Erkeğin çapkını kadının — güzelini, kadının çapkını erkeğin paralısını arar. * Wakit nakidmiş.. bakkala biraz va- kit versem, bana bir kilo şeker verir mi? * Kadın da koyun gibidir. Kıvırcığı hoşa gider. — Allah, Havvayı Âdemin kaburga- sından yârattı! Dediler. Şüphelendim ve sordum: — Sakın çenesinden yaratmış olma- sın! * Yüz karasını kimse istemez; fakat kadınlar göz karasına «sürmek» — adını vermişler. Bayıla bayıla alıyor, gözle - rine sürüyorlar. * Kadın davula benzer, Sesi uzaktan iyi gelir. * Ne külbastının, ne de kadının sinir« lisi çekilir. * Korkak adamla, cesur adam arasın- daki fark şudur: L Bunları biliyor mu idiniz? — | Senede bir defa vapur gören ada|Bulutları ölçmeye kalkan âlimler * Polinezyada Ton- ga adlı bir adalar | var- fa vapuür uğrar. Sair zamanlar ada civa-| rından geçen vapurlar, bu ada sakinleri- ne aid mektubları mühürlenmiş teneke kutularının içine koyar, denize atarlar ve yerli halk ta kayıklarla gelip bu kutu- ları denizin üzerinden tqılırltr * & Makine insanla idare edilen tayyare İsmine «Asrın kanadı» denilen Ja - pon tayyaresi yere inmeden muayyen gevre dahilinde uçmak rökorunu kır « mıştır. Tokyo civarındaki Kizarust tay- yare istasyonunda yapılan sön tecrü - bede istasyon üstünde geniş — daireler teşkil ederek tam 68 saat 26 dakika uç- muş ve (l bin altı yüz kilometre ka - tetmiştir. Bundan evvelki dünya röko- d Bütün felâketlerin Anası iktısadi Esarettir! Bay Aziz Kentmen, bir genç kızla nişanlanmış. Bir sene gece gündüz bir- likte yaşamışlar. Neticede, Bay Aziz verem olup bir sanatoryoma yatmış. Nişanlısı, verem olduğunu öğrenince, kendisinden yüz çevirmiş. Fakat oku- yucum, o sırada, gönlünü, yattığı sa«x natoryomdaki hemşirelerden birisine kaptırmış. Sevdiği bu hemşire de his lerine mukabele etmiş ve hastaneden birlikte çıkarak bir başka yere gitmiş- ler. Şimdi, bu hemşire, gittiği memle- ketin bir dispanserinde çalışıyor ve al- dığı parayı her ay başında sevdiği de» Hkanlınım eline getiriyormuş. Delikan. h, çalışabilecek derecede sıhhatte bu lunmadığı için, bu paraya ortak olu- iyormuş. Fakat allesi, bu kızla birlikte yaşa. masına nedense muhalifmiş, Okuyucum, vaziyetini böylece hülâ, #a ettikten sonra diyor ki: «— Bugün işsiz ve hastayım. Beni bu kızdan ayırmak istiyenlerin bana bakmıyacakları muhakkak, Fakat ben bugün onların evlerinde oturuyrum. Dışarıya çıksak masrafımıza kira da binecek. İdare edemiyeceğiz. Ailemle birlikte oturmaya devam etsek, onlar, benim bayana karşı infi- allerini gizlemiyecekler, hattâ gün geçtikçe arttıracaklar. Hem rahat yü- zü göremiyeceğiz, hem de belki, gü- İRKAÇ VECİZE nün birinde sabrı, tahammülü tükene. cek olan bayanım, beni hasta halimde bırakıp gidecek. timde bulunan bir insan ne yapar? Ne yapabilir? dın parasına ve aile yardımma güve- nerek yaşamak istemesindedir. Kendi. sine güvenerek yaşamasını becereme- diği müddetçe, saadete yaklaşmak im- kânlarından mahrum kalacaktır. çalışamaması için bir mazerettir, evvelâ sıhhatine, sonra da iktısadi hürriyetine kavuşması lâzımdır. neti de, ailesinin yardımı da, mutlak surette muvakkattir. essesesinde bedava tedavi Ççarelerini arasın ve bu çareye kavuüş- tuktan sonra da, bir sanatoryoma yer- leşip, sıhhatine tamamen sahib olun- caya kadar tedavi edilsin, takdirde, çalışmasına, ve bir işe yer» Teşmesine mâni kalmıyacağı muhak- kak. Bu süretle iktısadi hürriyetine kavuştuktan sonra da, ne allesine min- net etmek, ne de, bir kadının himaye- sinden mahrum kalınca ne yapacağını düşünmek mecburiyetinde kalır! SON POSTA Bolero her türlü robla kullanılabilir Biri sıkıyı görünce kaçar, kurtulur. Öteki kaçmaz, başı belâya girer, * Kadının okumamışı akıllı, okumuşu ukalâ olur. G İ 1 “Pamuk * Enfiye çekmek belki — bir zevktir; fakat buruna çekmek zevksizliği ol - masaydı. * Korku dağları beklermiş. Korku - nun işi dağ bekçiliği midir? * — Aydınlıkta alınıp karanlıkta satı- lan mal nedir? — Bildim, sinema! * Kardeş kendi kendine gelir, dostu seçer alırız. * Aşk fedakârlık ister, bilhassa izzeti nefisden! * Zekâsını göstermek için fırsat ara -< yanlar, zeki olmayanlardır. İsmet Hulüsi İşsiz bazı âlim- ler bulutları — ölç- mek merakına düşmüşler, Fakat meraklarını — nasıl gidermişler, bura- sı malüm değil Elde ettikleri netice şudur: Bulutluca bir havada mevcud olan bu- lutların kâffesini bir araya toplayıp tart- mak mümkün olsa, bunların ağırlığı 350,000,000 kilo tutar. Yukarıda sgolda: Emprime maroken rob. Bütün korsajı muslin dö suadan ve plili, Hem tobun, hem boleronun kol ve eteklerine düz parçadan pli geçirilmiş. Bu plilerin üstüne düz renk band konul- muş. Yukarıda sağda: Siyah jersey veya krep satenden gece elbisesi, Bölero ya kadife, ya düvetinden yapılmalıdır. Göğ- sündeki buketler canlı, parlak renklerde işlenmelidir. ” Altta solda: Muz rengi mat krep rob üstünde siyah veya koyu renk kenarları çiçekli bir bolero. Altta sağda: Bü rob emprime maroken, sürah veya fulardan yapılabilir. Bolero dümdüzdür ve ayni parçadandır. Bu ettireceğiz. Ticari hareketlerden Tu iki Fransıza aiddi. (1933) de Fran- sız tayyarecileri 11 bin dört yüz kilo - metre yapmışlardı. Tokyo üniversitesi hava mektebinin plânına göre yapılan bu tayyare ise makine insan (Robot) ta rafından fevkalâde idare edilmektedir. Söylendiğine göre bu tayyare bu sene içinde Tokyodan Nevyorka gidecektir. malümat verelim: len bu eserin vücude gelmesi için Her kadın bilmelidir: üç sene çalışılmıştır. Camlar en çabuk ve en az emekle nasıl temizlenir? 1 Gölge ve serin zamanlarda temizle- meli. Fazla güneşte yapmamalı, 2. İspirtoya yarı yarıya su katmah. 8. Tüy bırakmıyan bir bezi batırıp bü- tün camı ovmalı. 4. Bir güderi parçasile parlatmalı, Gü- deri bulunmazsa gene tüy — bırakmıyan kuru bir fanilâ parçasile de parlatılabi- lir. muştur. Yani aşağı yukarı iki milyon küsur Türk lirası. Resimleri filme çekecek olan makine- Jer 125.000 liraya malolmuştur. mi yapmak için 570 kara kalem ressamı ve B0 müsikişinas üç sene çalışmışlardır. Film R, C. A. müessesesi tarafından seslendirilmiştir. Daha şimdiden yani film her tarafta gösterilmeğe başlanmadan evvel yüzden fazla Amerikan fabrikası ve yüz elliden fazla Avrupa fabrikası «Pamuk Sultan ve Yedi cüceler» den mülhem olarak ki- tablar, oyuncaklar, bebekler, — pırlanla- lar, elmaslar, konserveler, tuvalet takım- ları, sabunlar, lâvantalar, arabalar, ya- kalıklar, fotinler yapmakladırlar... Walt Disney işin bu şekle varacağını evvelden keşfeylediğinden filmi piyasa- ya çıkarmadan evvel birçok büyük fir- malar ile gayet sağlam anlaşmalar yap- mıiştir. Bu anlaşmalardan da büyük isti- fadeler temin etmiştir. Pek yakında dün- yanın hiçbir köyünde hemen hemen «Pamuk Sultan ve Yedi cüceler» in ne Şimdi sorarım size: Benim vaziye- * Okuyucumun en büyük hatası ka- y Elbiselerden dudak boyasnı nasıl çı- karmalı? Bazan dalgınlıkla giyinip soyunurken dudak boyanız elbisenize bulaşıp leke yapabilir. Derhal beyaz bir temiz bezi biraz (öther sulfurugue) e batırınız. Le- keyi siliniz ve gene beyaz bir bezle müm- kün olduğu kadar çabuk kurutunuz. Ku- rutmakta gecikirseniz Tuj lekesi çıkar, fakat yerinde bir kir dalgası kalır, Vakıâ şimdi hastadır ve hastalık, Fakat bence onun her şeyden evvel, Çünkü, bahsettiği bayanın muave- Binaenaleyh, evvelâ, bir devlet mü- edilmenin Oradan sıhhatli bir halde - çıktığı TEYZE UYN Sult / |lcüce,,milyon kazandırıyt CZ || Walt Disney'in vücude getirdiği milyon Türk lirası sarf edildi, 57 musikişinas beste yaptı ve üç sene uğraşıldı Bu filmden yüz milyon Türk lirası kâr bekleniyor «Pamuk Sultan ve Yedi Cü ce> filminden bir sahne yazımızda meşhur san'atkâr Walt Disney'in en son çevirmiş olduğu «Pa- muk Sultan ve Yedi cüceler» filmini met- hedecek değiliz, bu film sayesinde yapı- lan muazzam ticari hareketleri tebarliz kaedi- miz reklâmlardır... Amerika ve Avru-| pada sayısı yüzleri geçen ticarethaneler «Pamuk Sultan ve Yedi cüceler» i kendi- lerine âlem yaptılar. Birçok oyuncakçı dükkânları şimdi Pamuk Sultan ve Ye- di cücelere benzer oyuncaklar imaline başladılar, Bunları anlatmadan evvel bu film hakkında şayanı dikkat ihsaf bazı Basit bir eğlence filmi gibi telâkki edi- tam Sarfedilen para 1.250.000 doları —bul-| Filmin teşekkül eylediği 2.500.000 res- 'ki ahbab çavuşlar: Buluş U ş". an ve Yed 4 bu yeni film için 0 ressam çalıştı, | Walt Disney, kilden yapılmış !'ı’ ile bir arada * olduğunu bilmiyen kalmıyacaktıfı Walt Disney'in meşhur âlem 014? ği key filmleri 1937 zarfında uell:)l kullanılmak üzere bir milyar İft yif yani takriben 50.000.000 Türk lirabik getirmişlerdi. # «Pamuk Sultan ve Yedi ew“'f Mikiyi çok geride bırakacak gibi nüyor. Daha şimdiden Amerikadaki ğ neler yedi milyon aded (Pamuk çt ve Yedi cüceler) masalından dır. Satış günde 5000 risale olarak etmektedir. Bu hareket İngiltere, Fransâ, ’î yaya sirayet etmektedir. Bu memleketlerde dahi fPı"?y tan ve Yedi cüceler) hakkında * risaleler, —masallar — çıkarılmaktit W yuncaklar yapılmaktadır. Velhstl gek sene dünyanın her tarafını tan ile Yedicüceleri) sa: