6 Sayfa l Hidizeler Karşısında ı SICAKTAN İLHAM orbanın sıcağı, hoşafın soğuğu aranır, Fakat hava ne çorbaya, ne de höşafa benziyor, Sıcağı da bir çe- Ye benzemiyor, soğuğu da!.. Ilığı bep - sinden iyi, * Bizim mahalledeki kömürcüyü gene kıskandım: Kışın kömür satardı, yazın da buz sa - tıyor, * Termometre ile borç arasında bir ben- zeyiş vardır, Her ikisi de, yükseldikçe in- sanın ruhuna sıkınlı verirler, * Sıcakta testinin terliyeni iyi, fakat in- sanın terliyeni fena! * Bu mevsimde oturulacak yer buz do- labi ama.. çok küçük yapmışlar, içine insan giremiyor. . * Sıcakta her şeyin soğuğu aâranır, yal- nız kadının müstesna! * Çorabsız kadınlara baktım: — Bunlar protesto makamında çorab- darını çıkarmışlar ama, acaba çürük ço- rabı mı protesto ediyorlar, yoksa sıca - ği mı? dedim. * Sıcaktan bunalan, gök yüzündeki gü - neşe baktı: — Iİsıt, dedikse, sana yak demedik ya! * Konuştular: — Radyo stüdyösu her yerden daha fazla sıcakmış! — Nereden biliyorsun? — Dinlesene, bütün şarkıcılar radyo - da «of, yandım, yandım...» diyorlar, KeL c Aşk, dünyaya bir yaz günü güneşten düşmüş olacak, Çünkü her kime dokun- sa onu yakıp kavuruyor. * Yazımı bitirmek üzere Idim.. Sokak - tan bir ses duydum: — Dondurmacı! Pencereyi açıp bağırdım, fakat dilim serçti: — Dondurmacı! Diye bağıracağıma: — Can kurtaran buraya gel! Diye bağırdım. İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? —| İngilterenin en eski gazetesi 1937 — senesinde Deyli Telgraf ga - zetesile birleşti - rilinciye — kadar, Morning Post ga - zetesi Lonâranın en eski gazetesi idi. Gazcte 1772 Benesinde tesis e- dilmişti. Müessisi Hanry Bate idi. 1795 de 600 İngiliz lirasına satılan bu ga zete müteaddid ellere geçmiş, nihayet 142 yıl sonra da en son sahibi tarafımndan satın alınmıştır. 'Times gazetesi, 1785 de, başka bir isim- le neşredilmişti. Her ne kadar London Gazette, Morning Posttan daha eski ise de, bu. gazete resmi bir organ olmak iti- barile, tam manasile bir gazete sayıla - Beşizlerin kazandıkları para... Kanadalı «Beşiz> leri tanımıyan yok- tur... Geçen ay kırkıncı aya basan beşiz- lerin Hollywoodun en büyük sinema yıl- dızlarından fazla para kazandıklarını bi- Iyor mu idiniz?.. «Beşizler» bu kırk ay içinde tam: 30,578,000 frank, Yani takriben: 1,528,900 Türk lirası toplamışlardır... Kazançlarının bilânçosunu — bertafsil bildirelim: | Sinema mukavelelerinden 250,000 do - lar. İlânat şirketlerinden: 323,765,05 dolar. Radyo mukavelenameleri 30,000 dolar. Ziyaretlerine gelenlerden: 452,383 dolar. Paraların faizleri: 70,000 dolar. Masarifi umumiyeleri ise, tam: 119,847 dolardır!... Çocuksuz aileni Sonu «Evlendik, senelerce mes'ud yaşa - dık, fakat izdivâçtan ikimizin de bek- lediğimiz meyvayı Allah bize verme- di. Çocuğumuz olmadı. Karım, benim gibi pek müteessirdi. Nihâyet kararını vermiş, kendisini be- Hnim malümatım haricinde bir kaç dok- ftora muayene ettirmiş, zürriyetten e- bediyen mahrum olacağı kanaatina warmış, hiç olmazsa benim babalık zevkinden ilelebed mahrum kalma- maklığım için ayrılmayı teklif etti» Waziyetin bir benzerini anlatan bir mektub daha almıştım. Ve takriben Höyle bir cevab vermiştim: 1 — Annesiz babasız bir yavruyu ev. d edinebilirsiniz, küçük yaşta, bir iki Aylık olarak alırsanız bu yavru size kendi çocuğunuz hissini verebilir, iki niz de ayni zamanda mes'ud olmuş 9- lursunuz. 2 — Kaldı ki ayrıldıktan sonra ala- cağınız kadının da size bir çocuk ge- tireceği muhakkak değildir. Beş altı yıl evvel verdiğim bu ce « vabdan ne netice çıktığını bilmiyo - rum. Fakat bugün de fikrim değişmiş değildir, . Babasının ölümünü bekliyen kız Ankaradan mektub vazan okuvucum Uysal diyar ki: — 1926 senesinde bir kız sevdim, 1932 de babasından istedim.. Babası vermedi. Kız bana: — Babam ölünciye kadar kendine bir metres bul, onunla yaşa, babam ölsün, o zaman ben seninle evlenirim, demişti. Ben de öyle yaptım. Nihayet babası öldü; evlenecektik. Fakat kız hastalandı. Doktor evlenmesine — izin vermiyor. Bu arada da annem bana bir başka kız buldu. Bu kız henüz küçük, iki sene beklemek icab ediyor. Şimdi 'ne yapayım? * Fena bir harekette bulunmuşsunuz, Çektiğiniz onun tabil — neticesidir. Mes'ud olmak için bir ölümü bekle- mek hiç te iyi bir şey değildir. Ne u - —Mmuyordunuz, ne oldu; meydandadır, Fakat olan olmuş, çimdi — istikbale bakalım: 1 — Bahsettiğiniz kızı alamazsınız, bir defa hastadır, sonra da bir ev ka « dırına esas teşkil edecek ahlâk kuv - vetinden mahrumdur. 2 — İki sene nişanlı kalmak vaziye- tinde bir kızla yeni bir sergüzeşte gi - tişmek de tehlikelidir. Demir tavında iken dövülür, derler. İki sene süren ni- ganlılıkların gvliliğe — inkılâbedenleri sayabilmek çok güçtür, Size bir üçüncüyü aramayı tavsiye ederim. TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Bu yaz nasıl bluzlar giyilecek ? Yeni bluzlar arasından ikisini seçi - yoruz, Biri sade şik, öbürü çok ori- jinaldir. Muhtelif zevkleri talmin ede- bilirler. 1 — Kenarları kırmalı büzgülü bir yaka ne kadar değişik görünüyor de - ğil mi? Büsbütün yenilik vermek için kırmaların ortasından birer — sıra dar, siyah kadife kardela geçirilmiş. Düğ - me yerine de bu kordelalardan fiyon- galar konulmuş. BecceramanceeceredAAAELALALALALALAK 2 — Yollu kumaşlar hoşunuza Bi - diyor mu? Gidiyorsa bu sene pek mo- da, fırsatı kaçırmayınız. Bu sade ve şık Havaîılık bahsi: Fransız hava sanayii Fransanın karşılayamıyor Fransızlar ordu için Amerikaya yüz tane “Uça! kale,, tipinde tayyare sipariş ettiler Bir zamanlar ayda bin tayyare imal edebilen Fransi tayyare sanayiinin bugün vaziyet, muhakkak ki, bu sanayiin iyi idare edilem? miş olması ve günden güne geriletilmiş bulunm Bütün dünyanın bir silâhlanma yarışı- na giriştiği şu sırada hava kuvvetlerini ihtiyaçlarının seviyesinde tutmak isteyen Fransızlar, birdenbire büyük bir inkısara uğramışlardır. Bunun sebebi, Fransız tayyare sanayiünin Fransanın hissettiği askeri tayyare ihtiyacını karşılıyamamış olmasıdır. Bundan ötürüdür ki Fransız milli müdafaa nezareti — Amerikadan «Curtiss»> tipi-yüz tayyare almıya karar vermiştir. Eğer bu tayyareler ihtiyaca kâfi gelmiyecek olurlarsa tayyare sipa- rişleri artırılacaktır. Maamalih Fransa Bgibi, şimdiye kadar ticret ve harb tayya- relerini kendisi yapan, bu hususta bir za- manlar bir hayli de üstünlük temin eden bir memleketin yabancı harb sanayiin- den istiane etmek mecburiyetinde kal- ması yalnız Pransada değil, daha pek çok memleketlerde de umumi bir hayret u- yandırmıştır. Bu vesileden istifade ede- rek dünya tayyareciliğinin harb sanayii bakımımdan nasıl bir vaziyetle bulundu- ğunu anlamıya çalışmak faydadan hali olmasa gerektir. Elyeym dünyada, yaptıkları harb tay- yareleri umumi bir şöhret kazanmış 0- lan memleketlerin başında İngiltere ile Amerika geliyor. İngilizlerin başlıca harb tayyareleri «Gloster> ve «Hawker - Har- ricane» tipleridir. Amerikalıların başlıca tipleri ise Curtiss ve Bell markalarıdır ki bunların sür'atleri saatte (450) ile (480) kilometre arasında değişmektedir. Bun- lar keşif tayyareleridir. Amerikalıların ayrıca «Uçan Kale> ismini alan «Bocing> ve iki motörlü Ya-18 hücum tayyareleri vardır. Buna mukabil İngilizlerin «Bris- tob, «Hawker», <Vickers» ve «eFairey Battle> tipi bombardıman tayyareleri vardır. Bunların asgari uçuş kabiliyetle- ri dört saattir ve (400) kilometre sür'ate mealiktirler, Fransızlara gelince; (405) Morane tipi tayyareler — saatte — (480) — kilometre, (630) tipi Potez'ler (450) kilometre yap- yareler de Amerikan ve İngiliz tayyare- ldrinin kudrettndedirler. Fakat iddiayı |sarsıntıdan başlarından hafif En son model bombardımar tayyarelerinden <“dçü bir uçuş & ihtiyacını içine düşmüş olduğu lar, on ayda kendilerine teslim olan bu (100) Curtiss tavyıreslnı'l için acaba ellerindeki mevcud Kut g ri mi artırmak istemişlerdir? Yoksü # tünlüğünü kabul ettikleri bir istifade etmek istiyorlar? # İşte anlaşılmıyan nokta burınd:y ğer bu tayyareler bugünden ö Fransızlara teslim edilebilecek “, zaman istifadesi mühim bir âmil # g bilirdi. Halbuki Amerikalılar bu:ll;’, ayda teslim edecekler sonra bu ; lerin top, mitralyöz vesair uı.—hll'“' mal edilecek ve ancıfk ondan ınn"_,ı mete girebileceklerdir ki bu da bi — zaman geçmesini icab edecektir. Bir zamanlar ayda (1000) w' karabilen Fransız tayyare sanayi y gün düştüğü vaziyet neden? Fal rın devlete mal edilmesi mi? Yn_' tada kırk saat mesanin kabulü V€ rağmen hergün bir taraftan bif patlak vermesi mi? Belki biri VE g hepsi. Fakat muhakkak olan şey» "e manlar dünyanın en üstün sal biri olan Fransız tayyareciliği ' mevkiini kaybetmiş ve başka lerin yardımına muhtac olacak U * tilemiştir. Dün saat on beşe yirmi kalâ ; gümrükte tramvay caddesindefi bir otomobilin önüne sökiz doküf je larında bir çocük çıkmiş, oti x dare eden genç çocuğu çiğımıj DA çin direksiyonu çevirmiş, OM v elektrik direğine Çarparak hasaft ramıştır. / Otomobili kullanan gencin " sarsıntı ile direksiyon çarpmıiş, " bire nefesi tıkanmış, kaldırıldıği ge tanede yapılar mudavatla kendii? lebilmiştir. 4 Gencin yanında otomobilde nan hemşiresi ve diğer bir Kadir 4 yapan Fransızlardır. Şu halde, Fransız- yaralanmışlardır. Bacaksızın maskaralıkları : Heyecan