Rahib Löyola, dakikalar geçtikce sa- bırsızlanıyordu. Ellerini göğsüne ka- vuşturarak geniş adımlarla salonda do- laşıyordu. Kon: Şeri, gözlerile rahib Löyolayı takib ediyor, onun gösterdiği bu telâşa, hiç bir mana veremiyordu. Bu sırada Tinet birdenbire salon ka- pısndan girmişti. Şaşkın bir tavırla yerlere kadar eğilerek: — Mösyö lö Kont!, Madmazel, bir sa- | at kadar evvel, hava almak için bahçeye inmişti. Daha avdet etmedi. Müsaade ederseniz, kendisini arayıp bulayım; .haber vereyim. Demişti. Bu sözleri büyük bir dikkatle dinli- yen rahib sert bir sesle şu emri ver- mişti: — Mösyö lö Kont!. Bu kadın, salon kapısından çıkmayacak. Bütün uşak- lara haber veriniz. Madmazeli bahçede arasınlar, Kont şaşırmıştı: — Ah, muhterem peder, ne oluyor?.. Evvelâ bana izah ediniz. Bu hareketler beni korkutuyor. — Mösyü 16 Kont, rica ederim, evve- lâ söylediğimi yapınız. İzahat vermek zamanı da gelecek. ğa: — Madmazel Civanna, gezmek için bahçeye çıkmış.. sen ve arkadaşların, bulunuz.. dairesine avdet etmesini söy- İeyiniz. Şimdi biz de gidip kendisini zi- yaret edeceğiz, Demişti, Rahib Löyola, mütemadiyen dolaşı- yor, çehresi gittikce yırtıcı ve vahşi bir hal alıyordu ve dakikalar geçtikce asa- biyeti artıyordu. Uşak Gaston, nefes nefese avdet et- miş: — Mösyö lö Kont! Madmazel bahçe- de yok. Her halde dairelerine avdet et- miş olacaklar. Diye haber getirmişti. Rahib Löyola, haşin bir kumandan gibi emir vermişti: — Köş.. git.. bak!... Orada mi?. Gastonun gözleri, bir köşeye çekile- rek derin derin düşünen Tinete. iliş- mişti. Bu zeki uşak, fevkalâde bir ta- iler cereyan ettiğini hisseyle- Ve, sessizce çekilmişti. Lâkin ayvdeti, uzun sürmemişti. Sü- künetle salona girerek: — Mösyö lâ Kont!, Madmazel Ci- vannanın dairesinde hiç kimseler yok. Diye, haber getirmişti. O zaman rahib Löyola, vahşi bir ca- navar hali almıştı. Belindeki kısa han- çeri çekerek Tinetin üstüne atılmış, keskin demiri, kadının göğsüne da- yıyarak: -— Söyle. Madmazel nerede?.. Diye bağırmıştı, o (FONDİ) DE... Akdeniz sahillerinin incisi denile- cek kadar lâtif olan (Fondi) kasabası, derin bir sükün içinde idi. Vakit geç olduğu için, herkes evle- rine çekilmişti. Sokaklar, zifiri ka- ranlıktı. Uzaktan, Akdenizin kıyılara çarpan dalgalarının hışıltısı işitiliyor- du. Korsan korkusundan sahilde bek- leyen gözcüler, vakit vakit birbirlerine sesleniyorlardı. O zifiri karanlıkta, iki atlının ka- sabaya girdiğini kimse görmemişti. Bu atlırın biri Madmazel Pivanna; diğeri de Antuvandı. Antavan, eğilerek hafif bir sesle sor- Muştu — Madmazel!,. yor musunuz?.. — Evet. — Demek, doğruca (Vespazyö) köş- küne gideceğiz. — Evet, — Fakat, bir daha arzedeyim ki, ben Fikrinizde israr edi- bu işi tehlikeli görüyorum. (Şeri) Şa- | tosundan $izin firar ettiğinizi anladı ları dakikadan itibaren, emin olunuz ki sizi bu köşkte arıyacaklardır... Bilhassa 6 mel'un rahib, doğruca bu- raya gelecek, eniştenizi uzun uzadıya istlevabdan geçirecektir. — Olabilir, Fakat hemşirem, bize her kolaylığı gösterecektir. — Emrinize itaat, vazifem.. Lâkin ibir kaç gün başka bir yerde saklansay- dık, daha iyi olurdu. — Eniştemin köşkünü tercih ediyo- irum, Antuvan. — Haydi, hayırlısı. Nasıl emreder- seniz, öyle olsun madmazel... Yalnız, köşke girdiğimizi mümkün olduğu ka- dar kimseye göstermemeye gayret &- delim, — Evet.. Bu, doğru... — Köşke yaklaştık.. Siz, hayvandan ininid, Sessizce içeriye giriniz. — Ya siz?.. — Ben, bu hayvanları gölüreyim. Ormanın tenha bir köşesinde, kendi başlarına terkedeyim. Yarın, kıyafe- timi tebdil ederek gelirim. Bir kola- yını bularak bahçeye girerim... O zâ- mana kadar siz vaziyeti hemşirenize ve eniştenize izah edersiniz. Benim ge- Kont tekrar zili çekmişti. Gelen uş#-|leceğimi de haber verirsiniz. Olmaz mı, madmazel?. — Çok iyi olur, Antuvan, Madmazel Civanna, derhal hayvan- hep beraber çabuk madmazeli arayıp|dan atlamış; duvar diplerine sokularak Saldan sağa: | — Eski idnre taksimatında vali İle kay- kamam arası, 4 —Bir isim - Âza - Bir nota, 3 — Bir silenin kizile evlenen erkek - A- kilsiz, 4 — Erimek masdarından müzarii müfred üçüncü şahış - Keçinin tüyü, 5 — Yarım - Yazısı bozulmuş. 6 — Denk getirme, — Yan - İplik bükmeye mahsus âlet, — Mühürleme, 9 — Yanan ve ısıtan madde - Yol, 10 — İcar - Dost. Yukarıdan aşağıya: 1 — Yer altından çıkarılan cevher - At- mak masdarından müzarli müfred üçüncü şahıs, ? — Bir seyyare - Kasabın sattığı. 3 — Umumileştirmek. 4 — Saw'at - Ehli olmıyan. 5 — İnekten, koyundan sağılan - Sirayet edici, 5 — Kamer » Usanç getirme. — Kabul etmemek - Bir cins balik — Mezruat - At yavrusu, — Ağızdan düdük sesi çıkarma - Mah- vetme, 10 — Bir gramer tâbiri - Törpü. İmoblzimi | A AİNİ A alr na Ae T pla LU RE) : Yazan: A, R. Rahib Löyola belindeki kısa hançeri çekerek hizm etçi Tinetin üzerine yürüdü ve korkunç bir şekilde bağırdı: “Söyle, Madmazel Civanna nerede? ,, elli adım kadar ilerde bulunan Ves- pazyö köşküne gitmişti, Kulaklarını karanlıklara çevirerek, iCivannanın adımlarını takib eden, ve köşke girdiğine kanaat getiren Antu- van, onun hayvanını da yedeğine a'a- rak ortmâna doğru ilerlemişti. * Vespazyö köşkünün en emekdar hâ- demelerinden olan ihtiyar kapıcı, gece- nin bu vaktinde madmazel Civannayi yapayalnız gördüğü zaman hayretin- den haykırmıştı: — Rüya.. Rüya.. Bu, başka bir şey olamaz!, Civanna nermin ellerini derhal onun ağzına kapamış: — Sus. Eğer beni seviyorsan, sesi- ni çıkarma... Bu geceyi senin odanda geçireceğim. Gel. Diye mırıldanmış, hayretinden tiril tiril titreyen kapıcının elinden tutarak onu, odasına doğru sürüklemeye baş- lamıştı. Odaya girince, kapıyı sımsıkı ka- pamıştı. Heyecanmı güç zaptederek: — Lüiçi baba! Yorgunluktan, bay - gın bir haldeyim, Senin, ne meraklı bir adam olduğunu bilirim. Fakat, na- file bana sualler sormaya kalkışma, Bir tek kelime bile cevab verecek hal- de değilim. Sen, yatağa girio uykuna devam edebilirsin. Ben, şu sedirin ü- zerine uzanıvermekle iktifa edecegim. (A n var) İçinde bulunduğumuz ay içinde şeh rimize muhtelif seyyah kafileleri ge - leğektir, Bugün İngiliz bandıralı Strathallar vapurile 450, 16 Haziranda Alman ban dıralı Milvoke vapurile 500, 20 Hazi- randa İngiliz bandıralı Öriysn vapu - rile 600 ve 26 Haziranda Alman ban- dıralı General Fon Ştoyben vapurile muhtelif milletlere mensub 700 kişi olmak Kültür işleri: Azlık mekteblerinde tedris müddeti arttırılyor Ecnebi ve ekalliyet mekteblerinin ilk kısımları önümüzdeki ders yılın dan itibaren altı sınıf esasına göre ça- lışmaya başlıyacaktır. Maarif Müdür - lüğü yeni sene kadrosunu hazırlarken tedrisat müddeti beş seneden altı sens- ye çıkarılan mekteblere yeni muallim- ler tayin edecektir. Tekaüd müddetini (o dolduranlarla meslekde muvaffak olamadıkları mü - fettiş raporlarile belli olanlar omuak limlikten âyrılacağından ekalliyet ve €cnebi okullarına bu sene yeniden mu- alimler tayin etmek zarureti hasıl o - lacaktır. Ekalliyet ve ecnebi mektebi mual - limliklerine tekaüdiye ve kıdem hakkı mevcud olmadığından muallim mekte- bi mezunları rağbet göstermemekte - dir. Maarif Vekâleti obu mekteblerde muallimlik yapanlara da o bazı haklar vereceğinden ekalliyet ve ecnebi mek- tebi muallimlikleri ile resmi (omekteb müuallimlikleri arasında bir fark mev- zuubahs olmıyacaktır, Bu ay içinde şehrimize iki bin seyyah geliyor 450 kişilik ilk parti bugün şehrimizde bulunacak, Mısırdan da toplu seyyah kafileleri gelecek 8 GÜN ZARFINDA GÜZELLEŞMİŞ Buruşukluklar gaib oldu. Yumuşak Cild Cazib Ten Sen civarında oturan Bayan Drouwet; bu usul, beni «8 gün zarfında hakikaten cazib bir tarzda güzelleştirdin diyor ve buna nasıl mu vaffak olduğunu anlatan asıl mektubunu okumanızı rica ediyor: «8 - 10 gün kadar evvel çektir- diğim hu iki fotografımı görünce, kendim bile tanımakta güçlük çek- tim, Alnımda, gözlerim ve ağzım etrafında, çizgiler ve buruşuklukla. rım vardı. Tenim esmer ve sert idi, Bugün ise bütün dostlarımın gıpta ve takdirini çeken beyaz, yumuşak ve buruşuksuz bir cildim vardır, Bu- nu temin eden ve hakiki bir cild unsuru olan gece için pembe ve gündüz için beyaz renkteki Toka lon kremini herkese hararetle tav- siye ederim. İçlerinden birçokları tecrübelerini yapıncıya kadar âdela benimle alay ederlerdi. Fakat tecrü- be edip şayanı hayret neticesini ek de cdirice, onlar da benim gibi şaşa- ladılar ve son derece memnun kal dılar.» Cild unsuru olan pembe renkteki Tokalon kreminin terki- binde Viyana Üniversitesinin meş- bur bir profesörü tarafından keşle- dilen ve Blocel tâbir edilen gençlik cevheri vardır. Gece, yatmazdan evvel pembe renkteki Tokalon kremini sürünüz, Siz uyurken cildinizi besleyip yu- muğşatır ve güzelleştirir ve buruşuk- lukları giderir. Gündüz için de be- yaz renkteki Tokalon kremini kul- lanıniz. Cildinizle siyah benlerini eritir ve açık mesameleri sıklaştırır. Paranm iadesinde garanti Bu usulü bilen ve tatbik eden her kadın «günde 30 dakika» bir genç kizin yumuşak cild ve sevimli, taze bir ten elde edilir, Binlerce defa te- min edilen şayanı hâyret semereler size parayı inde etmek garantisini vermeğe sevkediyor. Hemen bugün- den her iki Tokalon kreminden bi. rer vazo alınız. Tarif edilen tarzda on gün kadar tatbik ve tecrübe edi- niz. Elde edeceğiniz şayanı hayret semeresinden memnun kalmamış İ- seniz, vazoyu iade ediniz. Paranız derhal geri verilecektir. nde iki binden fazla seji yah gelecektir. Seyyah kafileleri şeh * rimizde birer ikişer gün kalarak İstan” bulun görülmeğe değer yerlerini ges€ ceklerdir. Yakında Mısırdan da şehrimize top” lu seyyah kafileleri gelecek ve bunlsf Boğaziçinde bir müddet ikamet ede * ceklerdir. RADYO Bugünkü pro program İSTANB 13 Haziran 1938 Pazartesi Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikda, 1950: diz, 13.05: Plâkla Türk musikisi, 1339: telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi, 19.15; Gocü” lara masal: Bayan Nine. 10.58: Boran babet” leri. 20: Grenviç rasathanesinden naklen 58 at Ayarı, 2002; Rıfat ve arkadaşları tarafı” dan Türk musikisi ve halk şarkıları, 2049 Hava raporu, 2048: Ömer Rum arabca söyler. 21: Fasıl saz heyeti: İbrahi ve arkadaşları tarafından. 2145: Ores” 22.16: Ajans haberleri. 2250: Plâkla öpera ve operet parçaları, 2250: San habt”” ler ve ertesi günün programı. e ANKARA 13 Hasiran 1938 Pazartesi Öğle neşriyatı: 1230: Karışık plâk neşriyatı, 1250: Türk musikisi ve halk şarkıları, 1815: ve harici haberler. Akşam neşriyatı: 16.30: Karışık plâk neşriyat, 1850: İng” Wzce dera (Azime İpek). 19.15: Türk masif” | si ve halk şarkıları (Servet Adnan ve #rE$” | daşları). 20: Saat Ayarı ve arabca eşey 20.15: Türk musikisi ve halk şarkıları (8 lük Recal ve arkadaşları). 21: Konfersn$i | 8por konuşması eNizameddin Kırşan). 3115 Stüdyo salon orkestrası. 22: Ajans haberi ri, 2215: Yarınki ram ve İstiklâl marfi, 'arınki prog! ee Ulkü — Halkevleri merkeni tarafından © karılan bu san'at, edebiyat, terin ve GE mecmuasının 64 üncü sayısı inkişar “ tir. İçinde birçok tanınmış imzaların yö ları yardır, Çocuk — Çocuk Esirgeme Kurumu geni Merkezi tarafından çıkarılan bu çocuk we musinin 6 uncu sayısı renkli bir kapsk çinde çok güzel yazı ve resimlerle intişar Gi yalştir, Gençlik Gazetesi — Yeni çıkmağa paşa bu fikir, san'at ve gençlik gazetesinin 2 0 Havı Mur” md sayısı İntişar etmiştir. Şeriatçası — Basın Genel tarafından neşredilen ve Ertağrul dersi tarafından yazılan bu 3 perdelik komedi # vif bir cild içinde satışa skar y Şişko — Şükrü Kaya'nın Henri dah teroğme ettiği bu kıymetli al Beri Kitaberinin çıkarmakta olduğu «Teredn* ler serisi. nin 25 “inci kitabı olarak — etmiştir. Ar — Bu aylık san'at si sayısı güzel bir kapak içinde çok G0” münderecat ve enteresan resimlerie otmiştir. Bütün san'at mensublarını gil” dar eden bir mecmuadır. Bora - Fırtına — Turgüd Akkaş ta dan yazılmış güzel bir romandır. Temis baskı ve düzgün yazılarla basılmıştır. “ Hışkırık — Genç yazıcılardan e Nadir bu İsimde bir roman asim miz bir aşkın hikâyesini anlatan be ımuharririn bu sahada başladığı çalışm nın ümidi verlei bir datldad ifade ettiğini termektadir. e Türk Tıb Tarihi Arkivi — imani ri versitesi tarafından çıkarılan bu tb Mmecmuasının Haziran sayısı İntişar a i Çocuk — Çocuk Esirgeme Kurumu “va Merkezi tarafından ber hafta çıkar” Mi çok Çocuk mecmuasının 90 ıncı sayısı güzel yazı ve resimlerle intişar Mr Varlık — Bu san'at, fikir ve edebiyMi ag muaşsının 118 inci sayısı tanınmış # makale, şiir ve hikâyeleri ve tercüme Refik Fenmen'in Yeni Elektrikcilik. Cild NE çıktı. Ehliyetname imü; hanlarına hazırlar. 80 K. cild Ive ll beheri 40 K. Akba Ankara çıkmıştır. oi