“ Sıra Çekoslovakyada Gari değil, Macaristandadır!,, Hitlerle müteaddid defalar konuşmuş olan bir İngiliz emekli albay ve muharririnin yazdığı makale Londrağa çıkan Bandey Eksprea ge zetesinde emekli al- bay P.T. Ethertan | yanıyor: ; 1933 yılında, San- dey Ekspresin husust muhabiri sıfatile Hit- lerle bir mülâkatımı heşretmiş ve bu mü- Jâkatta onun meler yapmak istediğini a- na bhatlarile belirt- miştim, Bu mülâkats © tan daha önce Hitler devlet idaresini eline almadan vukubulan konuşmamızda oda, Führer iktidar mev. kilne geldiği takdir. de, yapacağı şeyleri bana anlatmıştı. Bu iki konuşmada çıktı. A — Almanya Mik Jetler Cemiyetinden ayrıldı, C — Tedrici bir şekilde Polonya kork doru meselesi halledildi. D — Avusturya, Alman konfederasyo- nuna ilhak edildi. Ve bu mesele böylece devam etmekte, Hitler sağına soluna bakmadan ilerle- mektedir. Hitlerin gayesi, Almanyayı dünya ü- zerinde en büyük devlet yapmaktır. Hit- ler, Baltıktan, Karadeniz ve Akdenize kadar uzanan bir Almanyayı tahayyül ve #stihdaf etmektedir. Öyle bir Almanya ki, insanca kendi kendisine kifayet etsin ve icabında, ona karşı koyanlara hücum €- debilsin, Hazırlanan program, bu âna ka- dar kat'i neticeler elde edilmek şartile, adım adım tatbik sahasına konulmuştur. Ve bu muvaffakiyet te, karşısına çıkan herhangi bir muhalefeti ezen muazzam bir teşkilât ve gayet müessir bir,kudret- Je meydana gelmiştir. Nazilerin bundan sonraki hedefleri ne- dir? Bütün yazılan, çizilen ve söylenen şey- lerin aksine olarak, bundan sonraki he- def Çekoslovakya değil, orta Avrupanın buğday ambarlarından biri olan Maca- ristandır. Hitler daha şimdiden Alman hududu- nu Brenner geçidinde İtalya ile birleştir- miş bulunuyor ve Akdenize doğru inmek tasavvurundadır. Hitler, Almanların bil- hassa ehemmiyet atfettikleri denizaltı gö- mileri için kuvvetli bir bahri üs vücude getirebileceği Triesteyi ikinci bir Ham- burg, Kiel yapmak istiyor. Bütün dünya bilmektedir ki, Almanya bir müddetten- beri, fevkalâde sür'ete malik, son harb. lerdekinden kat kat üstün denizaltı ge- mileri inşa etmektedir. Bunlar parça par- ça yapıldıklarından icab ettiği zaman, ya deniz veyahud da hava yolile istenilen poktaya getirilebilir. Almanlarin bir kısmı ilerideki deniz| harbinin deniz üstünde değil, deniz al- tında yapılacağına inanıyorlar ve bu tah- telbahirler de, birçok devletlerin bahri mukadderatlarını tayin etmeğe mukte- dir bulunuyorlar, Bunu bana söyliyenlerden biri de eski Alman veliahdidir. Diğer taraftan Almanya, Franko ile de işi tatlı tutmaktadır. Bittabi Frenko da gördüğü yardım ve dinlediği tavsiyeler- den dolayı, Almanyaya borçlu olacaktır. Almanya, İspanyol limanlarını, Glke- sini ve zenginliği malüm madenlerini pekâlâ kullanabilir ve Akdenizde şimal Afrikasına doğru Fransa için, şarka doğ- ru Misir ve Hindistan taraflarında da İn- giltere için tehlike teşkil edebilir. Alman militarisileri Baltıktan tâ Ka- radenize kadar Avrupayı kat'ederek ge- nişliyen bir Almanyanın teşekkülünder Mmaada, uzak Hindistanı da dalma bir he-| det olarak telâkki etmişlerdir. İster yakın, ister uzak bir istikbalde tahakkuk edecek olan bu ihtiras, Adriya- tikte kurulacak bahri üslerle, hakikat sahasına yakınlaştırılmış bulunacaktır. Hiç şübhe yok ki, Hitlerin elinde çek iyi kozlar var. Ne ve nasıl oynıyacağını kat'iyetle biliyor. Muharrire Almanyanın birçok devletlerin söylediklerinin hepsi yahri mukadderatlarını tayin edecek ka- ni b dar denizaltı kuvvetine malik bulunduğunu den daha müessir ve söyliyen eski Alman veliahdi Kanaatimce Hitle- rin elinde bulunan kozlar şunlardır; 1 — Nazi iderleri- Bin, her na pahasına olursa olsun muvaf- fak olacaklarına dair asla sarsılmıyan ka- mâjt ve İmanlarile birlikte bütün Ak «manyayı kaplıyacak derecede geniş ve gü- yet bararetli bir şe- kilde tatbik olunan teşkilâtlanma.. 2 — Bir Avrupa harbinden kaçınmak için ellerinden gelen her şeyi ihmal etmi- yen demokrasi dev- letlerinin tereddüdü. 3 — İtalyayı ayni safa getirmek, 4 — Geçen bharb- muktedir bir halde bulunan Alman erkânı harbiyesi, Şurasını da hatırlamalıdır ki, Hitler mevkil iktidara geldiğindenberi, hükü- met, Ülkenin yâlnız sınai, sosyal ve zirai kaynaklarını değil, ayni zamanda di- mağları da seferber etmeğe başlamıştır. Nazi hareketinin muvaffak olması, kuv- vetlenmesi için profesörler, fen adamlâ- rı, ve kimyagerler yardıma çağırılmış- lardır. Beş senedenberi Almanyada gayet hâ- raretli bir hazırlanma göze çarpmakta- dır. Hitler programını müsellâh kuvvet- le takviye etmek için, ilkönce bir hava kuvveti üstünlüğüne ehemmiyet verdi. Bugün hiçbir ülkenin Almanlar kadar kuvvetli bir hava filosu meydana çıks- ramıyacağı düşünülebilir. Almanyanın bütün sivil tayyareleri 24 saatte harb tayyaresine çevrilebilir. Almanyanın hava kuvvetlerinde gös- terdiği terakkideki âmillerden biri de, gayet az bir masrafla pilot ihtiyatları ye- tiştirmek üzere açılmış olan uçuş mek- tebleridir. Ziyaret ettiğim bu mekteb- lerden biri, her sömesirde 180 pilot ve rasıd çıkarıyormuş ve Almanyada bunun gibi 108 tane uçuş mektebi varmış. Bu- gün Nazi hava kuvveti, sür'atli tek sa- tıhlı tayyarelerden müteşekkildir, Eski zayıf kanadlılar ıskartaya çıkarılmıştır. Tayyare ve malzemelerine mahsus fab- rikâlar, hangarlar sadece bir iki mühim şehirde değil, bütün Almanya içinde a- çılmıştır. Hitlerin hazrrlanışı, varlığının, şahsi- yetinin ruh ve karakterile teve'ümdür: Asgari hadde indirilen bir tehlikeye kar- $ı her noktada müsellâh bir Almanya... Yeraltı tayyare meydanlarında da bunu görüyoruz. Bunlardan her birisi 250 tay- yare alacak kadar büyüktür. Bittabi bu- İrada gene tamirat atölyeleri, hangarlar Ida vardır. | Hazırlık plânının diğer bir veçhesi de, fevkalâde sür'atle ateş eden makineli tü- Meklerin kullanılmasıdır. Bunlar » yalnız İ karada değil, havada d4 kullanılacak şe- | kildedir. Ayrıca roket tecrübeleri de ya- pılmaktadır. Almanlar, kaç zamandan- beri, kuvvetli hava taarruzlarına karşı tedafüi vaziyetleri bir sistem dahilinde vücude getirmeğe çalışıyorlardı. Kimya- gerleri tayyareleri ve askerleri felce uğ- ratacak vasıtalar, gazlar aramakla meş- guldürler. Cebhane stoku herhalde hazırlanmıştır. Almanya muhtelif askeri muıntakalâra bölünmüştür. Askeri talim ve terbiye en son sistem usuller üzerine yapılmaktadır. Öyle ki şimdiye kadar üç milyondan fa7- Ja Alman askeri mekteb ve yeni sistem- lerin imtihanını vermiş bulunmaktadır. Almanlar, makineli tüfeğe dâima bü- İyük bir ehemmiyet atfederlerdi. Şimdi ise, eskisinden daha fazla ehemmiyet ver- mektedirler. Kısacası Almanya, Avrupa ülkesinin en başta gelen devleti olmak azmindedir ve hiçbir Alman da Alman erkâniharbi- yesinin kararlarını münakaşa edemez. Hitler Almanyası, programını tamami- İle tatbik edecek bir duruma daha henüz İ gelmemiştir. Fakat bu programın bütün maddelerini yerine getirmek için vat kuvvetile çalışmaktadır. SON POST b EAA Haberler Mancuko için 2400 evlenecek kız aranıyor Londra (L'intran) — Tokyodan bildi- rildiğine göre Japonyanın en büyük gâ- zetelerinden birinin küçük ilânlar say- fasnın (Serbest işler) serlevhalı sütu- nunda Mancuko hükümeti tarafından verilmiş olan şu ilân çıkmıştır: «Mancuko'ya giderek oraya hicret etmiş Japon erkeklerile evlenmeye TAZI! kargı mücadeleye başladı. Demokrasiyi olacak 2400 tane gerç kız aranmaktadır. Sıhhatli olmaları ve kır hayatından hoş- lanmaları şarttır.» 3 yaşında bir çocuğun ticari kıymeti nedir? Londra, (L'intran) — Üç yaşında bir çocuk ne eder? Bugün istinaf mahkemesi huzurunda bir dava görülürken bu sual soruldu. Shephard isminde bir adamın üç ya- şındaki çocuğu çok hızlı giden bir otomo- bilin altında kalarak ölmüştü. Bidayet mahkemesi otomobil sahibinin çocuğun babasına 750 lira tazminat vermesine hükmetmişti, Baba kararı istinaf etti, is- tinaf mahkemesi de bidayet mahkemesi- nin tesbit ettiği mikdarı çok az buldu. Kararnamede hülüsaten şöyle deniliyor: «Üç yaşmdaki bir çocuğun ticari kıy- metini tayin etmek şübhe yok ki çok güç- tür ve müddeialeyhin vekili bu yaşta bu- lunan bir çocuğun lâakal 12 yıl müddetle bir masraf memba: bulduğunu söyle- mekte haklıdır. Fakat tam sıhhatte bir çocuğun büyüdüğü zaman bazan âilesi için tahmin edilemiyecek derecede geniş kazanç membaı olabileceği düşünülürse avukatın bu mütaleası cerhedilebilir, Bahsedilen masraflar bilâhare faizi ile İstirdad edilebilecek bir sermaye vaz'ına benzer, Bidayet mahkemesinin kararı İngiliz kanununa tevfikan ikinci başka bir bida- yet mahkemesine yollanaşaktır, Otomobil kullanacak adam evvelâ centilmen olmalıdır! Londra, (Lintran) — Polis mahkemesi belediye nizamlarına riayet etmiyen bir otomobilciye yarım lira para cezası ver- miş ve ehliyetnamesini de elinden almış- tır. Polis hâkimi kararnamesinde hülâsa- ten şöyle diyordu: — Makul ve münasib şekilde otomobil kullanmak için iki şey esastır. Birincisi diğer otomobilcilere karşı nazik bulun- mak, daha mühitw olan, ikincisi ise önde bulunan otomobilin münasib şekilde ha- reket etmediğini görünce her insanm hissedebileceği sıkıntıya sabırla taham- mül etmeyi bilmektedir. Otomobil kul- Yanmak istiyen adamın her şeyden evvel centilmen olmayı öğrenmesi lâzımdır. Briçte inanılmıyacak kadar garib bir tesadüf Nevyork, (L'intran) — Dün Findlây şehrinde dört kadın briç oynuyorlardı. Bir aralık kâğıdlar güzelce karıştırıldı ve usulü dairesinde kesildi, Herkes kâ- ğıdını eline aldı ve elindeki on üç kâğıdı ladı. Oyuncular o zaman hayretle gördüler ki hepsinin elindeki kâğıdlar dört rengin birer serisinden başka bir şey değildir. Derhal Nevyorkta beynelmilel briç mülehassısı Bay Culberson'a telgraf çe- kilerek tesadüf haber verildi. Bu zattan gelen cevabda böyle bir tesadüfün riyazi bir hesabla ancak 188 milyar defa kâğıd dağıtılışta bir defa vukua (gelebileceği söyleniyordu. ğ Tarihten sayfalar : Demosten' * * Demosten kendisini yakalamıya gibi homurdandı: «Alçak! Antip . ol .. .. 1 ın olumu... *» ç gelen Arkiyas'ın yüzüne tükül ater'e teslim edeceğin şey, Demöf ten değil, onun eşidir!» Atinalılar onun için Agora'ya tunçtan heykel diktiler ve altına şu sözleri gücü de dehân derecesinde olaydı donya kılıcına Yazan: Demostenin nasıl yetiştiğini yazmıştık. Bu ateşli hatib ayni zamanda büyük bir vatanperver, milli bir kahramandır. Ma- kedonya kralı Filip, Büyük İskender ve onun yerine geçen Antipatere karşı Yu » nanistanı müdafaa etmiş: İstiklâl ve bür- riyet uğrunda çalışmıştır. Demosten ilk zamanlarda hukuka gid hitabelerle meşguldü. Mahkemelerde mü- dafaalar yapıyordu, Esasen hayatını bu şekilde kazanıyordu. Yunan şehirleri arasında rekabet var « dı. Makedonya kralı Filip bündan istifa- de ederek bu, san'at, şiir ve güzellik ül - kesini zaptetmeğe karar verd. Bunun için de Atinaya casuslar gönderiyor, saç- tığı paralarla bir çok hainleri elde edi - yordu. Bu adamlar Filiple birleşmek için (Makedonya fırkası) adile bir fırka kur- dular. Filipin bir düşmanı vardı. Adı (Eşin) di ve tanınmış bir hatibdi. Demosten ona kuvvetlendirmiye çalıştı. Filip onu elde etmek için her şeyi yapmağa hazırdı. Fa- kat ne parlak teklifler, ne de sarı sarı al - tın yığınları bu büyük vatan fedalsinin | gözlerini kamaştıramadı. Demosten milâddan 351 sene evvel (Fi- Mipik) adı altındaki meşhur hitabelerin birincisini büyük bir halk kütlesi önün - de söyledi. Makedonya kralının çevirdiği entrikaları, vatandaşlardan, hattâ meş - hur generallerden bazılarının bile ona nasıl aldandıklarını, Filipin ihtiraslarına âlet olduklarını açıkça anlattı. Müdhiş sü- rette alkışlandı. Kral Filip iki sene sonra Hulkidikya - nın en meşhur ve büyük şehri olan O- lenti tehdid etti. Demosten yeniden sah- nede görüldü. Olentiyen adını taşıyan üç nutuk verdi, Atinahlara: — Demokrasiyi müdafaa Için asker ve silâh hazırlayınız! Diye haykırdı. Hâlâ şüphe edenler var. dı. Biraz sonra Filip Olent şehrini zapte - dince halkın bir kısmı imansızlıklarmı acı bir surette anladılar. Fakat Atinalılar bir türlü ayni gaye etrafında toplans- mıyorlardı. Makedonya fırkası kral Fi - Hiple anlaştı. (Termopil) geçidini ona bi- raktı, Demosten bunu şiddetle tenkid etti. Fakat murahhas heyetinin hepsi de Ma « kedonya kralından bol bol para almışlar, kendilerini ve vatanlarını satmışlardı. Demosten Filipik namındaki nutukla - rının üçüncüsünü verdi. Halk büyük teh- likeyi bütün dehşetile anlıyordu. (Ago - ra) da kaynaşmalar vardı. Yer yer Ma - kedonyalılara karşı halk taarruzlari olu- yordu. Kral Filip güçlüklerle karşılaştı. O kadar ki: — Demöstenin belâğati bana Atinalıla- rın bütün ordularından, bütün donan - malarından ziyade zarar veriyor. Onun nutukları bütün Yunanistanda satın al - dığım hatiblerin getirdikleri (faydaları hiçe indiriyor! demişti. O sırada Filip öldü, Demosten büyük bir ümide düştü. Fakat Makedonya fır - kası yeni kral İskenderle de anlaştı, On- dan aldıkları kuvvetle de Demostene karşı hücuma geçtiler. Atinalılar Demostenin vatanperverliği- ni alkışlıyorlardı. Onun yaptığı hizntet- lere şükranlarını göstermek için bir al - tın çelenk verdiler. Makedonya fırkası - nın birinci hatibi Eşin asıl buna itiraz etti: — Bu çelengin verilmesi son derecede manasızdır. Demosten Alina ve Yuna - nistanı yıkılmıya mahküm ediyor. Harb, vatandaşları fakir yapmaktan, öldürmek. ten başka hiç bir netice vermiyecektir. Diye bağırdı. Bu mevzu üzerinde halkı | kandıran parlak sözler söyledi. Çoğu De- mostenin artık yenildiğini, bu sözler kar- şısında susmaktan başka bir şey yapa - mayacağını söylüordu. Fakat ateşli hutib düşmanını yere sermekte gecikmedi. Ce-| vab olarak söylediği (taç nutku) nun en canlı noktaları şunlardı: «Ey Atinalılar! Beni murahhas olarak! gönderdiğiniz yerlerde Filipin murahhas- larına mağlüb olmadan dönemedim. Çün- kü sözle kazandığım zaferi onların si « Jâhları yok ediyordu. Sen de bana saldı- 5 yazdılar: «Demosten! Koli Yunanlılar hiç bir zaman Make boyun eğmezlerdi.n Kadircan Kaflı rıyorsun Eşin!-Bana alçak demekten Sİ. kinmiyorsun! Sadece bir nutkumla Eğ lipin kudret ve büyüklüğüne niçin Ü çıkmadığımı sorarken yüzün kızar p. Benim bütün servetim dilimdi. Ne * senin hayatına, ne askerlere ve ne de "İİ işlerine karışıyordum. Vazifem ola “İp tiblile işinde beni sorguya çek! Felâk sebeblerini #raştırmak, onun tesirlei önceden görmek, herkese anlatmak! benim yaptıklarım. Yavaşlığın, tel , lerin, yanlışlıkların, hile ve menfasi restliklerin önünü almak; vatand birlik ve vatan aşkı aşılamak isl€ Bunları yapmadım mı? Bunların hef gi birinde beni suçlu çıkaracak olan dece gülerim. Kral Filipin bana ker sıl muzaffer olduğunu sorarsanız herkes bilir: Her tarafa gönderdiği #” larla, bol bol saçtığı ve herkesi satın # ğı paralarla... Ona karşi nasıl uğraj” bydım? Ayni vasıtalarla mı? Beni hazinelerim, ne de ordularım varğıf! na rağmen ben Filipi başka bir cep” yendim: Adamlarına ve parasına kei satmıyarak... Bir adam kendisini sil alan galibdir. Bir adam rüşvete karşt X| yatsa on satın almak istiyen adami Sü miş olur, İşte bu süretle Atina şahsımda muzafferdir.» Eşin matiküm oldu ve Radosa si Fakat Demostenin düşmanları anl sefer başka bir noktadan suçlu göst ler, Büyük bir para cezasına mahkür” tiler. Demosten veremedi, hap sonra sürgüne gitti. İskenderin ölümü üzerine tekrar P riyet ümidlerime düştü. Atinaya ©“ (Bu ümidler boş çıktı. Çünkü İskenf 1 İ Hindistandan Adriyatik kıyılarına “ dar uzıyan memleketini muhtelif raller paylaşınca Makedonyayı dâ pater almıştı. Atina gene MakedoBj” esiri oldu. Demostenin yakalanıp rilmesini emretti, Demosten Kalavri sına kaçtı, Komedyacı Arkiyasın kumanda © bir kuvvet adaya çıktı. Demosten öt den kurtulmak için Neptün mabedi” ğındı. Böyle yapanlara tecavüz din noktasından yasaktı, Fakat dinl” diler, İçeri girdiler. Demosten düşmanlarının karşısın? esir olarak çıkmayı hiç bir zaman # etmemişti. Böyle olmaktansa hür ölmek istedi. Her zaman tizerinde (İİİ dığı müdhiş bir zehiri yuttu. O sıra kiyas içeri girmişti. | Demosten onun yüzüne tükürür homurdandı: — Alçak! Antipatere teslim ede şey, Demösten değil, onun eşidir! & mermer, basamaklar üzerine cansiğ a Demostenin bile muvaffak olan gördükten sonra «âfle peynir rümez!» sözünü bir defa daha haki mamak mümkün olmuyor. Bununla beraber bu söz Deme" kudretini ve kıymetini hiç bir zam&” siltemez. Nitekim bu büyük vats?” kiymetini vaktinde takdir edemiyef nalılar öldükten sonra Agoraya td bir heykelini diktiler ve altına şu #* yazdılar: «Demosten! Kolunun gücü de derecesinde olaydı Yunanlılar hiç PİL. man Makedonya kılhcma boyun ci lerdi.> gi Kadircan pi İ İzmir sahilinde bif | Kaçakçı motörü Yakalandı İzmir, 11 (Hususi) — İki Yuns” törü Karaburun sahilinde kaçak © balık avlamıken 60 numaralı £ motörümüzün «dur» emrine kam$i mişlerdir. Arada mukabil ateş tes miştir, Kaçakçı motörlerinden biri mış, diğeri yakalanmıştır. Yakâl törün içinde bulunan biri yarâli çakçı İzmire getirilmişlerdir. 'l ve”