Hatay ı'şİeArİ ; Ve Ermeniler Yazan: Muhittin Birgen — uriyeden gelen haberler gösteri yor ki Türkiye ile Fransa arasın- y işleri hakkında yaptlan yeni an- laşmalar, Şamın politika mehafilinde bir panik uyandırmıştır. Bu panik — içinde Ermenilerin de telâşa düşmüş oldukla - rını görüyoruz. Hattâ bu haberlere bakı- lırsa, Hatayda yerleşmiş olan bir takım Ermeni köylülerinin hicrete başlamış ol- dukları anlaşılır. Suriyede politik rin heyccsb göstermesi bir davayı en yanlış manasile anlamanın neticesidir. Bunu birkaç defa bu sütunlarda ğ için bugün ayni bahse yeniden dönme - Müşze sebeb yoktur. Fakat, Ermenilerin ,Bösterdikleri telüş ve heyecan hakkında birkaç şey söylememiz lâzımdır. Ermenilerin hicrete başladıkları haber- leri doğru ise bunun gayet manasız oldu- ğu muhakkaktır. Niçin hicret ediyorlar? Hataya Türk askeri girecek, Hatayı Tür- kiye işgal edecek, yahud Hatayda mahalli 'Türk nüfuzu artacak ve hükümet Türkle- rin eline geçecek, diye değil mi? Halbuki bu, manasız bir harekettir, boş yere heye- can ve halecana düşmektir. * Her şeyden evvel şu nokta üstünde durmalıyız: Türk ile Ermeni arasında «Türk» ve <«Erment> olmak bakımların - dan hiç bir mesele yoktur. Yoktu ve yok- tur. Bununla beraber Türkle Ermeni art- sında büyük bir facia geçmemiş değildir; fakat, bu, Türkle Ermeni arasında değil, ecnebi âleti olan ve ecnebi tarafından si- lâhlandırılarak Türk aleyhine sevkedilen Ermenilerle Türkler arasında cereyan et- miş bir faciadır. Türke göre Ermeni Rum, Kürd, Arab yoktur; Türk, insant duy - guları pekâlâ duyan ve hattâ insanlar arasındaki münasebetleri dalma bu duygu içinde ölçen bir adamdır. Fakat, her in- Ban gibi, o da kendisine tevcih edilen her düşmanlığa ayni suretle mukabeleye mec- burdur. Vaktile Ermenilere şiddetle mu- kabele ettiyse onlar tarafından giddete maruz kaldığı için etti ve mukabeleyi de Ermeniye değil, düşman âleti olarak kendisine hücum eden Ermeniye karşı yaptı. Ermenilik namına hareket ediyor- Jardı; bunun için, harb gibi büyük - bir badire içinde yaş ve kuruyu birbirinden ayırmıya imkân olmadı. Fakat, o badire geçti. Türkiye Ermenileri arasında o nevi in- sanlar kalmadı; bugün Türkle Ermeni &- rasında Türk ve Ermeni olarak hiç bir mesele yoktur. Hatayda panik yapan ve hicrete baş- lhıyan Ermeniler eğer Martel - Garo po- litikasının Türkler aleyhine bir kuvvet çıkarmak için teşkilâtlandırdığı ve elle- rine silâh verdiği Erme se, abdestle- rinde şüpheli oldukları için, belki kaç - makta haklıdırlar. Fakat alelitlâk Erme- ni olmak ne bir günahtır, ne de Türke düşman olmak demektir. Bunun için Türkün Ermeniye karşı hiç bir düşmanlığı yoktur; Türk, ancak ken- disine düşmanlık edene mukabele eder ve dostu her kim olursa olsun ona karşı ancak dostluk, hürmet ve muhabbet du- yar, * Geçmişin acr tecrübelerinden sonra, eminiz ki, Hatayda Martel - Garo politi- kasıma uymuş olan Ermenilerin mikdarı çok değildir. Biz halk olarak bütün Er- meni kütlesinin Türke karşı müşterek bir düşmanlık tasavvur - edebileceğine inananlardan değiliz. Fakat, Türke düş- manlık yapacak profesyonel Ermeni ko- mitacıları bulunabilir. Bu nevi insanlar ise her yerde ve her zaman görülen mahlüklardır. Bu nevi Ermeniler ücret mukabilinde sade Türke değil, belki de bizzat Ermenilere bile düşmanlık ederler. Türk bu iki nevi Ermeniyi ayırmasını da pek güzel bilir. Hatay yeni bir rejime, yeni bir hayata girmek üzere bulunurken bir Türk mü - nevveri sıfatile bunları söylemek — bize bir vazifedir. Ermenilerin Ermeni olmak Bifatile Türklerden korkmalarına ve «Türkler geliyorlar!, diye panik yapma- larına hiç bir lüzum görmüyoruz. Ha - tayda cğer Türkler ekseiyeti kazanıp hü- kümeti de Türkler yapacaklarsa Türklere karşı içlerinde hiç bir düşmanlık taşımı- yan Ermeniler de orada Türklerle, bura- da olduğu gibi, pekâlâ kardeşçe yaşıya - Resimli Makale: | nikbetlerini Sebebleri rarlar, ders almıya çalışırlar. Sonra da yatlarının başlıca — vak'alarını gözleri geçid resmi yaptırırlar. düşünürler. Bir artiste göre Boşanma sebebleri «İyi toprak» filminin (bizde «Sarı esir- ler» ismi altında gösterilmiştir) unutul- |maz yaratıcısı, bu filmdeki harikulâde oynayışından dolayı akademi mükâfatını kazanan Luise Rainer Nevyorkun en meş- hur piyes muharriri olan kocasından ay- rılmak üzeredir. Artist boşanma istida- sında şunları sebeb göstermektedir: «— Kocam Mister Raliner diye çağırıl- |maktan hoşlafımıyor ve beni de (sahno - |den çekil) diye zorluyor; Halbuki sahne benim hayatım, canımdır. Kocama ba - kılacak olursa, ailede yalnız birisinin dı- şarıda işi olurmuş, kadının vazifesi e - vinde iş görmek imiş.» İrıgı'!lerede boşanmalar azalıyor İngilterede bu yıl geçen seneye nis - betle daha az mikdarda boşanma dava- ları görülmeğe başlanmıştır. Meeclisten geçen ve boşanma imkânlarını kolaylaş- tıran kanunlara rağmen, bu yıl mahke - melere ancak 1233 kişi boşanmak üzere müracaat etmiştir. Halbuki 1937 de 1512 kişi boşanma istidası vermişti. —< — bilirler. Telâşa, endişeye, paniğe hiç te lüzum yoktur. Muhittin Birgen İSTER İ İstanbul telediyesi lokanta ve gazino gibi yerleri, görünecek yerlere birer flat listesi asm İyi bir usul, Fakat fiat listelerinin asılması yetişmez. Bir defa içeri girildikten sonra dışarı çık- maç güç olur, birçoklarınca ayıp telâkki nin dışarıdan da görünebilmesi için camekânlara da konul- İSTER Amerikalılar senenin bir gününü maziyi hatırlama günü olarak ayırmışlardır. O gün gelince milli şereflerini ve milli üzerinde SON POSTA yapmaktan alakor, fikit şahsi ve allevi ha- yo- önünden hayali bir Hergün bir fıkra — Üç “mektub Müşteriden terziye mektub: «İki kostüm 1smarlamak istiyorum, bana kumaş nümunesini gönderin!» Terziden müşteriye mektub: «Elyevm yaptığım kostümün bede- Tini ödemeyince yeniden kostüm ya- pamam.» Müşteriden terziye mektub: «Ömrüm oldukça elbisesiz gezecek değildim ya., başka bir terzi buldum, ı ona diktiriyorum.» ? | ! İ İranda yakalanan Müdhiş bir kaçakçı Uzun zamandır İranda otomobil işile meşgul olan bir zat, ülkenin döviz tah - didatını aklı sıra hiçe saymak İstemiş, garib bir usul bulmuş. Parasını hep altı- na tahvil ederek, bununla otomobilinin demir aksamını yaptırmış; ve hbusust o- tomobil kullanma izni olduğu için de hi bir şeyden tasa etmiyerek yola çıkmış, Maksadı İranım Irak hududunda kapağı Iraka atmak imiş. Neyse hudud boyu gö- rünmüş. Gümrükte otomobili muayene o- den zeki gümrük memuru otomobilden şüphelenmiş. Arabayı sıkı bir tedkikten geçirmiş. Derken, bir yerine dokununca, demirin tok, donuk sesini alacağı yerde, hâlis bir vmlama ile karşılaşınca kulak - larına inanamamış, bir daha vurmuş. Ay- |ni sesi alınca, mühim bir kaçakçılıkla karşılaştığında şüphesi kalmamış. Bu a. çık göz zatın ısrarlarına 15 bin lira ka - dar rüşvet teklif etmesine rağmen, me - mur kaçakçıyı adaletin pençesine teslim efmiştir. Japonyanın yeni haritası.. Londrada çıkan (Deyli Telgraf) gaze- tesinin yazdığına göre Japonyadan dö- nen bir Avustralyalı muharririn anlattı- ğina bakılacak olursa Japonlar ingilizce ve japonca olmak üzere yeni haritalar yaptırmışlardır. Bu haritada Japon im- paratorluğu, bütün Avustralya, Yeni Ze- landa ve Şarki Hindin mühim bir kısmı- nı teşkil etmek üzere gösterilmektedir, Amerikada tuhaf bir anket Amerikada çocuk bakımı — müessesesi tarafından 50 bin anne ile babaya şöyle bir sorgu sorulmuştur, — Kayınvalidelerinizi sever misiniz? Gelen cevablara göre kadınların yüz- İSTER göze NAN, ıya bi tuttu. müessese — dahiline | Jarının usullerine edilir. Fiat listeleri- lünün yerleşmemiş İNAN, Maziye bağlı kal p d ak fenadır. İnsanı terakki bamleleri fakat maziyi unutmak ta ayni derecede fenadır, insanı temelden mahrum bırakır. Bunun içindir ki ibi şahıslarda da arasıra maziyi hatır- almak, öğüd istemek lâzımdır. Geçmiş Si nikbetinden ders almak ancak | En çirkin kadın bile Güzel olabilirmiş! Hollywoodun — makyaj — mütehassısı Wetsmore bir gazeteciye şöyle demiştir: Hollywoodda tabif güzele rastlıyamaz- sınız. Film yıldızlarının güzelliği alelâde yüzlere yaptığımız sun'"i güzelliklerin ne- ticesidir. Güzellik ifade ve şahsiyete isti- nad eder. Dünyada çirkin kadın yoktur, diyebilirim. En çirkin kadın bile kendisin de bir güzellik bulur veya tevehhüm eder. İş © kadının iyi, elverişli noktalarından birini bulup meydana çıkarmak, makyaj- la, güzelliği vücude getirecek yüz karak- terini yaratabilmektedir. Farzediniz ki, bir kadının muazzam bir burnu vardır. Böyle bir burunla ne yapabilir?.. Hiç değil mi?.. O halde mü- saadenizle Gloria Swanson'u hatırlata - yım, Bışrnu oldukça biçimsizdir. Ama, yüzüne bariz bir vasıf verir, yüzüne ver- diğimiz renk, gözlerine, ağzına yakış - tırdığımız ifade sayesinde © bürun bile güzelleşiyor. Ehemmiyet kazanıyor. Son- ra Marlen Ditrihtn o çıkık elmacık ke - mikleri ne berbad şeylerdir. Fakat ben |onlardan da istifade ettim, ve Marlenin hususiyetini yaratan bu elmacık kemik- lerini esas olarak kullandım, Her hangi bir kadının sahnede gördüğü artistleri taklide kalkışması fecidir. gü- lünçtür. Ben elimden binlerce kadın geç- miş bir makyaj mütehassısı sıfatile her kadına şunu tavsiye ederim: «— Tabil ve bizzat kendiniz olunuz. Öz yuvanızın güzeli olmıya çalışınız, yorul - mayınız. Güzellik yolu sanıldığı kadar kısa değildir, acele etmeyiniz.» de 92 si <evet>, erkeklerin yüzde 51 | de «hayır» demişlerdir. İNANMA! ması lâzım. Tıpkı bütün Avrupa şehirlerinde yapıldığı gibi. Fakat İstanbul lokantacılarını bütün dünya meslekdaş - uymaktan çekinir farzetmeyiniz. Dün öğrendik ki müessese dışına asılacak bir fiat lislesi vergiye tübidir ve İstanbulda mücasese dışına fiat listesi asmak usu- olmasının sebebi de bundan ibarettir. İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Tüyler ürpertici bir aşk faciası (Baş tarafı 1 inci sayfada) başlamış ve zavallıyı cesedinde yirmi $€ kiz yara açmak suretile parça parçâ tanınmaz bir hale getirmiştir. ! Sergilerine engel olan adamı öldürdük * ten aonra onun kanlı — cesedini de ortadâl kaldırmağı kuran iki hunhar sevdazede kur açarak cesedi oraya gömmel Bu sırada katll Salâhaddinli babası Abdülkadir bir ihtiyaç sebebile uyâtlif miş ve komşu evin bahçesindeki — faaliyı ni öğrenmek istemiştir. Gözünü ta budaklarına uyduzarak içeriye baka: tiyar adam oğlunun ve sevgilisinin k! aliyetlerini hayret ve Gehşetle görm Bu sırada kadın işik tutmakta ve oğlu Öf öldürdüğü adamın cesedini! çukura — indif * mekte imiş, Abdülkadir derhal kapının 212 * cirini bağtıyarak koşa koşa köy — bekçii gidip işi haber vermiş, sonra da köy bekçi * sile beraber eve girmiştir. Babasının yanilif da bekçi ile geldiğini gören katil Salâhaddii kaçmak istemişse de ihtiyar baba oğlun yakasına yapışarak onu adaletin pençe kendi elile teslim etmiştir.. Hattâ bir aralık tehevvüre kapılan ihti * yar alçak ve halin evlâdini öldürmek arzulif Tına bile kapılmış ve köylünün müdahalesi” le güçlükle kurtarılmıştır. Her iki suçlu nahiyeden gelen jandarmâi” lar tarafından işledikleri suçun hesabıni mek Üzere adliyeye sevkedilmişlerdir. Bu mayet köy halkında umumi bir nefret uyalt dırmiştir. Gümrüklerde yeni tayinler (Baştarafı 1 inci sayfada) cağı haber alınmıştır. Bu arada Vdıill:' müsteşarı Âdil Okuldaşın münhal met* usluklardan birine namzed gösterilme müstoşarlığa gümrükler umum müdürü Mahmud Nedimin, umum müdürlüğe, İ#” tanbul gümrükleri başmüdürü » Nurinin, İstanbul gümrük başmüdürlü * ğüne, Gümrükler Vekâleti ekonomik İ$ * ler müdürü Celâdetin, Ankara gümrü ü yazı gefi Şevketin tayinleri mevzuu bahsolmaktadır. Kahraman süvarilerin kıiymetli atları (Baştarafı 1 inci sayfada) binicilik okulu erlerinin nezaretinde Romanya vapurile Köstenceden şehri * mize getirilmişlerdir. Yeni hayvanlar almak için Fvunmdğ kalmış olan süvari binicilik mektebi müdürü albay Cevdet Bilgişin ile yüz” başı Ceyvad Kula da yakında gelecek” lerdir. Fransadan satın alınacak yeni atlar için 20 bin lira ayrılmıştır. A—Imın Gen_el Kurmay Başkanı Peştede Budapeşte 14 (A-A.) — Alman ordusü genel kurmay başkanı General Kayteh gaat 11 de şahsf tayyaresile ve beraberil” de üç general olduğu halde buraya gele miştir. General Kaytel, öğle vakti resmi sü $ rette amiral Horty tarafından kabul € * dilmiş ve amiral kendisini öğle yemeği ” ne alakoymuştur. AOA A GĞi TAKViM | |