14 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

14 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y A TF M 3 d SON POSTA G - Göring Avustu öring'in nutku: “Almanlara |hücum edenler Almanyaya hücum etmiş addedilir;,, lesinden bahsederken: rya mese «“Kimsenin müdahaleye hakkı hklîn.:ısn 13 (ALA.) — Göring bir nu - z yliyerek - Nasyonal - Sosyalist h iktidpr mevkiine geçtiği a - bir lisanla bahset » turya hâdiselerine ge söylemiştir; 7 &i._— Alman askerleri -Avusturyaya ÖL sifatile değil. kurtarıcı sıfatile gir #ir, Yalnız Almanları alâkadar © - H bu meseleye kimsenin müdahale Ge hakkı yaktur. Avustur'yadaki | an milleti nihayet plebisit yolu ile #stce muzadderatını tayin edebi -| K ve Almanya da vereceği karara bder- K kHarbden sonraki — tecrid ve edi Almanya ile şimdiki kuv Ç0 Ve herkesin hürmet ettiği devlet | Hinda bir mukayese yaptıktarı son- | ğ h_vıç.ı*den 5 le bahsetmiştir. Ha © komünizme karşı mücadele eder - ü İsnanyada ve başka yerlerde ölen üriblerin hatırasmi anmıştır. Göring, İtalyadan — da Bahsederek dsolini Berline geldiği zaman Aİ - Immiş we demiştir ki: man halkının kendisini müWn kışlamasındaki mânayi da tebarüz et - — Bu alkışlar bütün dünyada lılr_- likte hak ve hürriyet için yapılan mü- İransız Sefarethanesinde balo verildi Baloya Almanya ve Avusturya sefirleri iştirak etmediler Ankara 13 (Hususi) — Dün gece , Mi Fransız sefare' sinde verilen | devam etmiştir. | üşdü Aras ve bütün | p üplomatik ilç şehrin bir çok güzide aları bulunmuştur. Vekilleri Hey'eti — toplan - Celâl Bayarın köşkünde geç |e kadar devam ettiğinden Vekil- Alman Hariciye — Nazırı dün manyaya döndü İçlanara, 13 (A.A.) — Von Ribbentrop, W*yin Almanya sefarethanesinden ay- A $ ve Croydon hava meydanına gide- 382t 1220 de tayyare ile hareket el« 4 | reketinden evvel hava meydanı di- dörüne şunları söylemiştir: Hava limanınızı birkaç kere ziyaret imi ümid ediyorum. Berlin 13 (ALA.) — Hariciye Na - “İş' Fon Rihbentrop, tayyare ile Lon - - İngiliz - İtalyan .. . müzakereleri ı::mı. 13 (A.A.) — Neştedilen bir tebx w, Söre, büyük faşist meclisi, Kont Cia- h“h Lord Pört ile yaptığı görüşmele- ü H:tmnunıyete şayanı olan ilk netice- K kıl Kont'un ağzından dinlemiş ve bir İz . Ktalyan anlaşmasının husüle gel- | " “zusunu izhar etmiştir. Ankarada Avusturya sefaretine de Nazi bayrağı çekildi *:ltş. a 13 (Husüsi) — Avusturya 4 Ay, “banesinde bugün sağa Nazi, sola Urya bayrağı çekilmiştir. d Sivasta kar İN Sivas 137 (Hususi) — Soğuklar tek- ğ iladı, Sabahtanberi kar yağmak- ler, davete icabet - edememişlerdir. Baloda bir çok bayanlar milli kıyafet - lerimizle takdir nazarlarını üzerlerine celbetmişlerdir. İngiliz ve Yunan sefirleri tarihi el - biselerle baloya iştirak etmişler, Al - manya ve Avusturya sefirleri ise gel - memişlerdir. Büyük ziraat kongresi Nisanda toplanıyor Ankara 13 (Hususi) — Büyük Zi - raat köngresi nisanın — son hı(ı.ı_ıınd. toplanacaktır. Vilâyetlerden, Ticaret Odalarından raporlar gelmeğe başla - mıştır. Kongreye gelecek murahhasla - rın isimleri tesbit edilmektedir. hey'eti umumiyesine arze - dilxg:nıınypmjnled komisyonlarda ikmal edilmektedir. Denizyollarının ikinci vapuru denize indirildi i A) —D.N.B bildiriyor: Ğ'Ğ."Lııîîâmîa günü, Kiel'de krup tezgâhlarında deniıyonm_ işlet:mııq !aı. resinin ısmarladığı yapurların ıkşnelsı o« lan Sus vapuru denize indirilmiştir. 'Yolcu ve eşya nakliyatına mahsus olan bu vapurun, su sathıinda boyu 'w_m Mmet- re, genişliği 11 metre, yüksekliği 6.90 metredir. Su altında derinliği 3.40 metre- dir, Sür'ati, 18 mildir. 450 yolcu istiab e- debilecek olan bu gemi, Marmara sahil. lerinde işliyecektir. ——— Süleymaniyede bir ev yandı Bu sabah saat 7,20 de Süleymaniye- de Kayserili Ahmed paşa sokağında Bayan Gülün 10 numaralı evinden yan- gin çıkmış, evin birinci ve ikın_cı katla- rı yandıktan sonra söndürülmüştür. Yangının neden çıktığı. henüz belli LERİ (Baştarafı 1 tuci sayfada) 1914 - 1918 harbini mütecakib Avrupu- ya düzen vermek iddiasında bu'unzi devletler, bütün yaşama kaynaklarını iiden aldıkları Avusturyanın, kond; ğile kavrulamıyacağını düşünmüş. fakat 6-7 milyonluk mütecanis bir kütleyi de muharebe sonunda teşekkül eden ne Çe- koslovakyaya, ne de Lehistana mal ede- miyeceklerini anlamış, merkezi Viyana olmak üzere birkaç vilâyetten mürektbeb garib bir toprak parçası ha'inde, kendi haline terkedivermişlerdi. Avusturya, bu şerait altında mümkün değil yaşıyamaz- dı. Almanyaya iltihak fikri dı_h: € zaman, iktısadi zorlukların doğurduğu bir zaru- ret halinde kendini göstermiye başlamış- tı. Fakat komşu devletlerden bir kısmı, Fransa ile beraber bu fikre şiddetle iliraz ediyorlardı. Esasen Versay muahedesinin yukarıya kaydettiğim —seksen sekizinci 'maddesi de böyle bir birleşmeyi bervechi peşin reddetmişti. Çarnâçar Avusturyanın yâşamasına imkân verecek bazı tadhir- lerin düşünülmesi bir zaruret oldu. Miz- letler Cemiyetinin kefaleti âltında muh- telif devletler Avusturyaya para ikraz et« tiler. Fakat küçük olsun, büyük olsun, bir memleketin bore para ile ilânihaye mev« yoktur,, dedi çadlelelerden dolayı duyulan sevinci iz har etmekte idı Hatib çu sözleri ilâve etmiştir: — Alman millet; İtalyanın komü - nizm aleyhindeki pakta iştirakini de selâmlar, Roma - Berlin - Tokyo - mü- seliesi son haddine kadar komünizm i - le amansız bir mücadele için bir zaman teşkil etmektedir. Hatib, Almanyanın bütün milletler arasında hukuk müsavatına müstenid hakikt bir sulh istediğini ve müşterek emniyet ve Milletler Cemiyeti sistem - lerini reddettiğini söylemiştir. Bu sis - temler, galibler!2 mağlüplar arasında bir fark gözelmekte ve zengin memle- ketlerle fakir memleketler — arasında harb çıkmas' tehlikesini doğurmakta - dir. Almanya hiç bir milletin dahili iş- lerine karışmak istemez. Fakat, Alman ya hudüdları arasında yaşayan Alman- ları himaye ctmeğe karar vermiş bulun maktadır. Almanlara hücum. — edenler Almanyaya hüçum etmiş addedilir ve | cudiyetini idanle etmesi mümkün ola. kendisini ateş etmeğe hazır Alman top- | mazdı. Müşkülât binnetice tebrar kendi- ları karşısında bulur. «Kızıl» Almeria |ni göstermiye başladı. Bu sırada, vaziy şehrinin bombardımanından — alınacak | tin bir icabı olarak memleket, işsizler'e ders bundan ibarettir. dolmuştu. Halk tamamen gayri memnun- - --a7 İdu. Bu vaziyetten istifade etmeyi düşü- |nen komünistler, Avusturyada kuvvetli bir teşkilât vücude getirdiler. Almanyua- da yaptıkları propagandanın yüksek er- kânı Avusturyayı bir hareket üsesü haz ettiler, Onlar, Garbi Avrunaya karşı hazırladıkları taarruz için Avusturyayı | bir ileri karakol gibi kullanmıya, hazır.- |lanır'arken eski Avusturya imparatoru 'Şarl'in oğlu da babasının mirasına bak iddia edecek bir çağa basmıştı. Böylece Iç .. Güreş bayramı . .. Günü Ankara, 13 (ALA.) — Güneş klübü- nün tertib, ve teşebbüsü ve gşehrimiz. de müteşekkli Ankaragücü, Demir- çankaya, Harbiye İdmanyurdu ve Mu- hafızgücünün iştiraklerile Halkevin- de büyük bir heyecanla ve muvaffa- kiyetle devam etmekte olan güreş müsabakalarını Atatürk 9 mart 938 akşamı yüksek huzurlarile şereflen- dirmişler ve serbest güreşin tamimi- ni irade buyurmuşlardı. Bu hal ve şerefli hâdise üzerine bu- gün mezkür beş klübün salâhiyettar mümessilleri Güneş klübü — merke zânde Güneşliler başkanı Bolu saylavı Cevad Abbas Gürer'in riyaseti altın- da toplanarak şerefli buzur ve yük. gek teşriflerinden dolayı Ulu Önder Atatürk'e şükran ve tazimlerini ar- za, ve klüblerinde serbest güreş ekip« leri teşkiline ve 9 mart gününü gü- reş bayramı olarak kabule karar ver- mişlerdir. Rusyada Buharin ve arkadaşları idama mahküm edildiler ile birleşmek isteyen anşülüseller ve ime parator Şarl'in oğlu Otto'nun Avus'urya tahtına getirilmesini isteven tarafdarları arasında bir mücadele sahnesi baline geldi.. — Mütevoffa başvekil - Dolfüs'ün nistler, şiddetli bir hareket neticesi ola- rak memleketten tardedildiler. Haymver denilen kralcı ve faşisi teşkilâtı da, kuv- vetli bir lidere sahib bulunamamanın bir neticesi olarak mahiyeti asliyclerini kay- bettiler. Katolik Dolfüs'ün tesiri altına girdiler. Dolfüs'ü tutari kilisc ve İtalya |idL Avusturyada bu işler cereyan edere |ken, Almanya da öbür tarafta kendi da- ivasını yürütmekle —meşguldü. Büyük y İ Il;ı_b_ı_hEn “Sabaha Azıfubanın bugünkü halinden kimler mes'ul? Yazan : Avustürya, sösyal demokratlar, Alınanya | azimkâr bir hareketile sosyalist ve kömü: | _Sellm Ragıp Emeç harbdenberi kendisini rahat bırakmı- yan devletlerin başına musallât ettikleri Lehistanla anlaştı. Avusturyadakine ben- Tiyen sosyalist ve komünist teşkilâti da- Bitti ve onun yerine, hem sermayeyi kü- ruyan, hem de halkın sosyal meyillerine cevab verdiğini iddia eder bir rejimi, nasyonal sosyalizmi kabul etti. Fransa 1le arasında daimi bir ihtilâf mevzuu olan Sar havzasında da, reoyırmı — kazanarak Ren cebhesini tahklm etti. Almanya için bundan sotra iİlk madde davasını hallet. mek kalyordu. Bu ise, eskl müstemleke» lerinin kendisine iade eailmesi ile müm- kün olabilecek bir muadpl> idı, kendince, Aynı zamanda Orta Avrupadaki serbes- tisini temin etmek de, ötedenberi ileri sürdüğü bir dava idi. Bu işe, ne Fransa, ne İngiltere, ne de İtalyanın müdahale hakkı olmadığına kani :di. Avusturyada yedi, Çekoslovakyada Üüç buçuk milyon Almanın mukadderatına karşı Almanya- k kalamıyacağı Hitlerin her za- man İleri sürdüğü bir noktalnazardı. Bu arada İspanya ve Habeş vukuatı zu- hur etti. Bu hâdiseler, İtalyanın Fransı ve bilhassa İngiltere ile arasının kolay kolay düzelemiyezeğini gösterdi ve böy- lece Berlinle Romna arasında, meşhur mih« wer tâbirile ifade olunan anlaşma mey- dana geldi. Bu anlaşma mucibince Al- manya İtalya için Akdenizde, İtalya da Almanya için Orta Avrupada tam bir serbesti hakkı tanıdılar. Fransa ile İn« gilterenin karşısında aytı ayrı zayıf kalan bu iki devlet, müşterek bir hattı hareket takib ettikleri günden itibaren kuvvete lerini daha büyük hissetmiye başladılar. Bunun neticesi olarak İta'ya Habeşista- nın lâl nın Üzerine turya en du. Bütün bu işlerin leh ve aleyhinde söy« Jenebilecek elbette ki pek çok şeyler vardır. Fakat-Milletler Cemiyetine ve- rilmek istenmiyen hak, mütemadi aksü- lâmellerle, bir zamanlar şiddetle inkâr yük balığın küçük balığı yü- tabileceği» nazariyei tab'iyesinin yeni |bir iddia gibi tekrar orlaya atılmasına İvesile verdi ve İtalya gibi Almanya da, hak tanıdığı her şeyi kuvvetle alabilece. ğini gene bir hak olarak meydana attı. Bunun esas mes'uliyeti, ancak fer'an mes'ul olmak lâzım h ne Almanyaya, ne de İtalyaya aiddir. Rsas mes'uliyet, milletlerin kendi mukadderatlarını ken- dilerinin tayin edebileceklerine âlemi inandırdıktan sonra aldatan devletlerin- dir. İsim zikretmiye hacet yok. Müc- rimler, kendilerini tanırlar. Selim Ragıb Emeç muvaffak ol Alaturka_M Bu hafta içinde İstanbul radyosunun hassas şpikeri san'atkâr — Mes'ud Cemilin bir musiki ziyafeti vereceğini haber aldım. Alaturka — musikinirf zevksiz hanendeler ve tabiatsiz bestekürlar elinde can çekiştiği sıralarda bu haber doğrusu canıma değdi. Muhakkak ki genç san'atkâr bu konseri ile ne zamandır temiz bir alaturka musiki hasreti çekenleri tatmin edecektir. San'atkârın konserini sabırsızlıkla beklerken alaturka musiki hakkındakl düşüncelere temas etmek işterim, Diğer üç suçlu muhtelif cezalara çarptırıldılar Moskova 13 (ALA.) — Troçki ta - raftarları ve sağ cenah mensupları blo- ku dayasında verilen karar mucibince aşağıda isimleri yazılı maznunlar kur -I j şuna dizilmek suretile idam edilmeğe mahküm edilmişterdir. | Buharin, Yagoda, Rikof, Krestifiski, | Rosengolç, İvanof, Çernsf, Grimsk, Ze- lenski, İkramof, Hocaef, Şaragoviç, Zu- baref, Bulanci, Levin, Kazakof, Mak - simof, Dikovski ve Kriuçkof. Pleninef 25 sene, Rakovski 20 sene ye Börzenof !$ sene hapis cezasına ve tahliye edilecekleri tarihten itibaren 5 sene müddetle siyasi haklardan mah- rumiyete tekârlar ve yeni yeni ortaya çıkan kabul etmek lüzımdır. Itriden, Dedo pek hafif kalmakla beraber değişen yeni besteleri de yabana atmamak Üzerinde çalışan yeni musikişinasla devamlı ve mazbut bir san'at tesis klebsiz, teşkilâtsız, temelgiz bi aylı san yoktur bu St Eski hayata göre güzel bir oda musi gıdalanmak için gazinolara, meyhanelere kadar inmesinin sebebi de budur. Bu musikiye, eski asaletini vermek ve daha temiz eserler kazanmak mat « lüb ise şehir konservatuvarının yanına bir de alaturka musiki yuvası kurmak zarüreti vardır. Bu yapılmadığı *akdirde bugün bir kaç heveskârın - san'at aşkı ve inhisar idaresinin altınbaş'arile devam eden alaturka musiki şivcsiz, bilgisiz, zevksiz nazeninlerin cılız seslerinde can verecektir. Anlaşılıyor ki değişen hayat şekillerine rağmen alaturka musiki daha bir iki neslin ömrünü dolduracaktır. Bunda bir kaç güzel eser veren yeni besa güzel sesli kadınların tekiri olduğunu da Efendiden, Hacı Arif. Beyden Rahmi merhuma kadar devam eden eski musikiye nazaran bügünün yeni eserleri bisleri ve düşünceleri besab ederek bi kadirş'naslık olur. Yalnız bu eski ekol t tamamile hüdayi nâbit yetiştikleri için etmekten mahrumdurlar. r san'atin hayatıyeti olamıyacağına göre kârların eski musikiyi ayni hızla devam ettirmelerine imkân si olan alaturkanın barınmak, hkeyaı YA <döei * nf

Bu sayıdan diğer sayfalar: