddüm — eder. Heyet riyaseti bizde ka İsın, diyerek 1s- rar etti. — Efendim, dedim, Faham paşayı, zatidevletlerine ben takdim ve tavsiye ettiğim halde şimdi ona fena halde dar- gimim, Bu infial sebebile tahkikatta bi- taraflığı muhafaza edemiyeceğimden korkarım. ” Paşa, inkisarımın sebebini sordu. Macerayı hikâye ettim, — Faham, dedi, kadirşinaslık etme- miş. Fakat böyle şahsi bir kırıklıkla va fenizi ifada tarafgirlik göstermiyece- Binize eminim. — © halde mutasarrıfı ziyaret et- mem, Tahkikatı muhabere süuretile ida- Te ederim, — Daha iyi. (Arkası bar) Bir doktorun günlük notlarından Ev hizmetcileri — BEvlerinize alacağınız aşeı, hizmetel ka- dınların veyahud erkeklerin muayenesi- ni Ihmal etmeyiniz.. Birçok besleme şeklinde alınan genç kız- larda sıraca, yanl bez veremi hastalığını Geçirmiş veyahud geçirmek Üzeredir. Nadir olmak Üzere bam hiz- metci kadınlarda firengi hastalığının mevcud olduğuna şahid oluyoruz. En ba- siti, uyuz hastalığı veyahud kan çıbanı Bibi hastalıklarla malül olduğunu görü- yoruz. Tabil bu, aile doktorlarının ehem- miyotle nazarı dikkatini celbetmektedir. Bundan başka dahili hastalıklar - ile de Malül olanlar mevcuddur. Bütün bunlü- rın alle reldlefi taratından tedkik edil- :ıl. ve hiç olmazsa, ilk defa aile dok- runun mMüsyenesindiı aei y len geçirilmesi çok Belsoğukluğu akıntısı ile doluşan kadın- lar çoktur ve zahiren bir $€y görmek kabil değildir. Basit bir muayene ile de mesele hallolunamaz. Esaslı ve eiddi bir :,ııınne ve tedkiklen geçirilmesi şart- Bundan başka bazi vilüyetlerden çalış- mak üzere İstanbula gelen kadınlar ara- sında trahom denilen göz hastalıkları mevcud bulunuyor, Görüyorsunuz ki me- sele bizde tolâkki edildiğinden daha çok mühimdir. Ve bütün bunların çaresi pek basittir: Bir muayene etme, Bunu ada Yhmal etmeyiniz. * 8. O. B. rumuzile mektub yazan zata; Sarih — adresinizi — bildirirseniz — cevab veririm. : Alemdarda: (Eş- Tef Neşet). Beyamdda: (Asador). Samal yada: (Teofilos). Eminönünde; (Hüseyin Hüsnü), Byübde; (Hikmet Atlamaz). Pe- mnerde: (Hüsameddin. — Şehremininde: (Hamdi). Şehzadebaşında: (Hamdi). Ka- ragümrükte: — (Fuadi), — Küçükpazarda: (Hulüsi), Bakırköyünde: (Merkee), Beyoğtu cihetindekiler: İstiklâl enddesinde: (Galatasaray - Ga- rih). Galâtada; (Hldâyet), Kurtuluşta; (Kurtuulş). Maçkada: (Feyzi), Beşikjp taşta: (Süleyman Receb), » Kadiköyünde: (Büyük - Üçler). Büyükadada: (Şinasi Rıra), Heybelide: